Son Dakika :
AKP etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
AKP etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

"Başbakan bu soruma cevap versin!"

Gönderen: Unknown on 28 Şubat 2012 Salı | 17:35



Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Hükümete sert eleştirilerde bulundu.Bahçeli: Ermeni katliamıyla hayatını kaybeden kardeşlerimize Allahtan rahmet diliyorum. Ermeni ölüm makinesi hiç yorulmamıştır. Hocalı Türk milletinin vicdanı ve dinmek bilmeyen feryadıdır.Hocalı kalp atışıdır. Hocalı onurdur, haysiyettir. Hocalı’da kan döken kişi bugün Ermenistan devletinin başındadır. AKP’nin kucak kucak olduğu kişi dikkat edin Hocalı’nın elebaşısıdır. Ülkeler sözde soykırım oyunlarını kabul ettirmekte, inkar edenlere ceza uygulayabilmektedir. Beklentimiz Fransa’nın yanlışının düzeltilmesi ve Sarkozy’nin dersini almasıdır.

PARTİLERİMİZİN ÖNERİLERİ

1-Ermenistan silahlı unsurları Karabağ’dan geri çekilmeli2-Yukarı Karabağ’ın işgalinden sonra gçömen vatandaşların evlerine kavuşması temin edilmelidir3- Yukarı Karabağ huzura ermeden hiçbirimize huzur ve rahat yüzü yoktur. Hocalı Türk’tür ve Türk kalacaktır.Türk milletinin ızdırapları kimsenin iştahını kabartmamalı, sevindirmemelidir. Demokratik kültürün yeterli geliştirilmemesi birçok gerilime neden olmuştur.Silahların gölgesi altında demokrasi askıya alınmış, millet iradesi hırpalanmıştır. Hepimizin kabul gördüğü bir gerçek ise demokrasinin yeri dolmaz bir olduğudur. Aziz milletimiz ne diyorsa geçerli olan odur.

28 ŞUBAT POSTMODERN DARBE

28 Şubat post modern darbesinin 15. yılında bu gerçekler konusunda bir kez daha düşünmek siyasi hayatımız için doğru olacaktır. Siyasi dışarıdan tanzim etmeye çalışanlar açıkça millet iradesine kast edenlerdir.AKP zihniyeti bu karanlık dönemde filizlenmiştir. Olan Necmettin Erbakan ve çalışma arkadaşlarına olmuştur. AKP’ye gün doğmuş, sözde mazlum görüntüleriyle kazançlı çıkmışlardır. 28 Şubat’ın AKP sürümü olduğu açıktır.

HÜKÜMETE ELEŞTİRİ

Devlet organları çıkmaz sürüklenmiş, hukuka pranga vurulmuştur. Hükümet kendi yanında olmayanları yaftalamıştır.AKP namlusu önüne gelene iftira atmış, pusu kurmuştur. İlk hedef olarak MHP’yi seçmiştir. AKP ve yanlı medya yalanlarına hız vermiştir. AKP’nin asılsız ve kifayetsiz iftiralarının başında İmralı canisiyle yapılan görüşmelerden MHP’li bir bakanın bilgi olduğu yer almaktadır.

BAŞBAKAN CEVAP VERSİN

Şimdi Başbakan ve arkadaşları su soruya cevap versinler; Kimdir bu MHP’li bakan? Eğer biraz gururunuz varsa bunu açıklarsınız.

