Son Dakika :
haber etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
haber etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Hüseyin Başbilen'in şüpheli ölümü

Gönderen: Unknown on 3 Mart 2012 Cumartesi | 19:35



Aselsan mühendisi Hüseyin Başbilen'in şüpheli ölümü için hazırlanan Adli Tıp raporunda olayın intihar olduğu belirtildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında Savcı Murat Demir, olayın ''intihar mı, yoksa cinayet mi'' olduğunun belirlenmesi için, Başbilen'in ölü bulunduktan sonra jandarma tarafından çekilen fotoğraf ve kamera görüntülerini, İstanbul Adli Tıp Genel Kurulu’na göndermişti.

Adli Tıp Genel Kurulu soruşturmayla ilgili hazırladığı rapor savcılığa ulaştı. Raporda, ölen mühendislerden Hüseyin Başbilen'in intihar ettiği belirtiliyor.

8 kişilik kurul, olay yeri inceleme raporu, fotoğrafları ve Adli Tıp Kurumu’ndan gelen labaratuar verilerini değerlendirdi.

3 ÜYE CİNAYET DEDİ

Kuruldaki 3 üye olay için cinayet dedi, 5 üye ise olayın "intihar" olduğu yönünde görüş belirtti. Böylece raporda, oy çokluğuyla, Hüseyin Başbilen'in intihar ettiği sonucu yer aldı.

RAPORA ŞERH KONDU
Adli Tıp raporuna şerh koyan üç üye, gerekçelerinde "Başbilen'in boynunda ve bileğinde bulunan kesiklerin yönleri ve şekli ile kesik sayısının intihar vakalarında görülenin aksine tek kesik olması, ayrıca Başbilen'in parmaklarında kan izine rastlanmamış olmasının" cinayet ihtimalini gündeme getirdiğini ifade etmişti.


Türk heyetinin Kürt yönetiminden istedikleri

Gönderen: Unknown on 2 Mart 2012 Cuma | 19:10



PKK'ya karşı mücadelede Irak merkezi yönetimi yerine Kürt yönetimi muhatap alınacak.

"ERBİL DAHA ETKİN ROL OYNASIN"

Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Büyükelçi Murat Özçelik ve beraberindeki heyet, Kuzey Irak’ta Bölgesel yönetim Başkanı Mesud Barzani ile bir araya geldi.

PKK ile mücadelede Erbil’in daha etkin rol üstlenmesini isteyen Türk heyeti, Barzani’den Irak’ta etnik ve mezhepsel çatışmaya karşı diyalog kapısını açık tutmasını da istedi.

Barzani’nin yanıtı “Gerekirse Iraklı siyasileri bir araya toplama girişimi başlatabiliriz” oldu.

TALEPLER:

İşte Türk heyetinin Kürt yönetiminden istedikleri:

* Irak Başbakanı Nuri El Maliki ile sorunlar yaşıyoruz. Maliki, üçlü mekanizmada beklentilerimizi karşılamıyor. İstihbarat paylaşımında bundan sonra direkt sizinle ilişkiye geçelim. Muhatabımız siz olun.

* Türkiye’de aranan çok sayıda kişi başta Erbil olmak üzere Kuzey Irak’a kaçıyor. KCK operasyonlarından kaçanlar ve terör örgütünden ayrılanların hukuki durumunu çözmek zorundayız. Kuzey Irak Türkiye düşmanlarıyla doldu. Bunun önüne geçin.

* Sınır güvenliğini tek taraflı sağlamak yeterli sonuç vermiyor. Özellikle kaçakçılık olaylarının önlenmesi için sizin de önlem almanız gerekiyor. Sınır bölgelerinde Sınır Ticaret Merkezleri kurulsun.

BARZANİ'DEN YEŞİL IŞIK

Türkiye ile sorun yaşamak istemediklerini belirten Barzani taleplere yeşil ışık yaktı, sınır güvenliği konusunda Türk heyetine söz verdi.

BDP'YE UYARI

Geçen günlerde kendisini ziyaret eden BDP heyetine “şiddet dışı yöntemleri desteklemeyin” uyarısında bulunduğunu belirttiğini de aktaran Barzani, Türk yetkililere de hiçbir şiddet olayı desteklemeyeceklerini iletti. Barzani, “Sorunun çözümü konusunda üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazırız” dedi.

Euro ve dolarla yarışacak



TL simgesinin tasarımcısı Tülay Lale, beş kardeş olduklarını ve beşinin de isimlerinin 'T' ile soyisimlerinin de 'L' ile başladığını söyledi.

Lale, ''Bu anlamda aslında ailemizin isminin paramıza kazındığını düşünüyoruz'' dedi.

Türk Lirası'nın simgesi dün düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna sunuldu. Tasarım yarışmasında ipi, 8 bin 362 aday arasından sıyrılan İZ Grup Yönetim Kurulu Başkanı Tülay Lale göğüsledi.

