Son Dakika :
kemal kılıçdaroğlu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kemal kılıçdaroğlu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Kılıçdaroğlu: Güçlü Bir Lider Çıkarsa Koltuğu Bırakırım

Gönderen: Unknown on 28 Şubat 2012 Salı | 17:58



Kemal Kılıçdaroğlu kurultay sonrası Habertürk'ün sorularını yanıtladı...

GALİP:


Tek galip vardır o da parti içi demokrasidir. Bu başarı bana ait değil, örgüte aittir. Örgüt son derece tutarlı, kararlı bir politika izlemiştir. Partiye demokrasiyi getiren örgütün kendisidir.

EKSEN:


CHP’nin ekse ni, kökleri, tarihi bellidir. CHP, halkın partisi olmak, halkın değererine saygı göstermek zorundadır. Sağa kayması diye bir sorun söz konusu değil.

YENİ YOL:

Biz “Her kes için CHP” diyorsak, o zaman geniş kitlelere ulaşmak, onları kucaklamak zorundayız. İnsanları tasnif ederek, ayırarak değil, herkesi kucaklayarak CHP’nin iktidar olmasının yolunu açmalıyız, ana hedefimiz budur. Geçmişteki dar siyasi kalıplardan da partiyi kurtarmak zorundayız.

YARIN YOK:

(Önder Sav “CHP’de ev sahibi biziz” dedi) CHP’nin ev sahi bi halktır. Yöneticileri, gelip geçicidir. Kurumsal yapı CHP’dir, hepimiz gelip geçiciyiz. Önemli olan kendi ideolojisini sürekli yenileyerek, geliştirerek, dünyaya bakışını sürekli yenileyerek yola devam etmektir. Yarın daha güçlü bir genel başkan adayı çıkacaktır; ben koltuğu ona terk edeceğim. Başka gün başkası çıkacak, o da ona terk ede cek.

TEK ADAM:


“Kurultaylarla tek adam olduğunuzu ilan mı ettiniz?”

Hayır, ben tek adam değilim. Biz bir siyasal partiyiz, o siyasal parti içerisinde oturacağız, birlikte karar vereceğiz. Yeni tüzükle, daha katılımcı ve özgür bir yapılanmaya geçiyoruz. Kendi aramızda tartışacağız ama hiç bir zaman kendi için de tartışmalı olan bir parti görüntüsü vermeyeceğiz.

DİSİPLİN UYARISI:

Artık kendi içimizdeki tartışmaları bir tarafa bırakacağız. Türkiye’nin ciddi sorunları var, o sorunlara kilitleneceğiz. CHP’nin kendi içinde disiplini olacaktır.

‘Baykal kurultaylara gelse mutlu olurdum’

(Baykal’ın kurultaya gelmemesi) Baykal’ın iki kurultaya katılmasını çok arzu ederdim, ama gelmedi. Gelmesi beni mutlu ederdi.
Nisanda Arap Baharı’nın Ortadoğu ve Afrika’ya neler getirip götürdüğünü Türkiye’de tartışacağız. O ülkelerdeki sosyal demokrat ve sosyalist partilerin katılımıyla yapacağız bunu. Bu CHP’nin sağa kaydığını mı, yoksa CHP’nin evrensel sosyal demokrasinin kurallarını sadece Türkiye’ye değil, dünyaya yaymakta olduğunu mu gösterir? Bu toplantıya Nobel Barış Ödülü alanlar da katılacak. Bunu iktidar gerçekleştiremiyor, çünkü o kendi statükosunu düşünüyor. Ama biz Türkiye’yi, Ortadoğu’yu, dünyayı düşünüyoruz.

İsa Gök: "Dilekçe vermenin karşılığı dayak, linç olamaz"



CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, 17. Olağanüstü Kurultay'ın yapıldığı Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu'na gelişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Tüzük kurultayının bir hukuk kurultayı olduğunu belirten Gök, kurultaylarda hukukun egemen olması gerektiğini söyledi. Dün Ankara Spor Salonu'nda yapılan 16. Olağanüstü Kurultay'da kendisinin en demokratik hakkını kullanmak istediğini anımsatan Gök, şöyle konuştu: ''Parti Meclisi üyesi milletvekili olarak dilekçe verme hakkımı kullanmak istedim. Dosyam parçalandı, üstüm başım yırtıldı. Linç edilmeye çalışıldım. Bir hukuk kurultayında hukuksuzluk ancak bu kadar olur. Bu kabul edilemez. Bunun adı da demokrasi kurultayı oldu. Şimdi bunun, AKP'nin ileri demokrasisinden parti içi hukukumuzun ne farkı kaldı. Biz kimi nasıl eleştireceğiz. Dün olan tam bir garabetti. Verdiğim dilekçe partimizin bir hukuk dışı yapılanmaya, bir hukuk dışı ortama gitmesini engellemeye dönüktü. Kanun dışında bir şey yapılmasın diye uyarı önergesi vermeye çalıştım. Çünkü sayı toplanmamış. Genel Başkana verilen bilgi de yanlış, uyarmaya çalışıyorum. Dilekçe vermenin karşılığı dayak, linç etme, dilekçeleri kabul etmeme olamaz.''İsa Gök, dün kendisine yapılanlar karşısında salonda bulunan CHP milletvekillerinin hiçbir şey söylememesine de kırıldığını kaydetti. Kendisine Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun önünde linç girişiminde bulunulduğunu ifade eden Gök, Genel Başkanın da bu duruma müdahale etmek yerine 'kimse huzuru bozamaz' diyerek adeta onayladığını savundu. Gök, ''Olayı hukuki zemine taşıyacak mısınız?'' sorusu üzerine de değerlendirdiklerini, önümüzdeki günlerde karar vereceklerini söyledi. İsa Gök, Divan'a verdiği dilekçedeki gerekçeler hakkında da gazetecilere bilgi verdi. Kendisine yapılanları ''CHP'lilerin değil, bir saldırı timinin gerçekleştirdiğini'' iddia eden Gök, konunun mutlaka irdelenmesi gerektiğini belirtti. Açıklamalarının ardından yanındaki bir grupla salona giren Gök, tribünde delegeler için ayrılan bölümün arka sırasına oturdu. AA

Başbakan 4+4+4'ü savundu, TÜSİAD'a sert çıktı



Başbakan Tayyip Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısında partililere seslendi. Başbakan, ikinci ameliyatı sonrasında pazar akşamı Ankara'ya gelmişti. Ameliyat sonrası ise ilk kez grup toplantısına katıldı.

Konuşmasına ameliyatı sonrasında kendisine geçmiş olsun dileklerini ileten herkese teşekkür ederek başlayan Başbakan Erdoğan, 28 Şubat, yeni eğitim sistemi, CHP'nin kurultayları ve terörle mücadele konularına değindi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve TÜSİAD'a çok sert eleştiriler yöneltti.

Başbakan Erdoğan, bin yıl sürecek denilen 28 Şubat sürecinin mimarlarının 15 yılda tarihten silindiğini ancak kendilerinin, dönemin mağdurlarının ve TBMM'nin "dimdik ve onurlu bir şekilde" ayakta olduklarını belirtti. 28 Şubat'ın, Türkiye'nin hem demokrasisinde hem de ekonomisinde büyük tahribata yol açtığını belirten Başbakan, 28 Şubat'ın demokrasi tarihimizdeki kara bir leke olduğunu söyledi.

CHP'nin pazar ve pazartesi günleri gerçekleştirdiği kurultaylara da değinen Erdoğan, 'Demokrasi şöleni' sloganıyla yapılan kurultaylarda bile demokrasi olmadığını iddia etti. CHP milletvekili İsa Gök'ün kürsü önünde tartaklandığını ancak Kılıçdaroğlu'nun bir müdahalede bulunmadığını söyleyen Erdoğan, "Millet dizi izlemeyi bıraktı CHP'yi izliyor. Entirika, kumpas ne ararsanız var" dedi.

