Son Dakika :
önder sav etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
önder sav etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Kılıçdaroğlu: Güçlü Bir Lider Çıkarsa Koltuğu Bırakırım

Gönderen: Unknown on 28 Şubat 2012 Salı | 17:58



Kemal Kılıçdaroğlu kurultay sonrası Habertürk'ün sorularını yanıtladı...

GALİP:


Tek galip vardır o da parti içi demokrasidir. Bu başarı bana ait değil, örgüte aittir. Örgüt son derece tutarlı, kararlı bir politika izlemiştir. Partiye demokrasiyi getiren örgütün kendisidir.

EKSEN:


CHP’nin ekse ni, kökleri, tarihi bellidir. CHP, halkın partisi olmak, halkın değererine saygı göstermek zorundadır. Sağa kayması diye bir sorun söz konusu değil.

YENİ YOL:

Biz “Her kes için CHP” diyorsak, o zaman geniş kitlelere ulaşmak, onları kucaklamak zorundayız. İnsanları tasnif ederek, ayırarak değil, herkesi kucaklayarak CHP’nin iktidar olmasının yolunu açmalıyız, ana hedefimiz budur. Geçmişteki dar siyasi kalıplardan da partiyi kurtarmak zorundayız.

YARIN YOK:

(Önder Sav “CHP’de ev sahibi biziz” dedi) CHP’nin ev sahi bi halktır. Yöneticileri, gelip geçicidir. Kurumsal yapı CHP’dir, hepimiz gelip geçiciyiz. Önemli olan kendi ideolojisini sürekli yenileyerek, geliştirerek, dünyaya bakışını sürekli yenileyerek yola devam etmektir. Yarın daha güçlü bir genel başkan adayı çıkacaktır; ben koltuğu ona terk edeceğim. Başka gün başkası çıkacak, o da ona terk ede cek.

TEK ADAM:


“Kurultaylarla tek adam olduğunuzu ilan mı ettiniz?”

Hayır, ben tek adam değilim. Biz bir siyasal partiyiz, o siyasal parti içerisinde oturacağız, birlikte karar vereceğiz. Yeni tüzükle, daha katılımcı ve özgür bir yapılanmaya geçiyoruz. Kendi aramızda tartışacağız ama hiç bir zaman kendi için de tartışmalı olan bir parti görüntüsü vermeyeceğiz.

DİSİPLİN UYARISI:

Artık kendi içimizdeki tartışmaları bir tarafa bırakacağız. Türkiye’nin ciddi sorunları var, o sorunlara kilitleneceğiz. CHP’nin kendi içinde disiplini olacaktır.

‘Baykal kurultaylara gelse mutlu olurdum’

(Baykal’ın kurultaya gelmemesi) Baykal’ın iki kurultaya katılmasını çok arzu ederdim, ama gelmedi. Gelmesi beni mutlu ederdi.
Nisanda Arap Baharı’nın Ortadoğu ve Afrika’ya neler getirip götürdüğünü Türkiye’de tartışacağız. O ülkelerdeki sosyal demokrat ve sosyalist partilerin katılımıyla yapacağız bunu. Bu CHP’nin sağa kaydığını mı, yoksa CHP’nin evrensel sosyal demokrasinin kurallarını sadece Türkiye’ye değil, dünyaya yaymakta olduğunu mu gösterir? Bu toplantıya Nobel Barış Ödülü alanlar da katılacak. Bunu iktidar gerçekleştiremiyor, çünkü o kendi statükosunu düşünüyor. Ama biz Türkiye’yi, Ortadoğu’yu, dünyayı düşünüyoruz.

‘Yarın güçlü bir lider çıkar koltuğu ona terk ederim’



Çifte kurultaydan zaferle çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Habertürk'e konuştu.

GALİP

Tek galip vardır o da parti içi demokrasidir. Bu başarı bana ait değil, örgüte aittir. Örgüt son derece tutarlı, kararlı bir politika izlemiştir. Partiye demokrasiyi getiren örgütün kendisidir. CHP’nin ekse ni, kökleri, tarihi bellidir. CHP, halkın partisi olmak, halkın değererine saygı göstermek zorundadır. Sağa kayması diye bir sorun söz konusu değil.

YENİ YOL

Biz “Her kes için CHP” diyorsak, o zaman geniş kitlelere ulaşmak, onları kucaklamak zorundayız. İnsanları tasnif ederek, ayırarak değil, herkesi kucaklayarak CHP’nin iktidar olmasının yolunu açmalıyız, ana hedefimiz budur. Geçmişteki dar siyasi kalıplardan da partiyi kurtarmak zorundayız.

YARIN YOK

Önder Sav “CHP’de ev sahibi biziz” dedi) CHP’nin ev sahi bi halktır. Yöneticileri, gelip geçicidir. Kurumsal yapı CHP’dir, hepimiz gelip geçiciyiz. Önemli olan kendi ideolojisini sürekli yenileyerek, geliştirerek, dünyaya bakışını sürekli yenileyerek yola devam etmektir. Yarın daha güçlü bir genel başkan adayı çıkacaktır; ben koltuğu ona terk edeceğim. Başka gün başkası çıkacak, o da ona terk ede cek.

TEK ADAM

Kurultaylarla tek adam olduğunuzu ilan mı ettiniz?”Hayır, ben tek adam değilim. Biz bir siyasal partiyiz, o siyasal parti içerisinde oturacağız, birlikte karar vereceğiz. Yeni tüzükle, daha katılımcı ve özgür bir yapılanmaya geçiyoruz. Kendi aramızda tartışacağız ama hiç bir zaman kendi için de tartışmalı olan bir parti görüntüsü vermeyeceğiz.

DİSİPLİN UYARISI

Artık kendi içimizdeki tartışmaları bir tarafa bırakacağız. Türkiye’nin ciddi sorunları var, o sorunlara kilitleneceğiz. CHP’nin kendi içinde disiplini olacaktır.

‘Baykal kurultaylara gelse mutlu olurdum’(Baykal’ın kurultaya gelmemesi) Baykal’ın iki kurultaya katılmasını çok arzu ederdim, ama gelmedi. Gelmesi beni mutlu ederdi.Nisanda Arap Baharı’nın Ortadoğu ve Afrika’ya neler getirip götürdüğünü Türkiye’de tartışacağız. O ülkelerdeki sosyal demokrat ve sosyalist partilerin katılımıyla yapacağız bunu. Bu CHP’nin sağa kaydığını mı, yoksa CHP’nin evrensel sosyal demokrasinin kurallarını sadece Türkiye’ye değil, dünyaya yaymakta olduğunu mu gösterir? Bu toplantıya Nobel Barış Ödülü alanlar da katılacak. Bunu iktidar gerçekleştiremiyor, çünkü o kendi statükosunu düşünüyor. Ama biz Türkiye’yi, Ortadoğu’yu, dünyayı düşünüyoruz.Habertürk

Önder Sav'dan İlk Açıklama

Gönderen: Maykıl on 27 Şubat 2012 Pazartesi | 09:17



CHP 16. Olağanüstü Kurultay'ın yapıldığı Ankara Arena Kapalı Spor Salonu'na, Deniz Baykal ile birlikte kendisine yakın bazı milletvekilleri katılmadı.

OTELDE TOPLANDILAR
Kurultay salonuna gelmeyen milletvekillerinin arasında Antalya Milletvekili Osman Kaptan, Antalya Milletvekili Arif Bulut, Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar yer aldı. Bu arada CHP'de muhaliflerin Ankara'da bir otelde toplandığı öğrenildi.

MUHALİFLERDEN AÇIKLAMA
CHP 16. Olağanüstü Kurultayı'na gitmeyen Önder Sav, bir basın toplantısı yaparak, CHP'ye ateş püskürdü.

Sav, "İmza verenler başları dik duracak. Kimse Cumhuriyet'in değerleri ile oynayamaz." dedi.

İşte Önder Sav'ın o açıklamaları:

SEL GİDER KUM KALIR
Başka partide yer alan ve bir günde CHP'ye katılan Bülent Kuşoğlu, Sinan Aygün, Aydın Ayaydın gibiler devrimci olacak ben statükocu olacağım öyle mi! Yazıklar olsun bunu söyleyenlere. Bizim gibiler partiden kopacaklarmış gibi, partiden ayrılacakmışız gibi açıklamalar yapıyorlar. Yağma yok arkadaşlar onlar misafir biz ev sahibiyiz. Sel gider kum kalır.

