Son Dakika :
bdp etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bdp etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Çiçek'ten BDP'li Tan'a 'Kemalist Diktatörlük' Tepkisi

Gönderen: Unknown on 1 Mart 2012 Perşembe | 03:38



TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Mecliste yapılan konuşmalarda ''tarihi şahsiyetlere ve milletin hassasiyetlerine karşı saygılı bir dil kullanılması'' uyarısında bulundu.

Çiçek, BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın Meclis Genel Kurulunda, sarf ettiği ''Kemalist diktatörlük'' ifadesinden sonra yaşanan olaylar üzerine yazılı bir açıklama yaptı.

Çiçek'in konuya ilişkin açıklaması şöyle:

''Bugün TBMM Genel Kurulu'nda üzücü bir tartışma yaşanmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsü hiç şüphesiz milletin kürsüsüdür. Millet adına görev yapan milletvekilleri hem düşüncelerini hem de eleştirilerini bu kürsüden elbette hiçbir müdahaleye gerek kalmadan dile getireceklerdir ve getirmektedirler.

Ancak İçtüzüğün konuşma üslubuna ilişkin 67. maddesine göre, Genel Kurulda temiz bir dil kullanılması, kaba ve yaralayıcı sözlerden kaçınılması, eleştiri sınırlarının ötesine geçerek hakarete varan ifadeler kullanılmaması milletvekilliği sorumluluğunun da gereğidir. İfade özgürlüğümüzü bu sorumluluk duygusu içinde kullanmamız gerekmektedir. Bölgemizde yaşanan olaylara bakınca Cumhuriyetimizin ve demokrasimizin ne kadar büyük bir kazanım olduğunu daha iyi anlıyor, bize bu değerleri ve kazanımları armağan eden başta Büyük Atatürk olmak üzere devlet ve siyaset adamlarımızı saygıyla anıyoruz.

Yapacağımız konuşmalarda tarihi şahsiyetlerimize ve milletimizin hassasiyetlerine karşı saygılı bir dil kullanmamız gerekmektedir. Halkımızın bizlerden beklentisi de çatışmacı bir üsluptan ziyade yapıcı bir üslup ile meseleleri tartışmaktır.''

Altan Tan'a Uyarı Cezası



Sağlam, TBMM Genel Kurulunda verilen aranın ardından, Tan'ın, Cumhuriyetin kuruluş dönemine ilişkin sözlerinde hakaret olmadığını açıkladığını anımsattı. Sağlam, ''Ancak, sözleri İçtüzüğün 157. maddesine göre, şahsiyetle uğraşma şeklinde algılandığından, kendisine İçtüzüğün 158. maddesine göre, uyarma cezası veriyorum'' dedi.

Daha sonra Genel Kurulda, ''intibak'' yasa tasarısının görüşmelerine devam edildi.


BDP'li Önder'e şok cevap!

Mehmet Metiner'e suikast davasında Mahkeme Başkanı duruşma salonuna sadece birinci derece yakınların girmesine izin verince gerginlik yaşandı.

Duruşmayı izlemek isteyen BDP'li vekil Sırrı Süreyya Önder ile başkan arasında ilginç bir diyalog yaşandı.

Terör örgütü adına eylemlere katıldıkları ve AK Parti’den milletvekili seçilen gazeteci Mehmet Metiner’e suikast yapılması iddialarıyla haklarında dava açılan 54’ü tutuklu 72 sanıklı davaya devam ediliyor. Duruşmayı BDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder de izledi.

Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'nde bulunan İstanbul 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 4’üncü duruşmasında yine Kürtçe savunma krizi yaşandı. Duruşmada daha önce Kürtçe krizi nedeniyle kimlik tespitleri yapılamayan sanıkların emniyetten gelen kimlik bilgileri kayda geçirildi. 43 sanık, Türkçe savunma yapmamakta ısrarlı olduklarını belirtti. 72 sanıkla davaya ilgi de yoğun oldu. Sanıklara destek için gelenler duruşma salonuna girmek isteyince gerginlik yaşandı.