Eğitim sistemindeki 4+4+4 sistemine getirilen eleştirilere ise çok sert cevaplar veren Başbakan Tayyip Erdoğan, "Kız çocukları okula gidemeyecek" eleştirisi yapan TÜSİAD'a ise "Kusura bakma TÜSİAD senin değil milletin arzusu gerçekleşecek" dedi. Erdoğan ayrıca TÜSİAD'ı 28 Şubat sürecindeki ve ekomik krizdeki rolünü sorgulamaya çağırdı.

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde;

"DİK DURDUK DİKLEŞMEDİK"

Ameliyatımdan sonra geçmiş olsun dileklerini ileten, sevgi mesajlarını gönderen herkese kalpten muhabbetlerimi gönderiyorum.

Gençlerimiz Ankara'ya gelişimde bir mesaj verdiler sloganlarıyla, 'Dik dur eğilme bu gençlik seninle' Milletimin bu güveni boşa çıkmayacak, hepsinin içi ferah olsun. Bugüne kadar hep dik durduk, dikleşmedik. Bu can bu bedende olduğu sürece hizmete devam edeceğiz.

Biz aldığımız oyla değil kazandığımız gönüllerle hareket eden bir partiyiz.

HOCALI MİTİNGİNDEKİ IRKÇI PANKARTVE SLOGANLAR

Pazar günü Hocalı katliamını tekrar protesto ettik. Hocalı'da katledilen kardeşlerimizi bir kez daha rahmetle yad ediyoruz. Burdan bir kez daha Azeri kardeşlerimize desteğimizi iletiyoruz. İstanbul'daki mitingde marjinal bazı slogan ve pankartların olması Hocalı'ya dair görüşlerimizi değiştirmez. O acıyı anmamızı engellemez.

Türkiye'nin bütün vatandaşları etnik kimliğine, dinine ve kökenine bakılmadan eşittir. Taksim'deki mitingde marjinal fikirlerini öne çıkarmak isteyenlere karşı da tetikte olmaya devam edeceğiz.

Merhum Hocamız Necmettin Erbakın'ı da seneyi devriyesinde rahmetle anıyor, mekanı cennet olsun diyorum.

DIŞ POLİTİKA

Haftaiçi birçok dış politika görüşmesi yaptık. Türkiye'nin yoğun çalışmaları neticesinde Somali dünya gündemindeki yerini koruyor. Bizim öncülüğümüzde Londra'da konferans toplandı. Yine haftaiçinde Tunus'ta 60'dan fazla ülkenin katılımıyla Suriye'nin Dostları grubu toplandı. Burada da aktif rol oynadık. Mart ayı içerisinde de İstanbul'da bir toplantı düzenlenecek.

"28 ŞUBAT DEMOKRASİ TARİHİMİZDEKİ KARA BİR LEKEDİR"

Ülkemizin yakın tarihinde maalesef milletçe hatırlamak istemediğimiz tarihler var. 27 Mayıs, 12 Eylül gibi bugün de bir demokrasi faciasının yıldönümünde grup toplantımızı gerçekleştiriyoruz. 28 Şubat demokrasi tarimize bir kara leke olarak yazılmıştır.

28 Şubat müdahalesi 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül'ün devamı niteliğinde, aynı ideolojinin yaptığı bir müdahaledir. Milletin iradesi ve milletin kendisi hedef alınmıştır.

"28 ŞUBAT'IN MAĞDURLARI DİMDİK AYAKTA MİMARLARI TOPLUM İÇİNE ÇIKAMIYOR"

28 Şubat ardından çok büyük bir enkaz bırakmıştır. En başta demokrasi ve ekonomi çok büyük yara almıştır. Türkiye yoksulluğa, yoksunluğa ve yokluğa mahkum edilmiştir. Yüzlerce insan görüşleri, inançları, kıyafetleri nendeniyle suçlu ilan edilmiştir. Binlerce insan fişlenmiştir. Bürokraside cadı avı başlatılmıştır. Toplum mühendisliği yapılmıştır. Üniversite kapılarında milletin evlatları rencide edilmiştir. Kılık kıyafettinden dolayı eğitim hakkından mahrum bırakılmıştır.

Bizler bugün 28 Şubat'ın mağdurları olarak ayaktayız; onurla ve gururla ayaktayız. TBMM 28 Şubat'ın mağduru olarak burada onurlu bir şekilde ayakta. Ama inanın 28 Şubat'ın mimarları toplum karşısına çıkmaktan utanıyorlar.

Tarih 28 Şubat'ın sadece mimarlarını değil onların taşeronu STK yöneticilerini, medya üyelerini ve yazarlarını bin yıl boyunca unutmayacaktır. Onları bin yıl geçse de affetmeyecektir. 12 Eylül'ün yargılanması için yol açılmıştır. Hiç kimsenin şüphesi olmasın 28 Şubat'la da hesaplaşılacaktır.

'KİNDAR GENÇLİK' POLEMİĞİ

AK Parti Gençlik Kongresi'nde kullandığım üstad Necip Fazıl'ın ifadeleri üzerinden bir kısım fırtına kopartıyor. Ne diyor üstad, "Dilinin, dininin, ırzının, kininin davacısı bir nesil" diyor. Bazı CHP'liler nasıl olduysa Yunus Emre'yi hatırlatmış bize. Biz kime karşı Yunus Emre ile kime karşı Köroğlu ve Dadaloğlu ile cevap vereceğimizi iyi biliriz. Biz mazluma karşı Yunus Emre ile zalime karşı Dadaloğlu ve Köroğlu ile konuşuruz.

"DEMOKRASİ DIŞI KURUMLARIN YASAMA YÜRÜTME YARGIYA MÜDAHALE ETME HAKKI YOK"

Vesayetçi sistemin, özellikle millet iradesine musallat olmasına hiçbir zaman izin vermeyeceğiz. Demokrasilerde karar da yetki de milletindir. Demokrasi dışı kurumların yasama, yürütme, yargıya müdahale etmeye hakkı yoktur. Vesayetçi anlayışa müsaade etmeyiz. Genç nesillerin istikbalinin gölgelenmesine izin vermeyiz. Kendisini milletin üzerinde gören seçkinci, ukala zihniyet millet iradesini zedelemekten çekinmedi.

"TÜRK SOLU GEÇ UYANIR ÇÜNKÜ BİR GECE ÖNCE ÇOK İÇMİŞTİR"

Kurultaylarında bile demokrasi yok. Ama peki, demokrasiye bu kadar aşıktınız da 28 Şubat'ta neredeydiniz? 27 Mayıs'ta ne yaptınız? Bunların demokrasi anlayışı platonik. CHP'nin jetonu geç düşüyor.

Yazar merhum Oğuz Atay'ın bir lafı var: "Türk solu geç uyanır çünkü bir gece önce çok içmiştir." Bakın ben demiyorum Oğuz Atay diyor. Bunlar 28 Şubat'a da geç uyandılar. Ergenekon konusunda da geç uyanacaklar. O zaman biz de onlara günaydın diyeceğiz.

Kaset operasyonundan sonra iktidara gelen bir genel başkanının vesayete karşı duruşunu zaten hiç beklemedik. Kılıçdaroğlu, geçmişleriyle gurur duyduklarını söyleyerek tek parti dönemine sahip çıktı. Dersim katliamından dolayı da, İstiklal Mahkemeleri konusunda da gurur duyuyor musunuz? CHP'den aldığı enkaz ülkeyi 10 yılda ayağa kaldıran Demokrat Parti'ye yaptığınız 27 Mayıs darbesiyle de gurur duyuyor musunuz?