CHP'NİN KAHRAMANLARI
İmza için yola çıkan 362 sayısına ulaşan arkadaşlarımızı CHP'nin kahramanları olarak görüyorum. Bugünkü kurultay imza verenler olmasaydı olacak mıydı? Bugünkü kurultayın temelinde imza veren arkadaşlarımızın emeği vardır. Bir belediye başkanımıza genel başkan yardımcısı telefon ediyor, "Sen 2014'te belediye başkanı olmaya düşünmüyor musun?" diyor. Arkadaşımız çok manidar bir cevap veriyor "Benim oyuma karışamazsınız" diyor. Tehditle gerçek CHP'lilerin iradesi saptırılamaz.

Sinan Aygün'den Önder Sav'a İmalı Cevap



CHP'nin Tüzük Kurultayı'nın ardından tartışmalar devam ediyor. CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün, Önder Sav'ın kendisine yönelik "Sinan Aygün devrimci biz statükocuyuz öyle mi" sözlerine kurultayda cevap verdi. Aygün, Önder Sav'ın sözlerini eleştirdi ve "Bana 2007 de teklif getireneler de onlardı" diye konuştu..

Önder Sav'ın tartışma yaratan o sözleri

Muhaliflerin tüzük kongresine katılmaması, muhalif kanattan İsa Gök'ün yaptığı itirazın uzun süre görmezden gelinmesi ve Gök'ün zorla salondan çıkartılmasından sonra muhalif kanattan sert tepki geldi.

Ankara'daki bir otelde toplanan Önder Sav ve muhalif kanat bir açıklama yaptı. Sav açıklamada, sert ifadeler kullanırken olası bir partiçi ayrışmanın da sinyallerini verdi.

Kendisinin ve Deniz Baykal'ın "arkaik, statükocu" olarak adlandırıldığını belirten Sav, "Daha dün gelenler; dün, geçmişte sağ partilerde yönetici olanlar devrimci olacak biz arkaik, statükocu olacağız. Sinan Aygün, Bülent Kuşoğlu devrimci Önder Sav statükocu öyle mi? Yağma yok. Sel gider kum kalır. Biz evsahibiyiz" dedi.

Açıklamasında 'direniş' mesajları da veren ve mücadeleye devam edeceklerini belirten Önder Sav, sözlerini şöyle sürdürdü: "362 imza toplayıp kurultay çağrısı yapan arkadaşlarımızı ben CHP'nin kahramanları olarak görüyorum. Bugünkü kurultay imza verenler olmasaydı, imzalar verilmesiydi bu kurultay toplanacak mıydı? Bugünkü kurultayın temelinde imza veren arkadaşlarımızın emeğiyle toplandı.

Bizler ne yaptığımızın farkındayız. Asla ve kat'a CHP'de bir ayrışmaya, ötekileştirmeye izin vermeyiz. CHP genlerindeki direnişçilik hepimizin genlerinde vardır. Devrimci Mustafa Kemal gibi, "Dönen dönsün ben dönmezem yolundan" diyen Pir Sultan gibi direneceğiz."

Önder Sav'dan 'direniş' mesajı



CHP'de kurultay gerginliği devam ediyor. Muhaliflerin bugün yapılmakta olan tüzük kongresine katılmaması, muhalif kanattan İsa Gök'ün yaptığı itirazın uzun süre görmezden gelinmesi ve Gök'ün zorla salondan çıkartılmasından sonra muhalif kanattan sert tepki geldi.

Ankara'daki bir otelde toplanan Önder Sav ve muhalif kanat bir açıklama yaptı. Sav açıklamada, sert ifadeler kullanırken olası bir partiçi ayrışmanın da sinyallerini verdi.

Kendisinin ve Deniz Baykal'ın "arkaik, statükocu" olarak adlandırıldığını belirten Sav, "Daha dün gelenler; dün, geçmişte sağ partilerde yönetici olanlar devrimci olacak biz arkaik, statükocu olacağız. Sinan Aygün, Bülent Kuşoğlu devrimci Önder Sav statükocu öyle mi? Yağma yok. Sel gider kum kalır. Biz evsahibiyiz" dedi.

Açıklamasında 'direniş' mesajları da veren ve mücadeleye devam edeceklerini belirten Önder Sav, sözlerini şöyle sürdürdü: "362 imza toplayıp kurultay çağrısı yapan arkadaşlarımızı ben CHP'nin kahramanları olarak görüyorum. Bugünkü kurultay imza verenler olmasaydı, imzalar verilmesiydi bu kurultay toplanacak mıydı? Bugünkü kurultayın temelinde imza veren arkadaşlarımızın emeğiyle toplandı. Bizler ne yaptığımızın farkındayız. Asla ve kat'a CHP'de bir ayrışmaya, ötekileştirmeye izin vermeyiz. CHP genlerindeki direnişçilik hepimizin genlerinde vardır. Devrimci Mustafa Kemal gibi, "Dönen dönsün ben dönmezem yolundan" diyen Pir Sultan gibi direneceğiz."

MUHALİFLER YARINKİ KURULTAYA KATILACAK

Muhalif kanat yarın yapılcak olan ikinci kurultaya katılacağını açıkladı.

HUKUKİ SÜREÇ YAŞANACAK MI?

Önder Sav, toplantıda yaptığı açıklama sonrasında bugünkü kurultayda yaşananlara ilişkin değerlendirmede bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.Kurultaya başlanması için gerekli imza toplanamaması halinde bundan sonraki sürece ilişkin soru üzerine Sav, ''Gerekli imza toplanmadığı halde toplanmış gibi yapanlar, CHP tarihi karşısında boyunları daima eğik gezeceklerdir. Yaptıklarının hukuksuz olduğunu bilerek çocuklarına ileride ne diyeceklerinin hesabını düşüneceklerdir'' dedi. ''Hukuki bir süreç olacak mı?'' sorusu üzerine de Sav, ''Olabilir'' yanıtını verdi. Yaşanan süreçte Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile temasının olup olmadığı yönündeki soruya Sav, ''Sayın Baykal ile ne yüzyüze konuştum ne de telefonla konuştum. Hem Sayın Baykal'a hem de bana yakın arkadaşlar, zaman içinde birbirleriyle görüştüler. Bu evrede kimin hangi düşüncede olduğunu hepimiz biliyoruz'' diye konuştu.

"SEÇİMLİ KURULTAY İSTİYORSANIZ ONU DA YAPARIZ"

Sav, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ''seçimli kurultay istiyorsanız, onu da yaparız'' sözlerine yönelik değerlendirmesinin sorulması üzerine ''Sayın Kılıçdaroğlu'nun şimdiye kadarki sözlerine ve davranışlarına baktığımızda, bunu biraz şaka olarak alıyorum. İmzalar toplanmadan önce bununla ilgili bilgiler basında yaygınlaştı. 'İmzalar toplansın, hemen kurultayı toplarım' diyen Sayın Kılıçdaroğlu idi. Bunu gerçekleştirmeyen bir anlayış, bugün söylediği sözü gerçekleştireceği konusunda ben de bir güvence yok'' değerlendirmesinde bulundu.

İSA GÖK: "YETERLİ İMZA YOK"

CHP Mersin Milletvekili İsa Gök de hukukun üstünlüğünü savunan, hukuk devletini savunan CHP'nin önce parti içinde kendi hukukunu kurmak zorunda olduğunu belirtti. Gök, ''Gelin görün ki ben Parti Meclisi üyesi milletvekili olarak kurultay açılışındaki kanun dışılığı, hatayı söylemeye çalışıyorum, Genel Başkan dinlemiyor. Genel Başkan 583 imzayla kurultay açtı. Oysa kaç imza olması gerektiği kanunla belirlenmiş. '630 imzayı bulduk kurultayı açtık' diyorlar. Peki bu 630 imzayı nasıl buldunuz? Üstelik de kanun, 'tüzük değiştirecekseniz üçte iki imza zorunluluğu var' diyor. Kendi beyanlarına itibar etsek dahi 630 imza var, yeterli imza yok. Özrü kabahatlerinden büyük. Çoğunluk sağlanamadı'' dile konuştu.Kurultayda dilekçe vermek isterken kendisine saldırıda bulunulduğunu ifade eden Gök, ''CHP bu değil, CHP nezakettir, hukuktur, barıştır'' dedi.Toplantıya, partinin Mersin Milletvekili İsa Gök, Hakkı Süha Okay, Şahin Mengü, Berhan Şimşek ile bazı muhalif delegeler katıldı. Açıklamaların ardından Sav, toplantıya katılan delegelerle basına kapalı görüştü. AJANSLAR

CHP'nin yeni anayasası belli oldu



Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP), 16. Olağanüstü Kurultayı Ankara Arena Spor Salonu'nda yapıldı. Kurultayda yeni tüzük maddeleri tek tek okunup, üzerinde konuşmaların yapılmasının ardından kabul edildi. Böylece CHP tüzüğünün 47 maddesi değiştirilmiş oldu. Oylamanın ardından teşekkür konuşması yapan CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'' Bu değişiklik Türk demokrasi tarihi açısından bir dönüm noktasıdır'' dedi.