BAŞKAN: “SANIKLARIN BİRİNCİ DERECE YAKINLARI İÇERİ ALINSIN"

Dava başlamışken, duruşma salonuna içeri girmek isteyenlerle polisler arasından tartışma meydana geldi. Mahkeme başkanı Metin Özçelik, kapıdaki polis memurundan kapıyı kapatmasını istedi.

VEKİL SÜREYYA ÖNDER: “BEN MİLLETVEKİLİYİM BENİ NASIL ALMAZSINIZ"

Polis memuru bir milletvekilinin girmek istediğini bildirdi. Ancak başkan Özçelik, sadece sanıkların birinci dereceden yakınlarının girebileceğini belirtti. Bu sırada kapı aralığından seslenen BDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder, “Ben bu milletin vekiliyim. Sayın başkan, beni nasıl almazsınız" diye seslendi.

BAŞKAN: “FARKETMEZ..."

Başkan Özçelik, “Fark etmez, sadece birinci derece yakınları…" diye karşılık verdi. Önder, “Beni polis zoruyla mı çıkaracaksınız. Duruşmaya alınmadığıma dair yazılı bir kâğıt verin o zaman" dedi. Özçelik, “Salonu boşaltırım o zaman" diye uyardı. Salona ısrarla girmek isteyen Önder, kendisini salon kapısında engelleyen polis memuruna “dokunma" diye bağırınca salonda gerginlik arttı. Duruşma salonunda ‘Kahrolsun faşizm sloganı atıldı’. Mahkeme başkanı duruşmaya ara verdi. (cihan)

KCK Fişliyor, PKK İnfaz Ediyor!

Gönderen: Maykıl on 27 Şubat 2012 Pazartesi | 09:56



Diyarbakır'daki özel yetkili savcılar, bölgedeki faili meçhul soruşturmaları PKK'nın iç infazlarını da dahil ederek genişletmişti. Savcı, Kürt siyasetçi ve aydınların bilgisine başvururken PKK'da derin bir sessizlik yaşanıyor. Örgüt bu sessizliğini Şırnak'ın Şenoba ilçesinde yeni bir infaz gerçekleştirerek bozdu.

PKK'nın infaz ettiği Sadık Onat'ın, terör örgütü KCK'nın Şırnak Demokratik Kent Meclisi'nde görev alan kişiler tarafından fişlendiği ortaya çıktı. Uludere ilçesinin Şenoba beldesinde perşembe günü akşamı evinden çıkan Sadık Onat, sokak ortasında infaz edildi. Olay yerine gelen güvenlik güçleri, Onat'ın Ayyıldız Mahallesi'ndeki evine yakın yerde kafasına bir el ateş edilmek suretiyle öldürüldüğünü belirledi. Güvenlik güçleri olayın faillerine ulaşmak için çalışma başlatırken terör örgütü PKK, kendisine yakın internet sitelerine bir açıklama yaparak Onat'ı öldürdüklerini söyledi.

Terör örgütü açıklamasında cinayeti haklı göstermek için Onat'ı kontra birliklerle hareket ederek birçok militanının öldürülmesine sebep olduğunu iddia etti. Açıklamada, "Çakal kod adlı Sadık Onat isimli kontra, gerillalarımız tarafından ölümle cezalandırılmıştır. Bu kontra, yıllardır düşmanın özel kuvvetlerinde aktif görev yapmaktadır." iddiasında bulundu. Ancak olayın terör örgütünün açıkladığı gibi olmadığı ortaya çıktı. Sadık Onat'ın beldede BDP'yi desteklemeyen sınırlı sayıdaki kişilerden biri olduğu belirtiliyor.

Güvenlik güçlerine göre Onat, KCK bünyesinde faaliyete geçen Şırnak Demokratik Kent Meclisi (DKM) üyelerinin hazırlığı fişleme raporları doğrultusunda öldürüldü. Şırnak DKM'ye yönelik açılan dava, Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor. 68 kişinin yargılandığı davada sanıkların Şırnak halkını fişlediği de belirtiliyor. İddianamede Şırnak BDP İl Başkanlığı'nda DKM'nin Şırnak ve beldelerinde hazırladığı ve PKK'ya gönderdiği fişleme belgeleri ele geçirilmişti.