"MİLLET DİZİ İZLEMEKTEN BIKTI SİZİ İZLİYOR"

'Başbakan CHP'den korkuyor, bütün konuşmalarını bize ayırıyor' diyorlar. Yahu aynaya bakın aynaya, millet dizi izlemeyi bıraktı sizi izliyor. Entirika, kumpas ne ararsanız var. Tekrar söylüyorum biz Kılıçdaroğlu'dan ziyadesiyle memnunuz. CHP'den çok memnunuz. CHP'nin başında böyle bir genel başkan olduğu sürece biz gücümüze güç katacağız.

Kurultayda çok ilginç bir şekilde kürsünün önünde kendi vekillerinden biri linç ediliyor. Kılıçdaroğlu şirazesinden çıkmış bir şekilde korumalara "Beni CHP'lilerden korumayın" diyor. Yahu orada linç edilen senin kendi milletvekilin. Konuştuğu kürsünün önünde kendi milletvekili tartaklanıyor, Kılıçdaroğlu engel olacağı yerde konuşmasında bize hakaret ediyor.

"YENİ SİSTEM 28 ŞUBAT'IN EĞİTİME VERDİĞİ TAHRİBATI ONARACAK"

Menderes döneminde, Özal döneminde milletin genç, fakir, zeki çocukları iyi üniversitelerde okuyarak bir yerlere geldiler. İşte 28 Şubat bu duruma da müdahale etmiştir. Bu ülkenin, bu milletin çocukları okumasın, iyi yerlere gelmesin diyen elitist, seçkinci bir anlayışın ürünüdür 28 Şubat. 4+4+4 sistemi 28 Şubat'ın eğitime verdiği tahribatı onaracaktır.

"TÜSİAD ÖNCE 28 ŞUBAT'TAKİ EKONOMİK KRİZDEKİ ROLÜNÜ SORGULASIN"

Üç kademeli eğitim Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu en modern eğitimdir. 4+4+4'e malum çevrelerin tepkisi Türkiye gerçeklerinden uzak. Yapılan bir reform karşısında CHP'nin statükoyu savunmasına alışmış durumdayız. Ama 8 yıllık kesintisiz eğitimin mimarlarından TÜSİAD'ın bu reforma karşı çıkması ilginç.

Kusura bakma TÜSİAD senin istediğin olmayacak. Milletin dediği olacak. Sıkılmadan 'kız çocukları okula gidemeyecek' diyorlar, el insaf. 9 yıllık raporlara bir bakar insan. Secaat eylerken sirkatin söylüyorsunuz. TÜSİAD önce 28 Şubat'taki rolünü sorgulasın. TÜSİAD önce 28 Şubat'taki ekonomik krizdeki payını sorgulasın. Bu yeni sistemde kız çocuklarının dışarıda kalmasını savunmak saçmalıktır.

"KIZ ÇOCUKLARININ OKULLAŞMASI REKOR SEVİYEDE"

Dertleri başka, dertleri ideoloji. Okullaşma oranı özellikle de kız çocuklarındaki okullaşma oranı AK Parti döneminde rekor seviyelere ulaşmıştır. Bunları biliyor musun TÜSİAD? Türkiye'de kız çocuklarının okullaşma oranı erkek çocuklarının okullaşma oranından daha fazla. En fazla yatırımı eğitime yaptık. Bu şekilde saldırmak bakar kör olmaktır.

TERÖRLE MÜCADELE

Terörle mücadele konusunda, güvenlik kurumları arasında bir çatışma varmış gibi göstermek Türkiye'ye bir yarar sağlamaz. Uludere'deki kardeşlerimizi unutmadığımızı da belritmek isterim. En az onlar kadar acı hadisenin aydınlatılmasını bekliyoruz. Uludere'deki ve bölgedeki kardeşlerimiz merak etmesin. Bu süreç, hukuk süreci netleşecektir.

Komisyondaki toplantının ardından muhalefet milletvekilleri dezenformasyon yaptı. CHP ve BDP'nin her zamanki tutumu.Habertürk

Kılıçdaroğlu, Demirören'i Kutladı



CHP basın bürosundan yapılan açıklamaya göre, Demirören'in TFF Başkanlığına seçilmesi dolayısıyla yazılı açıklama yapan Genel Başkan Kılıçdaroğlu, ''229 oyun 221'ini alarak Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığına seçilen Sayın Yıldırım Demirören'i kutluyor, Demirören'in şahsında, çok kritik bir süreçte büyük bir sorumluluk duygusuyla görev alan TFF Yönetim Kurulu Üyesi arkadaşlarına da sevgilerimi, saygılarımı sunuyor, başarılar diliyorum'' görüşünü ifade etti.


Birand'dan CHP Ve Muhaliflere Uyarı Geldi



Muhaliflerin çağrısıyla yapıla CHP'deki tüzük kurultayı Kılıçdaroğlu'nun zaferiyle sonuçlandı. Birand CHP'deki kongrelerin sona ermesinin ardından hem CHP'ye hem de muhaliflere çağrıda bulundu ve uyardı. 'Artık Yetti '

BİRAND'DAN MUHALİFLERE UYARI

Birand 'Herhalde bütün Türkiye'nin Cumhuriyet Halk Partisi'nden istediği bir şey var. Bırakın artık şu kurultayları. Bırakın doğru dürüst bir muhalefete gidelim. Ve eminim Türk demokrasisinin kuvvetli bir muhalefete ve kuvvetli bir Cumhuriyet Halk Partisi'ne ihtiyacı var. Durmadan Ak Parti aşağı çekilmeye çalışılıyor. Aslında CHP'nin kendini yukarıya itmesi gerekecek. Artık yetti. Artık Kemal Kılıçdaroğlu görevini yapmalı. Muhalefette ona bu imkanı tanımalı. ' dedi.

Kılıçdaroğlu'nun yaptığı konuşma tartışılıyor



'Eski CHP' ile 'yeni CHP'nin kapışması olarak sunulan kurultayda, Kılıçdaroğlu'nun yaptığı konuşma tartışılıyor
Oktay Sağlam
Kurultay konuşmasında AK Parti'yi eleştirirken "eski CHP"den örnekler veren Kılıçdaroğlu, yeni söylemleri mi ıskalıyor?
HESAPLAŞMAYA VİRGÜL ATILDI
"CHP'de yol ayrımı" iddiaları seslendiriliyor. Kuşkusuz tüzük kurultayları savaşında Kılıçdaroğlu, bilek güreşini çok rahat kazandı. Ancak partinin "kaynayan kazan" görümünden kurtulamadığı da bir gerçek. CHP lideri hem gözdağı veriyor, hem de kopmaların önüne geçmek için zeytin dalı uzatıyor. Muhafeletin iki günlük kurultay performansı, iktidar savaşına nokta değil virgül atıldığını gösteriyor. Delegelerin dörtte birinin kurultaya katılmaması küçümsenemez. Görünen o ki muhalifler Kılıçdaroğlu'nun başında "boza pişirmeye" devam edecek.
İYİ BAŞLADI KÖTÜ BİTTİ
Kılıçdaroğlu, CHP'yi anlatırken ilk yerli uçağın CHP döneminde yapıldığını söylemesi tartışma konusu oldu. Kılıçdaroğlu, konuşmasında "3 Mayıs 1934 kendi yaptığımız uçak Kayseri'den kalktı Ankara'ya indi. Yapabiliyor musun şimdi bunu?" dedi. Oysa tarihi kayıtlar böyle olmadığını söylüyor. Atılan olumlu adımın sonrası pek de parlak değil tek parti iktidarı açısından.
"BABAYİĞİT"E İKTİDAR DESTEK ÇIKMADI
Cumhuriyet döneminin ilk müteahhitlerden Nuri Demirağ'ın girişimiyle dizayn edilen yerli uçağın test sürüşünde düşmesi ve başmühendisin ölümü proje için yıkım oldu. THK sipariş ettiği uçakların alımından vazgeçti. Kurum mahkemelik olan Demirağ, İsmet İnönü'ye iki defa mektup yazdı ama sonuç alamayınca fabrikasını kapattı.
Yerli uçak Alman motoruyla uçuyordu ve dahası THK ile yapılan şartnamede belirtilen özelliklere uymuyordu. Dışarıdan alınan uçak motoruyla uçak üretinin gerçekçi olmadığı ortada. Yüksek ürünlerde alt yapı eksikliği, yan sanayinin olmaması, siyasi çekememezlik, yerli uçak projesini fiyaskoya götüren başlıca nedenlerdi.
TÜZÜKTE OLUMLU ADIMLAR
Kabul edilen tüzükler partinin demokratikleşmesi yolunda önemli adımlar içeriyor.