KEPAZELİKTİR

İmralı canisini MHP’nin ismiyle birlikte anılması bile kepazeliktir. Biz ancak terörle mücadele eder, varımızı yoğumuzu ortaya dökeriz. Bunun aksine düşününler zavallıdırlar. Yapışık ikizler AKP ve BDP’nin aynı sözlerle bizi hedef almaları ortaklığını göstermektedir.Partimiz hakkında uydurulan yalanların gün gelecek mutlaka hesabını verecekler. AKP yeni anayasa hazırlığı kapsamında İmralı ile resmi temasta bulunmak amacıyla milletimize psikolojik baskı yapmaktadır. AKP Oslo görüşmelerini meşrulaştırmak için yeni bir strateji geliştirmektedir. Dün İmralı ile görüşmelerini inkar edenler, şimdi bunu yapmaktan utanç duymamaktadırlar

YENİ EĞİTİM SİSTEMİ

Eğitim yapısında bugün kademeleri itibariyle yeterli okullaşma sağlanamamış, insan ihtiyacı sağlanamamıştırİktidar parti attığı her adımda yeni problemle oluşturmuşturAKP döneminde eğitim sisteminde atılım yapılamadı, ilerlenme kaydedilemedi. Okullaşma oranı artırılamadı Hükümetin günü kurtarmaya dönük, istismar dolu politikası eğitimi yap-boz tahtasına çevirdi. Milletçe yüksek hedefleri ulaşabilmemiz, eğitim sisteminin gelişmesiyle mümkün olacaktır. AKP’nin bir eğitim politikası, gelecekle ilgili bir hedefi bulunmamaktadırHer bakanla birlikte eğitim sisteminin değişmesine dünyanın neresinde rastlanmaktadır

İMAM HATİP LİSELİLER

Tartışmaların İmam Hatip Liseleri ekseninde yapılması doğru değil. Bu ülkede imam hatiplerde okuyan evlatlarımızın hiç kimseden bir eksiklikleri bulunmamaktadır. Düz liselerde okuyanlar neyse, imam hatiplerde okuyan evlatlarımızda aynı değerdedir. SURİYESuriye’deki kanlı rekabet her geçen gün yeni boyut kazanmaktadır. Suriye’nin ve mevcut rejimin ayakta kalması zor gözükmektedir. Suriye’de yaşayan Türkmen kardeşlerimiz her türlü saldırıların hedefindedirMHP’nin desteği Türkmen kardeşlerimize yöneliktirSuriye’de Türkmen kardeşlerimizin sorunları çözülecektir.AKP sonu görünmeyen maceralara koşmaktan vazgeçmelidirTürkiye için Şam’ın, Bağdat’ın bütünlüğü tartışılmazdır

Birand'dan CHP Ve Muhaliflere Uyarı Geldi



Muhaliflerin çağrısıyla yapıla CHP'deki tüzük kurultayı Kılıçdaroğlu'nun zaferiyle sonuçlandı. Birand CHP'deki kongrelerin sona ermesinin ardından hem CHP'ye hem de muhaliflere çağrıda bulundu ve uyardı. 'Artık Yetti '

BİRAND'DAN MUHALİFLERE UYARI

Birand 'Herhalde bütün Türkiye'nin Cumhuriyet Halk Partisi'nden istediği bir şey var. Bırakın artık şu kurultayları. Bırakın doğru dürüst bir muhalefete gidelim. Ve eminim Türk demokrasisinin kuvvetli bir muhalefete ve kuvvetli bir Cumhuriyet Halk Partisi'ne ihtiyacı var. Durmadan Ak Parti aşağı çekilmeye çalışılıyor. Aslında CHP'nin kendini yukarıya itmesi gerekecek. Artık yetti. Artık Kemal Kılıçdaroğlu görevini yapmalı. Muhalefette ona bu imkanı tanımalı. ' dedi.

Gökçek, Kılıçdaroğlu İçin Kaygılanıyor

Gönderen: Maykıl on 27 Şubat 2012 Pazartesi | 09:19



Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Kılıçdaroğlu’nun hem kendisini hem de partiyi bitireceğine dikkat çekerek, gönlünün Kılıçdaroğlu’nun kalmasından yana olduğunu şu sözlerle dile getirdi: "Onun kalması için aklım diyor ki, sen ona destek ol.”