BDP Meclis Üyesi Sait Sidar'ın hazırladığı fişleme belgelerinde BDP'li olmayan herkes fişlenmiş. Belgelerde, 'Sisteme bağlı olanların başları' başlığı altında vatandaşlar "KUK'çu, AKP'ci, İslamcı, Mustazafçı, BDP'ye rakip, sistem yanlısı, devlet yanlısı, CHP'li" şeklinde fişlenmiş.

Demirtaş: Çocuklarımız anadilini unutmasın



Demirtaş, partisinin Dörtyol İlçe Teşkilatı tarafından Dörtyol Spor Salonu'nda düzenlenen ''Barış ve Demokrasi Şöleni''nde yaptığı konuşmada, Türkiye'de hiçbir etnik kimliğin, başka etnik kimlikler üzerinde üstünlüğü, düşmanlığının olamayacağını belirtti.

Türkiye'de etnik çatışma yaratmak, halkları birbirine düşürüp, boğazlatmak isteyenlere karşı mücadele ettiklerini ifade eden Demirtaş, şöyle devam etti:

''Biz hakların eşitliğinin temelinde mücadele eden bir partiyiz. Hiç kimse Kürt halkını kendi çıkarları doğrultusunda kullanamadı, kullanamayacak. Bütün etnik grupların, kesimlerin, Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, Çerkeziyle, Ermenisiyle kimliği ne olursa olsun şuna canı gönülden inanmalıdır: Bu ülke hepimizin ortak vatanıdır. Herkes bu ülkede eşit hak sahibi olmalıdır. Türkiye'de demokrasi mücadelesi Kürt halkın öncülüğünde yürütülüyor. Herkes buna saygı duymalı ve desteklemeli.''

Düşmanlık yapanın, birbirlerini düşmanlığa körükleyerek hiç kimsenin kazanamayacağının altını çizen Demirtaş, ''Hepimizin bir ortak iletişim dili var. Türkçe bu ülkenin aynı zamanda resmi dilidir. Biz Türkçeyi öğreniyoruz, konuşuyoruz. Buna da karşı değiliz. Bütün çocuklarımızda Türkçe öğrensin istiyoruz ama kendi anadilini unutma pahasına değil. Kendi anadilini asimile etme pahasına değil. Biz anadillerin asimile edilmesine karşıyız. Türkiye'nin acı çeken analarına bir sözümüz var. Biz bu ülkeye onurlu barışı getireceğiz. Herkes bir çözüm, barış istiyor'' dedi.

Suriye'deki olaylar

Demirtaş, Suriye'deki olaylara da değinerek, parti olarak bugüne kadar hiçbir komşu ülke ya da başka bir ülke üzerinden emperyal çıkarları uluslararası güçlerin çıkarlarını savunma pozisyonunda olmadıklarını belirtti.

Türkiye'nin de, hükümetin de böyle bir politikaya dahil olmasını asla desteklemediklerini vurgulayan Demirtaş, ''Elbette ki Suriye halkının özgürlüğü bizler içinde çok önemlidir. Suriye halkı nasıl yaşayacağını orada ki Kürdüyle, Şiisiyle, Arabıyla, Sünnisiyle nasıl yaşayacağını kendi belirleyecek. Herkes buna saygı duymalıdır. Dış güçlerin müdahalesiyle, askeri işgalle ve emperyal amaçlarla hiçbir müdahaleyi doğru bulmayız'' dedi.

Etkinliğe BDP Van Milletvekili Nazmi Gür de katıldı.AA

Demirtaş: Hükümet Elini Taşın Altına Koysun

Gönderen: Maykıl on 26 Şubat 2012 Pazar | 08:18



BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Gelinen noktada Kürt halkı duygu düzeyinde devletten kopmuş durumda. Kürt halkı bu devleti artık kendi devleti olarak görmüyor. En azından Kürt halkının büyük bir kısmı görmüyor" iddiasında bulundu.