Lale, yarışmanın ödülü olan 25 bin TL'yi tasarım da kendisine yardımcı olan iki ağabeyine vereceğini söyleyerek şöyle devam etti:

"Türesin Lale ve Tahsin Lale. İkisi de benim ağabeyim. Biz beş kardeşiz ve beşimizin de isimleri 'T' ile soy isimlerimiz de 'L' ile başlıyor. Bu anlamda aslında ailemizin isminin paramıza kazındığını düşünüyoruz. İlk iki çocuğun ismi konulurken bir tesadüf olmuş ama annemle babam son üçünü düşünerek koymuşlar. TL'nin simgesini bizim yapmamız belki de yıllar önce yazılan bir kaderdi.'' diye konuştu.

'EURO VE DOLARLA YARIŞACAK'

Tülay Lale, yaptığı açıklamada simgenin, Tayyip Erdoğan'ın baş harflerine, haç işaretine ve Ermeni parasının simgesine benzetilmesine de değindi.

Lale, "Bizim mantığımız zaten şuydu; bu simge Euro ve dolarla yarışacak bir simge olmalıydı. Herkes, 'simgeyi gördüğümüzde Euro aklımıza geliyor' diyor ama ben de diyorum ki Euro ve doları gördüğünde herkesin aklına TL gelecek'' yanıtını verdi.


"Beni kullanın” demişti



15 Şubat 1999’da Kenya’da yakalanarak Türkiye’ye getirilen Öcalan, yıllarca savaştığı devlete sıcak mesajlar vererek, “Annem de Türktü. İmkan verilirse devlete her türlü hizmete hazırım. Beni kullanın” demişti.

Diyarbakır Cezaevi’nde yatan Şemdin Sakık, Öcalan’ın kamuoyundan saklanan sorgu kayıtlarının çok daha şaşırtıcı ifadeler içerdiğini iddia etti.

Sakık, PKK’nın eski medya sorumlusu Şükrü Gülmüş’ün sahibi olduğu Serçavan sitesinde yayınlanan mektubunda Öcalan’ın, sorguda çözüldüğünü ve emrindeki teröristleri gammazladığını öne sürdü. Sakık, o dönemde Öcalan’ın sorgusuna katılan bir güvenlik görevlisinin, kaldığı cezaevinde kendisine yaptığı ziyarette, “Öcalan’ın kayıt altına aldığımız söz ve davranışlarını basına yansıtırsak, Türkiye’de ne kadar Kürt varsa onun yüzüne tükürür” dediğini aktardı.

Yakından tanıdığı Öcalan’ın verdiği ifadeye şaşırmadığını belirten Sakık, yetkililere 1991’de HEP’lilere 200 bin mark yardımda bulunduğunu söyleyen kişinin de Öcalan olduğunu ifade etti. Şemdin Sakık, ispiyonculukla suçladığı Öcalan’ın asıl derdinin Kürtlerin hakları olmadığını vurguladı.

“AÇIKLANIRSA ÖCALAN DİYE BİRİ KALMAZ”

Almanya’da yaşayan PKK’nın eski yöneticilerinden Şükrü Gülmüş de Akit’e yaptığı açıklamada, Öcalan’ın yıllardır Kürt halkına yalan söylediğini kaydetti. Kayıt altına alınan ifadelerinin ortaya çıkması halinde artık Öcalan diye birisinden bahsedilemeyeceğinin altını çizen Gülmüş, “Kürtlerin artık Öcalan’ın gerçek yüzünü görmesi lazım. Ancak onu hala kullanmak isteyen güçler kirli çamaşırlarının ortaya dökülmesini engelliyor. Çünkü şişirdikleri balonun patlayacağının farkındalar” dedi.

Abdullah Öcalan’ın yakalandığında günlerce Genelkurmay tarafından sorgulandığına, ancak o sorguya ilişkin en ufak bir ayrıntının dahi bilinmediğine dikkat çeken Gülmüş, “Genelkurmay’ın elinde dışarıya sızdırılmayan Öcalan kayıtları var. Hükümete karşı bile psikolojik harekat siteleri kuranların Öcalan’ın imajını zedeleyecek, onun foyasını ortaya çıkaracak delilleri gizlemesine bir anlam veremiyorum. Öcalan’ın sorgu kayıtların artık kamuoyuna açıklanması lazım. Kürtler o kayıtlarda Öcalan’ın neler söylediğini bilsin ki kimin ajan ve işbirlikçi olduğu netlik kazansın” şeklinde konuştu.


Kaynak: Yeni Akit

Gül Reuters' a konuştu



Reuters'a mülakat veren Gül, buna karşın, Suriye muhalefeti içindeki ayrılıkların en önemli sorunlardan biri olduğunu belirtti.

