PKK'lılar Yunanistan Sınırında Kıstırıldı

Haklarında terör örgütü üyesi oldukları gerekçesiyle yakalama kararı çıkartılan kapatılan Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) eski Gebze İlçe Başkanı M.K (32) , Elazığ Üniversitesi Kimya Bölümü 4'ncü sınıf öğrencisi K.Y (24), Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesi'nde Anestezi görevlisi olarak çalışan ve Ocak ayında görevinden istifa eden F.B. (29) ile Metal Teknolojisi Öğretmeni H.K., yasadışı yollarla Yunanistan'a kaçmak isterken sınır devriyeleri tarafından yakalandı.

İddiaya göre, İstanbul'da anlaştıkları bir kişiye, kişi başı bin Euro veren örgüt üyeleri otobüsle Edirne'ye geldiler. Örgüt üyeleri Pazarkule Sınır Kapısı yakınlarından Yunanistan'a geçmek isterken sınır devriyeleri tarafından yakalandıktan sonra Edirne İl Jandarma Komutanlığı'na teslim edildi.

Jandarmanın yaptığı araştırmada M.K., K.Y. ve F.B.'nin terör örgütü PKK üyesi oldukları gerekçesiyle arandıkları belirlendi. H.K. ise hakkında arama ve yakalama kaydı olmadığı için tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Şahıslar Jandarmadaki ifadelerini ardından Edirne Adliyesi'ne sevk edildi.

Almanya'dan Yunanistan'a 2. onay

Mecliste yapılan oylamaya katılan 591 milletvekilinden 496'sı yardım paketini kabul ederken, 90 milletvekili yardım paketine karşı çıktı, 5 milletvekili de çekimser oy kullandı.

Oylamadan önce Başbakan Merkel'in, konuşmasında, avronun ve böylece Avrupa'nın başarılı olabilmesi için Yunanistan'a yardım yapılmasının şart olduğunu söylemesinden sonra söz alan muhalefetteki Sosyal Demokrat Parti (SPD) Milletvekili Peer Steinbrück de, hükümetin Yunanistan'a yardım konusunda tümüyle başarısız kalmasına rağmen konunun tüm Avrupa'yı ilgilendirmesi sebebiyle yardım paketini desteklediklerini söyledi.

Almanya'nın eski Maliye Bakanı olan Steinbrück, Merkel'in, Yunanistan'da yaşanan krizi uzunca bir zaman küçümseyerek gerekli önlemleri hızlı bir şekilde almamış olmakla eleştirdi.

Yeşiller Partisinin de destek vermesi sebebiyle 2. yardım paketi mecliste büyük çoğunlukla kabul edildi.Sayfa : 1

AA

Bu Ferrari'den Sağ Çıktılar

Yunanistan'nın başkenti Atina'da meydana gelen bir kazada hurdaya dönen Ferrari F430 model araçta mucize gibi bir kurtuluş yaşanırken, sağ çıkmayı başaran ikili şoke oldu.

Arabasıyla dolaşmaya çıkan ismi açıklanmayan iki Yunan, saatte 310 kilometre hızla ağaca çarptıktan sonra takla attı. Araç takla sonrasında ikiye bölündü.

127 bin sterlin değerinde olan aracın içinden sağ çıkmayı başaran ikili şoke oldu.

Çarpmadan sonra yanmaya başlayan araca, şans eseri yakında olan itfaiye yetişti. Önce yaralıları içeriden çıkartan ekipler, daha sonra arabayı söndürdü.

