Son Dakika :
milliyetçi hareket partisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
milliyetçi hareket partisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

MHP'li Bal'dan Türkiye'ye hasta benzetmesi

Gönderen: Maykıl on 27 Şubat 2012 Pazartesi | 04:34



MHP Zonguldak Merkez İlçe Başkanlığı 10. Olağan Kongresi Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Şemsi Denizer Toplantı Salonu'nda yapıldı. Toplantıya; MHP Konya Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Faruk Bal, 21. Dönem Karabük Milletvekili MHP Disiplin Kurulu Üyesi İlhami Yılmaz, GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş, eski Belediye Başkanı Secaattin Gonca, MHP Zonguldak İl Başkanı Mustafa Korkutan, GMİS eski Genel Başkanı Ramis Muslu, siyasi parti temsilcileri, delegeler ve partililer katıldı. Kongrenin divan başkanlığını MHP Disiplin Kurulu Üyesi İlhami Yılmaz yaparken, kongre Hocalı katliamında hayatını kaybedenler için Fatiha okunmasının ardından saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.

MHP Disiplin Kurulu Üyesi İlhami Yılmaz yaptığı konuşmada, bir seçim dönemini geçirdikten sonra bugün burada kongre aşamasına geldiklerini belirterek şunları söyledi: "O seçim döneminde ben 'Büyük Zonguldak çocuğuyum' diye yola çıkarak mücadeleyi başlattık. O seçim döneminde yine bu salonda toplantımız olmuştu. Bugünkü manzarayla gördüğüm şey şu ki, o gün büyük Zonguldak ile ilgili şeyleri anlatmakta zamanın kifayetsizliği nedeniyle bir şeyleri ifade edememişiz. Ama burada bugünkü manzara o gün yaptığımız toplantının iki katı kadar ve orta yaş gurubunda insanların olması, benim ve arkadaşlarımızın vermiş olduğu mesajın yerine ulaşmaya başladığını önümüzdeki yerel seçimlerde MHP'nin Zonguldak'ta belediye başkanlığına talip olduğunu görüyorum"

MHP Zonguldak Merkez İlçe Başkanı Gürkan Gülay da, Genel Merkez tarafından atanarak göreve başlamanın üzerinden 5 ay geçtiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu süre zarfında teşkilatlarımızı yeniden yapılandırmak üzere, istişare toplantıları yaparak belde teşkilatlarımızı yeniden oluşturduk. Tüm parti mensuplarımıza ulaşıp kırgınlıkları, dargınlıkları onarmaya çalıştık. Birçok sivil toplum kuruluşunu, kamu kurumlarını, esnaf ve halkımızı ziyaret ederek partimizden olan beklentilerini dinleyip, sıkıntılara çözüm getirmeye çalıştık. Atanarak geldiğim bu onurlu yerde, sizlerden güven oyu almak için enerjimi, bilgimi ve hırsımı partim uğruna kullanmak, vatanım, milletim ve şehrim için çalışmak için aday oldum. Yaşadığımız, ekmeğini yediğimiz, nefes aldığımız, şehrimiz çok değil 15-20 sene öncesine kadar Türkiye'nin Almanyası diye tanımlanıyor."

TTK'da 50 bin işçi çalıştığını belirten Gülay, şöyle konuştu: "Şehir esnafının yüzü gülüyor, sürekli göç alıyordu. Bugün bırakın ileri gitmeyi, teslim edilen basiretsiz yöneticiler tarafından daha da geriye götürülmüştür. Hükümetler tarafından TTK kısım kısım özelleştirilerek küçültülmüş, hiçbir yatırımcı şehre çekilemez olmuş, işsizlik artarak şehir göç verir hale gelmiştir. Seçilerek meclise gönderilen milletvekilleri bu duruma dikkat çekip şehrimizi ileriye taşıyacak öneriler sunmak, sorunlara çözüm üretmek yerine ilkokul çocukları gibi sadece el kaldır indir görevinde kullanılmışlar ve kullanılmaya devam etmektedirler"

Zonguldak'ın önceden göç alan bir il olduğunu şu an ise göç veren bir il olduğunu belirten Genel Başkan Yardımcısı Faruk Bal ise, "Benim hayalimdeki Zonguldak, Türkiye'nin sanayi şehri, Türkiye'nin her tarafından göç alan ve işçi hareketlerinin başladığı, işçi hareketleriyle birlikte refahın arttığı, ekonomisinin güçlü olduğu bir il olarak hayal ederdim. Ama geldim gördüm ki, Zonguldak ekonomik değerlerin özellikle son 10 yıl içinde emekliler kenti olmuş. Türkiye'nin her yerinden göç alan Zonguldak, neredeyse Türkiye'nin her yerine göç veren bir il haline gelmiş" dedi.