CHP’li Savcı Sayan’ın Ankara Rixos Otel’deki düğününe katılan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, çıkışta CHP’deki kurultay sürecini yorumladı. Kurultay ile ilgili ne düşündüğü yönündeki soruya Gökçek, onların kendi parti içi işi olduğunu belirterek, kendisinin sadece Kılıçdaroğlu ile ilgili sorulara cevap vereceğini, bu konuda uzman olduğunu dile getirdi.

Kılıçdaroğlu’nun hem kendisini hem de partisini bitireceğini ileri süren Gökçek, şöyle konuştu: “Kılıçdaroğlu, elinden geleni yapıyor. Gelişmeleri birlikte göreceğiz. Bu seçimde benim aklım Kılıçdaroğlu’ndan yana. Onun kalması için aklım diyor ki, sen ona destek ol.”

“KURULTAYA GİDERSEM ORTALIK EPEY KARIŞIR”

Kendisinin kurultaya gitmesi halinde oranın karışacağını söyleyen Gökçek, onların kendisini, kendisinin de onları twitter'dan takip ettiğini kaydederek, yorumlarının oradan takip edilebileceğine dikkat çekti.

“KILIÇDAROĞLU’NA GEÇMİŞ OLSUN DİYORUM”

Gökçek, Kılıçdaroğlu’na kurultay sürecinde bir mesajının olup olmadığının sorulmasına ise, “Geçmiş olsun. Ne demek istediğimi zamanla anlarsınız.” dedi.

Şandır'dan AK Parti'ye Ağır İtham

Gönderen: Maykıl on 24 Şubat 2012 Cuma | 05:29



Meclis'te basın toplantısı düzenleyen MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik ile Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın MİT Yasasında yapılan değişiklik sonrası partisine yönelik yaptıkları açıklamaları eleştirdi.

Kuran-ı Kerim'de ''Doğruları eksik ve değiştirerek söylemek inancımıza göre zulümdür. Zalimlerin cezası Cehennem azabıdır ve Allah'ın lanetidir'' ayeti bulunduğunu ifade eden Şandır, doğruları eksik ve değiştirerek konuşmanın da kültür ve ahlak değerlerine göre fitne çıkarma, millet vicdanında bunun karşılığının yalancılık olduğunu söyledi.

Şandır, son hafta içinde Arınç ve Çelik'in, ''bilerek ve planlı'' bir şekilde MHP hakkında yalan ve yanlış iddialarda bulunduğunu ileri sürdü.

Çelik'in bir haber ajansına yaptığı açıklamada, ''BDP'lilerin, Meclis'te MHP'nin iktidar ortağı olduğu dönemde MHP'li hükümet üyelerinin İmralı'da Öcalan ile görüştüğünü'' ve ''Bahçeli'nin, Öcalan'ın idam edilmemesi protokolüne imza atmasının bu görüşmeler neticesinde olduğunu'' söylediklerini iddia ettiğini dile getiren Şandır, şöyle devam etti:

''Türkçemiz'de güzel bir söz vardır: Bozacının şahidi şıracı olurmuş. Sayın Çelik, MHP'ye çamur atmak için BDP'nin asılsız iddialarına sahip çıkmakta aslında suçüstü yakalanmış olmanın telaşı içinde çırpınmaktadır. Anlaşılıyor ki on binlerce insanımızın katlederek ülkemizi ve milletimizi parçalamaya çalışan PKK terör örgütünün eli kanlı başı Öcalan'la Başbakan'ın bilgisi altında hatta talimatı ile müzakere yapan AKP yönetimindeki devlet görevlilerinin suçüstü yakalanması ve haklarında yargı sürecinin başlatılmış olması, Ömer Çelik'i çok telaşlandırmış. Anlaşılıyor ki Sayın Çelik, karanlıklar aydınlandıkça, ucunun kendilerine ulaşacağını bildikleri yargı süreci başlayınca, milletimizin gerçekleri görmesinden çok telaşlandı. Ancak, gizli sevişen eşkere doğururmuş. KCK, AKP yöneticilerinin PKK ile yaşadığı yasak aşkın meyvesidir. Artık, mızrak çuvala sığmaz oldu. Çamur deryasında çırpınanların etrafına çamur saçması kaçınılmaz bir sonuçtur.''