Yunanlar Almanya'yı Naziler'e benzetiyor

İkinci kredi karşılığı Yunanistan'dan sert kemer sıkma önlemleri talep eden Avrupalı kreditörlerinin en büyüğü olan Almanya'ya karşı Yunan halkının öfkesi artıyor.
ALMANYA'YI SEVEN YOK
Epikaira dergisi için yapılan ankette, Yunan halkına Almanya'ya karşı duyguları soruldu. Yunanistan genelinde rastgele seçilen 18 yaş üstü kişilerle telefon görüşmesi aracılığıyla yapılan ankette 10 Yunanlı'dan 8'i Almanya'ya karşı genelde "olumsuz duygular" hissettiğini bildirdi.Anketi yanıtlayanların yüzde 41'i Almanya'ya karşı "öfke, nefret ve bıkkınlık" duyduğunu, yüzde 30'u "hayal kırıklığı, korku, endişe ve tiksinti" duyduğunu dile getirdi. Almanya'ya karşı olumlu duygularını dile getirenlerin oranı ise sadece yüzde 8,6'da kaldı.
ALMANYA 'DÜŞMANCA' DAVRANIYOR
Halkın yüzde 79'u Almanya'nın Avrupa'daki rolünü olumsuz olarak değerlendirirken, yüzde 81'i Almanya Başbakanı Angela Merkel'e karşı "kötü duygular" beslediğini ifade etti. Almanya'nın Yunanistan'a karşı tavrı ile ilgili bir soru üzerine de ankete katılanların yüzde 76'sı "düşmanca", yüzde 8'i "dostça" yanıtını verdi.
NAZİLERLE KARŞILAŞTIRILIYOR 
Almanya denince ilk aklınıza gelen kelime sorusuna halkın yüzde 32,4'ü "Hitler, faşizm ve 3. Reich", yüzde 4,5'i İkinci Dünya Savaşı'nda Yunanistan'a verdikleri zararların geldiğini söyledi. Almanya'nın bugün uyguladığı politikayı "4. Reich politikası" olarak değerlendirenlerin oranı ise yüzde 77 oldu.Ankete katılanların yüzde 87'si 1941-1944 arası Alman işgal güçleri tarafından Yunanistan'a verilen zarara karşı Almanya'dan işgal tazminatı istediğini ifade etti. VPRC şirketi tarafından Avro bölgesinin Yunanistan'a 130 milyar avroluk ikinci kurtarma paketi ile borç takası anlaşmasını onaylanmasından önce 800'den fazla kişi ile yapılan anketin yüzde 3,5 oranında hata payına sahip olduğu bildirildi.
GREVLER BİTMİYOR
Ülkedeki grevler ise sürüyor. Son olarak kamu sektörü sağlık çalışanları, yeni memorandum çerçevesinde sağlık ve sosyal hizmetler sektöründe alınan tasarruf önlemlerini protesto etmek için 24 saatlik greve gitti.Sağlık Bakanlığı önünde biraya gelen sağlık çalışanları parlamentonun bulunduğu Sintagma meydanına yürüdü.
AA

Araç ÖTV'sinde İndirim Sinyali

Çalışma kabul edilirse Maliye yüzde 135'e kadar çıkardığı lüks otomobillerin vergisini yeniden eski haline getirebilir.

Maliye Bakanlığı'nın 4 ay önce cari açığa karşı alınan önlemler doğrultusunda Özel Tüketim Vergisi'ni (ÖTV) yüzde 130'a kadar artırdığı lüks otomobillerle ilgilli yeni bir çalışma yürüttüğü belirtildi. Buna göre vergi artışı sonrası Maliye'nin yeterli vergi geliri elde edemediği ve yüksek vergi oranlarının vergi kaçağını artırdığı yönündeki eleştiriler üzerine Maliye Bakanlığı, uzmanlarına konu hakkında yeni bir çalışma yapılması için talimat verdi. Maliye uzmanlarının lüks otomobillerle ilgili çalışmayı tamamladığ ve çalışmaya göre artırılan verginin geri alınmasının hem vergi gelirleri hem otomobil piyasası için daha iyi sonuçlar doğuracağına yönelik bulgulara ulaşıldığı ifade ediliyor. ÖTV artışının lüks otomobillerde kaçağı artırarak vergi gelirlerini düşürdüğü bunun yanında ÖTV zammı yapılmayan silindir hacmi 1.600 cc olan lüks otomobillere yönelim olduğu sonuç itibariyle vergi artışı ile arzulanan hedeflere ulaşılamadığı sonuçlarına varıldığı Maliye kulislarinde konuşuluyor. Çalışmada ayrıca aynı zamanda ÖTV'si yüzde 10'dan 15'e yükseltilen ticari araçlarda da bu artışın geri alınması yönünde kanaat oluştuğu dile getiriliyor.

