Son Dakika :
devlet bahçeli etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
devlet bahçeli etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Bahçeli: 'Olan Erbakan'a Oldu...'

Gönderen: Unknown on 28 Şubat 2012 Salı | 17:36



MHP lideri Bahçeli, “AKP’nin bir 28 Şubat yapımı, klasiği, sürümü ve imalatı olduğunu şüpheye yer bırakmayacak kadar net ve berraktır” dedi.

Türkiye’de belirli periyotlarla demokrasi dışı müdahalelerin sancılarına ve tahribatlarına maruz kaldığını, silahların gölgesi altında demokrasinin farklı tarihlerde askıya alındığını ve millet iradesinin tarumar edilip hırpalandığını anlatan Bahçeli, doğrudan veya dolaylı tüm müdahale veya ara rejimlerin ülkeyi biraz daha geriye götürüp enerji ve gücünü israf ettiğini söyledi. Demokrasinin ikamesiz ve yeri dolmaz bir değer olduğunu söyleyen Bahçeli, “Yetersiz ve eksik yönleri olsa da kavga ve anlaşmazlıklara kapı aralasa da sivil yönetimlerin meşruiyeti hiçbir şeyle mukayese edilemez. Kendilerine görev vehmederek durumdan vazife çıkaranlar, ne demokrasiye katkı vermişlerdir ne de ülke yönetimine fayda sağlamışlardır. Aziz milletimiz ne diyorsa doğru ve geçerli olan odur. Kimi tercih ediyorsa kimden yana tavır koyuyorsa siyasi sorumluluk mührü onun elindedir” dedi.

“28 ŞUBAT’TA OLAN ERBAKAN VE ARKADAŞLARINA OLDU”


Siyaseti dışarıdan tanzim etmeye, demokrasiyi etkisizleştirmeye ve alanını daraltmaya tevessül edenlerin açıkça millet kararı ve iradesine kast ettiklerini söyleyen Bahçeli, 28 Şubat post modern müdahalesinin 15’inci yılında bu gerçekler üzerinde dürüstçe yeniden muhasebe yapılması gerektiğini söyledi. 28 Şubat sürecinin diğerlerinden ayrı ve kıyaslanamaz bir özelliği olduğunu belirten Bahçeli şöyle devam etti:

“AKP zihniyeti bu karanlık dönemde yeşermiş ve bin yıl süreceği iddia olunan bu süreçten siyasetin kundağına düşmüştür. Olan Maalesef rahmetle andığımız merhum Necmettin Erbakan Bey ve arkadaşlarına olmuştur. Sıkıntıyı onlar çekmiş, siyaseten onlar yasaklanmış, hükümetten onlar uzaklaştırılmıştır. Ve elbette AKP’ye gün doğmuş, başta Başbakan olmak üzere, Milli Görüş gömleğini çıkartanlar sözde mazlum görüntüleriyle demokrasi dışı temas ve dayatmalardan ziyadesiyle kazançlı çıkmışlardır. Zira Başbakan Erdoğan’ın düştüğü kısa süreli cezaevi şartlarını kast ederek; ‘O günler sayesinde geleceği kazandık, yeni dönemin adımlarını attık’ sözleri görüş ve düşüncelerimizi fazlasıyla doğrulamaktadır. Artık AKP’nin bir 28 Şubat yapımı, klasiği, sürümü ve imalatı olduğu şüpheye yer bırakmayacak kadar net ve berraktır.”

“AKP, SİVİL VESAYETİN UYGULAYICISI”

Askeri vesayet şartları altında filizlenen bu zihniyetin bugünkü zaman diliminde otoriter ve baskıcı bir yönetimin tüm çirkin ve katlanılmaz yöntemlerine başvurduğunu ileri süren Bahçeli, “AKP, Cumhuriyet’in ara dönemi, sivil vesayetin uygulayıcısı, sömürgecilerin figüranı, bizdenmiş gibi görünen siyaset misyoneri olarak bugün Türkiye’yi musibetlerle dolu korku tüneline sürüklemektedir. Müslümanların canıyla, kanıyla, malıyla beslenen küresel güç merkezlerinin yanaşması olan AKP; bu niteliğini gizlemek için ise her türlü milli ve manevi kıymeti istismar etmekten uzak durmamıştır” dedi.