Selahattin Demirtaş, yardımcısı Gültan Kışanak ile Mardin Cezaevi’nde 23 BDP’li tutukluyla açlık grevinde bulunan Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız’ı ziyaret etti. Demirtaş ve Kışanak, daha sonra Diyarbakır’ın merkez Kayapınar İlçesi’ndeki parti binasında açlık grevlerini sürdüren partililerin yanına geldi. Demirtaş, açlık grevindeki arkadaşlarının morallerinin iyi olduğunu, ancak grevin 10 günü olması nedeniyle zayıflamaya başladıklarını söyledi. Demirtaş şöyle konuştu:

"Sağlık durumları bundan sonra kötüye gidecektir. Tutuklanmış olmaları mücadele etmelerini engellemiyor. Açlık grevindeki milletvekillerinin sağlıkları ve yaşamları bu saatten sonra risk altındadır. Seçildiler, aylar geçti tahliye edilmediler. Kürt halkının onuru ile oynamak istiyorlar. Kürt halkı varlığını 90’lı yıllarda verdiği mücadele ile bütün dünyaya göstermiştir. Yaygın adalet terörü ve siyasi soykırım operasyonları vardır. Kürtleri kabul ediyorlar ama haklarını kabul etmiyorlar. Ana diline ve siyasi iradesine hakaret ediliyor. Ana, çocuk ve torun aynı cezaevine atılıyor. Bütün bir halkı hedefe almış durumdalar. Bunun adına da kanun ve terörle mücadele diyorlar."

’KÜRT HALKI BİR REALİTEDİR’

Demirtaş, 10 yaşındaki çocuğun da, 75 yaşındaki ninenin de yürüyüş yaptı, slogan attı ve zafer işareti yaptı diye cezaevine atıldığını öne sürerek şöyle dedi:

"Bu halkın gerçeğidir. Savcılar bilmiyor olabilir, savcıların dünyadan haberi olmayabilir. Savcıların Kürt halkının gerçeğinden haberi olmayabilir. AKP’nin haberi olmayabilir. Ama, Kürt halkı bütün değerleri ile artık bir realitedir. Bunları her yerde savunuyor, sloganını atıyor, pankartını açıyorlar."

’HALK ÖCALAN’I ÖNDERİ OLARAK GÖRÜYOR, SUÇ OLSA NE OLUR’


Abdullah Öcalan’ın Kürt halkı tarafından Kürt halk önderi olarak kabul edildiğini savunan Selahattin Demirtaş şunları söyledi:

"Sayın Öcalan’ı halk Kürt halk önderi olarak görüyor. Kanun bunu suç saysa ne olur, suç saymasa ne olur. Milyonlarca insan söyledikten sonra o artık kanunun sorunudur. İnsanlar ’Öcalan’ diye slogan atıyorsa, o artık o kanunun sorunudur. Değişmesi gereken insanlar değil, kanundur. Sırf o slogandan dolayı 7- 8 yıl hapis cezası veren bir kanun sistemi gayri meşrudur. O kanunun değişmesi gerekiyor ama, onlar bu halkı değiştirmek istiyor. Bunlar şiddete çağrı değil, çözüme atılan sloganlardır."

’KÜRT HALKI DUYGU DÜZEYİNDE DEVLETTEN KOPMUŞ’


BDP Genel Başkanı Demirtaş, gelinen noktada devleti yönetenlerin iyi bilmeleri gereken şeyler olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kürt halkı duygu düzeyinde devletten kopmuş durumda. Kürt halkı bu devleti artık kendi devleti olarak görmüyor. En azından Kürt halkının büyük bir kısmı görmüyor. Bu devletten beslenenler, ihalesini alanlar, rantını yiyen bazı çevreler devlete sıkı sıkı sarılmış olabilir. Ama, bu Roboski (Uludere Ortasu Köyü) katliamı sonrası devletin tutumu, bütün siyasi tutuklamalar, bütün çağdışı, hukuk dışı, ahlak dışı yargılamalar, ana dilimize yönelik bu hakaretler artık Kürtleri duygu düzeyinden devletten koparmıştır. Bunu yapan biz değiliz, devletin kendisidir. Devlet bunu yapa yapa, bu halkı duygu düzeyinde kendinden koparmıştır. Eğer şimdi gerçekten eşit bir hukuk ile bu halk ile bir bağ kurmak isteniliyorsa yaptığı yanlışları düzeltmesi lazımdır."