İsa Gök: "Dilekçe vermenin karşılığı dayak, linç olamaz"



CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, 17. Olağanüstü Kurultay'ın yapıldığı Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu'na gelişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Tüzük kurultayının bir hukuk kurultayı olduğunu belirten Gök, kurultaylarda hukukun egemen olması gerektiğini söyledi. Dün Ankara Spor Salonu'nda yapılan 16. Olağanüstü Kurultay'da kendisinin en demokratik hakkını kullanmak istediğini anımsatan Gök, şöyle konuştu: ''Parti Meclisi üyesi milletvekili olarak dilekçe verme hakkımı kullanmak istedim. Dosyam parçalandı, üstüm başım yırtıldı. Linç edilmeye çalışıldım. Bir hukuk kurultayında hukuksuzluk ancak bu kadar olur. Bu kabul edilemez. Bunun adı da demokrasi kurultayı oldu. Şimdi bunun, AKP'nin ileri demokrasisinden parti içi hukukumuzun ne farkı kaldı. Biz kimi nasıl eleştireceğiz. Dün olan tam bir garabetti. Verdiğim dilekçe partimizin bir hukuk dışı yapılanmaya, bir hukuk dışı ortama gitmesini engellemeye dönüktü. Kanun dışında bir şey yapılmasın diye uyarı önergesi vermeye çalıştım. Çünkü sayı toplanmamış. Genel Başkana verilen bilgi de yanlış, uyarmaya çalışıyorum. Dilekçe vermenin karşılığı dayak, linç etme, dilekçeleri kabul etmeme olamaz.''İsa Gök, dün kendisine yapılanlar karşısında salonda bulunan CHP milletvekillerinin hiçbir şey söylememesine de kırıldığını kaydetti. Kendisine Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun önünde linç girişiminde bulunulduğunu ifade eden Gök, Genel Başkanın da bu duruma müdahale etmek yerine 'kimse huzuru bozamaz' diyerek adeta onayladığını savundu. Gök, ''Olayı hukuki zemine taşıyacak mısınız?'' sorusu üzerine de değerlendirdiklerini, önümüzdeki günlerde karar vereceklerini söyledi. İsa Gök, Divan'a verdiği dilekçedeki gerekçeler hakkında da gazetecilere bilgi verdi. Kendisine yapılanları ''CHP'lilerin değil, bir saldırı timinin gerçekleştirdiğini'' iddia eden Gök, konunun mutlaka irdelenmesi gerektiğini belirtti. Açıklamalarının ardından yanındaki bir grupla salona giren Gök, tribünde delegeler için ayrılan bölümün arka sırasına oturdu. AA

CHP'de ikinci raunt da Kılıçdaroğlu'nun



CHP'nin dün yapılan 16. Olağanüstü Tüzük Kurultayı'nın ardından bugün de gündemi 362 delegenin imzasıyla belirlenen 17. Olağaünüstü Kurultayı toplandı. Delegeler, tüzüğün 9 maddesinde değişiklik talebini görüştüler.

Kurultay sonucunda muhaliflerin tüzükteki 9 maddede değişiklik talepleri reddedildi ve CHP'nin iki günlük kurultay sürecinden muhalif kanat eli boş ayrılmış oldu. CHP'nin 17. Kurultayı aynı zamanda tarihinin en kısa kurultaylarından biri oldu. Bugünkü kurultay yaklaşık 4 saat sürdü.

CHP'nin 2. Kurultayında Divan Başkanlığı'na dünkü kurultayda olduğu gibi yine Adnan Keskin seçildi. Açılış konuşmasını yapan Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ise, 'Yeni CHP'ye vurgu yaparken parti içi demokrasinin çıtasının yeni tüzükle beraber çok yukarılara taşındığını söyledi.

Kılıçdaroğlu sonrasında muhalif kanat adına kürsüye gelen İsa Gök, Kılıçdaroğlu'nun 'Yeni CHP' söylemini eleştirdi ve "Yeni bir yol çizmekten bahsediliyor. Bu yol mutlaka Atatürkçü olmak zorunda. CHP'nin DNA'larıyla, genleriyle oynamayın" dedi.

Kongrede yumruklaşmaların da yaşandığı bir gerginlik yaşandı. Savcı Sayan'ın salona girişi sırasında arbede ve karşılıklı yumruklaşmalar yaşandı.

KILIÇDAROĞLU KONGREDE

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Başkan Yardımcıylarıyla beraber saat 11:00'da salona giriş yaptı. CHP lideri salonda, eski genel başkanlar Altan Öymen ve Hikmet Çetin'in yanına oturdu.

Kılıçdaroğlu'nun salona girişi sırasında bir kısım partilinin ayağa kalkmadığı görüldü. Ayağa kalkmayanlar arasında dün yapılan kurultaya itirazları olan Mersin milletvekili İsa Gök de vardı.

DİVAN BAŞKANI KESKİN

Dün gerçekleştirilen 16. Olağanüstü Kongrenin Divan Başkanı olan Adnan keskin bugün gerçekleştirilen kongrenin de Divan Başkanı seçildi.

KILIÇDAROĞLU KÜRSÜDE

Kurultayın resmi olarak açılması ve Divan Başkanlığına Adnan keskin'in seçilmesi sonrasında kürsüye Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu geldi. CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun kongre açılışındaki konuşmasından satır başları ise şu şekilde;"Neden demokrasiye bu kadar vurgu yaptık. Çünkü ayaklarımızın altından demokrasi kayıyor bunun için bu demokrasi hamlesini yaptık. Birileri kavga eden CHP göstermek istiyor. Bakın kavga var mı? CHP halka doğru bir yol çiziyor. Demokrasi ve özgürlükler bağlamında yolunu çiziyor.Dün demokrasi tarihimiz açısından çok önemli bir sınav verdik. Demokrasisi gelişmiş bir CHP var artık halkın karşısında. Erkek egemen bir gelenği kırıp kadınları da siyaset yapmaya çağırıyoruz. Zaten bu misyon tarihi olarak CHP'nin üzerindedir.Umutsuzluk bizim kitabımızda yok. Bizim üzerimize düşen büyük görevler var. Böyle çıkacağız halkın karşısına. CHP'li olmak halka adanmış olmak demektir. Demokrasi ve özgürlükler için, başta Genel Başkan olarak ben, bedeller ödemeye hazırız. Onların özel yetkili mahkemeleri bizleri yıldıramaz. Bizim inancımızda kin yoktur.