YENİ TÜZÜKTE NELER VAR?

CHP'nin 16. Olağanüstü Kurultayı'nda kabul edilen yeni tüzükle, 80 olan Parti Meclisi (PM) üye sayısı 60'a indi. Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üye sayısı ise 17 olarak belirlendi.

CHP'nin 47 maddede değişiklik getiren yeni tüzüğü, PM ve MYK'nın oluşumunu düzenleyen maddeler hariç, 1 Mart 2012'de, bu iki madde ise 34. olağan kurultayın toplandığı gün yürürlüğe girecek.Değiştirilen tüzüğe göre, CHP'nin ilkeleri ve değerleri, programda yer alan biçimiyle sayılarak yeniden düzenlendi.

İnsan hakları, kadın-erkek eşitliği, çoğulcu ve katılımcı demokrasi ilkeleriyle geliştirilen tüzüğün ''Amaç'' başlıklı üçüncü maddesi, ''Demokratik ve laik hukuk devleti, bireylerin hak ve özgürlükleri, kadın ve çocukların korunması, engelli haklarının gözetilmesinin'' yanı sıra aralarında ''Çevre ve hayvan hakları, teknolojik gelişmeye, yeniliğe ve değişime açık özgür ve eleştirel düşünceye sahip toplum bireylerinin yetiştirilmesi'' gibi konuların da tanımlanmasıyla oluşturuldu. ''Emperyalizmin önlenmesi için mücadele etmek'' de amaçlar arasında sayıldı.Parti üyelerinin görev ve hakları bölümündeki düzenleme ile parti üyelerinin bağlı oldukları ilçe başkanlıklarına yılda 12–120 lira arasında aidat verecekler. İlçe başkanlıkları, bu ödentinin yüzde 15'ini il başkanlığına aktaracak. Bu yükümlülüğünü yerine getirmeyen üyeleri, parti içi seçme ve seçilme haklarını kullanamayacak. Tüzüğün üyelik başlıklı maddelerinde de düzenlemeye ve sadeleştirilmeye gidildi. Üyelik başvurularının kolaylaştırılması için internet üzerinden ön başvuru olanağı getirildi.Tüzükte ''Aday üyelik'' başlıklı 9. madde, ''üyelik başvurusunun askıya çıkarılması'' başlığı ile yeniden düzenlendi. Aday üyelikle ilgili düzenleme kaldırılırken, üyelik için yapılan başvurulara 15 günlük askı süresi içerisinde itiraz edilmediğinde başvuru sahibinin üye yazılması benimsendi.

CHP'de ilk raund...

KILIÇDAROĞLU KÜRSÜDE

İsa Gök'ün kürsü önündeki itirazları devam ederken CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu kürsüye geldi. Kılıçdaroğlu kürsüye geldiğinde hemen yanında kendisine seslenen İsa Gök'e cevap vermedi. Kürsü önündeki İsa Gök, onu korumaya çalışan polisler, gazeteciler ve kurultaya katılan CHP'liler büyük bir yoğunluk yarattılar. Bu esnada gerginlikler yaşandı.

Bu esnada CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Başbakan Kemal" sloganları eşliğinde kürsüye geldi ve konuşmasına başladı; "Bu kurultayda hiç kimsenin kurultayın huzurunu bozmaya ne hakkı ne de yetkisi yoktur. Tüzük dediler işte tüzük, seçim diyorsanız onu da yapacağız. Tek bir şeye inanıyorum başarının temel koşulu gücünü halktan almaktır.

Devrimciler, Kuvvayi Milliyeciler, halkçılar, sevgili CHP'liler sizleri selamlıyorum."

Bu arada İsa Gök, zorla kongre salonunda çıkartıldı. Delegelerin ve partililerin Gök çıkartılırken tepkisi oldu.

Kılıçdaroğlu, Gök kongreden çıkartıldıktan sonra konuşmasına devam etti;

"CHP'NİN DİKİLİ AĞACI YOKTUR" SÖZÜNE CEVAP

"Diyorlar ki CHP'nin bu ülkeye bir dikili ağacı yoktur. Bu ülkede ilk uçağı kim yaptı? Sen şimdi yapabiliryor musun? İlk denizaltıyı kim yaptı bu ülkede? 1940'da Osmanlı'nın borçları son kuruşuna kadar ödendi. Kim ödedi? CHP ödedi.

CHP 2. Dünya Savaşı'na girmedi, birilerinin dolduruşuna gelmedi. Kimsenin çocuğunu babasız bırakmadı. 22 Eylül 1947, Merkez Bankası'nın açıklaması, '176 ton kasamızda altın var' diyor. İşte CHP budur. CHP yabancılara el açmayan bir partidir.

CHP yolsuzluklara bulaşmadı, yolsuzluk yapanları Yüce Divan'a gönderdi.

"ÜLKEMİZ İÇİN DEMOKRASİ İSTİYORSAK ÖNCE KENDİ PARTİMİZDE DEMOKRASİ DEVRİMİ YAPACAĞIZ"

CHP'li olmak kolay birşey değildir, CHP'li olmak devrimci olmak demektir. Çağ değiştirecek kudrete sahip olmak demektir. İşte bu yüzden CHP'li olmak kolay değildir. Yani özetle CHP'li olmak demek Mustafa Kemal olmak demektir.

Şimdi özgürlüğün ve demokrasinin devrimini yapmak zorundayız. Bunun için de ilk önce CHP'den başlayacağız. CHP'nin tüzüğünü demokratik, özgürlükçü bir tüzük yapacağız. Demokrasiyi kendi içimizde yapacağız ki ülkemiz için de isteyelim. İşte bu yüzden bugün, bizim partimiz için de ülkemiz için de önemli bir gündür. Bu tüzük gelmiş geçmiş en demokratik tüzüktür.

"KADINLARA SESLENİYORUM, TOPLUMUN KILCALDAMARLARINA İNECEKSİNİZ"

Türkiye'deki bütün kadınlara sesleniyorum, doğudan batıya kuzeyden güneye... Size seçme ve seçilme hakkını veren CHP sizlerin evinizdir. Kapımız onlara sonuna kadar açıktır. Şimdi onlara bir hak daha getiriyoruz. Onların kotasını yükseltiyoruz. Bu kadın siyasetinde ikinci büyük adımdır. İlki seçme seçilme hakkıydı, bu da ikincisi olacak. Yüzden 33 kota... Ben kadınlara güveniyorum. Biz sizin için mücadele ediyoruz, kadınlar da edecekler, ben inanıyorum. Bu yüzden parlamentoya gelen 4+4+4 kesintili eğitim tasarısına karşı çıkacağız.

Bizim de kadınlardan beklentilerimiz var. Toplumun kılcaldamarlarına ineceksiniz. Kimseyi ötekileştirmeden, kılığına kıyafetine bakmadan CHP çatısı altına getireceksiniz, onlar da haklarını CHP'de arayacaklar.

Yeni CHP ne demek? İşte yeni CHP bu demek. Kadınlara, gençlere inanmak demek.

"CHP İKTİDARINDA YÖK'Ü DARMADAĞAN EDECEĞİZ"

Yargı siyasi otoritenin elinde. Bir yargıç, bir savcı AKP'nin beğenmediği bir karar alırsa sadece beş dakikada görevden alıyorlar. Bu nasıl demokrasi, konuşun diyorlar ama sadece benim gibi konuş, düşün ama sadece benim gibi düşün diyorlar.

Türkiye gerçeklerin insafsızca karartıldığı bir ülkedir. Gençler akıl almaz suçlamalarla cezaevinde tutuluyor. Bu gençler neyle suçlanıyorlar biliyor musunuz? Çantasında yumurta taşımak, 1 Mayıs'a katılmak, 8 Mart Emekçi Kadınlar gününe katılmak, YÖK'ü protesto etmek...

Halkın iktidarında, CHP iktidarında o YÖK'ü yıkacağız, darmadağan edeceğiz. Deniz Gezmiş'i anan gençlere ceza veriliyor. AKP gençleri düşman olarak görüyor, bunlar gençlerimizin arasına kin tohumu ekiyor. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük bölücüsü Recep Tayyip Erdğan'dır.