“EĞİTİM SİSTEMİ YAPBOZ TAHTASINA ÇEVRİLDİ”

MHP lideri Devlet Bahçeli, grup konuşmasında eğitim sistemini değiştirecek AKP’nin yeni teklifini de değerlendirdi. Eğitim sisteminin stratejik bir öneme sahip olduğuna dikkat çeken Bahçeli, AKP döneminde eğitimle ilgili önemli bir gelişmenin kaydedilemediğini ileri sürdü. AKP’yle birlikte eğitimde bilimsel yöntemler değil, deneme-yanılma yöntemleri uygulandığını iktidar partisinin, sorun çözmek yerine attığı her adımla yeni problem alanları oluşturduğunu savunan Bahçeli, bugüne kadar alkışlayacakları ve takdir edecekleri bir projenin henüz hayata geçirilemediğini söyledi. Bahçeli, “Hükümet, günü kurtarmaya dönük çelişkileriyle, polemik dozu had safhada olan yaklaşımlarıyla ve istimara prim veren siyasi tutumuyla eğitim sistemimizi adeta yap boz tahtasına çevirmiştir” dedi.
MHP’nin okul öncesi eğitimin 6 yaş grubu dâhil edilmek suretiyle, zorunlu temel eğitimin iki kademeli olarak 9 yıla çıkarılmasını öngördüğünü anlatan Bahçeli, uzun vadede de 12 yıllık zorunlu temel eğitimin tesis edilebilmesi için gerekli alt yapı çalışmasının yapılmasını savunduklarını söyledi.

“HER BAKANIN KENDİ EĞİTİM POLİTİKASI VAR”

Milli eğitim sistemini yozlaştırarak her bakan değişikliğiyle yeni bir maceraya atılmanın gelecek nesillere büyük maliyetler yükleyeceğini ifade eden Bahçeli, “Buna da hiç kimsenin, hele hele Milli Eğitim Bakanlığı görevini yürüten şahısların hiç hakkı yoktur. AKP hükümetlerinde, bugüne kadar eğitim konusunda dört bakan görev almıştır. Şu çarpıklığa bakınız ki, her bakanın kendine ait bir politikası olmuş, gelen gidenin uygulamalarını reddedercesine kendi zihniyetindekileri hayata geçirmenin çare ve arayışı içinde olmuştur. Zannedersiniz ki, AKP’nin bir eğitim politikası ve gelecekle ilgili bir hedefi bulunmamaktadır. Hadiselerin görünen yüzü böyledir, ortaya çıkan gerçekler buna işaret etmektedir. Sorarım sizlere, her bakanla birlikte eğitim sisteminin bütünüyle değişmesine, yeni bir kulvara girmesine acaba dünyanın neresinde tesadüf edilmektedir?” dedi.
AKP’nin zorunlu eğitimi 12 yıla çıkartacağı iddiasıyla getirdiği teklifin iddiasının aksine zorunlu eğitimin bazı hallerde 4 yıllık ilköğretim birinci kademeyle sınırlandırılacağını gösterdiğini ileri süren Bahçeli şöyle devam etti:

“Birçok mahsuru içinde barındıran bu sözde hazırlığın, geleceğimize katkı sağlaması ve evlatlarımızın ihtiyaçlarını karşılaması söz konusu bile olmayacaktır. Ancak, dün itibariyle teklifte eleştirilere neden olan ilk 4 yılın ardından açıköğretim seçeneğinden geri adım atıldığı ve açıköğretim uygulamasının ikinci 4 yılın ardından devreye sokulacağı kamuoyuna yansımıştır. Böyle olsa bile, zorunlu eğitimin kesintisiz 12 yıla çıkması söz konusu olmayacaktır.”

