Son Dakika :
meclis etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
meclis etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na Hakaret Davası

Gönderen: Unknown on 1 Mart 2012 Perşembe | 03:37



TBMM'de 21 Şubat'ta yapılan partisinin grup toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti'ye hakarette bulunduğu gerekçesiyle, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu aleyhinde toplam 100 bin TL'lik manevi tazminat davası açıldı.

Başbakan Erdoğan'ın avukatı Muammer Cemaloğlu'nun açtığı davanın dilekçesinde, Kılıçdaroğlu'nun, 21 Şubat'taki grup toplantısında AK Parti ve Başbakan Erdoğan'ın şahsiyet haklarına ağır hakaretlerde bulunduğu, onur ve saygınlığına yönelik ifadeler kullandığı iddia edildi.

Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısındaki konuşmalarından bazı bölümlere yer verilen dilekçede, Kılıçdaroğlu'nun, Hükümeti ve Başbakan Erdoğan'ı ''hırsızlıkla'' suçladığı kaydedildi.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarının, halkın yanlış bilgilendirilmesine ve demagoji yapmaya yönelik olduğu ifade edilen dilekçede, şu ifadelere yer verildi:

''Kişi siyasi de olsa 'çete kurucusu, ruh sağlığı bozuk, tipik bölücü, ahlaksız, akılsız' demek açıkça ona hakarettir. Bu sözlerin eleştiri olmadığı, düşünce açıklaması düzeyinde bulunmadığı açıkça hakaret ve aşağılama, küçük düşürme amacı taşıdığı görülmektedir. Bu dil, siyasi eleştiri sınırını da aşacak bir düzeydedir. Eleştiri yanlışı gündeme getirip, doğruyu önermektir. Doğru ve somut kanıtlara dayanmaktır. Eleştiride, topluma verilen pozitif mesajlar olmalıdır.''

Dava konusu konuşmada kamu yararı bulunmadığı savunulan dilekçede, ''Davalı, müvekkilimizi eleştirirken kamu yararının gereğini göz önüne almamış, bu haksız ve hukuka aykırı ifadelerden başka ifadelerle eleştiri yapması mümkünken, eleştiri sınırlarını aşarak müvekkilimizin kişilik haklarına saldırıda bulunmuştur'' denildi.

Dilekçede, Kılıçdaroğlu'nun, AK Parti tüzel kişiliği ve Başbakan Erdoğan hakkındaki konuşmalarından dolayı ayrı ayrı 50'şer bin liralık olmak üzere, toplam 100 bin lira manevi tazminat ödemesi talep edildi.

MHP'den Başbakan'a 'Evren Paşa' Benzetmesi

Gönderen: Maykıl on 27 Şubat 2012 Pazartesi | 17:25



Vural, TBMM'de düzenlendiği basın toplantısında, 28 Şubat sürecine ilişkin görüşlerini dile getirdi.

28 Şubat'ın, ulusalararası bir projenin Türkiye ayağı olduğunu öne süren Vural, “Aslında bugün AKP'nin doğum günüdür. AKP'nin doğum günü olarak kutlamalı bugün aslında. Bugün ülkeyi yönetenlere bakarsak başarılı olmuştur da diyebiliriz” diye konuştu.

Vural, 28 Şubat'ın asıl amacının, politik düşünceleri değiştirmek olduğunu ileri sürerek, şöyle devam etti:

“İşte bugün politik düşünceleri değiştirilmiş, gömlek değiştirmişlerin amaç ve eksenleriyle 28 Şubat'ın amaç ve ekseni bir araya geldi. Başbakan da kendisine verilen görev çok önemsedi. Bir zamanlar, laiklikle ilgili neler söylüyordu, sonra Mısır'a gitti, 'biz laikiz, siz de olun' dedi. Bu dönüşüm değil de nedir? 28 Şubat'ın ülkedeki sonucu AKP, bölgedeki sonucu ise BOP'tur. Bu darbenin, meyvelerini bugünkü ortamla birlikte değerlendirmek gerekir. Demokrasileri yönetmek için demokrasiyi hazmetmiş partilere ve liderlere ihtiyaç vardır. '28 Şubat ile hesaplaşıyoruz' diyen iktidara bir de bu gözden de bakmak lazım.

Şimdi 28 Şubat belgeseller çekenlere sesleniyorum; bu iktidarın temsilcileri 28 Şubat'tan önce ne düşünüyorlardı, 28 Şubat'tan sonra ne düşünüyorlar, bunu da ortaya çıkarsınlar.”

“SOROS DESTEKLİ, MUHAFAZAKAR SOSLU"

“Millet dışı organların müdahalesinin ardından düşünce değiştirip, ondan sonra atıp tutmayın” diyen Vural, “Soros destekli muhafazakar soslu bir anlayışla müdahalenin millete hazmettirilmeye çalışıldığını” öne sürdü.