"GELİN ÖZEL YETKİLİ MAHKEMELERİ BERABER KALDIRALIM"


Buradan çağrı yapıyorum, gelin beraber özel yetkili mahkemeleri kaldıralım. Türkiye'yi bir demokrasi ayıbından kurtaralım. Gelin faili meçhul cinayetlerde zaman aşımını kaldıralım. Gelin 12 Eylül yasalarını kaldıralım. Gelin milli iradenin Meclis' tam anlamıyla yansıması için seçim barajını kaldıralım.

20 yıl önce bugün çoluk çocuk demeden yüzlerde Azeri kardeşimiz katledildi. Buradan CHP'liler olarak kalbimiz Azeri kardeşlerimizle beraberiz. Hocalı'yı unutmadık unutturmayacağız."

İSA GÖK: "KONGRE İÇİN DELEGE SAYISI YETERLİ DEĞİL"

Muhalif kanattan Mersin milletvekili İsa Gök'ün kurultayın resmi olarak açılması öncesindeki itirazlarıyla beraber kongrede ve gerginlik yaşandı. Muhalif kanat ayrıca salona noter getirerek delegelerin imzalarını tespit ettirmek istedi. Kürsüye gelerek konuşma yapmak isteyen İsa Gök, diğer partililer tarafından engellendi, bu sırada arbede yaşandı ve Gök salon dışına çıkartıldı. Ancak Gök daha sonra tekrar salona döndü.

Kongrenin divan başkanlığına ise tek aday olarak gösterilen Adnan Keskin seçildi. Keskin'in divan başkanı seçilmesi sonrasında elindeki dilekçe dosyasıyla kürsü önüne gelen İsa Gök, bu dilekçeleri divana ulaştırmak istedi. Anca divan başkanı Keskin ve divan üyeleri uzun süre Gök'ün bu isteğini görmezden geldi.

Tam bu esnda kurultayda ilginç görüntüler de oluştu. Gök sesini duyurmaya çalışırken divan üyeleri onu görmezden gelerek başlarını çevirdiler. İsa Gök bu esnada çevresini saran basın mensuplarına elindeki dilekçenin 'Yeter sayı yok' dilkeçesi olduğunu ve kurultayın resmen başlayamayacağını belirtti.

Bunlar yaşanırken Gök'ün çevresinde sivil polisler de koruma barikatı oluşturdu. Bu arada kongrede "İsa dışarı" sloganları atıldı. İsa Gök ise basın mensuplarına "En demokratik hakkımı kullanarak dilekçemi vermek istiyorum böyle demokrasi olmaz" dedi. Divan kurulu uzun bir süre sonunda İsa Gök'ün itiraz delekçisini kabul etti.

KILIÇDAROĞLU KURULTAYA KATILDI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile beraber kongrenin yapıldığı spor salonuna giriş yaptı. Kılıçdaroğlu, salonaok yoğun bir kalabalık eşliğinde giriş yaptı. CHP lideri yanındaki kalabalıkla beraber delegeleri ve izleyicileri selamladı. Korumaları Kılıçdaroğlu'nu yoğun ilgiden korumaya çalışırken CHP lideri de delegeler ve izleyicileri selamladı, onlara el salladı. Kılıçdaroğlu'nun salona girişi sırasında yanında Genel Başkan Yardımcıları Gürsel Tekin ve Nihat Matkap da bulundu.

SALONDA KAÇ DELEGE VAR?

Kurultayın en çok merak edilen sorusu olan delege sayısı konusunda çok sayıda iddia spor salonunda dile getirildi. Muhalif kanada göre şu anda spor salonunda 200 civarında delege bulunuyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ise bugün kurultaya 850-900 civarında delegenin katılacağını iddia etti.

Kongreye katılan delege sayısı hakkında kesin sayıyı CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak verdi. Toprak, "Salonda 850 delege var" dedi. Kurultayın yapılabilmesi için 1247 delegenin 625'inin kongreye katılması gerekiyor.

ESKİ GENEL BAŞKANLAR KURULTAYDA, BAYKAL YOK

CHP'nin eski genel başkanları Altan Öymen, Hikmet Çetin ve Murat Karayalçın da kurultay salonundaki yerlerini aldılar. Ancak Deniz Baykal kurultaya katılmadı.

SALON PANKART VE POSTERLERLE SÜSLENDİ

Ankara Spor Salonunda, ''Büyük Demokrasi Şöleni'' başlığıyla yapılan kurultayda, salon, mavi, kırmızı ve beyaz renklerle süslendi. Sahneye Mustafa Kemal Atatürk ile Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun posterleri ile Türk bayrağı ve CHP flamaları asıldı. Sahneye iki yanında da dev ekranlar yer aldı.

Yunus Emre'nin, ''Biz kimseye kin tutmayız, kamu alem birdir bize'' sözünün yanı sıra ''Bunun adı Kemal, halkın iktidarını kuracağız'', ''Haklarını bil, demokrasiye güven'', ''burada sadece demokrasinin sesi duyulur'', ''Mustafa Kemal'den Denizlere, Denizlerden bizlere'' yazılı pankartlar asıldı.Tribünlerin olduğu bölümde, mavi zemin üzerinde ışıklı panolarda, sürekli değişen sloganlar yer aldı. Salonun orta bölümü ise tüzük komisyonu üyeleri ve basın mensupları için ayrıldı.Tribünde yer alan delegeler ve partililer, çalan türkülerle ellerindeki bayrakları ve Kılıçdaroğlu resmini sallayarak eşlik etti. Salonda Atatürk'ün Gençliğe Hitabe'si, salondakiler tarafından ayakta okundu. Kurultaya katılmak üzere 35 bin kişinin ana kapıdaki turnikelerden giriş yaptığı anons edildi.

BOMBA ARAMASI YAPILDI

Cumhuriyet Halk Partisi'nin 16. Olağanüstü Kurultayı'nın yapılacağı Ankara Arena Kapalı Spor Salonu'nda polis didik didik şüpheli paket ve bomba araması yaptı. Alınan bilgiye göre aramalara yaklaşık 200 polis katıldı. Kapalı spor salonunun bahçesi ile tuvaletinden salondaki sandalye ve masaların altına kadar büyük titizlikle yapılan aramalara bomba uzmanı köpeklerde katıldı. Polis göze çarpan her türlü paket ve çantayı gözden geçirirken, gecenin ilk saatlerinden itibaren salona gelmeye başlayan partililer ise aramalar bitene kadar salona alınmadı. Bu arada sabahın ilk saatlerinden itibaren kurultay boyunca da geniş güvenlik önlemlerinin alınacağı, salonun çevresinde 2 bin kadar polisin görev yapacağı öğrenildi. Partililerin salona girişleri de bir çok kapıdan olmak üzere polis kontrolünde olacak.Habertürk

Önder Sav'dan Kılıçdaroğlu'a öfke



Eski CHP Genel Sekreteri Önder Sav, "Gerekli imza toplanmadığı halde toplanmış gibi yapanlar, CHP tarihi karşısında boyunları daima eğik gezeceklerdir" dedi.

CHP'de Olağanüstü Kurultay toplanması için imza veren bazı delegeler, Ulus'taki Atalay Oteli'nde bir araya geldi. Eski CHP Genel Sekreteri Sav toplantı ile ilgili basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bundan sonraki sürece yönelik bir soru üzerine Sav, "Gerekli imza toplanmadığı halde toplanmış gibi yapanlar, CHP tarihi karşısında boyunları daima eğik gezeceklerdir. Yaptıklarının hukuksuz olduğunu bilerek çocuklarına ileride ne diyeceklerinin hesabını düşüneceklerdir" karşılığını verdi.

Sav, "Hukuki bir süreç olacak mı?" şeklindeki bir başka soruya ise "Olabilir" diye cevap verdi. Baykal ile görüşüp görüşmediğinin sorulması üzerine Sav, ''Sayın Baykal ile ne yüzyüze konuştum ne de telefonla konuştum. Hem Sayın Baykal'a hem de bana yakın arkadaşlar, zaman içinde birbirleriyle görüştüler. Bu evrede kimin hangi düşüncede olduğunu hepimiz biliyoruz'' şeklinde cevap verdi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun "seçimli kurultay istiyorsanız, onu da yaparız" şeklindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine ise Sav,"Sayın Kılıçdaroğlu'nun şimdiye kadarki sözlerine ve davranışlarına baktığımızda, bunu biraz şaka olarak alıyorum. İmzalar toplanmadan önce bununla ilgili bilgiler basında yaygınlaştı. 'İmzalar toplansın, hemen kurultayı toplarım' diyen Sayın Kılıçdaroğlu idi. Bunu gerçekleştirmeyen bir anlayış, bugün söylediği sözü gerçekleştireceği konusunda ben de bir güvence yok" dedi.