“YENİ İSTİSMAR ALANLARI AÇILMASIN”


Tartışmaların meslek liseleri, özelde imam hatip liseleri ekseninde yürütülmesinin yeni bir kutuplaşmaya davetiye çıkardığını ileri süren Bahçeli, “Bu ülkede meslek veya imam hatip lisesinde okuyan evlatlarımızın hiç kimseden eksik kalır yanı ya da herhangi bir yetersizlikleri bulunmamaktadır. Ve geçmişte yaşanan haksızlıkların, adaletsizliklerin bizim açımızdan meşru hiçbir tarafı da görülmemektedir. Düz liselerde okuyanlar neyse, imam hatiplerde okuyan evlatlarımızda aynı değer ve takdire layıktır” dedi.

Bahçeli, “Bu nedenle yeni istismar alanları açmadan, AKP’nin eğitim politikasını ve gündeme taşıdığı önerilerini gözden geçirmesinde ve yeniden değerlendirmeye tabi tutmasında sayısız yararlar ve hayırlar olacağı aşikârdır” değerlendirmesinde bulundu.

MHP de Öcalan'la Görüştü İddiası

Gönderen: Maykıl on 24 Şubat 2012 Cuma | 05:32

BDP'li Hasip Kaplan, görüşmeye avukat olarak bizzat şahit olduğunu açıklarken, AK Partili Ömer Çelik "Bu MHP'nin tezlerini sarsar" dedi. Devlet görevlilerinin görüşme sonrası Öcalan'ın el yazılı notlarını MHP'li bakanlarla da paylaştığı belirtiliyor.

99'DAN BERİ GÖRÜŞÜLÜYOR


Yeni Şafak gazetesinin haberine göre; MİT Kanunu'na ilişkin değişiklik Genel Kurulu'da görüşülürken MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ile BDP'li Hasip Kaplan'ın tartışmaları ANASOL-M Hükümeti döneminde devletin Öcalan'la yaptığı görüşmeleri deşifre etti. Kaplan, 99'daki görüşmelere avukat olarak bizzat şahit olduğunu açıkladı. Genel Kurul'daki "Öcalan'la görüşme" tartışması şu şekilde başlamıştı. Adalet Bakanı Sadullah Ergin, devletin 1999'dan beri Öcalan'la görüştüğünü ve ihtiyaç olursa görüşmelerin süreceğini söyledi.

VURAL İTİRAZ ETTİ: ŞEREF SORUNUDUR


Ergin'e tepki gösteren MHP'li Oktay Vural, "Koalisyon hükümeti döneminde İmralı ile müzakere, diyalog ile ilgili siyasi anlamda görevlendirme olduğunu iddia eden varsa, burada açıklamak şeref ve haysiyet sorunudur" ifadelerini kullandı.

HASİP KAPLAN: GÖZLERİMLE GÖRDÜM


BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan bunun üzerine söz alarak Vural'ı yalanladı. Kaplan, "Koalisyon hükümeti döneminde, 99 yılında görüşmeler yapıldı. Gözlerimle gördüm. Yani şimdi, ben avukat olarak gözlerimle gördüm. Oralara giden, görüşen memurlar, istihbarat, hepsi, hükümetlere bağlı değil mi?" ifadelerini kullandı.

BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık da 1999'daki görüşmeleri doğrularken bu görüşmeler sonrasında PKK'nın silahlı militanlarının ülke dışına çıkıp idam cezasının kaldırıldığını ileri sürdü ve "Bu görüşmeler İmralı'da yapılmıştır" dedi.

ÖMER ÇELİK: MHP'NİN TEZLERİ SARSILIR

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, tartışma sonucu deşifre olan görüşmeler için dün Twitter'da şu değerlendirmeleri yaptı:

"İlginç bir tabloyla karşı karşıyayız. Terörle sıfır soruna diyerek, demokratik yaklaşımı mahkum etmeye çalışan refleksin başka yüzü çıktı ortaya. Nitekim Ergenekon sanığı bir orgeneralin, Öcalan'ın teröristleri ülke dışına çıkarması sırasında bir kısmı içerde kalsın, lazım olur dediği ortaya çıkmıştı. Çünkü MHP sıfır terör sonucuna terörle mücadele sonucunda ulaşıldığını iddia etti şimdiye kadar. Ama bir müzakere olduğu ortaya çıkıyor. Bu durum MHP'nin biz iktidardan ayrılırken ülkeyi sıfır terörle teslim ettik tezini sarsacak derecede. Ayrıca Bahçeli'nin, Öcalan'ın idam edilmemesi protokolüne imza atmasının bu görüşmeler neticesinde olduğunu söylediler."