Muhalefetin iktidara gelmek için henüz hazır olmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, Suriye'de toplumun tüm kesimlerini kucaklayan bir yapının gerekliliğine dikkat çekti.

İntibak kanun tasarısı kabul edildi



TBMM Genel Kurulunda, kamuoyunda ''intibak'' olarak bilinen Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nda değişiklik yapan kanun tasarısı kabul edildi.

2013 yılı Ocak ayında yürürlüğe girecek yasayla, yaklaşık 2 milyon emeklinin aylıklarında 10 ile 320 lira arasında artış olacak. 2000 yılı öncesi sigortalı iken bu tarihten sonra ölenlerin yakınları da intibak düzenlemesinden yararlanacaklar.

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 2000 yılı sonrası gösterge esaslı sistemden, gelişme hızından pay alınan bir sisteme geçilmesiyle gelişme hızından pay alamayan emeklilerin intibakını düzenliyor.

İntibak düzenlemesinden emeklinin yanı sıra malullük ve ölüm aylığı alan kişiler de yararlanacak.

2000 yılı öncesinde gösterge sistemine göre bağlanan malullük, yaşlılık ve ölüm aylıkları ile bu tarihten önce malullük veya yaşlılık aylığı almakta iken bu tarihten sonra ölen sigortalıların ölüm aylıkları, asgari aylık kontrolü yapılmaksızın, gayrisafi yurt içi hasıla sabit fiyatlarla, gelişme hızı kullanılarak yeniden hesaplanacak.

Aylıklar, Aralık 1999'da yürürlükteki gösterge ve üst gösterge tablosundan sigortalı için belirlenen mevcut gösterge rakamı ile aynı dönemde yürürlükte bulunan memur aylık katsayısı esas alınarak hesaplanacak.

Malullük aylığında; gösterge tablosundan aylık hesaplanan için yüzde 60, sigortalının, başkasının bakıma muhtaç olması halinde yüzde 70, üst gösterge tablosundan aylık hesaplanan için ise Aralık 1999'da yürürlükte bulunan ve gösterge rakamına göre yüzde 59,9 ile yüzde 50 arasında belirlenen taban aylık bağlama oranı esas alınacak.

Yaşlılık ve ölüm aylıklarında; gösterge tablosundan aylık hesaplanan için yüzde 60, üst gösterge tablosundan aylık hesaplanan için ise Aralık 1999'ta yürürlükte bulunan ve gösterge rakamına göre yüzde 59,9 ile yüzde 50 arasında belirlenen taban aylık bağlama oranı baz alınacak.

Bu şekilde belirlenen taban aylık bağlama oranları, sigortalının tahsis talep tarihi veya ölüm itibariyle kadın ise 50, erkek ise 55 yaşından sonra doldurduğu her tam yaş için ve 5 bin günden fazla ödediği her 240 günlük malullük, yaşlık ve ölüm sigortaları primi için 1'er artırılacak.

Malullük, yaşlılık ve ölüm aylığının aylık bağlama oranı yüzde 85'ten fazla olamayacak.

Sigortalının, Aralık 1999 ödeme dönemi itibariyle aylığı, belirtilen gösterge rakamı, memur aylık katsayısı ve aylık bağlama oranının çarpımıyla belirlenecek.

Hesaplanan aylık tutarı, yüzde 5,9 oranında artırılarak Ocak 2000'e, 2000 yılı Ocak ayı için bu şekilde hesaplanan aylık tutar ise 7,13326594120697 çarpanı kullanılarak Ocak 2008'e taşınacak. Bu şekilde hesaplanan aylık tutarı da Ocak 2008'den başlayarak Ocak 2013 dönemine kadar, sigortalılara ödenen aylıklara uygulanan aylık artışlarıyla yükseltilecek

Hesaplanan aylık tutarın, sigortalı veya hak sahiplerine Ocak 2013 döneminde ödenen aylık tutarın altında kalması halinde mevcut aylıklar ödenmeye devam edecek. Hesaplanan aylıklar için geriye dönük herhangi bir ödeme yapılmayacak.

Sözleşme aylıklarını 2000 yılı Ocak ayı başından sonra borçlanma yapmak suretiyle tam aylığa yükseltenler ile devir alınacak sandıklardan aylık alanlara, devir tarihinden sonra intibak hükümleri uygulanmayacak.

Yasa, 1 Nisan-30 Haziran 2002 döneminde yürürlükte bulunan gelir basamakları esas alınarak hesaplanan aylıkların, aynı gelir basamakları üzerinden yeniden hesaplanması ve oluşan olumsuzluğun giderilmesini de amaçlıyor.

-Biyometrik yöntemlerle kimlik doğrulanacak-

İlaçtan alınan katkı payı yüzde 10-20 yerine, yüzde 1-20 olarak uygulanacak. Halen yüzde 10 olarak uygulanan alt sınır yüzde 1'e çekilerek, esneklik sağlanması hedefleniyor. Vücut dışı protez ve ortezler ile ayakta tedavide sağlanan ilaçlarda alınacak katkı payını yüzde 1'e kadar indirmeye, SGK'nın teklifi üzerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yetkili olacak.