Sav şunları dedi: "CHP'de ayak oyunları ile 'ben yaptım oldu' mantığı ile kısa bir süre içinde hedefinize vardığınızı sanırsınız. Geçmişte bunun örnekleri yaşanmıştır ama zaman gelir o silahı kullananlar, tıpkı Bumerang gibi o silah tarafından vurulurlar. Bugün, 583 imzaya rağmen Divan Başkanı'nın açıklamasını izledim. '948 kişi imzaladı' diyor, ne yazık ki bu arkadaşımız CHP'de belirli bir süre Genel Sekreterlik, kısa bir süre bakanlık yapmış bir arkadaşımızdır ve şimdi de partinin bir milletvekilidir. Bu tür noktalarda görev yapanların asgari hukuk kurallarını uygulamaları, onu özümseyerek davranmaları gerekir. Bugün ondan da yoksun olunduğunu ekrandan hayretle ve ibretle izledim. Bir milletvekilinin kendi partisinin kurultayında Divan'a önerge bile veremeyecek duruma sokulması, kürsünün etrafını kuşatmış insanların o milletvekilini karga tulumba uzaklaştırmaları, ikinci kez salona girişini engellemeye çalışmaları, CHP'de yaşanmaması gereken bir olaydır.''

Sav, yükselen tansiyonu düşürmenin görevinin genel başkanların olduğuna dikkat çekerek "Bugün kürsüde tansiyonu düşürmeye kalkan değil tansiyonu körükleyen bir genel başkan gördüm" dedi.

Önder Sav'ın konuşmasının sonunda salondakiler "Örgüt seninle gurur duyuyor" şeklinde slogan attı. Konuşması sırasında bazı partililerin de "imza hırsızı Kılıçdaroğlu" şeklinde sloganı atmak istemeleri üzerine Sav, buna engel oldu.

Toplantıya Sav'ın yanı sıra Berhan Şimşek, Hakkı Süha Okay, Şahin Mengü, İsa Gök gibi isimler de katıldı.İHA

Kılıçdaroğlu'nun 'emdiği süt' gafı



CHP 16. Olağanüstü Kurultayı'nın ilk günü Ankara Arena Kapalı Spor Salonu'nda yapıldı.
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu salona 'Başbakan Kemal' sloganlarıyla girdi. Salondakilerin coşkulu tezahüratlarıyla iyice havaya giren Kılıçdaroğlu, partisinin tanımını yaparken gaflarına bir yenisini daha ekledi.
Kılıçdaroğlu konuşmasında 'Cumhuriyet Halk Partili olmak demek: Herkes pes ettiğinde bile, ümitsizliğe düşmeden direnmek demektir, halkına inanmak demektir, milletine güvenmek, onun içindir ki CHP umudun partisidir, demektir. Cumhuriyet Halk Partili olmak demek: Emperyalistlerin analarından emdiği sütü, burunlarından getirmek demektir.' diyecekti ama 'analarından emdiği sütü' deyimini bir türlü söylemedi. 'Analarının sütünden emdiği, sütü, memelerinden emdiği sütü burunlarından getiren partidir' şeklinde söyledi..

Gürsel Tekin: Herkes Haddini Bilecek

Gönderen: Maykıl on 26 Şubat 2012 Pazar | 08:18



CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, yarın başlayacak "kurultaylar süreci" öncesi Vatan'dan Deniz Güçer'e konuştu;

DAHA FAZLA KURULTAY YAPMALIYIZ

"Örgütler kurultay yorgunu" demiştiniz ama galiba yeni dönemde de değişen bir şey yok...

"Kurultay olmaz" diye bir kaide yok. Tam tersine, önümüzdeki süreçte daha fazla kurultay yapmalıyız. Ama işsizlik, tarım, özgürlük kurultayı düzenlemeliyiz. Sosyal demokrat partilerin temel görevleri budur. 12 Eylül sürecinden sonra bunları yapmak için yola çıkmıştık. Ama ne yazık ki olmadı. İnşallah yeni süreçte hepsi olacak. Yine de önümüzde ilk kez beni heyecanlandıran bir kurultay var.

Neden?

Çünkü klasik bir kurultay değil. Gerçekten demokratik, özgürlükçü bir anayasa, yani tüzük yapacağız. CHP bu tüzük kurultayıyla tüm siyasi partilere örnek olacak. Kendimizi kandırmayalım, Türkiye'de bütün anti demokratik uygulamalar ne yazık ki siyasi partilerde var. "12 Eylül'le hesaplaşacağız" diyenler, o dönemin yarattığı Siyasi Partiler Yasası'nın üzerine oturuyorlar. Sonra dönüp, "Evren'i yargılayacağım" diyorlar. Evren'i yargılamanın yolu, onun getirdiği yasaları değiştirmekle mümkün olur. Onun getirdiği sistemin üzerine oturacaksın, sonra millete dönüp, "Millet iradesi" diyeceksin. Millet kendi vekilini seçebildi mi, hayır. Türkiye'de sadece muhtarlar milletin iradesiyle seçiliyor. Onların dışında hiçbir isim millet iradesini temsil etmiyor. İşte CHP bu nedenle örnek bir tüzük kurultayı yapacak. Hepimiz heyecanlıyız. Muhteşem bir demokrasi şöleni olacak.

Bir kurultayı "demokrasi şöleni" olarak ifade etmek biraz abartılı değil mi?

Son 15 yıldır iktidar ve iktidar yanlısı belli güçler CHP'den rahatsız. Kendilerini iyi anlıyorum. Rahatsızlar çünkü Türkiye'de muhalif olabilecek bütün kurumlar teslim alındı. Sendikalar, STK'lar yok, medya esaret altında. Bunların dışında milleti temsil eden, ezilmişlerin, horlanmışların tek adresi CHP. "CHP'yi nasıl itibarsızlaştırabilir, nasıl iç kavga nasıl yaratırız" uğraşları olmuştur ve olmaya da devam edecektir. Ama kimse CHP'den yel bile koparamaz. Türkiye'de iki tip siyasi parti var; İlki iktidardan beslenen siyasi yapılar. Mesela halen AK Parti'de olan birçok insan ANAP, DYP, SHP döneminde de vardı. Ama CHP'nin yapısı, örgütü iktidarla değil, inançlarıyla besleniyor. Onun içindir ki, 90 yıldır kimse çökertemedi. Mevcut iktidarın da iktidarı bitirdiği gün misyonunu bitirecek, ama CHP var olacak.

İktidara yükleniyorsunuz ama Sav, Kılıçdaroğlu'na "Acemi" diyor, delegelere "Kurultaya gitmeyin" diye mesaj gönderiliyor. Sonuçta da parça parça bir CHP görünüyor...

Parça parça görmek doğru değil. Ne yazık ki böyle bir algı yaratılmış. "CHP hiçbir şey üretmiyor, sürekli iç kavgayla meşgul" algısı, biraz bizim arkadaşlarımızın katkıları, biraz da medyanın abartısıdır. Son dönem Türkiye'de çok ciddi sorunlar varken, hangi televizyonu açsanız, CHP konuşuluyor. CHP'yi ne kadar seviyorlar inanılır gibi değil!

MEDYAYA ELEŞTİRİ

Ama Önder Sav gibi bir isim CHP Genel Başkanı'nı eleştiriyorsa, bunu yazmak medyanın suçu olmaz...

Elbette değil. Ama medya dünyanın her yerinde aynadır, vicdanı temsil eder. Türkiye'de ise bunu görmek mümkün değil. Tüm siyasi partileri eleştireceksiniz, itirazımız olmaz. Bir de gazeteciler için CHP'yi eleştirmenin bir başka avantajı var: Başbakan'ın gözüne daha iyi gireriz diyorlar. Çok iyi bildiğim soldan gelen, CHP'de siyaset yapmış arkadaşlarım var. Bakıyorum acımasızca CHP'yi eleştiriyorlar. Eğer eleştirmezse ekranlarda yer bulma imkanları olmuyor. Fakat bu etik de değil, insani de. Ben CHP eleştirilmesin, sorgulanmasın demiyorum. Biz tabu değiliz. Ama dünyadaki ülkelere bakın, muhalefet değil, iktidar sorgulanır. Demokrasinin olmadığı ülkelerde bile öyledir. Bugün Türkiye'de iktidarı eleştirmek bedel ödemektir. Muhalefeti dövmenin, eleştirmenin ise hiçbir bedeli yok. Ama bundan sonra bedeli olacaktır.