’AK PARTİ- BDP ELE ELE VERİP SORUNU ÇÖZELİM’

Kendilerinin iki tarafa da ’savaşı durdurun’ diye açık çağrı yaptıklarını söyleyen Selahattin Demirtaş şunları kaydetti:

"Savaş ve çatışma çözüm değil diyoruz. Karşılıklı silahları susturun diyoruz. Ama bir tane AK Parti’li çıkıp bunu söyleyemiyor. O zaman savaştan ve kandan onlar besleniyor demek ki. Hükümetin dayattığı savaş gümbür gümbür geliyor, hükümet bu konuda tek söz söylemiyor. AK Parti’lilere sesleniyoruz. Barış için artık siz de elinizi taşın altına koyun. Bugün söz söyleme günüdür. Ya bugün konuşun, ya da bir daha konuşmayın. Gelin AK PARTİ-BDP el ele verelim bu sorunu çözelim. 20 yaşındaki polisin, askerin ve gerillanın canı bizim için çok kutsaldır. Anaların eli yüreğinde bizim çalışmalarımızı izliyor. Onlar bize güveniyor."

’KÜRT KONFERANSI BU YAZ YAPILACAK’


Kuzey Irak’a yaptıkları ziyareti de değerlendiren Demirtaş, Kürt Ulusal Konferansı’nın bu yaz yapılacağını, ancak tarihinin kesin olmadığını söyledi. Demirtaş, konferansa PKK dahil bütün Kürt partilerinin katılımı konusunda bir kısıtlamanın söz konusu olmadığını kaydetti.

’YENİ ANAYASA KONUSUNDA UMUTLU DEĞİLİZ’

TBMM Başkanı Cemil Çiçek tarafından açıklanan yeni anayasa takvimi ile ilgili bir soruyu da Demirtaş, şöyle yanıtladı:

"Anayasa takvimi belirlenmişti. Ama, bir yol temizliği yapılması gerekiyordu. Bu konuda hiç bir şey yapılmadı. Halen ’ana dilde eğitim ve demokratik özerklik haktır’ dediği için insanlar tutuklanıyor. Bu durumda nasıl anayasa yapacağız. Nasıl görüşlerimizi söyleyeceğiz. İşin esasına geçmeden bu düzenlemelerin yapılması gerekir. Anayasa çalışması elbette önemlidir ama, 8 üyesi tutuklu olan Meclis Başkanı çıkıp niye tek kelime etmiyor. Yeni anayasa konusunda diğer partilerin çok istekli olduklarını ve samimi olduklarını düşünmüyoruz. Yeni anayasa konusunda ısrarlıyIz, talepkarız ama diğer partilerin tavrına baktığımızda çok umutlu değiliz."

MHP de Öcalan'la Görüştü İddiası

Gönderen: Maykıl on 24 Şubat 2012 Cuma | 05:32

BDP'li Hasip Kaplan, görüşmeye avukat olarak bizzat şahit olduğunu açıklarken, AK Partili Ömer Çelik "Bu MHP'nin tezlerini sarsar" dedi. Devlet görevlilerinin görüşme sonrası Öcalan'ın el yazılı notlarını MHP'li bakanlarla da paylaştığı belirtiliyor.

99'DAN BERİ GÖRÜŞÜLÜYOR


Yeni Şafak gazetesinin haberine göre; MİT Kanunu'na ilişkin değişiklik Genel Kurulu'da görüşülürken MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ile BDP'li Hasip Kaplan'ın tartışmaları ANASOL-M Hükümeti döneminde devletin Öcalan'la yaptığı görüşmeleri deşifre etti. Kaplan, 99'daki görüşmelere avukat olarak bizzat şahit olduğunu açıkladı. Genel Kurul'daki "Öcalan'la görüşme" tartışması şu şekilde başlamıştı. Adalet Bakanı Sadullah Ergin, devletin 1999'dan beri Öcalan'la görüştüğünü ve ihtiyaç olursa görüşmelerin süreceğini söyledi.