FİNANSMAN DA KOLAYLAŞTI

Diğer yandan Yunanistan'ın borç sorununun neredeyse halledilmek üzere olması ve Avrupa Merkez Bankası'nın likiditeyi artırıcı yönde aldığı kararların da Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere para akışını hızlandıracağı beklentisinin de cari açığa fren olması için alınan bu tedbirlerin yumuşatılması için gerekli zemini oluşturduğu kaydediliyor. 14 Ekim 2011'de cari açığa karşı başta sigara, cep talafonu ve alkol olmak üzere bir çok üründe getirilen ÖTV artışı ile silindir hacmi 1.600 ve 2000 cc arasında olan otomobillerde vergi yüzde 60'tan 80'e, 2000 cc'den façla olan otomobillerde ise yüzde 84'Ten 130'a çıkarılmıştı. Bu 1.600 cc ile 2.000 arasındaki otomobillerin fiyatını yüzde 12 ve 2000 cc'nin üzerinde olan otomobillerin fiyatını yüzde 25 artırmıştı.

Dexia'dan Rekor Zarar

Dexia'dan yapılan açıklamada, zararın 4 milyar avrosunun Belçika'daki bankacılık biriminin satışından, 3,4 milyar avrosunun Yunanistan'dan, 2,6 milyar avrosunun emlak tahvillerindeki değer kaybından ve 1 milyar avrosunun geri dönmeyen yerel yönetim kredilerinden kaynaklandığı belirtildi.

Bankanın en karlı birimi ise 270 milyon avro vergi öncesi karla Denizbank oldu.

Açıklamada, 2011'in Denizbank için çok başarılı geçtiğini ve bankanın 88 yeni şube açarak müşteri ağını genişlettiği belirtildi.

Dexia'nın 2011 bilançosunda, Türkiye'deki DenizEmeklilik biriminin MetLife'a satışından da 135 milyon avro kar yazıldı.

Yunanistan'a AB bekçisi geliyor

AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Olli Rehn, Yunanistan'da AB tarafından daimi bir heyetin bulundurulacağını belirtti. 

Rehn, uygulanacak programın denetlenmesi için Avrupa Birliği Atina'da daimi heyet bulunduracağını ve borç servisinin güvence altına alınabilmesi için açılacak kayyum hesabında 3 aylık borç ödemelerini karşılayacak kadar kaynak bulundurulacağını söyledi. 

Rehn, Yunanistan'ın kurtarılması için Mayıs 2010'da devreye giren 110 milyar euroluk ilk Avrupa Birliği, IMF paketinin başarısızlığında bu ülkedeki siyasi bölünmüşlüğün ve kurumsal yetersizliğin etkili olduğunu belirterek ikinci pakette her iki açığın üstersinden gelecek tedbirler aldıklarını belirtti.

Özel banka ve finans kuruluşları, ikinci kurtarma paketinin ön şartı olan borç indiriminde gece boyunca süren pazarlıkların ardından Atina yönetimiyle daha önce uzlaştıkları oranları revize etti. Bankalar adına Euro Bölgesi'yle müzakereleri yürüten Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), Yunan tahvillerinin değerinde nominal yüzde 53,5 ve reel yüzde 75 indirimi kabullendi.

Yunanistan'ın bankalarla tahvil takasını 8 Mart'ta başlatarak 3 gün içinde tamamlaması bekleniyor.

IMF BAŞKANI LAGARDE: KAYDADEĞER BİR KAYNAK SAĞLAYACAĞIZ!
IMF Başkanı Christine Lagarde, ikinci kurtarma pakete IMF'nin kaydadeğer bir kaynak sağlayacaklarını fakat oranın henüz kesinleşmediğini belirtti. Yunanistan'ın Ekonomik programının iddialı olduğunu ve önemli riskler barındırdığını ifade etti.

YUNANİSTAN MALİYE BAKANI VENIZELOS: TARİHTE İLK KEZ BİR ÜLKE BORCU 100 MİLYAR EURO AZALTILDI
Sonuçtan duyduğu memnuniyeti ifade eden Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Evangelos Venizelos da bugünkü sonuca varmanın 8 aylık zor mücadeleyi ve bütün Yunan halkının çabalarını gerektirdiğini dile getirdi.

Yeni ekonomik programa hem olumlu bakanlara hem de bakmayanlara ülkenin kurtarılması için mücadele çağrısında bulunan Venizelos, özel sektör kreditörleriyle borcun silinmesi için yapılan çetin müzakerelere değinerek, ''Tarihte ilk kez bir ülke borcunu 100 milyar euro kadar azaltıyor'' dedi.