HERKES HADDİNİ BİLECEK

Nasıl bir bedelden söz ediyorsunuz?

Sayın Genel Başkanımız da, bizler de bugüne kadar çok hoş görülü davrandık. Siyasi partilerde eleştiri olabilir, buna tahammül ederiz. Ama hiç kimse genel başkanımıza, parti yöneticilerimizin kişiliklerine hakareti kendilerine hak saymasın. Bunun bedeli çok ağır olur. Hukuki tüm zeminlerde haklarımızı arayacağız. Örgütlerimiz çok duyarlı. Bizi, "Cevap vermiyorsunuz, tepki göstermiyorsunuz" diye sıkıştırıyorlar. Bunu herkesin iyi bilmesi gerekiyor. Eski tas eski hamam olmayacak. Herkes haddini ve hududunu bilecek. Bektaşi'ye demişler ki, "İslamın şartı kaç". Demiş ki, "6". "Bektaşi 5'i anladık da 6'ncısı ne?' diye sormuşlar. İşte altıncısı da, gazetecisi, siyasetçisi, partilileri herkes haddini hududunu bilecek. Hadlerini aşarak, genel başkanımıza hakaret etmeyi alışkanlık olmaktan çıkaracaklar.

Yeni bir disiplin anlayışı mı geliyor?
Elbette olacaktır.

Biraz daha sert mi olacaksınız?


Yeni tüzükle her türlü demokratik hakkınızı rahatlıkla arayabilirsiniz. Hukuksuzluğun olduğu yerde önce Genel Başkanımıza hesap sorabilirler. Ama, "Ben hukuk tanımam, burada hakkımı aramayacağım. Şu yandaş medyaya, şu televizyona gideceğim, partiye, partinin kurumsal kimliğine, genel başkana hakaret edeceğim" demek, artık tarihe gömülmüştür. Böyle bir özgürlük yok. Hem genel başkan hem demokratik hakkını arayan herkesin yanında olacağız. Bunda tereddüt yok. Ama bütün bu mekanizmayı kullanmayıp, "Yandaş medyaya gidelim, bize böyle bir olanak yarattı. Partinin kurumsal kimliğini zedeleyelim" dönemi bitmiştir.

HİÇBİRİNİ MUHALİF SAYMIYORUM


Bu alışkanlıktan 'muhalifler' vazgeçebilecekler mi?

Muhalif diye bir şey. 362 arkadaşımın hepsi çok kıymetli. 1999'da bu parti barajın altında kalırken, birlikte gözyaşı döktük. Hiçbirini muhalif kabul etmiyorum. Demokratik haklarını aramışlardır, saygı duyuyoruz. Onları kim ötekileştirirse, karşısında önce Genel Başkanımızı, sonra beni bulur.

Yeni dönemde en büyük fark parti içi disiplin olacak diyebilir miyiz?

Sadece parti değil, evinizde, işyerinizde kural, disiplin yok mu? Mesala Vatan gazetesinde çalışırken başka bir gazeteye demeç verip, "Vatan Gazetesi almayın" dediğinizde size ne derler?

"Güle güle" herhalde...

O zaman! Parti yetkilileri, "Şu yandaş kamuoyu yoklaması şöyle dedi" diye, bunu övünerek anlatıyorsa, o partililiğini bitirmiştir. Bunu kabul etmek mümkün değil.

İsim vermiyorsunuz ama Sayın Sav, CHP oyları yüzde 20'nin altına indi diye bir anket gösterdi...

DEVLET KRİZİNİ CHP Mİ YARATTI

Çok enteresan. Bir akıl tutulması yaşıyoruz. 33 il dolaşıp geldim. Devlet krizini CHP mi yarattı, işsizliği, yoksulluğu, atanmayan öğretmenleri CHP mi yarattı? Yapılan insafsızlıktan başka bir şey değil. Bayram değil seyran değil kamuoyu yoklamaları yapılıyor. Tüzük kurultayı dönemi şirketler çıkıp kendilerine vazife ediniyorlar. Bunlar ayıptır. Kamuoyu yoklamasında "şu şöyleydi, böyle oldu" diyerek, bunu baz alarak CHP'yi eleştirmek de hiç doğru bir davranış değil ve hiçbir CHP'liye de yakışmaz.

Sayın Baykal'ın kurultaya gelmeyecek olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?


Deniz Bey bizleri var eden liderimizdir. Her zaman saygı duyduğumuz önemli bir isimdir. Deniz Bey'e hepimizin vefa borcu var. Sayın Sav da çok kıymetlidir, partiye büyük emekleri olmuştur. Bu parti parçalanmamış, bölünmemişse, bu iki önemli ismin çok büyük katkıları var. Şimdi Türkiye'nin CHP'ye, bizim de başta Sayın Baykal ve Sayın Sav olmak üzere tüm arkadaşlarımıza ihtiyacımız var. Gün birlik günüdür.

27 Şubat'tan sonra çok şey değişir mi?

Çok şey değişir. Genel Başkanımız ve bizler enerjimizi Ankara'da değil Anadolu'da harcayacağız. Köy, köy gezeceğiz. Üzerimizde çok haksız algılar var. 40 yıldır Türkiye'yi AKP yönetiyor ama hesabını bize soruyorlar. Demek ki kendimizi ifade etmekte eksikliğimiz var. Enerjimizi içe harcarsak dışarıya ne konuşacağız? İç kavgaya son. 27 Şubat'tan sonra yeni bir anlayış, yeni bir CHP göreceksiniz. İç kargaşayı ben de yaratsam kendimi mekanizmanın dışında bulurum ve bu kadar açık söylüyorum.

Biraz gözdağı veriyorsunuz sanki...

Gözdağı olur mu? Bu herkes için geçerli, benim için de geçerli, MYK üyeleri için de geçerli diyorum. Türkiye zor bir dönemden geçiyor ve CHP'nin yapması gereken işler var.

İhraçlar gündeme gelebilir mi?

İhraç söz konusu değil. Eğer örgüt yapınızı dışı dönük çalıştırırsanız, zaten ihraca gerek yok. Örgüt otomatik olarak dışlar. Yeter ki siz doğru yapın.

AK PARTİ'DE HER AN HER ŞEY OLABİLİR


Tüzük sonrası CHP'nin ajandasındaki ilk madde nedir?

Yerel Yönetimler Yasası ilk gündem maddemiz. Orada ciddi sıkıntılar var. Türkiye'de 3 bin belediye var. Bunların 1600'ü soruşturma geçiriyor, 150 belediye başkanı tutuklu. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir sistem olamaz. Bir arıza var ve giderilmeli. Kent Yasası olan yeni bir Belediye Yasası yapacağız. İkincisi, ciddi bir özgürlük sorunu var. İktidarların güvencesi yasa değil, bireylerin güvencesi yasa olur. Bakın bin küsur polis bir gece yarısı sürgün edildi. Böyle bir zulüm olamaz. Tüm bu kavramların yerine oturması için ciddi yasal düzenlemeler hazırlıyoruz. İktidarı bu konuda zorlayacağız. Aksi halde işte bir savcı çıkar düzeninizi bozar, feleğinizi şaşırtır, gece yarısı kanun çıkarmak zorunda kalırsınız.

Burhan Kuzu, "Özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasını doğru bulmuyoruz" dedi. "Darbecilerle hesaplaşmak için önemli" yorumları da var...

İktidara muhalif olanları darbeci olarak görürseniz, sizin özel yetkili mahkemeleriniz daha 50 yıl devam eder. Özel yetkili mahkemeler olmasa bunlardan hesap sorulmaz mı? Şimdi onlarla kendiniz kavga ediyorsunuz. Sayın Kuzu bir anayasa profesörü. Son çıkan MİT Yasası vicdanen onu rahatsız ediyordur.

MİT KAVGASI

Devlette MİT'le başlayan kavga bitti mi sizce?

Bitmez. Son dönemde yaşadığımız soruna sadece cemaat - iktidar ilişkisi dersek, olayı basitleştiririz. Tersine; devlette "barışalım" diyenlerle, "vuruşalım" diyenlerin kavgası var. Uzun süre sulh olmaz bana göre. Bakın CHP'de kopma olmaz ama AKP'de her an her şey olabilir.