VURAL İTİRAZ ETTİ: ŞEREF SORUNUDUR


Ergin'e tepki gösteren MHP'li Oktay Vural, "Koalisyon hükümeti döneminde İmralı ile müzakere, diyalog ile ilgili siyasi anlamda görevlendirme olduğunu iddia eden varsa, burada açıklamak şeref ve haysiyet sorunudur" ifadelerini kullandı.

HASİP KAPLAN: GÖZLERİMLE GÖRDÜM


BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan bunun üzerine söz alarak Vural'ı yalanladı. Kaplan, "Koalisyon hükümeti döneminde, 99 yılında görüşmeler yapıldı. Gözlerimle gördüm. Yani şimdi, ben avukat olarak gözlerimle gördüm. Oralara giden, görüşen memurlar, istihbarat, hepsi, hükümetlere bağlı değil mi?" ifadelerini kullandı.

BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık da 1999'daki görüşmeleri doğrularken bu görüşmeler sonrasında PKK'nın silahlı militanlarının ülke dışına çıkıp idam cezasının kaldırıldığını ileri sürdü ve "Bu görüşmeler İmralı'da yapılmıştır" dedi.

ÖMER ÇELİK: MHP'NİN TEZLERİ SARSILIR

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, tartışma sonucu deşifre olan görüşmeler için dün Twitter'da şu değerlendirmeleri yaptı:

"İlginç bir tabloyla karşı karşıyayız. Terörle sıfır soruna diyerek, demokratik yaklaşımı mahkum etmeye çalışan refleksin başka yüzü çıktı ortaya. Nitekim Ergenekon sanığı bir orgeneralin, Öcalan'ın teröristleri ülke dışına çıkarması sırasında bir kısmı içerde kalsın, lazım olur dediği ortaya çıkmıştı. Çünkü MHP sıfır terör sonucuna terörle mücadele sonucunda ulaşıldığını iddia etti şimdiye kadar. Ama bir müzakere olduğu ortaya çıkıyor. Bu durum MHP'nin biz iktidardan ayrılırken ülkeyi sıfır terörle teslim ettik tezini sarsacak derecede. Ayrıca Bahçeli'nin, Öcalan'ın idam edilmemesi protokolüne imza atmasının bu görüşmeler neticesinde olduğunu söylediler."

ÖCALAN'IN MEKTUPLARI MHP'LİLERE DE VERİLDİ

Devletin ilgili kurumlarının İmralı'daki görüşmeler sonrası Abdullah Öcalan'ın el yazısı notlarını MHP'li bakanlarla da paylaştığı belirtiliyor. Devletin Öcalan ile görüştüğü ve Öcalan'ın İmralı'dan Kandil'le görüştürüldüğü iddiaları daha önce de gündeme gelmişti.

Barzani'nin lideri olduğu KDP'nin Genel Sekreteri Fazıl Mirani de Beyrut'ta yayınlanan El-Müstakbel gazetesine verdiği bir mülakatta Öcalan'ın ilk Türkiye'ye getirildiği dönemde Kandil ile telefonla görüştürüldüğünü söylemişti. Öcalan'ın 12 Nisan 1999'da avukatları ile yaptığı görüşmede hükümetle 8 maddelik pazarlık yürütülmesi için talimat verdiği belirlenmişti.

İDAMI ÖNLEYEN BAHÇELİ İMZALI PROTOKOL

Başbakan Erdoğan ise daha önce Öcalan'ın idamını engelleyen 'Devlet Bahçeli imzalı' protokolü açıklamıştı. Erdoğan'ın açıkladığı protokol MHP, DSP, ANAP koalisyonunun 12 Ocak 2000'de imzaladığı protokol ile Öcalan'ın idamını ertelediğini gösteriyordu.

MHP'den Hasip Kaplan'a Cevap




Yalçın, yaptığı yazılı açıklamada, MHP'nin bölücü terör örgütünün taleplerinin anayasaya geçirilmesinin, Türkiye'nin bölünmesinin ve parçalanmasının önündeki en büyük engel olduğunu belirterek, ''MHP, milletin doğal refleksi ve kendi bekasını temin için siyaset platformunda destek verdiği, bel bağladığı tek harekettir'' ifadelerine yer verdi.