EURO GRUBU BAŞKANI JUNCKER: BAŞARILI OLMASI İÇİN HER TÜRLÜ GAYRETİ GÖSTERECEĞİZ
Euro Grubu Başkanı Jean-Claude Juncker, Yunanistan'a 130 milyar euroluk kurtarma paketinin başarılı olması için her türlü gayreti göstereceklerini söyledi.

Juncker, Euro Bölgesi maliye bakanlarının 14 saat süren toplantısında, Yunanistan'a 130 milyar euroluk ikinci kurtarma paketini onaylamasından sonra yaptığı açıklamada, ''geniş kapsamlı anlaşmanın Yunanistan'ın borcunu azaltmada ve Euro Bölgesi içinde geleceğini garantiye almada çok önemli olduğunu'' ifade etti.

Euro Grubu'nun Yunan halkının gösterdiği önemli çabaların tamamıyla farkında olduğunu vurgulayan Juncker, ''Yunanistan ekonomisinin sürdürülebilir büyüme yönüne dönmesinde Yunan toplumunun bütün kesimlerinin önemli ve ortak çabalarına ihtiyaç var. Yeni programın başarılı olması için her türlü çabayı sarf edeceğiz'' dedi.

Juncker, 1-2 Mart'ta yapılacak AB liderler zirvesinde ''Euro Bölgesi kurtarma fonunun kayda değer biçimde güçlendirilmesini'' beklediğini de sözlerine ekledi.

PAKETE ONAYA DİĞER TEPKİLER
Yunanistan Başbakanı Lukas Papadimos da sonuçtan ''çok memnun'' olduğunu söyledi.

Papademos, ''Bugünün Yunan ekonomisi için tarihi bir gün olduğunu söylemek abartı olmaz'' ifadesini kullandı.

Belçika Maliye Bakanı Steven Vanackere, kurtarma paketinin onaylanmasını, ''Herkes bunun kader anı olduğunu anladı'' diyerek değerlendirdi.

Fransa Maliye Bakanı Francois Baroin, anlaşmanın, ''adaletli bölüşüm bakımından çok iyi bir anlaşma olduğunu'' belirtti. Baroin, ''Yunanlılar üzerlerine düşeni yaptı. Avrupalılar destek rolünü oynuyor, kreditörler kendi rolünü yapıyor ve özel sektör beklenenin ötesine geçti'' diye konuştu.

Yunanistan için 130 milyar euroluk ikinci kurtarma paketi için kaynak verecek Euro Bölgesi ve Uluslararası Para Fonu (IMF), bu paketin, Yunanistan'ı dış destek olmaksızın kendi ayakları üzerinde durmasını sağlayacağını ve Euro Bölgesi'nde kalmasını garantiye alacağını umuyor.

Euro Bölgesi maliye bakanlarının kurtarma paketini onaylamasıyla Yunanistan'a 130 milyar euroluk kredi verilmesinin yanı sıra özel sektörün elindeki 210 milyar euro tutarındaki Yunan tahvillerinin 107 milyar eurosu silinecek.

Aynı zamanda Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Euro Bölgesi ülkelerinin merkez bankaları bilançolarındaki Yunan tahvillerinden elde ettiği kardan feragat edecek.

Kurtarma paketi için AB ve IMF'nin hazırladığı yeni ekonomik programla Yunanistan'ın, halen gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 160'ını aşan kamu borcunun 2020 yılına kadar yüzde 120,5'e indirmesi hedefleniyor.

Yunanistan'ın 20 Mart'ta 14,5 milyar euroluk borcunu ödeyememesi durumunun önüne geçmek amacıyla Euro Bölgesi ve Atina yönetimi derhal bir anlaşmaya varması için baskı altında bulunuyordu. 

Göreli olarak küçük bile olsa Yunanistan'ın kontrolsüz iflasının Avrupa kıtasının geri kalanında piyasalarda paniğe yol açmasından, bunun borç yükü altındaki İrlanda, Portekiz ya da bölgenin büyük ekonomileri İtalya ya da İspanya'da durumu daha da güçleştirmesinden kaygı duyuluyordu.

AB ve IMF 2010 yılında da Yunanistan'a 110 milyar euroluk kurtarma paketi hazırlamıştı.