ÖCALAN'IN MEKTUPLARI MHP'LİLERE DE VERİLDİ

Devletin ilgili kurumlarının İmralı'daki görüşmeler sonrası Abdullah Öcalan'ın el yazısı notlarını MHP'li bakanlarla da paylaştığı belirtiliyor. Devletin Öcalan ile görüştüğü ve Öcalan'ın İmralı'dan Kandil'le görüştürüldüğü iddiaları daha önce de gündeme gelmişti.

Barzani'nin lideri olduğu KDP'nin Genel Sekreteri Fazıl Mirani de Beyrut'ta yayınlanan El-Müstakbel gazetesine verdiği bir mülakatta Öcalan'ın ilk Türkiye'ye getirildiği dönemde Kandil ile telefonla görüştürüldüğünü söylemişti. Öcalan'ın 12 Nisan 1999'da avukatları ile yaptığı görüşmede hükümetle 8 maddelik pazarlık yürütülmesi için talimat verdiği belirlenmişti.

İDAMI ÖNLEYEN BAHÇELİ İMZALI PROTOKOL

Başbakan Erdoğan ise daha önce Öcalan'ın idamını engelleyen 'Devlet Bahçeli imzalı' protokolü açıklamıştı. Erdoğan'ın açıkladığı protokol MHP, DSP, ANAP koalisyonunun 12 Ocak 2000'de imzaladığı protokol ile Öcalan'ın idamını ertelediğini gösteriyordu.

Bahçeli: Noter işlevinin yeni ispatı

Gönderen: Maykıl on 19 Şubat 2012 Pazar | 00:47

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli "MİT Kanununda yapılan değişiklik" hakkında yazılı açıklama yaptı. AKP'nin dayatma ve zorlamalarıyla kabul edilen MİT yasasının hızla yürürlüğe girdiğini belirten Bahçeli, "Yapılan bu şaibeli düzenlemeyle birlikte; MİT mensuplarının veya belirli bir görevi yerine getirmek amacıyla kamu görevlileri arasından Başbakan tarafından görevlendirilenlerin; görevlerini yerine getirirken, görevin niteliğinden doğan veya görevin ifası sırasında işledikleri iddia olunan suçlardan dolayı soruşturulabilmeleri Başbakan'ın iznine tabi kılınmıştır. Bu kapsamda yapılan yasal değişiklik AKP'nin hukuku katletmesinin adı ve tanımından başka bir anlama gelmemiştir. Üstünlerin, güçlülerin ve zalimlerin hukuku böylelikle tescil edilmiş; adrese teslim düzenlemeler, önü ve arkası ayarlanmış teklifler endişe verici şekilde hayat ve zemin bulmuştur" dedi.

AKP tarafından işleyen bir soruşturma sürecini akamete uğratmak amacına matuf olduğu bilinen yasa önerisinin, yangından mal kaçırırcasına ve kısa zaman içerisinde kanunlaşmasının hukuk devleti anlayışının aldığı en büyük ve ölümcül yaralardan biri olduğunu öne süren Bahçeli şöyle dedi:

"Halen görevdeki MİT Müsteşarını koruma ve kollama dürtüsüyle harekete geçen AKP zihniyeti, hukukun üstünlüğüne kurşun sıkan bu tavır ve icraatı nedeniyle inandırıcılığını da tamamen kaybetmiştir.

Bazı kamu görevlilerine özel görev verilmesi ve bundan kaynaklanan suçlardan muaf olabilmelerinin önünün açılması, sözde ileri demokrasinin ileri derecede otoriterleşen ve tiranlaşan yüzünü ifşa etmiştir.

Temel özellikleri arasında şeffaflık, katılımcılık ve hesap verebilirlik bulunan demokratik-parlamenter sistemde, gizli kapaklı ilişki ağlarının, tezgah altı ve kayıt dışı faaliyetlerin güvenceye alınması, hukuku felç edecek ağır bir darbe ve milli vicdanları infiale sokacak bir kepazeliktir.