MHP'nin, Türk milletinin ''sağduyusu, göz bebeği, gelecek için ümidi'' olduğunu savunan Yalçın, şunları kaydetti:

''BDP'li Hasip Kaplan'ın aniden bir iddia yumurtlayarak MHP'ye çamur bulaştırmaya çalışması kapalı kapılar ardında tezgahlanan yeni kirli oyunun ilk perdesidir. Bu adam, MHP'nin iktidar ortağı olduğu 57. Hükümet döneminde İmralı ile müzakere edildiği, hatta terör örgütü elebaşının mektuplarının MHP'li Bakanlara da verildiği iddiasını ortaya atmıştır. Onun hemen arkasından sahneye giren bir AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, bu gerçek dışı iddiaları destekleyen ifadeler kullanmıştır. Diyalog sürmektedir, bundan sonra öteki perdeler oynanacak, yeni senaryolar sahnelenecektir. Bu son senaryo, global güçler tarafından yazılmış, roller alelacele dağıtılmıştır. Yönetmenlerse, BOP'un sahipleridir. Ancak, yeterince çalışılmayan diyaloglardan, acemi aktörlerin rezil oyunu açıkça sırıtmaktadır.

BDP temsilcisinin, kuyruklu yalanlarını, 'gözlerimle gördüm' şeklindeki meddahvari cümlelerle destekleyen açıklamalarının ardından, tiyatro direkler arasına taşınmış ve orta oyununa dönüşmüştür. Ardından AK Parti Genel Başkan Yardımcısı kavuklu kılığına girerek MHP'nin terör ve terörle mücadele konusundaki haklı tezlerini hedefe koymuştur. Daha da öteye geçerek 57. Hükümet döneminde bölücü terör örgütünün temsilcileriyle görüşüldüğü doğruymuş gibi beyanda bulunmuştur. Gayeye giden yolda her şeyin mubah olduğu felsefesiyle hareket eden iki siyasi parti, etrafa fitne tohumları saçarak büyük bir günah ve vebal üstlenmişlerdir. Kirli oyunları, ihanetler ve entrikalarla dolu sicillerine işlenmiştir.

Gerçek dışı iddia ve dedikodularla MHP'yi yolundan döndürmeye, kamu vicdanında mahkum etmeye çalışanların hevesleri kursaklarında kalacaktır.''

Muhalefet Partilerinin 3 Teklifi Yasalaştı




Meclis Genel Kurulu çalışmalarının 4.5 aylık bilançosu çıkarıldı. Muhalefet partisi milletvekillerinin verdiği 326 kanun teklifinin sadece 3’ü yasalaştı. 522 araştırma önergesi içinde kabul edilen tek araştırma önergesi AK Parti’nin de destek verdiği çocukların internetin zararlarından korunmasına ilişkin araştırma önergesi oldu.

Meclis Başkanvekili Mehmet Sağlam, MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin soru önergesini yanıtladı. Sağlam’ın verdiği bilgiye göre 24’üncü yasama döneminde 13 Şubat 2012 tarihi itibariyle muhalefet partilerine mensup milletvekillerinin imzası ile TBMM Başkanlığına sunulan kanun teklifi sayısı 326 oldu. Bu kanun tekliflerinden 3’ü kanunlaştı. Bunların ikisi Çek Kanunu’nda Değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı ile birleştirildi. Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun Teklifi de bütün partilerin ortak imzasıyla verildi.

Sağlam’ın verdiği bilgiye göre muhalefet milletvekilleri imzasıyla Meclis Başkanlığına 522 araştırma önergesi verildi. AK Parti’nin getirdiği “çocukların internetin zararlarından korunmasına ilişkin” araştırma önergesi CHP ve MHP’nin önergeleri ile birleştirilerek kabul edildi. Böylece Meclis’in yeni yasama dönemindeki ilk araştırma komisyonu da kurulmuş oldu.