Yasayla, kişilerin sağlık hizmetine gitmediği halde gitmiş gibi gösterilerek SGK tarafından yapılan usulsüz ve yersiz ödemelerin önlenmesi amacıyla ''biyometrik yöntemlerle kimlik doğrulaması'' yapılmasına imkan tanınıyor.

İşten çıkardıkları personeli, 10 gün içinde ''sigortalı işten ayrılış bildirgesi'' ile bildirmeyen işverenlere her bir sigortalı için uygulanan ''asgari ücret tutarındaki'' ceza, ''asgari ücretin onda 1'i tutarına'' düşürülüyor. Bu ceza, işverenlerin tutmakla yükümlü olduğu defter ve belgeleri ibraz etmemesi halinde verilecek ceza tutarını geçmeyecek.

SGK'na aktarılmaları daha önceki düzenlemelerde yer alan banka personel sandıklarının 2 yıl olan devir süresi, 4 yıla çıkarılıyor.

İntibakla ilgili düzenleme 2013 yılı Ocak ayı ödeme döneminde, diğer düzenlemeler ise yasanın yayımı tarihinde yürürlüğe girecek.

Dolar 1,7570 Liradan Satılıyor!



Serbest piyasada önceki kapanışta 1,7460 lira olan dolar güne 1,7520 liradan, 2,3460 lira olan avro 2,3370 liradan başlamıştı.

Ankara'da dün akşam saatlerinde 1,7460 liradan satılan dolar, bugün akşam saatlerinde 1,7620 liradan işlem gördü.

Avro ise akşam saatlerinde 2,3460 liradan satıldı. Dün akşam saatlerinde avronun satış fiyatı 2,3480 lira düzeyindeydi.

PKK'lılar Yunanistan Sınırında Kıstırıldı

Gönderen: Unknown on 1 Mart 2012 Perşembe | 03:48



Haklarında terör örgütü üyesi oldukları gerekçesiyle yakalama kararı çıkartılan kapatılan Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) eski Gebze İlçe Başkanı M.K (32) , Elazığ Üniversitesi Kimya Bölümü 4'ncü sınıf öğrencisi K.Y (24), Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesi'nde Anestezi görevlisi olarak çalışan ve Ocak ayında görevinden istifa eden F.B. (29) ile Metal Teknolojisi Öğretmeni H.K., yasadışı yollarla Yunanistan'a kaçmak isterken sınır devriyeleri tarafından yakalandı.

İddiaya göre, İstanbul'da anlaştıkları bir kişiye, kişi başı bin Euro veren örgüt üyeleri otobüsle Edirne'ye geldiler. Örgüt üyeleri Pazarkule Sınır Kapısı yakınlarından Yunanistan'a geçmek isterken sınır devriyeleri tarafından yakalandıktan sonra Edirne İl Jandarma Komutanlığı'na teslim edildi.

Jandarmanın yaptığı araştırmada M.K., K.Y. ve F.B.'nin terör örgütü PKK üyesi oldukları gerekçesiyle arandıkları belirlendi. H.K. ise hakkında arama ve yakalama kaydı olmadığı için tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Şahıslar Jandarmadaki ifadelerini ardından Edirne Adliyesi'ne sevk edildi.



Sırrı Süreyya'nın Mahkemede Zor Anları!



Terör örgütü adına eylemlere katıldıkları ve AK Parti’den milletvekili seçilen gazeteci Mehmet Metiner’e suikast yapılması iddialarıyla haklarında dava açılan 54’ü tutuklu 72 sanıklı davaya devam ediliyor. Duruşmayı BDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder de izledi.

Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'nde bulunan İstanbul 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 4’üncü duruşmasında yine Kürtçe savunma krizi yaşandı. Duruşmada daha önce Kürtçe krizi nedeniyle kimlik tespitleri yapılamayan sanıkların emniyetten gelen kimlik bilgileri kayda geçirildi. 43 sanık, Türkçe savunma yapmamakta ısrarlı olduklarını belirtti.

72 sanıklı davaya ilgi de yoğun oldu. Sanıklara destek için gelenler duruşma salonuna girmek isteyince gerginlik yaşandı.

BAŞKAN: “SANIKLARIN BİRİNCİ DERECE YAKINLARI İÇERİ ALINSIN"

Dava başlamışken, duruşma salonuna içeri girmek isteyenlerle polisler arasından tartışma meydana geldi. Mahkeme başkanı Metin Özçelik, kapıdaki polis memurundan kapıyı kapatmasını istedi.