Çelik'e, ''Kimdir bu görüşen MHP'li Bakanlar? Nerede ve ne zaman Öcalan'la görüşmüştür?'' sorusunu yönelten Şandır, Çelik'i iddiasını ispata çağırdı ve aksi takdirde kendisini müfteri ilan edeceklerini söyledi.

Şandır, görüşme tarihi olarak iddia edilen 12 Nisan 1999'da MHP'nin Meclis'te olmadığını, ve 57. Hükümetin de kurulmadığını ifade ederek, ''Öcalan'ın idam edilmemesi protokolü'' diye ifade edilen belgeyi gazetecilere gösterdi.

''Koalisyon ortakları Mesut Yılmaz ve Bülent Ecevit ölüm cezasına karşı olmalarına rağmen Sayın Bahçeli'nin ısrarı ile bu belgeye imza koymuşlardır'' diyen Şandır, MHP'nin muhalefetine rağmen idam cezasının bütünüyle kaldırıldığını anlattı.

'ARINÇ'I ALLAH'A HAVALE EDİYORUM'


Mehmet Şandır, MİT Yasası'nda değişiklik yapılan düzenlemenin Genel Kurul'da görüşmeleri sırasında, Arınç'ın, partisine yönelik, ''muhalefetin samimi ve ciddi olmadığı ve MHP'nin oylamaya 10 kişi ile katılarak gayriciddi davrandığı'' yönünde sözlerinin bulunduğunu söyledi.

Partisinden 21 milletvekilinin yasaya red oyu verdiğini ifade eden Şandır, ''Doğruları eksiksiz ve değiştirerek söylemek zulümdür. Zulmedenlerin cezası cehennem azabıdır ve Allah'ın lanetidir. Sayın Arınç'ı günahı ile başbaşa bırakıyorum. Onu Allah'a havale ediyorum. MHP'ye attığı bu çamurun hesabını mutlaka soracağız'' diye konuştu.

AK Parti iktidarının ''zulüm'' iktidarına dönüştüğünü, MİT ve Cumhurbaşkanlığı seçimi konusundaki yasaların, ''zulüm yasası'' olduğunu iddia eden Şandır, özetle şu ifadeleri kullandı:

''Bu yasalar, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin hukuk devleti olmak iddiasını katletmiştir. Şimdi sıra 'Başbakan'dan Hesap Sorulamaz' ilkesini kanunlaştırmaya gelmiştir. Anayasadan çıkarılan geçici 15. maddeyi yeniden getirmeliler ve kanunlaştırmalılar. Yoksa bu hesaptan kaçamayacaklar.''

AK Partili Metiner önerdi, kampanya başladı

Gönderen: Maykıl on 19 Şubat 2012 Pazar | 21:23

ADIYAMAN’ın Kahta İlçesi’nde, AK Yaşam Derneği üyeleri AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner’in öneride bulunması üzerine, ilçedeki ’Sabiha Gökçen Anaokulu’nun adının değiştirilmesi için imza kampanyası başlattı.

AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, geçen hafta memleketi Kahta’da, AK Yaşam Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği’nin olağan kongresine katıldı. Metiner burada yaptığı konuşmada, Atatürk’ün manevi kızı olan Sabiha Gökçen isminin Kahta’da bir okula verilmiş olmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirerek, "Dersim’in üzerine bomba yağdıran Sabiha Gökçen’in bir adı İstanbul’da, bir adı Kahta’da. Ben bu ilin milletvekili olduğum için, Kahtalı biri olarak şahsen üzülüyorum" dedi.