Dün tüzüğümüz oybirliği ile kabul edildi. Buradan bütün delegelerimize CHP'de değişim ve dönüşümün altına imza attıkları için teşekkür ediyorum. Kimseye mesaj atmadım, kimseyi oyunuzu şu şekilde kullanın diye telkinde bulunmadım. Çünkü ben onların yurtseverliklerine, sağduyularına güveniyorum.

Demokrasi ağır bedeller ödemeyi gerektiriyor, en güzel şekilde Nazım Hikmet söylemiş; 'Ben yanmasam, sen yanmasan biz yanmasak nasıl çıkar karanlıklar aydınlağa'Hepinizi muhabbetle selamlıyorum."

İSA GÖK KÜRSÜDE 'YENİ CHP'Yİ ELEŞTİRDİ

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının ardından kürsüye muhalif kanattan CHP Mersin milletvekili İsa Gök geldi. Gök konuşmasının başında Kılıçdaroğlu'na 'Atatürk' eleştirisi getirdi. Gök, "Ben eski genel başkanlarımızdan Deniz Baykal'a Deniz demiyorum, siz de lütfen Mustafa Kemal değil Mustafa Kemal Atatürk deyiniz" şeklinde konuştu.Gök ayrıca Kılıçdaroğlu'nun dün "CHP yeni bir yol çizecek" açıklamalarını da eleştirdi ve "Yeni bir yol çizmekten bahsediliyor. Bu yol mutlaka Atatürkçü olmak zorunda. CHP'nin DNA'larıyla, genleriyle oynamayın" dedi

SALON GİRİŞİNDE ARBEDE

İsa Gök'ün konuşmasını yaparken, Savcı Sayan'ın salona girişi sırasında gerginlik yaşandı. Bir gurubun kapı girişinde slogan attığı görüldü. Bu esnada bu grupla Sayan ve yaındakiler arasında yumruklaşmalar yaşandı. Ancak güvenlik kuvvetlerinin müdahalesiyle gerginlik büyümeden önlendi. Video için tıklayınız...

MUHALİFLERİN ÖNERİLERİ REDDEDİLDİ

Kurultayda partililerin konuşmalarının ardından değişikliği istenen 9 maddenin oylamasına geçildi. Maddelerle ilgili Divan Başkanlığı tarafından önce 4 aleyhte ve lehte konuşma yapılmasına izin verildi. Daha sonra değişikliği istenen maddeler tek tek okunmaya başlandı. Okunan her maddenin ardından oylama yapılıyor. Maddelerle ilgili görüş ifade edilmesine izin verilmedi. Yapılan oylama sonucu, tüzükte değişikliği istenen 9 maddenin hepsi reddedildi. Sonra bütün maddeler toplu olarak oylamaya sunuldu ancak yine reddedildi.

TALEPLERİN REDDEDİLMESİ SONRASINDA KILIÇDAROĞLU KÜRSÜYE GELDİ

Muhaliflerin taleplerinin reddedilmesi sonrasında Genel Başkan Kılıçdaroğlu kürsüye geldi ve delegeler ile partililere seslendi. Kılıçdaroğlu: "Herkesin eleştirileri çok dikkatli okudum ve kaydettim. Geçmişten ders alarak önümüze bakacağız. Çağdaş bir Türkiye için çalışacağız" dedi.Kılıçdaroğlu konuşmasının ardından Divan Üyelerinin ellerini tek tek sıkarak kürsüden indi.

CHP'de Gözler Ahmet Taner Kışlalı'da

Gönderen: Maykıl on 27 Şubat 2012 Pazartesi | 17:27



CHP'de bugün 362 delegenin çağrısıyla Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu'nda 17. Olağanüstü Kurultay yapılıyor. Kurultay salonunda, henüz hareketlilik yaşanmazken, tribünler de yavaş yavaş doluyor.

Salon kırmızı, beyaz CHP bayraklarıyla donatılırken, salonda "Demokratik Tüzük ile Tam Demokrasi", "Önce Parti İçi Demokrasi, Önce Örgütün Sesi" yazılı afişler dikkat çekiyor. Yine platformda, Mustafa Kemal Atatürk'ün CHP rozeti takmış fotoğrafı ile Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun fotoğrafı yan yana asılmış durumda. Platformun yanına dev ekranlar kurulurken, platformun tam karşınında ise; ortasında Kılıçdaroğlu'nun fotoğrafının yer aldığı, bir yanında "Özgürlük Herkesin Hakkı, Demokrasi Bu ülkenin Şartı", diğer yanında "Demokrasi, Özgürlükler, Hukukun Üstünlüğü Bizimle Gelecek" yazılı dev afiş yer alıyor.

Salonda, Zülfü Livaneli'nin şarkıları çalınırken, salonun dışında hareketlilik yaşanıyor. Kurultaya gelenleri, binaya asılmış "CHP'nin 17. Olağanüstü Kurultayı'na Hoş Geldiniz" afişi karşılıyor.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun salonda delegelere yönelik bir açılış konuşması yapması bekleniyor. Eski Genel Sekreter Önder Sav'ın da salona gelerek, bir konuşma yapabileceği ifade edildi.

Öte yandan CHP Genel Merkezi, sürekli delegeleri kurultaya katılmaları yönünde uyarıyor. Sabah saatlerinden itibaren delegelerin cep telefonlarına atılan mesajlarda, "kurultaya katılın" çağrısı yapılıyor

İsa Gök: Dayak Yemeyi Kabul Etmiyorum



İsa Gök, 17. Olağanüstü Kurultay'ın yapıldığı Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu'na gelişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Tüzük kurultayının bir hukuk kurultayı olduğunu belirten Gök, kurultaylarda hukukun egemen olması gerektiğini söyledi.

Dün Ankara Spor Salonu'nda yapılan 16. Olağanüstü Kurultay'da kendisinin en demokratik hakkını kullanmak istediğini anımsatan Gök, şöyle konuştu:

''Parti Meclisi üyesi milletvekili olarak dilekçe verme hakkımı kullanmak istedim. Dosyam parçalandı, üstüm başım yırtıldı. Linç edilmeye çalışıldım. Bir hukuk kurultayında hukuksuzluk ancak bu kadar olur. Bu kabul edilemez. Bunun adı da demokrasi kurultayı oldu. Şimdi bunun, AK Parti'nin ileri demokrasisinden parti içi hukukumuzun ne farkı kaldı. Biz kimi nasıl eleştireceğiz. Dün olan tam bir garabetti. Verdiğim dilekçe partimizin bir hukuk dışı yapılanmaya, bir hukuk dışı ortama gitmesini engellemeye dönüktü. Kanun dışında bir şey yapılmasın diye uyarı önergesi vermeye çalıştım. Çünkü sayı toplanmamış. Genel Başkana verilen bilgi de yanlış, uyarmaya çalışıyorum. Dilekçe vermenin karşılığı dayak, linç etme, dilekçeleri kabul etmeme olamaz.''

İsa Gök, dün kendisine yapılanlar karşısında salonda bulunan CHP milletvekillerinin hiçbir şey söylememesine de kırıldığını kaydetti.

Kendisine Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun önünde linç girişiminde bulunulduğunu ifade eden Gök, Genel Başkanın da bu duruma müdahale etmek yerine 'kimse huzuru bozamaz' diyerek adeta onayladığını savundu.

Gök, ''Olayı hukuki zemine taşıyacak mısınız?'' sorusu üzerine de değerlendirdiklerini, önümüzdeki günlerde karar vereceklerini söyledi. İsa Gök, Divan'a verdiği dilekçedeki gerekçeler hakkında da gazetecilere bilgi verdi.

Kendisine yapılanları ''CHP'lilerin değil, bir saldırı timinin gerçekleştirdiğini'' iddia eden Gök, konunun mutlaka irdelenmesi gerektiğini belirtti.