Muhalefet milletvekillerinin verdiği sözlü soru önergesi sayısı bin 74, yazılı soru önergesi sayısı 3 bin 880 oldu. Sözlü soru önergelerinin 879’u genel kurul gündeminde bulunurken yazılı soru önergelerinin de bin 430’unun işlemde olduğu, muhatap bakanlıkların cevaplandırma süresinin devam ettiği bildirildi. Sağlam, İçtüzük’te öngörülen süreler dahilinde
cevaplandırılmadığından gelen kağıtlar listesinde yayınlanan yazılı soru önergesi sayısının bin 545 olduğunu bu önergelerin 880’ine süresi geçtikten sonra cevap verildiğini açıkladı.

Barzani: 'Kürtlerin haklarını elde etme zamanı gelmiştir'

Gönderen: Maykıl on 19 Şubat 2012 Pazar | 21:22

KUZEY Irak'taki bölgesel Kürt yönetimi başkanı Mesut Barzani, BDP ve DTK başkanlarının da katıldığı Mahabad Kürt Cumhuriyeti'nin kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen konferansta artık Kürtler'in haklarını elde etme zamanı geldiğini ve bu konuda karar almaları gerektiğini söyledi.

Barzani, "Kürdistan'ın her parçasının kendine özgün özellikleri var ve hepsinin kendi kaderlerini tayin etme hakkı bulunuyor" diye konuştu. Erbil'de bulunan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve DTK başkanı Ahmet Türk başkanlığında bulunan BDP ve DTK heyetinin bugün Irak Devlet Başkanı Celal Talabani ve bölgesel yönetim başkanı Mesut Barzani ile görüşeceği belirtildi. 

İran'da, 1946 yılında kurulan ancak aynı yıl İran ordusu tarafından yıkılan Mahabat Kürt Cumhuriyeti'nin kuruluş yıldönümü nedeniyle Kuzey Irak Erbil kentinde konferans düzenlendi. Konferansa, Bölgesel Kürt yönetimi başkanı Mesut Barzani'nin yanı sıra, Barzani'nin davetlisi olarak BDP Genel başkanı Selahattin Demirtaş, DTK başkanı Ahmet Türk, bağımsız Milletvekilleri Leyla Zana, Aysel Tuğluk, BDP Milletvekilleri Sırrı Sakık ve Nazmi Gür de katıldı. Konferansın açılış konuşmasını yapan Bölgesel Kürt yönetimi Başkanı Mesut Barzani, Kürdistan Cumhuriyeti'nin tarihi ve önemi üzerinde konuşarak, artık Kürtler'in haklarını elde etme zamanı geldiğini ve bu konuda karar almaları gerektiğini söyledi. Mesut Barzani, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bütün gerçekler açığa çıkarmıştır ki, Kürt sorununun barışçıl yollar çözülmesi gerekiyor. Eğer biz barışa el atarsak önemli bir kazanım olur. Eğer diyalog yolunu seçersek komşu ülkeler ile uzun süreli ilişkiler olacak. Kürdistan' ın her parçasının kendine özgün özellikleri var ve hepsinin kendini kaderlerini tayin etme hakkı bulunuyor. Bazı satılmış kişilerin şu an Kürt tarihini karıştırmaya yönelik çaba içerisinde oldukları görülüyor. Biz bunların kim olduklarını ve ne yapmaya çalıştıklarını biliyoruz."

BDP VE DTK HEYETİ TALABANİ VE BARZANİ İLE GÖRÜŞECEK

Mesut Barzani'nin davetlisi olarak Erbil'de bulunan BDP Genel başkanı Selahattin Demirtaş ve DTK Başkanı Ahmet Türk başkanlığındaki BDP ve DTK heyetinin konferanstan sonra Irak Devlet başkanı Celal Talabini ve bölgesel Kürt yönetimi başkanı Mesut Barzani ile ayrı ayrı görüşecekleri belirtildi.
(dha)

Olay Haberler

olayhaberler.com

Diğer Haberler

Spor

Copyright © 2012. Fiber Haber - All Rights Reserved. Blogger tarafından desteklenmektedir.
 
Copyright © 2012. Fiber Haber - Tüm Hakları Saklıdır
Powered by Blogger | Sitemap | Ping | Olay Haber | Spor