Türkiye'nin borçları nedeniyle sömürülen bir ülke olduğunu savunan Bal, şunları söyledi: "Yukarı çıkıp aşağıya baktığımızda Türkiye, trafik kazası geçirmiş, kolu bacağı kırık, yarı yöresi ezik, kan revan içinde acil serviste bekleyen bir trafik kazası geçirmiş hastaya benzemektedir. İşsizlik hat safhadadır, her evde bir can sıkıcı, anaların yüreğini acıtıcı, babaların yüreğini acıtıcı işsiz kardeşimizin dramı yaşanmaktadır. Ekonomideki verimsizlik, üretimsizlik ve dışa bağımlılık Türkiye'de tarım sektörünü, hayvancılık sektörünü, küçük, orta ve büyük ölçekli sanayiyi çökertmiş durumdadır, Türkiye'yi sömürülen bir ülke haline getirmiştir."

Her vatandaşımızın borçlanmaya başladığını anlatan Bal, sözlerini şöyle tamamladı: "işsiz kardeşimiz kredi kartıyla, memur kardeşimiz kredi kartıyla, sanayicimiz, esnafımız, bankalara borçlanmıştır. Borçla peynir gemisinin yürümeyeceğini biliyoruz. Ama hükümette borçlanma konusunda ölçüyü kaçırmış durumda, 220 milyar dolarla almış olduğu iktidarı iç ve dış borcu 500 milyar doların üzerine çıkarmış, geleceğinden yiyen bir millet, geleceğini harcayan bir aile haline düşmüştür."İHA

Bahçeli: Noter işlevinin yeni ispatı

Gönderen: Maykıl on 19 Şubat 2012 Pazar | 00:47

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli "MİT Kanununda yapılan değişiklik" hakkında yazılı açıklama yaptı. AKP'nin dayatma ve zorlamalarıyla kabul edilen MİT yasasının hızla yürürlüğe girdiğini belirten Bahçeli, "Yapılan bu şaibeli düzenlemeyle birlikte; MİT mensuplarının veya belirli bir görevi yerine getirmek amacıyla kamu görevlileri arasından Başbakan tarafından görevlendirilenlerin; görevlerini yerine getirirken, görevin niteliğinden doğan veya görevin ifası sırasında işledikleri iddia olunan suçlardan dolayı soruşturulabilmeleri Başbakan'ın iznine tabi kılınmıştır. Bu kapsamda yapılan yasal değişiklik AKP'nin hukuku katletmesinin adı ve tanımından başka bir anlama gelmemiştir. Üstünlerin, güçlülerin ve zalimlerin hukuku böylelikle tescil edilmiş; adrese teslim düzenlemeler, önü ve arkası ayarlanmış teklifler endişe verici şekilde hayat ve zemin bulmuştur" dedi.

AKP tarafından işleyen bir soruşturma sürecini akamete uğratmak amacına matuf olduğu bilinen yasa önerisinin, yangından mal kaçırırcasına ve kısa zaman içerisinde kanunlaşmasının hukuk devleti anlayışının aldığı en büyük ve ölümcül yaralardan biri olduğunu öne süren Bahçeli şöyle dedi:

"Halen görevdeki MİT Müsteşarını koruma ve kollama dürtüsüyle harekete geçen AKP zihniyeti, hukukun üstünlüğüne kurşun sıkan bu tavır ve icraatı nedeniyle inandırıcılığını da tamamen kaybetmiştir.

Bazı kamu görevlilerine özel görev verilmesi ve bundan kaynaklanan suçlardan muaf olabilmelerinin önünün açılması, sözde ileri demokrasinin ileri derecede otoriterleşen ve tiranlaşan yüzünü ifşa etmiştir.