Açıklamalarının ardından yanındaki bir grupla salona giren Gök, tribünde delegeler için ayrılan bölümün arka sırasına oturdu.

'Salonda 850 Delege Var'



 Eski Genel Başkanlardan Altan Övmen ve Hikmet Çetinkaya Kurultay'da... Ancak  Deniz Baykal'ın kurultay salonuna bu saat itibariyle gelmediği ve evde olduğu belirlendi.

Gökçek, Kılıçdaroğlu İçin Kaygılanıyor



Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Kılıçdaroğlu’nun hem kendisini hem de partiyi bitireceğine dikkat çekerek, gönlünün Kılıçdaroğlu’nun kalmasından yana olduğunu şu sözlerle dile getirdi: "Onun kalması için aklım diyor ki, sen ona destek ol.”

CHP’li Savcı Sayan’ın Ankara Rixos Otel’deki düğününe katılan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, çıkışta CHP’deki kurultay sürecini yorumladı. Kurultay ile ilgili ne düşündüğü yönündeki soruya Gökçek, onların kendi parti içi işi olduğunu belirterek, kendisinin sadece Kılıçdaroğlu ile ilgili sorulara cevap vereceğini, bu konuda uzman olduğunu dile getirdi.

Kılıçdaroğlu’nun hem kendisini hem de partisini bitireceğini ileri süren Gökçek, şöyle konuştu: “Kılıçdaroğlu, elinden geleni yapıyor. Gelişmeleri birlikte göreceğiz. Bu seçimde benim aklım Kılıçdaroğlu’ndan yana. Onun kalması için aklım diyor ki, sen ona destek ol.”

“KURULTAYA GİDERSEM ORTALIK EPEY KARIŞIR”

Kendisinin kurultaya gitmesi halinde oranın karışacağını söyleyen Gökçek, onların kendisini, kendisinin de onları twitter'dan takip ettiğini kaydederek, yorumlarının oradan takip edilebileceğine dikkat çekti.

“KILIÇDAROĞLU’NA GEÇMİŞ OLSUN DİYORUM”

Gökçek, Kılıçdaroğlu’na kurultay sürecinde bir mesajının olup olmadığının sorulmasına ise, “Geçmiş olsun. Ne demek istediğimi zamanla anlarsınız.” dedi.

Sinan Aygün'den Önder Sav'a İmalı Cevap



CHP'nin Tüzük Kurultayı'nın ardından tartışmalar devam ediyor. CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün, Önder Sav'ın kendisine yönelik "Sinan Aygün devrimci biz statükocuyuz öyle mi" sözlerine kurultayda cevap verdi. Aygün, Önder Sav'ın sözlerini eleştirdi ve "Bana 2007 de teklif getireneler de onlardı" diye konuştu..

Önder Sav'ın tartışma yaratan o sözleri

Muhaliflerin tüzük kongresine katılmaması, muhalif kanattan İsa Gök'ün yaptığı itirazın uzun süre görmezden gelinmesi ve Gök'ün zorla salondan çıkartılmasından sonra muhalif kanattan sert tepki geldi.

Ankara'daki bir otelde toplanan Önder Sav ve muhalif kanat bir açıklama yaptı. Sav açıklamada, sert ifadeler kullanırken olası bir partiçi ayrışmanın da sinyallerini verdi.

Kendisinin ve Deniz Baykal'ın "arkaik, statükocu" olarak adlandırıldığını belirten Sav, "Daha dün gelenler; dün, geçmişte sağ partilerde yönetici olanlar devrimci olacak biz arkaik, statükocu olacağız. Sinan Aygün, Bülent Kuşoğlu devrimci Önder Sav statükocu öyle mi? Yağma yok. Sel gider kum kalır. Biz evsahibiyiz" dedi.

Açıklamasında 'direniş' mesajları da veren ve mücadeleye devam edeceklerini belirten Önder Sav, sözlerini şöyle sürdürdü: "362 imza toplayıp kurultay çağrısı yapan arkadaşlarımızı ben CHP'nin kahramanları olarak görüyorum. Bugünkü kurultay imza verenler olmasaydı, imzalar verilmesiydi bu kurultay toplanacak mıydı? Bugünkü kurultayın temelinde imza veren arkadaşlarımızın emeğiyle toplandı.

Bizler ne yaptığımızın farkındayız. Asla ve kat'a CHP'de bir ayrışmaya, ötekileştirmeye izin vermeyiz. CHP genlerindeki direnişçilik hepimizin genlerinde vardır. Devrimci Mustafa Kemal gibi, "Dönen dönsün ben dönmezem yolundan" diyen Pir Sultan gibi direneceğiz."

Önder Sav'dan 'direniş' mesajı



CHP'de kurultay gerginliği devam ediyor. Muhaliflerin bugün yapılmakta olan tüzük kongresine katılmaması, muhalif kanattan İsa Gök'ün yaptığı itirazın uzun süre görmezden gelinmesi ve Gök'ün zorla salondan çıkartılmasından sonra muhalif kanattan sert tepki geldi.

Ankara'daki bir otelde toplanan Önder Sav ve muhalif kanat bir açıklama yaptı. Sav açıklamada, sert ifadeler kullanırken olası bir partiçi ayrışmanın da sinyallerini verdi.

Kendisinin ve Deniz Baykal'ın "arkaik, statükocu" olarak adlandırıldığını belirten Sav, "Daha dün gelenler; dün, geçmişte sağ partilerde yönetici olanlar devrimci olacak biz arkaik, statükocu olacağız. Sinan Aygün, Bülent Kuşoğlu devrimci Önder Sav statükocu öyle mi? Yağma yok. Sel gider kum kalır. Biz evsahibiyiz" dedi.

Açıklamasında 'direniş' mesajları da veren ve mücadeleye devam edeceklerini belirten Önder Sav, sözlerini şöyle sürdürdü: "362 imza toplayıp kurultay çağrısı yapan arkadaşlarımızı ben CHP'nin kahramanları olarak görüyorum. Bugünkü kurultay imza verenler olmasaydı, imzalar verilmesiydi bu kurultay toplanacak mıydı? Bugünkü kurultayın temelinde imza veren arkadaşlarımızın emeğiyle toplandı. Bizler ne yaptığımızın farkındayız. Asla ve kat'a CHP'de bir ayrışmaya, ötekileştirmeye izin vermeyiz. CHP genlerindeki direnişçilik hepimizin genlerinde vardır. Devrimci Mustafa Kemal gibi, "Dönen dönsün ben dönmezem yolundan" diyen Pir Sultan gibi direneceğiz."

MUHALİFLER YARINKİ KURULTAYA KATILACAK

Muhalif kanat yarın yapılcak olan ikinci kurultaya katılacağını açıkladı.

HUKUKİ SÜREÇ YAŞANACAK MI?

Önder Sav, toplantıda yaptığı açıklama sonrasında bugünkü kurultayda yaşananlara ilişkin değerlendirmede bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.Kurultaya başlanması için gerekli imza toplanamaması halinde bundan sonraki sürece ilişkin soru üzerine Sav, ''Gerekli imza toplanmadığı halde toplanmış gibi yapanlar, CHP tarihi karşısında boyunları daima eğik gezeceklerdir. Yaptıklarının hukuksuz olduğunu bilerek çocuklarına ileride ne diyeceklerinin hesabını düşüneceklerdir'' dedi. ''Hukuki bir süreç olacak mı?'' sorusu üzerine de Sav, ''Olabilir'' yanıtını verdi. Yaşanan süreçte Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile temasının olup olmadığı yönündeki soruya Sav, ''Sayın Baykal ile ne yüzyüze konuştum ne de telefonla konuştum. Hem Sayın Baykal'a hem de bana yakın arkadaşlar, zaman içinde birbirleriyle görüştüler. Bu evrede kimin hangi düşüncede olduğunu hepimiz biliyoruz'' diye konuştu.