Bu son paketle birlikte Euro Bölgesi'nde Yunanistan, İrlanda ve Portekiz'in iflas etmesini önlemek için yapılan harcamaların ya da taahhüt edilen toplam miktar en az 386 milyar euroyu buldu. (aa)

Yunanistan bağımsızlığını satıyor

Independent on Sunday gazetesinde Patrick Cockburn imzalı bir yorumda, "Yunanistan, borç yükünden kurtulmak için bağımsızlığını satıyor" deniyor.

Cockburn'ün yazısı özetle şöyle:

"Yunanistan'ın yarın Euro bölgesi ülkeleriyle bağımsızlığını sona erdirecek bir uzlaşmaya varması bekleniyor. Bu anlaşmayla Yunanistan, Almanya ve müttefiklerinin ekonomik ve önemli ölçüde de siyasi sömürgesi haline gelecek. Berlin, ülkenin başbakanının kim olacağından eczanelerin hangi ilacı dağıtabileceğine kadar her şeyde söz sahibi olacak. Demokrasinin beşiği Yunanistan'da kendi kaderini tayin hakkı, dışarıdan dayatmalara yenik düştü. Her zaman olduğu gibi en ağır bedeli yoksullar ödeyecek." 

Kurtarma paketi kapsamında Yunanistan'a 130 milyar euroluk kredi sağlanacağını ve 100 milyar euroluk borcunun silineceğini anımstan yazar şöyle devam ediyor:

"Son kemer sıkma önlemleri çerçevesinde asgari ücret, yüzde 22 oranında azaltılarak aylık 522 euroya düşecek. Avrupa Birliği, IMF ve Avrupa Merkez Bankası bunun istihdamı artıracağını söylüyor. Fakat Yunan ekonomistler böyle düşünmüyor. Bu ekonomistler, Çinli ve bulgar işçilerin her zaman daha az para aldığını, Yunan ticari gemilerinde Filipinli mürettabatın çalıştırılmasıyla aynı nedenden dolayı Yunanlıların iş bulamayacağını söylüyorlar. Aynı şekilde zaten düşük maaş ve ücret alan kamu çalışanlarının parasını daha da kısmak, tüketimi azaltmaktan ve çilelerini artırmakan başka bir işe yaramayacak."

Alman seçmenlere 'Paranızı yedirmiyoruz' mesajı
"Bu önlemlerin bir açıklaması belki de Alman liderlerin kendi seçmenlerine Yunanlıların Almanya'nın kaynaklarını yiyip bitirmelerine izin vermediklerini göstermek istemeleri olabilir. Troyka'nın cezalandırıcı nitelikteki bu reformları aynı zamanda, zor durumdaki Portekiz, İspanya, İtalya ve İrlanda'da Yunanistan'ın yolundan gitmemeleri mesajını verme arzusunu da yansıtıyor."

Observer gazetesi İkinci Dünya Savaşı'nda Nazilere karşı direniş hareketinin öncülerinden Manolis Glezos'un kapitalizm karşıtlarına "bu kokuşmuş sistemi alaşağı etmeleri" çağrısında bulunduğunu aktarıyor.

Glezos: Yunanistan kobaya döndü
1941'de Yunanistan'ın en önemli simgesi olan Akropolis'ten Nazi bayrağını indiren Glezos, Observer'a demecinde kemer sıkma önlemleriyle Yunanistan'ın kobaya dönüştürüldüğünü, her ülkenin böyle bir tehlikeye açık olduğunu söyledi.

Gazete aynı haberinde 2008'den bu yana ağır bir ekonomik kriz yaşayan Yunanistan'da IMF-AB'nin dayattığı kemer sıkma önlemlerinin ülkeyi düzlüğe çıkarmak bir yana Yunanlılara diz çöktürdüğünü vurguluyor.

Halkın yarısı açlık sınırında yaşıyor
Observer'a göre Yunanistan'ın kamu borçlarının gayri safi yurt için hasılaya oranı 2009'da yüzde 115 idi. Geçen ay bu oran yüzde 160'a yükseldi. Yaşam standartları hızla düştü. 11 milyon nüfuslu ülkede halkın yüzde 48'i yoksulluk sınırında ya da altında yaşıyor. 

'İflas kaçınılmaz'
Sunday Telegraph gazetesinde yer alan bir haberde ise, Avrupa'nın Yunanistan'ın "kaçınılmaz" iflası sonrası için gizli bir plan hazırladığı belirtiliyor. 