VEKİL SÜREYYA ÖNDER: “BEN MİLLETVEKİLİYİM BENİ NASIL ALMAZSINIZ"


Polis memuru bir milletvekilinin girmek istediğini bildirdi. Ancak başkan Özçelik, sadece sanıkların birinci dereceden yakınlarının girebileceğini belirtti. Bu sırada kapı aralığından seslenen BDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder, “Ben bu milletin vekiliyim. Sayın başkan, beni nasıl almazsınız?" diye seslendi.

BAŞKAN: “FARKETMEZ..."

Başkan Özçelik, “Fark etmez, sadece birinci derece yakınları…" diye karşılık verdi. Önder, “Beni polis zoruyla mı çıkaracaksınız? Duruşmaya alınmadığıma dair yazılı bir kâğıt verin o zaman" dedi. Özçelik, “Salonu boşaltırım o zaman" diye uyardı.

Salona ısrarla girmek isteyen Önder, kendisini salon kapısında engelleyen polis memuruna “dokunma" diye bağırınca salonda gerginlik arttı. Duruşma salonunda ‘Kahrolsun faşizm' sloganı atıldı.

Mahkeme başkanı duruşmaya ara verdi.

Kapalıçarşı'da Dolar 1,7460 Liradan Satılıyor!



Serbest piyasada önceki kapanışta 1,7590 lira olan dolar güne 1,7540 liradan, 2,3640 lira olan avro 2,3620 liradan başlamıştı.



Borsa 60.721,23 Puandan Kapandı



İMKB 100 Endeksi, ikinci seansta 485,70 puan artarak 60.721,23 puandan kapandı.

Hisse senetleri ikinci seansta ortalama yüzde 0,81 oranında değer kazandı.

İlk seanstaki 257,04 puanlık artış dikkate alındığında, borsa endeksi günün tamamında 742,74 puan yükseldi.

Hisse senetleri günlük bazda ortalama yüzde 1,24 değer kazandı.

Amerikalı Bankalar, 119,5 Milyar Dolar Kar Etti



Amerikalı bankalar için geçen yıl 2006 yılından bu yana en karlı yıl oldu.

Federal Mevduat Sigorta Fonu (FDIC) yaptığı açıklamada, bankaların geçen yıl son çeyrekte karının 26,3 milyar dolara çıktığını, 2011 yılının tamamı için ise 119,5 milyar dolar olduğunu bildirdi.

Böylece bankaların 2011 yılı karları önceki yıla göre yüzde 40 arttı ve beş yılın en yükseğine ulaştı.

Açıklamaya göre, ABD'de bu yıl 11 banka iflas etti. Geçen yıl iflas eden banka sayısı 92 ve önceki yıl 157 olmuştu.

Banka iflaslarının FDIC'ye maliyeti 2010 yılında 23 milyar dolar olurken, geçen yıl bu rakam 7,9 milyar dolara geriledi.

FDIC'nin sorunlu banka listesindeki banka sayısı geçen yıl dördünce çeyrekte 813'e düştü.

Geçen yıl üçüncü çeyrekte bu rakam 844 olarak kayıtlara geçti.

FDIC Başkan Vekili Martin Gruenberg, bankacılık sektörünün kredileri artırmak yoluyla ekonomiye destek anlamında daha iyi bir konumda olduğunu söyledi.

Gruenberg, ancak sorunlu varlıklar ve bankalar seviyesinin hala yüksek olduğunu, ekonomi toparlanma işaretleri gösterirken aşağı yönlü risklerin kaygı kaynağı olmayı sürdürdüğünü ifade etti.

Başbakan'dan Kanal İstanbul Talimatı



Kanal istanbul için süreç hızlı ilerleyecek. Açıklama İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'tan geldi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Şubat ayında Türkiye’de göreve başlayan Kanada Büyükelçisi John Holmes’u Saraçhane’deki makamında kabul etti.

Topbaş, görüşmenin ardından gazetecilerin Kanal İstanbul ile ilgili sorularını yanıtladı. Topbaş, Kanal İstanbul’un Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı önemli 2023 vizyon projelerinden biri olduğunu kaydetti.

Topbaş, " Dünyanın ilgisini çeken bir proje. Sayın Başbakanımız da projenin daha kısa sürede bitirilmesi konusunda çalışmaları başlattı. Sayın Başbakanımız, Sayın Ulaştırma Bakanımız bir değerlendirme yaptı. Şu anda projelendirme çalışmaları yapılmakta. Hızlı bir şekilde de toparlanması isteniyor " dedi.

İSTANBUL DEĞER KAZANACAK

Başbakan Erdoğan’ın her konuda hedefe hızlı varma gibi bir isteği olduğunu kaydeden Topbaş, " Aynı şekilde üçüncü köprüyle ilgili Sayın bakanımıza verdiği talimat da böyle. Çok kısa sürede tamamlanmasını arzu etmekte. Bunlar İstanbul’a katkı sağlayacak çok önemli projelerdir. Ciddi anlamda da ekonomik bir hareketlilik getirecek Türkiye için de İstanbul için de. Getirileri de oldukça yüksek. Bu çalışmaları yaparken de, bölgenin ekolojisine, su havzalarına, orman alanlarına çok dikkat ederek uygulama yapılacak. Çalışmalar devam ediyor " dedi.