Konusu ve sınırları kanunla tayin edilmemiş bir görevden; ancak ve ancak cuntaların kontrolünde bulunan, paramiliter unsurların hakim olduğu ve toplu kıyımları gözünü kırpmadan yerine getiren vahşi diktatörlerin yönetimlerinde görmek mümkün olacaktır.
Bilinmelidir ki, kendi takdir ve keyfi doğrultusunda görevlendirdiği özel görevlileri kanatlarının altına alan Başbakan Erdoğan, bundan sonra işlenen suç ve cürümlere doğal olarak iştirak edecek ve kirli operasyonların azmettiricisi olarak anılacaktır."

Cumhurbaşkanına "Noter" eleştrisi

Cumhurbaşkanı'nın MİT Kanunundaki değişikliği onaylamadaki hızı ve acelesinin dikkatleri çeken diğer bir konu olduğunu belirten Bahçeli, "Esasen kişiyi hedef alan bir düzenlemenin anında imzalanması; Çankaya'nın noter işlevine ve siyasi saiklerle hareket ettiğine yeni bir ispat olmuştur" dedi.

Cumhurbaşkanı Gül'ün, 2 Aralık 2011 tarihinde, 6250 sayılı "Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun"u, bir kez daha görüşülmesi için, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına geri gönderirken bugünle taban tabana zıt bir tutum gösterdiğini belirten Bahçeli, "Nitekim yürüyen bir soruşturma kapsamında bulunan kişilere yönelik özel bir düzenleme olduğu iddiasıyla, 6250 sayılı kanun TBMM'ne iade edilmiştir. Bugün ise Cumhurbaşkanlığı makamı, açıkça kişiyi baz alan ve direkt ilgilendiren bir yasal değişikliği hiçbir incelemeye tabi tutmadan, vicdan kantarına vurmadan ve adalet anlayışını inkar edercesine onaylamıştır. Üstelik 2937 sayılı Kanuna eklenen geçici bir maddeyle de; hâlen devam eden soruşturma ve kovuşturmalar hakkında da Başbakan'ın izninin şart koşulması her şeyi gözler önüne sermiş ve netleştirmiştir. Sayın Cumhurbaşkanı, bugün bizzat kişiye özel olarak düzenlenen yasanın tasdik ve uygun bulma makamı haline gelmiştir" dedi.

MHP Lideri Bahçeli, Türk milletinin çifte standartlı ve çelişkide bocalarken yanlışı savunacak gerekçeleri üretmekten utanmayan AKP zihniyetinden bıktığını ve artık usandığını savunurken, "Hukuku iğfal eden, yozlaştıran ve tarafgirliğin çıkmazına sokan AKP hükümeti, bilsin ki, girdiği karanlık yoldan dönmezse Türkiye büyük bir kördüğümün ortasına düşecektir. Adalete olan bağlılığın ve güveninin kaybolmasıyla, herkes kendi hukukunu oluşturma ve tesis etme çabası içine girebilecek ve yıkımın son aşaması da bu şekilde vasat bulacaktır. Bu itibarla tehlike çok büyüktür. Siyasal çoğunluğunu her şeyi üstünde gören AKP hükümeti, yanlıştan vazgeçmediği ve girdiği bulanık sudan çıkmadığı takdirde aziz milletimize derin hayal kırıklıkları ve sorunlar yaşatacaktır" dedi.

Bahçeli, MHP'nin hukuku çiğneyen ve adaletin kalbine hançer vuran iktidar partisiyle her düzeyde mücadele etmeye ve yaptığı kötülükleri aziz milletimize duyurmaya devam edeceğini ve bundan da asla geri adım atmayacağını sözlerine ekledi.
(anka)

Olay Haberler

olayhaberler.com

Diğer Haberler

Spor

Copyright © 2012. Fiber Haber - All Rights Reserved. Blogger tarafından desteklenmektedir.
 
Copyright © 2012. Fiber Haber - Tüm Hakları Saklıdır
Powered by Blogger | Sitemap | Ping | Olay Haber | Spor