Gazeteye göre, Alman Maliye Bakanlığı, iflasını açıklaması ve bankalara olan borçlarının önemli bir kısmı için "saç tıraşı"na razı olması için Yunanistan'ı sıkıştırıyor. Yunan tahvili sahiplerinin bu tahvillerin değerinin altında bir paraya razı olması anlamına gelen "saç tıraşı" mali çevrelerde iflas olarak değerlendiriliyor. 

Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schauble, Yunanistan'a dayatılan kemer sıkma önlemlerinin çok ağır olması nedeniyle hükümetin bunları hayata geçirebileceğine ihtimal vermiyor.

Schauble'nin bu karamsarlığı Avrupa Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası ve IMF'nin gizli bir raporuna da yansımış durumda. Söz konusu raporda Yunanistan'ın yardım karşılığında verdiği sözleri tutsa bile 2020 yılına kadar borçlarını gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 120'sine çekemeyeceği belirtiliyor. 
(bbc.co.uk)

Yunanistan'a doğalgaz akışı başladı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, geçtiğimiz hafta doğalgaz akışında yaşanan aksama nedeniyle Yunanistan'a verilen doğalgazı durdurmak zorunda kaldıklarını, bugünden itibaren komşu ülkeye doğalgaz akışını yeniden başlattıklarını söyledi.

Erciyes Kar Festivali'nin olumsuz hava koşulları nedeniyle Erciyes Dağı yerine kent merkezinde yapılması üzerine, Büyükşehir Belediye Meclis salonundaki açılış toplantısına gelen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Yunanistan'a yeniden doğalgaz verilmeye başlandı

Geçtiğimiz hafta doğalgaz akışında yaşanan aksama nedeniyle Yunanistan'a verilen doğalgazı durdurmak zorunda kaldıklarını belirten Bakan Yıldız, "Ancak dayanamadım. Bu bir insani olay, zorda kaldılar. Aynı sıkıntıları biz de yaşadık. Onların da ne hissettiğini biliyorum. Yunanistan'daki değerli meslektaşımın da bize gaz konusunda ricası oldu. Bunun üzerine Ukrayna'ya yaptığım ziyarette meslektaşımla konuyu görüştük. Yunanistan'a verebilmek için doğalgaz takviyesi istedik. Onlar da sağ olsun depolardan bize komşu ülke için gaz vermeyi kabul ettiler. Bugünden itibaren Yunanistan'a doğalgaz vermeye başladık" dedi.

Türkiye'de gerek doğalgaz gerekse elektrikte sorun yaşanmadığını ifade eden Yıldız, Avrupa'da 600 kişinin donarak öldüğünü, Türkiye'de ise böyle bir durumun yaşanmadığını söyledi. 
(cnnturk)