Uludağ 'Davos' Olacak!



Uludağ, 16-17 Mart tarihleri arasında uluslararası bir organizasyona ev sahipliği yapacak.

Uludağ'da Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın da katılımıyla "Bursa Uludağ Ekonomi Zirvesi" gerçekleştirilecek.

Türkiye'nin en önemli işadamlarının yanı sıra yurt dışından da katılımcıların yerel alacağı zirve iki gün sürecek.

Düzenlediği basın toplantısında zirve hakkında bilgi veren Bursa Valisi Şahabettin Harput, zirveye Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın katılacağını söyledi.

Harput, Ali Babacan'ın bir gün önceden geleceğini ve toplantının ardından öğle saatlerinde Bursa'dan ayrılacağını vurguladı.

İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, Çelik Motor Genel Müdürü Bora Koçak, Capital ve Ekonomist Dergileri Yayın Direktörü Rauf Ateş'in açılış konuşması yapacağı zirvede Türkiye ekonomisinin tüm detayları ile konuşulacağını belirten Harput, toplantı vesilesi ile önemli isimlerin burada yer alacağını kaydetti.

Uludağ'ın Davos olabilmesi için bu toplantının hayati öneme sahip olduğunu dile getiren Harput, şöyle konuştu:

"Davos'u Davos yapan, Davos'un en güzel kayak merkezi olması değil, Davos'u Davos yapan dünyanın en önemli ekonomi ve siyasi liderlerinin bir araya gelerek yaptığı görüşmeler Davos'u dünyanın gündemine oturttu.

Yoksa Davos'tan çok daha güzel kayak merkezleri var. Ekonomi zirvesinin Bursa'nın ve Uludağ'ın tanıtımında çok etkili olacaktır."

Uludağ'da bir çok eksiklik bulunduğunu, bunların başında da 500- bin kişilik salonların olmayışının geldiğini ifade eden Harput, oturumların birkaç otelde yapılacağını aktardı.

Harput, toplantıda görülen eksikliklerin giderilerek, Uludağ'ın uluslararası toplantıların yapılabildiği bir merkez haline getirileceğini dile getirdi.

ZİRVEYE PATRONLAR KATILACAK

İlk gün gerçekleştirilecek oturumda "İş Liderleri, Türkiye 23 Hedef İlk 10 Ülke" konusu ele alınacak.

Mehmet Yılmaz'ın yöneteceği oturumda Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer, Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu, Hedef Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak, Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begümhan Doğan Faralyalı yer alacak.

"Üretim Cephesi'nde Neler Oluyor" başlıklı ikinci oturumda ise Sanko Holdign Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, Sabancı Holding Otomotiv Grup Başkanı Mehmet Pekarun, Unilever Türkiye CEO'su İzzet Karaca, Yaşar Holding Başkanı İdil Yiğitbaşı, Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mustafa Boydak, Gümrük Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Ziya Altunyıldız birer konuşma yapacak. Dünyaca Ünlü Strateji Profesörü Pankaj Ghemawat, "Dünyanın Yeni Düzeni" başlıklı konuşma yapacak.

Zirvenin ikinci gününde ise "Yüksek Büyüme Oranlarına Sahip Pazarlardaki Fırsatlar ve Türkiye" konulu toplantı düzenlenecek.

Toplantıda, Doğan Holding Yönetim Kurulu Üyesi Vuslat Doğan Sabancı, Sinpaş GYO Yönetim Kurulu Başkanı Avni Çelik, Torunlar GYO Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun, Limak Holding Başkanı Nihat Özdemir, Arkas Holding'ten Lucien Arkas konuşmacı olarak yer alacak.

"CEO'ların Yeni Ajandası" başlıklı oturuma ise Borusan Holding CEO'su Agah Uğur, Eczacıbaşı Holding CEO'su Erdal Karamercan, Sabancı Holding CEO'su Zafer Kurtul, Akkök Şirketler Grubu CEO'su Mehmet Ali Berkman ve Vodafone Türkiye CEO'su Serpil Timuray katılacak.

Öğle yemeğinde Cumhurbaşkanı Danışmanı Durmuş Yılmaz'ın yapacağı "Türkiye Ekonomisi 2012" başlıklı sunumun ardından ise "Finans Merkezine Doğru" başlıklı oturum yapılacak.

Birçok Banka genel müdürünün konuşmacı olarak yer aldığı oturumun ardından "Otomobilin Yarını" ve "Turizmde Yeni Dönem" başlıklı toplantılar gerçekleştirilecek.