“Bugünkü iktidar eklemlendi darbeci zihniyeti” ifadesini kullanan Vural, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Müdahale döneminden bugüne ne değişti? 'O zamanlar, asker medyaya brifing veriyormuş' Şimdi olmuyor mu bunlar? Şimdi de Başbakan, medya patronlarıyla toplantılarda bir araya gelmiyor mu? Açılım pazarlamaları basketçilere, topçulara, popçulara yapılmadı mı? Yine aynı yöntemler. Toplumun tüm kesimleri baskı altına alınmaya çalışılıyor. Milletin özgürlüğünü kısıtlamak isteyenlerin kullandığı yöntemler hep aynı. Biz Evren Paşa'ya karşı çıktık da Recep Paşa'ya mı karşı çıkamayacağız?

Gücü eline alan milletin üzerinde baskı kuruyor. 28 Şubat, ülkede bir politik dönüşüm sağlamak istemiştir, sağlamıştır. Müdahalenin ürünü yönetime karşı muhalefet edenlere karşı da o günün aynı psikolojik harekatları kullanılıyor. AKP, mazlum tiyatroları kuracak bir alan sahip değil artık. Zalimler yer değiştirdi o kadar. 28 Şubat'ın arzuladığı siyasi transformasyon bugün başarılı olmuştur. Asıl sorgulanması gereken bu 28 Şubat'ın arkasında kimler vardı, amacı neydi?”

Basın toplantısına getirdiği tablet bilgisayardan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, ABD, AB ve Heybeliada'daki ruhban okuluna ilişkin “28 Şubat” öncesi ve sonrasındaki ifadelerini dinleten Vural, “Bunlar siyasetin rallicileri, nasıl da 'U' dönüşleri yapıyorlar. Bu da benim belgeselim” diye konuştu.

PKK'nın Eylemlerinde Çocuk Sayısı Arttı

Gönderen: Maykıl on 26 Şubat 2012 Pazar | 03:44



Meclis'in, çocukları korumaya yönelik demokratik adımları terör örgütü PKK'yı rahatsız etti.Emniyet'in 15 ayrı ilde yaptığı araştırmaya göre, 'taş atan çocuklar yasası' yürürlüğe girdikten sonra PKK, şehir merkezlerinde özellikle 16-17 yaşından küçük çocukları sokağa sürmeye başladı.

Olaylarda, ısrarla daha önce savcılar tarafından serbest bırakılan çocuklar kullanılıyor. Son dönemde gözaltına alındıktan sonra tutuklananların yüzde 40'ı bu durumdaki çocuklar. Amaç ise gözaltı ve tutuklamaları artırarak, demokratikleşme yolunda yapılan düzenlemeden geri adım atılmasını sağlamak.

Terör örgütü tarafından çocuk ve gençlerin en fazla kullanıldığı şehirlerde Hakkari ve Şırnak ilk sırada bulunuyor. Onları, Mersin ve İstanbul takip ediyor. Saha çalışması, eylemlerde molotofkokteyli kullanımının yüzde 300, patlayıcı madde kullanımının yüzde 500, havai fişek kullanımının ise yüzde 600 artış gösterdiğini açığa çıkardı.

PKK, çocukları ilk etapta araç yakma ve motolofkokteyli atma gibi küçük eylemlerde kullanıyor. Sonraki süreçte ise dağ kadrosuna katılım geliyor. Terörle Mücadele Kanunu'nda, 2010 yılında yapılan değişiklikle 15 yaşından büyük çocukların da çocuk mahkemelerinde yargılanmasının yolu açılmıştı.

Taş atan çocuklar yasasıyla, bu suçlarda ceza artırımına yönelik hükümlerin, çocuklar için uygulanmaması sağlanmıştı.

Şandır'dan AK Parti'ye Ağır İtham

Gönderen: Maykıl on 24 Şubat 2012 Cuma | 05:29



Meclis'te basın toplantısı düzenleyen MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik ile Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın MİT Yasasında yapılan değişiklik sonrası partisine yönelik yaptıkları açıklamaları eleştirdi.

Kuran-ı Kerim'de ''Doğruları eksik ve değiştirerek söylemek inancımıza göre zulümdür. Zalimlerin cezası Cehennem azabıdır ve Allah'ın lanetidir'' ayeti bulunduğunu ifade eden Şandır, doğruları eksik ve değiştirerek konuşmanın da kültür ve ahlak değerlerine göre fitne çıkarma, millet vicdanında bunun karşılığının yalancılık olduğunu söyledi.

Şandır, son hafta içinde Arınç ve Çelik'in, ''bilerek ve planlı'' bir şekilde MHP hakkında yalan ve yanlış iddialarda bulunduğunu ileri sürdü.