Kongrenin ardından Hamza Teymur başkanlığında bir araya gelen dernek yönetimi, ilk toplantıda Metiner’in gündeme getirdiği Sabiha Gökçen isminin kaldırılması için imza kampanyası başlatma kararı aldı. Kampanya doğrultusunda Cami Mahallesi’nde 2001 yılından bu yana eğitim veren anaokulundan Sabiha Gökçen isminin kaldırılması için ilçede imza toplamaya başlayan dernek başkanı Hamza Teymur şunları söyledi:

"Milletvekilimizin önerisini toplantımızda gündeme getirdik ve bu yönde bir kampanya başlattık. 1937- 38 yılarında Dersim’de yaşanan katliama gönüllü olarak katılan, Dersim katliamında 10 binin üzerinde masum vatandaşımızın ölümünde büyük pay sahibi olan, ilk kadın savaş pilotu Sabiha Gökçen isminin İlçemizde bir eğitim kurumuna verilmesinin hepimizi üzdüğüne kanaat getirdik. Bu kapsamda, daha önce de Kenan Evren isminin değiştirildiği ilçemizde, Sabiha Gökçen Anaokulu adının da değiştirilerek başka bir ismin verilmesi için imza kampanyası açtık. İmza kampanyasının sonunda isim değişikliği için ilgili kurumlara dilekçe ile başvurumuzu yapacağız." 
(dha)

Bahçeli: Şaibeli bir düzenleme

Gönderen: Maykıl on 18 Şubat 2012 Cumartesi | 20:04

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli “MİT Kanunu’nda yapılan değişiklik” hakkında yazılı bir açıklama yaptı.

Dün kabul edilen ve aynı gün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanan 6278 sayılı “Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un şaibeli bir düzenleme olduğunu savunan MHP lideri Bahçeli, "MİT mensuplarının veya belirli bir görevi yerine getirmek amacıyla kamu görevlileri arasından Başbakan tarafından görevlendirilenlerin; görevlerini yerine getirirken, görevin niteliğinden doğan veya görevin ifası sırasında işledikleri iddia olunan suçlardan dolayı soruşturulabilmeleri Başbakan’ın iznine tabi kılınmıştır.

Buna ilave olarak, bahsi geçen izin; 5271 sayılı Kanunun 250’nci maddesinin birinci fıkrasına göre kurulan ağır ceza mahkemelerinin, görev alanına giren suçları işleyen özel görevliler için de geçerli olacaktır." ifadelerini kullandı. 

Bahçeli şöyle devam etti;

Bu kapsamda yapılan yasal değişiklik AKP’nin hukuku katletmesinin adı ve tanımından başka bir anlama gelmemiştir.

Üstünlerin, güçlülerin ve zalimlerin hukuku böylelikle tescil edilmiş; adrese teslim düzenlemeler, önü ve arkası ayarlanmış teklifler endişe verici şekilde hayat ve zemin bulmuştur.

Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından, işleyen bir soruşturma sürecini akamete uğratmak amacına matuf olduğu bilinen yasa önerisinin, yangından mal kaçırırcasına ve kısa zaman içerisinde kanunlaşması hukuk devleti anlayışının aldığı en büyük ve ölümcül yaralardan birisi haline gelmiştir.

Halen görevdeki MİT Müsteşarını koruma ve kollama dürtüsüyle harekete geçen AKP zihniyeti, hukukun üstünlüğüne kurşun sıkan bu tavır ve icraatı nedeniyle inandırıcılığını da tamamen kaybetmiştir.

Bazı kamu görevlilerine özel görev verilmesi ve bundan kaynaklanan suçlardan muaf olabilmelerinin önünün açılması, sözde ileri demokrasinin ileri derecede otoriterleşen ve tiranlaşan yüzünü ifşa etmiştir.

Temel özellikleri arasında şeffaflık, katılımcılık ve hesap verebilirlik bulunan demokratik-parlamenter sistemde, gizli kapaklı ilişki ağlarının, tezgah altı ve kayıt dışı faaliyetlerin güvenceye alınması, hukuku felç edecek ağır bir darbe ve milli vicdanları infiale sokacak bir kepazeliktir.