AB, Yunanistan’a yeni yol haritası çizecek

YUNANİSTAN Cumhurbaşkanı Karolos Papulyas’ın tasarruf çabaları doğrultusunda maaşından vazgeçmesi,  geçici hükümetin iki büyük ortağının imzalı taahhüt göndermesi de Avrupa Birliği (AB) için yeterli olmadı. AB yetkilileri borç krizinin başlangıcından itibaren hiçbir taahhüdünü yerine getirmeyen Yunanistan’ın 130 milyar Euro’luk ikinci kurtarma paketini beklemeye aldı. Yunan parlamentosunun kemer sıkmayı onaylamasına rağmen paketi serbest bırakmayan Euro Bölgesi ekonomi ve maliye bakanlarının yeni yol haritası üzerinde çalıştığı belirtiliyor.
Yunanistan Euro’dan çıkarılmalıAB’ye yakın kaynaklar, Yunanistan’ı daha fazla sırtlarında taşımak istemeyen Kuzey Avrupa ülkelerinin kurtarma paketinin seçim sonrasına bırakılması yönünde tavır aldığını aktarıyor. 130 milyar Euro’luk paketin ve 100 milyar Euro’luk tahvil kırpma operasyonunun başlangıçta öngörüldüğü şekilde 2020 yılında Yunanistan’ın kamu borcunu gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 120’sine düşürmeyeceğinin anlaşılması, yeni arayışları beraberinde getirdi. Avrupa Parlamentosu (AP) Muhafazakarlar ve Reformcular Grubu Başkanı Martin Callanan, 1 Mart’ta toplanacak AB zirvesinde Yunanistan’ın Euro’dan çıkarılması çağrısında bulundu. Callanan, “Son paketin Yunanistan’ı  kurtaracağına kimse inanmıyor” diyerek Avrupalı liderlerin ayağı yere basan kararlar almasını istedi.
Seçim sonrasına bırakıyorlarDün telekonferansla toplanan Euro Bölgesi ekonomi ve maliye bakanlarının Yunanistan’daki seçimlerin erkene alınma ihtimali karşısında 130 milyar Euro’luk paketi onaylamayı seçim sonrasına bırakma ihtimalleri güçleniyor. Euro Bölgesi, kurtarma paketini bölerek 20 Mart’ta 14.5 milyar Euro’luk borç geri ödemesi olan Yunanistan’ı temerrüte düşürmemeyi de değerlendiriyor. Tüm bu gelişmeler yaşanırken dün Yunanistan Cumhurbaşkanı Karolos Papulyas, ikinci kurtarma paketi çerçevesindeki tasarruf çabaları doğrultusunda maaşından vazgeçtiğini bildirdi. Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Evangelos Venizelos, Papulyas’la görüşmesi sonrasında durumu Başbakan Lukas Papadimos’a bildireceğini söyledi.
AB’nin ikinci kurtarma paketinin anlaşmasının onaylanacağı toplanyı ertelemesi üzerine, Yunanistan alelacele önemli şartları yerine getirdi. Geçici hükümetin iki büyük ortağı  PASOK ve Yeni Demokrasi Partisi liderleri Yorgo Papandreu ve Andonis Samaras’ın, yeni yardım paketiyle ilgili Parlamentoda onaylanan anlaşmayı uygulayacaklarına dair imzalı taahhütlerinin Euro Grubuna gönderildiği bildirildi.

İçte ve dışta zorlukla karşılaşıyoruz, birileri bizi Euro’da istemiyor

YUNANİSTAN Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı  Evangelos Venizelos, Yunanistan’ın bıçak sırtında olduğunu ifade ederek, yeni borç programının nihai detayları üzerinde anlaşmaya çalıştıklarını kaydetti. Venizelos, “Brüksel’deki durum kötü. Birçoğu Yunanistan’ı Euro kuşağında istemiyor” dedi. Venizelos, şunları söyledi: “Ancak içte ve dışta zorluklarla karşılaşıyoruz. Ateşle oynayanların sayısı fazla. Kimileri meşale kimileri kibritle oynuyor. Atina bu konuda sürekli yeni koşulların öne sürüldüğü garip bir ortamla karşı karşıya. Tüm yükümlülüklerin yerine getirilemeyeceğini değerlendiren birileri ateşle oynuyor.”

Papuçis: Yunan halkı daha fazlasını yapamaz

YUNANİSTAN Kamu Düzeni Bakanı Hristos Papuçis, Yunan halkının, Avrupa Birliği (AB) ve Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) talep ettiği tasarruf önlemleri konusunda sınıra geldiğini söyledi. Papuçis,  “Hükümet insanüstü çaba gösteriyor, sosyal ve ekonomik sistemin sınırlarına dayandık. Yunanistan kendi sorumluluklarını yerine getirdi ve Yunan halkı büyük fedakarlık gösterdi. Şu andan itibaren Avrupa’nın sorumluluklarını yerine getirmesinin zamanı olduğuna inanıyorum” diye konuştu.

Kıbrıs Rum yönetimi kumarhane izni verecek

KIBRIS Rum Yönetimi Bakanlar Kurulu, ekonomiyi canlandırmayı amaçlayan önlemler paketini onayladı. Kalkınmaya, üretimin arttırılmasına, rekabetin sağlanmasına ve iş imkanları oluşturmaya yönelik önlemler paketinde, Kıbrıs Rum kesiminde kumarhaneler açılması önerisi de bulunuyor. Rum Maliye Bakanı Kikis Kazamias’ın raporunda, kumarhanelerin işletilmesinden elde edilecek verginin yılda 350 ile 500 milyon Euro olacağı, 700 ile 3 bin arasında yeni istihdam yaratılacağı ve kumarhanelerin olası sosyal etkilerinin engellenmesi için İngiliz modelinde çok katı bir yasal düzenleme yapılacağı belirtildi.