Çelik'in bir haber ajansına yaptığı açıklamada, ''BDP'lilerin, Meclis'te MHP'nin iktidar ortağı olduğu dönemde MHP'li hükümet üyelerinin İmralı'da Öcalan ile görüştüğünü'' ve ''Bahçeli'nin, Öcalan'ın idam edilmemesi protokolüne imza atmasının bu görüşmeler neticesinde olduğunu'' söylediklerini iddia ettiğini dile getiren Şandır, şöyle devam etti:

''Türkçemiz'de güzel bir söz vardır: Bozacının şahidi şıracı olurmuş. Sayın Çelik, MHP'ye çamur atmak için BDP'nin asılsız iddialarına sahip çıkmakta aslında suçüstü yakalanmış olmanın telaşı içinde çırpınmaktadır. Anlaşılıyor ki on binlerce insanımızın katlederek ülkemizi ve milletimizi parçalamaya çalışan PKK terör örgütünün eli kanlı başı Öcalan'la Başbakan'ın bilgisi altında hatta talimatı ile müzakere yapan AKP yönetimindeki devlet görevlilerinin suçüstü yakalanması ve haklarında yargı sürecinin başlatılmış olması, Ömer Çelik'i çok telaşlandırmış. Anlaşılıyor ki Sayın Çelik, karanlıklar aydınlandıkça, ucunun kendilerine ulaşacağını bildikleri yargı süreci başlayınca, milletimizin gerçekleri görmesinden çok telaşlandı. Ancak, gizli sevişen eşkere doğururmuş. KCK, AKP yöneticilerinin PKK ile yaşadığı yasak aşkın meyvesidir. Artık, mızrak çuvala sığmaz oldu. Çamur deryasında çırpınanların etrafına çamur saçması kaçınılmaz bir sonuçtur.''

Çelik'e, ''Kimdir bu görüşen MHP'li Bakanlar? Nerede ve ne zaman Öcalan'la görüşmüştür?'' sorusunu yönelten Şandır, Çelik'i iddiasını ispata çağırdı ve aksi takdirde kendisini müfteri ilan edeceklerini söyledi.

Şandır, görüşme tarihi olarak iddia edilen 12 Nisan 1999'da MHP'nin Meclis'te olmadığını, ve 57. Hükümetin de kurulmadığını ifade ederek, ''Öcalan'ın idam edilmemesi protokolü'' diye ifade edilen belgeyi gazetecilere gösterdi.

''Koalisyon ortakları Mesut Yılmaz ve Bülent Ecevit ölüm cezasına karşı olmalarına rağmen Sayın Bahçeli'nin ısrarı ile bu belgeye imza koymuşlardır'' diyen Şandır, MHP'nin muhalefetine rağmen idam cezasının bütünüyle kaldırıldığını anlattı.

'ARINÇ'I ALLAH'A HAVALE EDİYORUM'


Mehmet Şandır, MİT Yasası'nda değişiklik yapılan düzenlemenin Genel Kurul'da görüşmeleri sırasında, Arınç'ın, partisine yönelik, ''muhalefetin samimi ve ciddi olmadığı ve MHP'nin oylamaya 10 kişi ile katılarak gayriciddi davrandığı'' yönünde sözlerinin bulunduğunu söyledi.

Partisinden 21 milletvekilinin yasaya red oyu verdiğini ifade eden Şandır, ''Doğruları eksiksiz ve değiştirerek söylemek zulümdür. Zulmedenlerin cezası cehennem azabıdır ve Allah'ın lanetidir. Sayın Arınç'ı günahı ile başbaşa bırakıyorum. Onu Allah'a havale ediyorum. MHP'ye attığı bu çamurun hesabını mutlaka soracağız'' diye konuştu.

AK Parti iktidarının ''zulüm'' iktidarına dönüştüğünü, MİT ve Cumhurbaşkanlığı seçimi konusundaki yasaların, ''zulüm yasası'' olduğunu iddia eden Şandır, özetle şu ifadeleri kullandı:

''Bu yasalar, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin hukuk devleti olmak iddiasını katletmiştir. Şimdi sıra 'Başbakan'dan Hesap Sorulamaz' ilkesini kanunlaştırmaya gelmiştir. Anayasadan çıkarılan geçici 15. maddeyi yeniden getirmeliler ve kanunlaştırmalılar. Yoksa bu hesaptan kaçamayacaklar.''

Olay Haberler

olayhaberler.com

Diğer Haberler

Spor

Copyright © 2012. Fiber Haber - All Rights Reserved. Blogger tarafından desteklenmektedir.
 
Copyright © 2012. Fiber Haber - Tüm Hakları Saklıdır
Powered by Blogger | Sitemap | Ping | Olay Haber | Spor