NUR SERTER'E DEĞİL, CHP'YE SALDIRI


Nur Serter'e yapılan ağır hakaretle ilgili ne yapacaksınız?

Ağır değil alçakça bir saldırı. CHP olarak gereği yapılmazsa hukuksal olarak her şeyi yapacağız. Yapılanı Nur Hanım'a değil, CHP'ye yapılmış bir saldırı olarak kabul ediyoruz. Ben Fatma Şahin'den bir tepki beklerdim açıkçası. Bırakın kadından sorumlu bakanı, parlamentoda bir milletvekiline böyle bir hakaret varsa, tüm kadın milletvekillerinin aynı tepkiyi göstermesini beklerdim. Bunu göremedik ne yazık ki.

ADAYIM DEMEDİM


İstanbul Büyükşehir belediye başkanlığı için Sayın Kılıçdaroğlu ile görüşebildiniz mi?

Benim böyle bir beyanım olmadı. Siyasetin içinden gelen bir insanım. Önümüzde iki yıl var, o günün kararını bugünden vermek doğru olmaz. O iddiayı bir internet sitesi yazmış, gazeteler aldı. Bunlar kişisel taleplerle olacak şeyler de değil. Örgüt isterse, İstanbul halkı isterse, o zaman ne olacak görmek gerekiyor.

İçinizden geçmiyor mu?

Her siyasetçinin içinden geçebilir. Ben İstanbulluyum. Belediye Başkanvekilliği, İl Başkanlığı yaptım. İstanbul'u ve sorunlarını çok iyi bilirim. Son seçimde çok az oyla kaybettik. Ama önümüzdeki dönemde inşallah İstanbul'u da, Ankara'yı da alacağız.

Engin Ardıç: Önder, Bana Bir At Getir!

Gönderen: Maykıl on 25 Şubat 2012 Cumartesi | 01:44



Çok kişinin içine baygınlık geldi ama kendimizi alamıyoruz, insan sevdiği komedi filmini tekrar tekrar seyreder. Ne yani, siz Kemal Sunal'ı döne döne izlemiyor musunuz?
Konu mu? Kurultay tabii.

Ortalık karmakarışık gibi görünüyor, aslında herşey çok basit: CHP içi muhalefet (Deniz Baykal ve Önder Sav takımı), "acaba Kılıçdaroğlu'nu devirebilir miyiz" arayışına girdi, kullanmak istedikleri "kurultay silahı" ters tepti... Tüzük değişikliği ister görünüyorlar ama "bu tüzüğü siz yapmamış mıydınız" sorusuna yanıt veremiyorlar.

Şimdi, kendi istedikleri kurultaya gene kendileri katılmayacaklarmış, kazanamayacaklarını anlayınca...

Peki onun yerine ne yapacaklarmış?

Anıtkabir'e gidip Kılıçdaroğlu'nu Atatürk'e şikâyet edeceklermiş!

Bildiğiniz gibi Atatürk her gece yattığı yerden kalkar, o gün ziyaret defterine yazılanları dikkatle okur. (Okumuyorsa niçin yazıyorlar?)

Gerekli gördüğü durumlarda ziyaretçilerle konuşur da...

12 Mart döneminde ünlü bir fıkra vardı, kulaktan kulağa dolaşan, fısıltı gazetesinin yazdığı... İnönü bir gün Anıtkabir'e onu ziyarete gittiğinde "İsmet, bana bir at getir" demiş, İnönü de dönemin çok ünlü bir ismini yanına alıp tekrar gittiğinde, "İsmet" demiş, "ben sana at getir dedim, öküz getir demedim!"

Şimdi de ister misiniz, hoş beşten sonra, bu sefer de "Önder" desin, "bana bir başkan adayı getir ama kaseti maseti olmasın."

Ayıptır yahu, ayıptır.

Deniz Baykal 74, Önder Sav 75 yaşında...

Bu oyunu, Internet sitelerinde on beş yaşındaki çocuk oynamaz.

Sizi ciddiye alan amigo basın ne diyeceğini şaşırmış durumda. Hanginizi tutsun, bilemiyor...

Kendi yarattığı Kılıçdaroğlu için "bunda da iş yokmuş" diye satır aralarında pişmanlık belirtiyor ama henüz Mustafa Sarıgül'ü çok da açıktan destekleyemiyor... (Bunun için belediye seçiminde Gürsel Tekin'in iyice madara olmasını mı bekliyor?)

Ne hakkınız var, kurultaylarda ayakkabılarını çıkarıp iskemle üstünde göbek atan basın soytarılarını bu sefer bu zevkten mahrum etmeye? Ne hakkınız var, okunmayan gazetelerin sayfalarını çarşaf çarşaf işgal etmeye?

Benim bu yerimi doldurmaya ne hakkınız var demiyorum, çünkü mumla arasam böyle eğlenceli konu bulmamam. Allah bereket versin.

Tamam da, Atatürk'ün "parti içi hizip kavgalarında taraf tuttuğunu" size kim söyledi?

Haaa, hani 1937 yılında İnönü'yü yürütüp Bayar'ı başbakan yapmıştı, oradan mülhem herhalde...

Peki, bakalım bu sefer, Fethi Bey'e dediği gibi "sen ayrıl, başka bir parti kur" da der mi acaba?

Aaah ah, Atatürk sağ olsaydı da 131 yaşına girmiş bulunsaydı... Bütün bunlara hiç gerek kalmayacaktı... Değil mi efendim?

Kurultaydan sonra hemen bir kamuoyu araştırması daha yapılsın, bakalım CHP'nin oyu yüzde 19'dan bu sefer yüzde kaça düşecek?

Önder Sav'dan Kurultay Resti

Gönderen: Maykıl on 24 Şubat 2012 Cuma | 05:32



Önder Sav'ı destekleyen delegelerin birinci kurultaya katılmayacağı yönündeki haberlere Kılıçdaroğlu cephesinden tepki gelmişti.

Kılıçdaroğlu cephesindeki bu tepkileri yorumlayan Önder Sav, 'CHP'de artık yen yırtıldı kol kırıklığı gizlenemez. İlk kurultaya delegelerin katılmamasını kimse yargılayamaz..' diye konuştu.

Önder Sav'dan Kılıçdaroğlu'na Rest



CHP’de bazı delegelerin Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun çağrısıyla toplanacak 26 Şubat’taki kurultaya katılmayacakları iddiası gündemi hareketlendirdi.

Önder Sav'ı destekleyen delegelerin birinci kurultaya katılmayacağı yönündeki haberlere Kılıçdaroğlu cephesinden tepki gelmişti. CHP'deki muhaliflerin Baykal dışındaki bir diğer kolu Önder Sav cephesinden rest niteliğinde bir açıklama geldi.

ARTIK KOL KIRIKLIĞI GİZLENEMEZ


Kılıçdaroğlu cephesindeki bu tepkileri yorumlayan Önder Sav, 'CHP'de artık yen yırtıldı kol kırıklığı gizlenemez.İlk kurultaya delegelerin katılmamasını kimse yargılayamaz..Kılıçdaroğlu ve yöneticiler başarısızlığı örgüte yıkmasın' diye konuşarak 'Kol kırılır, yen içinde kalır' atasözüne göndermede bulundu..

Kılıçdaroğlu'dan Önder Sav'a cevap



HABERTURK.COM
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yaptığı yazılı açıklama ile pazar ve pazartesi günleri yapılacak kurultaylar öncesinde yaşanan 'muhalif delegelerin ilk kurultaya katılmayacağı' tartışmasına değindi. Bilindiği gibi muhalif kanattan Önder Sav dün yaptığı yazılı açıklamada, "Delegelerin 26 şubat kurultayına katılmayıp 27 şubat kurultayına katılması kimseyi şaşırtmamalı" demişti.Kemal Kılıçdaroğlu yaptığı yazılı açıklamada, "Delegelerin özgür iradesine ipotek konulamaz. CHP delegeleri her iki kurultaya katılacaklar" dedi.Kılıçdaroğlu delegelerin kurultaya katılmasını engelleyici herhangi bir davranışın kabul edilemeyeceğinin altını çizerken, delegelerin sorumlulukla hareket ederek kurultaya katılacaklarını ve her iki kurultayda da özgürce konuşacak ve tartışacaklarını belirtti. Yazılı açıklamasının sonunda delegelerin en önemli görevinin CHP ve Türkiye'ye sahip çıkmak olduğunu belirten CHP lideri, açıklamasının sonunda şunları kaydetti: "Delegelerimizin böylesine önemli ve tarihi bir süreçte CHP’li olma sorumluluğuyla hareket edeceğine, pazar ve pazartesi günleri yapacağımız CHP kurultaylarında da, Kurultaylar sonrası coşkuyla, kararlılıkla başlatacağımız iktidar yürüyüşümüzde de el ele, omuz omuza olacağımıza yürekten inanıyorum."