Temel özellikleri arasında şeffaflık, katılımcılık ve hesap verebilirlik bulunan demokratik-parlamenter sistemde, gizli kapaklı ilişki ağlarının, tezgah altı ve kayıt dışı faaliyetlerin güvenceye alınması, hukuku felç edecek ağır bir darbe ve milli vicdanları infiale sokacak bir kepazeliktir.

Konusu ve sınırları kanunla tayin edilmemiş bir görevden; ancak ve ancak cuntaların kontrolünde bulunan, paramiliter unsurların hakim olduğu ve toplu kıyımları gözünü kırpmadan yerine getiren vahşi diktatörlerin yönetimlerinde görmek mümkün olacaktır.
Bilinmelidir ki, kendi takdir ve keyfi doğrultusunda görevlendirdiği özel görevlileri kanatlarının altına alan Başbakan Erdoğan, bundan sonra işlenen suç ve cürümlere doğal olarak iştirak edecek ve kirli operasyonların azmettiricisi olarak anılacaktır."

Cumhurbaşkanına "Noter" eleştrisi

Cumhurbaşkanı'nın MİT Kanunundaki değişikliği onaylamadaki hızı ve acelesinin dikkatleri çeken diğer bir konu olduğunu belirten Bahçeli, "Esasen kişiyi hedef alan bir düzenlemenin anında imzalanması; Çankaya'nın noter işlevine ve siyasi saiklerle hareket ettiğine yeni bir ispat olmuştur" dedi.

Cumhurbaşkanı Gül'ün, 2 Aralık 2011 tarihinde, 6250 sayılı "Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun"u, bir kez daha görüşülmesi için, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına geri gönderirken bugünle taban tabana zıt bir tutum gösterdiğini belirten Bahçeli, "Nitekim yürüyen bir soruşturma kapsamında bulunan kişilere yönelik özel bir düzenleme olduğu iddiasıyla, 6250 sayılı kanun TBMM'ne iade edilmiştir. Bugün ise Cumhurbaşkanlığı makamı, açıkça kişiyi baz alan ve direkt ilgilendiren bir yasal değişikliği hiçbir incelemeye tabi tutmadan, vicdan kantarına vurmadan ve adalet anlayışını inkar edercesine onaylamıştır. Üstelik 2937 sayılı Kanuna eklenen geçici bir maddeyle de; hâlen devam eden soruşturma ve kovuşturmalar hakkında da Başbakan'ın izninin şart koşulması her şeyi gözler önüne sermiş ve netleştirmiştir. Sayın Cumhurbaşkanı, bugün bizzat kişiye özel olarak düzenlenen yasanın tasdik ve uygun bulma makamı haline gelmiştir" dedi.

MHP Lideri Bahçeli, Türk milletinin çifte standartlı ve çelişkide bocalarken yanlışı savunacak gerekçeleri üretmekten utanmayan AKP zihniyetinden bıktığını ve artık usandığını savunurken, "Hukuku iğfal eden, yozlaştıran ve tarafgirliğin çıkmazına sokan AKP hükümeti, bilsin ki, girdiği karanlık yoldan dönmezse Türkiye büyük bir kördüğümün ortasına düşecektir. Adalete olan bağlılığın ve güveninin kaybolmasıyla, herkes kendi hukukunu oluşturma ve tesis etme çabası içine girebilecek ve yıkımın son aşaması da bu şekilde vasat bulacaktır. Bu itibarla tehlike çok büyüktür. Siyasal çoğunluğunu her şeyi üstünde gören AKP hükümeti, yanlıştan vazgeçmediği ve girdiği bulanık sudan çıkmadığı takdirde aziz milletimize derin hayal kırıklıkları ve sorunlar yaşatacaktır" dedi.

Bahçeli, MHP'nin hukuku çiğneyen ve adaletin kalbine hançer vuran iktidar partisiyle her düzeyde mücadele etmeye ve yaptığı kötülükleri aziz milletimize duyurmaya devam edeceğini ve bundan da asla geri adım atmayacağını sözlerine ekledi.
(anka)

Olay Haberler

olayhaberler.com

Diğer Haberler

Spor

Copyright © 2012. Fiber Haber - All Rights Reserved. Blogger tarafından desteklenmektedir.
 
Copyright © 2012. Fiber Haber - Tüm Hakları Saklıdır
Powered by Blogger | Sitemap | Ping | Olay Haber | Spor