"SEÇİMLİ KURULTAY İSTİYORSANIZ ONU DA YAPARIZ"

Sav, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ''seçimli kurultay istiyorsanız, onu da yaparız'' sözlerine yönelik değerlendirmesinin sorulması üzerine ''Sayın Kılıçdaroğlu'nun şimdiye kadarki sözlerine ve davranışlarına baktığımızda, bunu biraz şaka olarak alıyorum. İmzalar toplanmadan önce bununla ilgili bilgiler basında yaygınlaştı. 'İmzalar toplansın, hemen kurultayı toplarım' diyen Sayın Kılıçdaroğlu idi. Bunu gerçekleştirmeyen bir anlayış, bugün söylediği sözü gerçekleştireceği konusunda ben de bir güvence yok'' değerlendirmesinde bulundu.

İSA GÖK: "YETERLİ İMZA YOK"

CHP Mersin Milletvekili İsa Gök de hukukun üstünlüğünü savunan, hukuk devletini savunan CHP'nin önce parti içinde kendi hukukunu kurmak zorunda olduğunu belirtti. Gök, ''Gelin görün ki ben Parti Meclisi üyesi milletvekili olarak kurultay açılışındaki kanun dışılığı, hatayı söylemeye çalışıyorum, Genel Başkan dinlemiyor. Genel Başkan 583 imzayla kurultay açtı. Oysa kaç imza olması gerektiği kanunla belirlenmiş. '630 imzayı bulduk kurultayı açtık' diyorlar. Peki bu 630 imzayı nasıl buldunuz? Üstelik de kanun, 'tüzük değiştirecekseniz üçte iki imza zorunluluğu var' diyor. Kendi beyanlarına itibar etsek dahi 630 imza var, yeterli imza yok. Özrü kabahatlerinden büyük. Çoğunluk sağlanamadı'' dile konuştu.Kurultayda dilekçe vermek isterken kendisine saldırıda bulunulduğunu ifade eden Gök, ''CHP bu değil, CHP nezakettir, hukuktur, barıştır'' dedi.Toplantıya, partinin Mersin Milletvekili İsa Gök, Hakkı Süha Okay, Şahin Mengü, Berhan Şimşek ile bazı muhalif delegeler katıldı. Açıklamaların ardından Sav, toplantıya katılan delegelerle basına kapalı görüştü. AJANSLAR

Telefonlarım şu anda hâlâ açıktır

Gönderen: Maykıl on 26 Şubat 2012 Pazar | 07:55



Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "Telefonlarım şu anda hâlâ açıktır. Bu tarihi fırsatı umarım kaçırmazlar. Benim hala umudum var." dedi.

CHP'li Savcı Sayan'ın Ankara Rixos Otel'deki düğününe katılan Deniz Baykal, girişte gazetecilere yaptığı açıklamada, parti yönetimini kastederek, "Telefonlarım şu anda hâlâ açıktır. Bu tarihi fırsatı umarım kaçırmazlar. Benim hâlâ umudum var." dedi.

Önder Sav'dan Kurultay Resti

Gönderen: Maykıl on 24 Şubat 2012 Cuma | 05:32



Önder Sav'ı destekleyen delegelerin birinci kurultaya katılmayacağı yönündeki haberlere Kılıçdaroğlu cephesinden tepki gelmişti.

Kılıçdaroğlu cephesindeki bu tepkileri yorumlayan Önder Sav, 'CHP'de artık yen yırtıldı kol kırıklığı gizlenemez. İlk kurultaya delegelerin katılmamasını kimse yargılayamaz..' diye konuştu.

Kılıçdaroğlu'dan Önder Sav'a cevap



HABERTURK.COM
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yaptığı yazılı açıklama ile pazar ve pazartesi günleri yapılacak kurultaylar öncesinde yaşanan 'muhalif delegelerin ilk kurultaya katılmayacağı' tartışmasına değindi. Bilindiği gibi muhalif kanattan Önder Sav dün yaptığı yazılı açıklamada, "Delegelerin 26 şubat kurultayına katılmayıp 27 şubat kurultayına katılması kimseyi şaşırtmamalı" demişti.Kemal Kılıçdaroğlu yaptığı yazılı açıklamada, "Delegelerin özgür iradesine ipotek konulamaz. CHP delegeleri her iki kurultaya katılacaklar" dedi.Kılıçdaroğlu delegelerin kurultaya katılmasını engelleyici herhangi bir davranışın kabul edilemeyeceğinin altını çizerken, delegelerin sorumlulukla hareket ederek kurultaya katılacaklarını ve her iki kurultayda da özgürce konuşacak ve tartışacaklarını belirtti. Yazılı açıklamasının sonunda delegelerin en önemli görevinin CHP ve Türkiye'ye sahip çıkmak olduğunu belirten CHP lideri, açıklamasının sonunda şunları kaydetti: "Delegelerimizin böylesine önemli ve tarihi bir süreçte CHP’li olma sorumluluğuyla hareket edeceğine, pazar ve pazartesi günleri yapacağımız CHP kurultaylarında da, Kurultaylar sonrası coşkuyla, kararlılıkla başlatacağımız iktidar yürüyüşümüzde de el ele, omuz omuza olacağımıza yürekten inanıyorum."

"Aslanlar gibi kongreye gelecekler..."