Konusu ve sınırları kanunla tayin edilmemiş bir görevden; ancak ve ancak cuntaların kontrolünde bulunan, paramiliter unsurların hakim olduğu ve toplu kıyımları gözünü kırpmadan yerine getiren vahşi diktatörlerin yönetimlerinde görmek mümkün olacaktır.
Bilinmelidir ki, kendi takdir ve keyfi doğrultusunda görevlendirdiği özel görevlileri kanatlarının altına alan Başbakan Erdoğan, bundan sonra işlenen suç ve cürümlere doğal olarak iştirak edecek ve kirli operasyonların azmettiricisi olarak anılacaktır.

Dikkatleri çeken önemli hususlardan birisi de Sayın Cumhurbaşkanı’nın MİT Kanunundaki değişikliği onaylamadaki hızı ve acelesidir.
Esasen kişiyi hedef alan bir düzenlemenin anında imzalanması; Çankaya’nın noter işlevine ve siyasi saiklerle hareket ettiğine yeni bir ispat olmuştur.

Cumhurbaşkanı Sayın Gül, 2 Aralık 2011 tarihinde, 6250 sayılı "Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun”u, bir kez daha görüşülmesi için, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına geri gönderirken bugünle taban tabana zıt bir tutum göstermiştir.

Nitekim yürüyen bir soruşturma kapsamında bulunan kişilere yönelik özel bir düzenleme olduğu iddiasıyla, 6250 sayılı kanun TBMM’ne iade edilmiştir.

Bugün ise Cumhurbaşkanlığı makamı, açıkça kişiyi baz alan ve direkt ilgilendiren bir yasal değişikliği hiçbir incelemeye tabi tutmadan, vicdan kantarına vurmadan ve adalet anlayışını inkar edercesine onaylamıştır.

Üstelik 2937 sayılı Kanuna eklenen geçici bir maddeyle de; hâlen devam eden soruşturma ve kovuşturmalar hakkında da Başbakan’ın izninin şart koşulması her şeyi gözler önüne sermiş ve netleştirmiştir.

Sayın Cumhurbaşkanı, bugün bizzat kişiye özel olarak düzenlenen yasanın tasdik ve uygun bulma makamı haline gelmiştir.

Türk milleti çifte standartlı ve çelişkide bocalarken yanlışı savunacak gerekçeleri üretmekten utanmayan AKP zihniyetinden bıkmış ve artık usanmıştır.

Hukuku iğfal eden, yozlaştıran ve tarafgirliğin çıkmazına sokan AKP hükümeti, bilsin ki, girdiği karanlık yoldan dönmezse Türkiye büyük bir kördüğümün ortasına düşecektir.

Adalete olan bağlılığın ve güveninin kaybolmasıyla, herkes kendi hukukunu oluşturma ve tesis etme çabası içine girebilecek ve yıkımın son aşaması da bu şekilde vasat bulacaktır.

Bu itibarla tehlike çok büyüktür.
Siyasal çoğunluğunu her şeyi üstünde gören AKP hükümeti, yanlıştan vazgeçmediği ve girdiği bulanık sudan çıkmadığı takdirde aziz milletimize derin hayal kırıklıkları ve sorunlar yaşatacaktır.

Milliyetçi Hareket Partisi, hukuku çiğneyen ve adaletin kalbine hançer vuran iktidar partisiyle her düzeyde mücadele etmeye ve yaptığı kötülükleri aziz milletimize duyurmaya devam edecek ve bundan da asla geri adım atmayacaktır.
(dha)

Olay Haberler

olayhaberler.com

Diğer Haberler

Spor

Copyright © 2012. Fiber Haber - All Rights Reserved. Blogger tarafından desteklenmektedir.
 
Copyright © 2012. Fiber Haber - Tüm Hakları Saklıdır
Powered by Blogger | Sitemap | Ping | Olay Haber | Spor