"Aslanlar gibi kongreye gelecekler..."



CHP'de 81'i il temsilcisi olmak üzere 89 kişilik Tüzük Hazırlık Komisyonu toplandı. Toplantıda, CHP Genel Başkan Yardımcıları Nihat Matkap ile Atilla Emek, olağanüstü kurultay ve tüzük değişikliği çalışmalarıyla Tüzük Taslağı hakkında açıklamalarda bulundu. CHP Tüzük Hazırlık Komisyonunun ilk olarak 10 Şubat Cuma günü toplandığını ardında da tüzük taslağının Parti Meclisi (PM) ile milletvekillerine sunulduğunu anımsatan Matkap, önemli katkılar aldıklarını anlattı. Matkap, CHP'nin 16. ve 17. olağanüstü kurultaylarının kamuoyunda yaygın bir şekilde tartışıldığını, bu tartışmaların iç açıcı ve iç karartıcı yönlerinin bulunduğunu kaydetti. Tartışmaların iç açıcı olan yönünün CHP'nin tüzük maddelerinin merak edilmesi ve madde madde bilinmesi olduğunu ifade eden Matkap, ''Diğer partilerde bunu gördünüz mü? Ama biz bunu hak ediyoruz, CHP bir rüzgar ile kurulup, bir rüzgar ile savrulacak veya iktidarın gücü ile ayakta duran bir parti değil. CHP, Kurtuluş Savaşı ile doğdu, çağdaş bir devletin kuruluş aşamasında büyüdü. Türkiye'yi demokrasiye taşıyarak kökleşti. O nedenle CHP'ye bu ilginin gösterilmesi önemli'' dedi. MUHALİFLERİN 26 ŞUBAT KURULTAYINA KATILMAYACAKLARI İDDİALARIİç karartıcı tartışmalara da değinen Matkap, şunları kaydetti: ''Kimi kurultay delegesi arkadaşımızın 26 Şubat'taki kurultaya katılmamaları yönünde telkinler olduğu yazılıyor çiziliyor. Tabii ki ben buna ihtimal vermiyorum. Nasıl bir milletvekili Genel Kurul'da eğer Türkiye'nin anayasası tartışılacaksa, bir sorumluluk duyarsa gidip o değiştirilmesi istenen maddelerle ilgili düşüncelerini açıklamak sorumluluğu ile karşı karşıyaysa, bizim kurultay delegelerinin de görevi, CHP'ye yön vermek, CHP'ye rota çizmektir. Böylesine önemli bir toplantıda CHP'nin bir anlamda anayasasının tartışılacağı, anayasanın üzerine görüşmelerin yapılacağı bir toplantıya gelmeyecek de CHP'nin kurultayı ne zaman görev yapacak? Ben buna kesinlikle ihtimal vermiyorum. CHP'nin kurultayının toplanmaması kime hizmet eder? Kurultayını toplayamayan, sorunları olan bir CHP'ye, Türkiye itibar eder mi? 10 yıldır biriken bu temel sorunları çözemeyen AKP karşısında bütün gözlerin, bütün umutların CHP'ye döndüğü bir dönemde bu tartışmaya katkı vermek gerçekten içe sindirilemez. Eğer CHP kendi kurultayını toplayamıyorsa neden dönüp Türkiye'ye beni yönet desin? Kimi delegeler kurultaya katılıp kimileri katılamazsa bu nasıl izah edilir? Bu, parti bütünlüğüne katkı mı sunar? Ben bunlara ihtimal vermiyorum. Bu çalışma içerisinde olan arkadaşlarımıza da farklı telkinlerde bulunuyorum, aslanlar gibi gelecekler, düşüncelerini açıklayacaklar. Kabul oyu verir veya red oyu verir o alkışlanır, 'Ama ben gelmiyorum, CHP kamuoyu önünde zor durumda kalsın'... Her tavrı anlarım da bu tavır anlaşılmaz.''CHP'nin 975 bin üyesi olduğunun altını çizen Matkap, ''Genel Başkan dahil kimsenin kimseden fazlası yok. CHP'nin iktidar sorumluluğu tüm üyelerin omuzlarındadır. Umudum o dur ki hem 26 Şubat'taki hem de 27 Şubat'taki kurultay bir şölen şeklinde geçecek. Bütünlük kurultayları olacak. CHP bu kurultaylardan yine güçlenerek çıkacaktır'' dedi. "TÜZÜK TASLAĞI GENİŞ KATILIMLA VE TARTIŞMALAR SONUCU OLUŞTURULUYOR"Tüzük taslağı hakkında üyelere bilgi veren Genel Başkan Yardımcısı Atilla Emek de taslağın çok geniş katılım ve tartışmalar sonucu oluşturulduğunu belirtti. Çalışmalar sırasında Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nu sık sık ziyaret ettiğini ve görüşlerine başvurduğunu anlatan Emek, görüşmeler sırasında Kılıçdaroğlu'nun hiç değişmeyen cevabının ise ''Ne benim için, ne bir kişi için, ne bir grup için tüzük yaıyorsunuz. CHP için tüzük yapıyorsunuz, böylesine ağır bir sorumluluğunuz var, CHP'nin tüzüğünü yaparken, kimsenin bir özel talimatı ve isteği doğrultusunda değil, başta örgütümüz olmak üzere özgürce değerlendireceksiniz ve bu tüzük CHP örgütlerinin, katılımcıların eseri olacak. Benim sizleri yönlendirme gibi bir düşüncem olamaz'' olduğunu söyledi. Taslağa katkı veren herkese teşekkür eden Emek, 16. Olağanüstü Kurultay'da kabul edilecek değişikliklerin CHP'nin 34. Olağan Genel Kurulu'nda yürürlüğe gireceğini bildirdi."KAVGA BEKLEYENLERİN BEKLENTİSİ BOŞA ÇIKACAK"Bu arada konu hakkında bir açıklama da Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin'den geldi. Tekin, CHP'nin kuruluşundan bu yana temel dayanak noktasının delege ve örgüt yapısı olduğunu söyledikten sonra sözlerini şöyle sürdürdü: ''Halkın kendisini bulabildiği, temsil oranı yüksek, güçlü, dinamik ve demokrasi kültürünün hakim olduğu bir taban, CHP'yi bugünlere kadar ayakta tutmuştur, bundan sonra da yarınlarının teminatı olacaktır. 7'den 70'e tüm üyelerimiz demokrasi kültürü ve parti ilkelerine bağlılıkları neticesinde hem partimizin hem de ülkemizin geleceğini oluşturacaklardır. Bu kurultay, diğer tüm partilere örnek teşkil edecek bir demokrasi şöleni olacak ve neticede yine örnek bir tüzüğün oluşmasını sağlayacaktır. CHP değişimi kendi tüzüğü ile başlatıp bu süreci ülke için de işletecektir. Kendi tüzüğü demokratik olmayan bir partinin ülkeye demokrasiyi hakim kılması mümkün değildir.''Kurultayın, şölen havasında geçmesi için gençlik ve kadın kollarının gerekli çalışmaları yaptıklarını anlatan Tekin, ''Türkiye'nin ve Anadolu'nun en köklü partisi olan CHP kurultayı, yine bu toprakların kültürünün en iyi sergilendiği Anadolu Ateşi grubunun gösterileriyle renklenecek'' dedi. 16. Olağanüstü Kurultay'a herkesin davetli olduğunu, 17. Olağanüstü Kurultay'a ise sadece delegelerin katılabileceğini belirten Tekin, ''Tüm partililer olarak kavga ve gürültü bekleyenlerin beklentisinin boşa çıkacağında hemfikiriz. Örgütümüzün ana dayanak noktası parti ve ülke menfaatiyle demokrasi kültürünün önce CHP'de sonra tüm Türkiye'de hakim olmasıdır'' değerlendirmesinde bulundu.
AJANSLAR

Olay Haberler

olayhaberler.com

Diğer Haberler

Spor

Copyright © 2012. Fiber Haber - All Rights Reserved. Blogger tarafından desteklenmektedir.
 
Copyright © 2012. Fiber Haber - Tüm Hakları Saklıdır
Powered by Blogger | Sitemap | Ping | Olay Haber | Spor