Standard & Poor's'tan Korkutan Uyarı



Kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's, yeni oluşturduğu gelişmekte olan Avrupa ülkelerinin Euro Bölgesi kaynaklı şoklara kırılganlık (EESI) endeksine göre Türkiye'nin 2.94 puan ile en kırılgan ülke olduğunu belirtti.

Yapılan açıklamada endeksin ülke kredi notuyla doğrudan bir bağlantısı olmadığını ancak ülkelerin dış şoklara kırılganlığı konusunda fikir verdiğini belirten S&P, Türkiye'nin en kırılgan olduğu konuların ani finansman çıkışları ve dış finansman riskleri olduğuna dikkat çekti.

Türkiye'den sonra Euro Bölgesi kaynaklı risklere karşı en kırılgan ikinci ülke ise 2.09 puan ile Macaristan oldu.

Eşi Ölen Kadına 250 TL Maaş



Eşi vefat etmiş kadınlara maddi destek sağlanması için yeni bir proje start aldı.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, resmi nikahlı eşi vefat eden kadınlara ayda 250 TL verecek.

Kadının tekrar evlenmesi, nikahsız birlikte yaşaması gibi durumlarda yardım kesilecek. İlk ödeme nisan ayında yapılacak. Düzenli Nakit Yardım Programı'na göre, ihtiyaç sahibi kadınlar, nakdi yardımlarını iki ayda bir 500 TL olarak alacak.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, kadınların yoksulluktan daha fazla etkilendiği gerçeğinden hareketle 'Eşi Vefat Etmiş Kadınlar İçin Bir Nakit Yardım Programı Geliştirilmesine Yönelik Araştırma Projesi'ni Boğaziçi Üniversitesi ile yürüttü.

Proje sonucunda, eşi vefat etmiş kadınların yiyecek, yakacak, giyecek, ev eşyası ve çocukların eğitimi gibi temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk çektiği tespit edildi ve kadınlara yönelik düzenli nakit yardımı yapılması önerildi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, söz konusu proje doğrultusunda, gerekli altyapı çalışmalarını tamamladı. Kadınların nakit yardımı alabilmesi için Düzenli Nakit Yardım Programı'nı başlattı. Programın içeriği de yayınlanan genelge ile kayıt altına alındı.

Genelgede, programın hedef kitlesinin, 'eşi vefat etmiş, muhtaç durumda bulunan, kanunla kurulu sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi olmayan ve bu kuruluşlardan aylık ve gelir almayan kadınlar' olduğu ifadeleri yer aldı. Genelgeye göre, nakit yardımın yanı sıra ihtiyaç sahibi kadınlara ayrıca yiyecek, yakacak gibi desteklerde de bulunulacak. Çocuklarının eğitimlerine devam etmesi için de çalışmalar yapılacak. Bu yardım programından faydalanabilmek için kadının resmî nikâhlı eşinin vefat etmiş olması gerekiyor.

BAŞVURULAR  SOSYAL YARDIMLAŞMA VAKFI'NA YAPILACAK


Kadınlar, nüfusa kayıtlı oldukları yerde bulunan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına başvuracak. Oluşturulan mütevelli heyeti, başvuru sahiplerine hane ziyaretlerinde bulunacak. Başvuru sahibi çalışabilecek durumda ise İşkur'a kaydı yapılacak.

Mütevelli heyetinin veriler doğrultusunda kadının muhtaçlık durumuna karar vermesi halinde nakit yardımı başlatılacak. Yardımlar, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü'nce 2 ayda bir hesaplara yatırılacak.

Kadının tekrar evlenmesi, nikahsız birlikte yaşaması, muhtaçlık durumunun değişmesi gibi durumlarda kişi, programdan çıkarılacak. Evlilik gibi durumların tespiti her ay, sosyal incelemeler ise her yıl yapılacak. Milliyet

Yeniçeri'den Eurovision Şarkısı Eleştirisi



MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, son yıllarda Eurovisyon'a Türkiye'nin İngilizce şarkılarla katılmasının gelenek haline geldiğini söyledi, "Türkiye ya Türkçe sözlü şarkıyla temsil edilir ya da hiç temsil edilmez" dedi.

MHP'li Yeniçeri, Meclis'te basın toplantısı düzenledi. Bu yıl Türkiye'yi Can Bonomo'nun İngilizce bir şarkıyla temsil edeceğini anımsattı.

MHP'li Vekil, yarışmanın organizasyonunu yapan komitenin İngilizce'yi Türkçe'nin önüne geçirdiğini savundu.

TÜRKÇE DÜŞMANLIĞI

Yeniçeri, "Bunun adı resmen Türkçe düşmanlığı yapmaktır" dedi.

"Türkiye, İngilizlerden daha iyi İngilizce şarkı söyleyen sanatçıları olduğunu göstermek için mi bu yarışmaya katılmaktadır?" diye soran Yeniçeri, İngilizce şarkı sözleriyle Türkiye'nin Eurovision'a katılmasına gerek olmadığını savundu.