CHP'de 81'i il temsilcisi olmak üzere 89 kişilik Tüzük Hazırlık Komisyonu toplandı. Toplantıda, CHP Genel Başkan Yardımcıları Nihat Matkap ile Atilla Emek, olağanüstü kurultay ve tüzük değişikliği çalışmalarıyla Tüzük Taslağı hakkında açıklamalarda bulundu. CHP Tüzük Hazırlık Komisyonunun ilk olarak 10 Şubat Cuma günü toplandığını ardında da tüzük taslağının Parti Meclisi (PM) ile milletvekillerine sunulduğunu anımsatan Matkap, önemli katkılar aldıklarını anlattı. Matkap, CHP'nin 16. ve 17. olağanüstü kurultaylarının kamuoyunda yaygın bir şekilde tartışıldığını, bu tartışmaların iç açıcı ve iç karartıcı yönlerinin bulunduğunu kaydetti. Tartışmaların iç açıcı olan yönünün CHP'nin tüzük maddelerinin merak edilmesi ve madde madde bilinmesi olduğunu ifade eden Matkap, ''Diğer partilerde bunu gördünüz mü? Ama biz bunu hak ediyoruz, CHP bir rüzgar ile kurulup, bir rüzgar ile savrulacak veya iktidarın gücü ile ayakta duran bir parti değil. CHP, Kurtuluş Savaşı ile doğdu, çağdaş bir devletin kuruluş aşamasında büyüdü. Türkiye'yi demokrasiye taşıyarak kökleşti. O nedenle CHP'ye bu ilginin gösterilmesi önemli'' dedi. MUHALİFLERİN 26 ŞUBAT KURULTAYINA KATILMAYACAKLARI İDDİALARIİç karartıcı tartışmalara da değinen Matkap, şunları kaydetti: ''Kimi kurultay delegesi arkadaşımızın 26 Şubat'taki kurultaya katılmamaları yönünde telkinler olduğu yazılıyor çiziliyor. Tabii ki ben buna ihtimal vermiyorum. Nasıl bir milletvekili Genel Kurul'da eğer Türkiye'nin anayasası tartışılacaksa, bir sorumluluk duyarsa gidip o değiştirilmesi istenen maddelerle ilgili düşüncelerini açıklamak sorumluluğu ile karşı karşıyaysa, bizim kurultay delegelerinin de görevi, CHP'ye yön vermek, CHP'ye rota çizmektir. Böylesine önemli bir toplantıda CHP'nin bir anlamda anayasasının tartışılacağı, anayasanın üzerine görüşmelerin yapılacağı bir toplantıya gelmeyecek de CHP'nin kurultayı ne zaman görev yapacak? Ben buna kesinlikle ihtimal vermiyorum. CHP'nin kurultayının toplanmaması kime hizmet eder? Kurultayını toplayamayan, sorunları olan bir CHP'ye, Türkiye itibar eder mi? 10 yıldır biriken bu temel sorunları çözemeyen AKP karşısında bütün gözlerin, bütün umutların CHP'ye döndüğü bir dönemde bu tartışmaya katkı vermek gerçekten içe sindirilemez. Eğer CHP kendi kurultayını toplayamıyorsa neden dönüp Türkiye'ye beni yönet desin? Kimi delegeler kurultaya katılıp kimileri katılamazsa bu nasıl izah edilir? Bu, parti bütünlüğüne katkı mı sunar? Ben bunlara ihtimal vermiyorum. Bu çalışma içerisinde olan arkadaşlarımıza da farklı telkinlerde bulunuyorum, aslanlar gibi gelecekler, düşüncelerini açıklayacaklar. Kabul oyu verir veya red oyu verir o alkışlanır, 'Ama ben gelmiyorum, CHP kamuoyu önünde zor durumda kalsın'... Her tavrı anlarım da bu tavır anlaşılmaz.''CHP'nin 975 bin üyesi olduğunun altını çizen Matkap, ''Genel Başkan dahil kimsenin kimseden fazlası yok. CHP'nin iktidar sorumluluğu tüm üyelerin omuzlarındadır. Umudum o dur ki hem 26 Şubat'taki hem de 27 Şubat'taki kurultay bir şölen şeklinde geçecek. Bütünlük kurultayları olacak. CHP bu kurultaylardan yine güçlenerek çıkacaktır'' dedi. "TÜZÜK TASLAĞI GENİŞ KATILIMLA VE TARTIŞMALAR SONUCU OLUŞTURULUYOR"Tüzük taslağı hakkında üyelere bilgi veren Genel Başkan Yardımcısı Atilla Emek de taslağın çok geniş katılım ve tartışmalar sonucu oluşturulduğunu belirtti. Çalışmalar sırasında Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nu sık sık ziyaret ettiğini ve görüşlerine başvurduğunu anlatan Emek, görüşmeler sırasında Kılıçdaroğlu'nun hiç değişmeyen cevabının ise ''Ne benim için, ne bir kişi için, ne bir grup için tüzük yaıyorsunuz. CHP için tüzük yapıyorsunuz, böylesine ağır bir sorumluluğunuz var, CHP'nin tüzüğünü yaparken, kimsenin bir özel talimatı ve isteği doğrultusunda değil, başta örgütümüz olmak üzere özgürce değerlendireceksiniz ve bu tüzük CHP örgütlerinin, katılımcıların eseri olacak. Benim sizleri yönlendirme gibi bir düşüncem olamaz'' olduğunu söyledi. Taslağa katkı veren herkese teşekkür eden Emek, 16. Olağanüstü Kurultay'da kabul edilecek değişikliklerin CHP'nin 34. Olağan Genel Kurulu'nda yürürlüğe gireceğini bildirdi."KAVGA BEKLEYENLERİN BEKLENTİSİ BOŞA ÇIKACAK"Bu arada konu hakkında bir açıklama da Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin'den geldi. Tekin, CHP'nin kuruluşundan bu yana temel dayanak noktasının delege ve örgüt yapısı olduğunu söyledikten sonra sözlerini şöyle sürdürdü: ''Halkın kendisini bulabildiği, temsil oranı yüksek, güçlü, dinamik ve demokrasi kültürünün hakim olduğu bir taban, CHP'yi bugünlere kadar ayakta tutmuştur, bundan sonra da yarınlarının teminatı olacaktır. 7'den 70'e tüm üyelerimiz demokrasi kültürü ve parti ilkelerine bağlılıkları neticesinde hem partimizin hem de ülkemizin geleceğini oluşturacaklardır. Bu kurultay, diğer tüm partilere örnek teşkil edecek bir demokrasi şöleni olacak ve neticede yine örnek bir tüzüğün oluşmasını sağlayacaktır. CHP değişimi kendi tüzüğü ile başlatıp bu süreci ülke için de işletecektir. Kendi tüzüğü demokratik olmayan bir partinin ülkeye demokrasiyi hakim kılması mümkün değildir.''Kurultayın, şölen havasında geçmesi için gençlik ve kadın kollarının gerekli çalışmaları yaptıklarını anlatan Tekin, ''Türkiye'nin ve Anadolu'nun en köklü partisi olan CHP kurultayı, yine bu toprakların kültürünün en iyi sergilendiği Anadolu Ateşi grubunun gösterileriyle renklenecek'' dedi. 16. Olağanüstü Kurultay'a herkesin davetli olduğunu, 17. Olağanüstü Kurultay'a ise sadece delegelerin katılabileceğini belirten Tekin, ''Tüm partililer olarak kavga ve gürültü bekleyenlerin beklentisinin boşa çıkacağında hemfikiriz. Örgütümüzün ana dayanak noktası parti ve ülke menfaatiyle demokrasi kültürünün önce CHP'de sonra tüm Türkiye'de hakim olmasıdır'' değerlendirmesinde bulundu.
AJANSLAR

Deniz Baykal tüzük toplantısına katılmadı

Gönderen: Maykıl on 19 Şubat 2012 Pazar | 00:49

CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun, tüzük kurultayı öncesinde parti genel merkezinde milletvekilleriyle yaptığı toplantıya katılmadı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, parti genel merkezinde tüzük kurultayı öncesinde milletvekilleriyle bir araya geldi. Baykal, genel merkezdeki toplantıya katılmazken hafta içinde Genel Başkan yardımcıları Nihat Matkap ve Atila Emek, TBMM'de Baykal'ı ziyaret ederek tüzük konusundaki görüşlerini almıştı.
(anka)

CHP Lideri vekillerle buluşacak

Gönderen: Maykıl on 18 Şubat 2012 Cumartesi | 03:01

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplanan CHP Parti Meclisi (PM), çalışmalarını tamamladı. Kılıçdaroğlu, tüzük çalışmaları kapsamında parti genel merkezinde CHP'li milletvekilleri ile bir araya gelecek.

CHP Genel Merkezi'nde basına kapalı yapılan ve yaklaşık 9 saat süren toplantıdan sonra herhangi bir açıklamada bulunulmadı.

Toplantıda, Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun, daha önce hazırlanan tüzük taslağına ilişkin bilgilendirmesinin ardından, PM üyelerinin maddeler üzerinde söz alarak görüşlerini aktardıkları belirtildi.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun, tüzük çalışmaları kapsamında yarın da yine parti genel merkezinde CHP'li milletvekilleri ile bir araya geleceği bildirildi.

Öte yandan, toplantı devam ederken, CHP Yenimahalle İlçe Örgütünden oldukları bildirilen bazı kişiler, "Mahalle delegeliği seçimleri sırasında kargaşa yaşandığını" ileri sürerek, parti yöneticileri ile görüşmek üzere genel merkeze geldi. 

Grup, yaptıkları görüşmelerin ardından genel merkezden ayrıldı.
(cnnturk)

Olay Haberler

olayhaberler.com

Diğer Haberler

Spor

Copyright © 2012. Fiber Haber - All Rights Reserved. Blogger tarafından desteklenmektedir.
 
Copyright © 2012. Fiber Haber - Tüm Hakları Saklıdır
Powered by Blogger | Sitemap | Ping | Olay Haber | Spor