Altan Tan'a Uyarı Cezası



Sağlam, TBMM Genel Kurulunda verilen aranın ardından, Tan'ın, Cumhuriyetin kuruluş dönemine ilişkin sözlerinde hakaret olmadığını açıkladığını anımsattı. Sağlam, ''Ancak, sözleri İçtüzüğün 157. maddesine göre, şahsiyetle uğraşma şeklinde algılandığından, kendisine İçtüzüğün 158. maddesine göre, uyarma cezası veriyorum'' dedi.

Daha sonra Genel Kurulda, ''intibak'' yasa tasarısının görüşmelerine devam edildi.


Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na Hakaret Davası



TBMM'de 21 Şubat'ta yapılan partisinin grup toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti'ye hakarette bulunduğu gerekçesiyle, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu aleyhinde toplam 100 bin TL'lik manevi tazminat davası açıldı.

Başbakan Erdoğan'ın avukatı Muammer Cemaloğlu'nun açtığı davanın dilekçesinde, Kılıçdaroğlu'nun, 21 Şubat'taki grup toplantısında AK Parti ve Başbakan Erdoğan'ın şahsiyet haklarına ağır hakaretlerde bulunduğu, onur ve saygınlığına yönelik ifadeler kullandığı iddia edildi.

Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısındaki konuşmalarından bazı bölümlere yer verilen dilekçede, Kılıçdaroğlu'nun, Hükümeti ve Başbakan Erdoğan'ı ''hırsızlıkla'' suçladığı kaydedildi.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarının, halkın yanlış bilgilendirilmesine ve demagoji yapmaya yönelik olduğu ifade edilen dilekçede, şu ifadelere yer verildi:

''Kişi siyasi de olsa 'çete kurucusu, ruh sağlığı bozuk, tipik bölücü, ahlaksız, akılsız' demek açıkça ona hakarettir. Bu sözlerin eleştiri olmadığı, düşünce açıklaması düzeyinde bulunmadığı açıkça hakaret ve aşağılama, küçük düşürme amacı taşıdığı görülmektedir. Bu dil, siyasi eleştiri sınırını da aşacak bir düzeydedir. Eleştiri yanlışı gündeme getirip, doğruyu önermektir. Doğru ve somut kanıtlara dayanmaktır. Eleştiride, topluma verilen pozitif mesajlar olmalıdır.''

Dava konusu konuşmada kamu yararı bulunmadığı savunulan dilekçede, ''Davalı, müvekkilimizi eleştirirken kamu yararının gereğini göz önüne almamış, bu haksız ve hukuka aykırı ifadelerden başka ifadelerle eleştiri yapması mümkünken, eleştiri sınırlarını aşarak müvekkilimizin kişilik haklarına saldırıda bulunmuştur'' denildi.

Dilekçede, Kılıçdaroğlu'nun, AK Parti tüzel kişiliği ve Başbakan Erdoğan hakkındaki konuşmalarından dolayı ayrı ayrı 50'şer bin liralık olmak üzere, toplam 100 bin lira manevi tazminat ödemesi talep edildi.

Cemil Çiçek Mendilden Tavşan Çıkardı!



Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından Türkiye’ye resmi ziyarette bulunan Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbangulu Berdimuhamedov’a devlet nişanı takdim edildi. Törene TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Adalet Bakan Sadullah Ergin, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ve Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu katıldı.

SİZE TAVŞAN ÇIKARACAĞIM

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbangulu Berdimuhamedov’un salona gelmesini bekleyen Çiçek, Davutoğlu ve Çağlayan bir süre sohbet etti. Sohbet sırasında Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan cebinde bulunan mor renkteki mendili çıkarak TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in yakasına taktı. Bakan Çağlayan daha sonra gazetecilerden TBMM Başkanı Çiçek’in görüntülenmesini istedi. Bakan Çağlayan gazetecilere dönerek "Size ne olduğunu anlatacağım" diyerek mendili Çiçek’in yakasından almak istedi. Bu sırada TBMM Başkanı Çiçek, Bakan Çağlayan’dan önce davranak kendi yakasında mendili eline alıp "Size tavşan çıkaracağım" dedi.

DAVUTOĞLU'NU DA GÜLDÜRDÜ

TBMM Başkanı Çiçek’in bu sözleri üzerine salonda gülüşmeler oldu. Dıişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’da Çiçek ve Çağlayan arasında yaşanan diyaloga güldü. Daha sonra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbangulu Berdimuhamedov’a salona gelerek tören başladı.

Olay Haberler

olayhaberler.com

Diğer Haberler

Spor

Copyright © 2012. Fiber Haber - All Rights Reserved. Blogger tarafından desteklenmektedir.
 
Copyright © 2012. Fiber Haber - Tüm Hakları Saklıdır
Powered by Blogger | Sitemap | Ping | Olay Haber | Spor