Son Dakika :
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Erdoğan, Mahmud Abbas İle Görüştü

Gönderen: Unknown on 1 Mart 2012 Perşembe | 03:38



Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çalışma ziyareti için Türkiye'de bulunan Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile görüştü.
Başbakanlık Resmi Konutu'nda basına kapalı gerçekleşen görüşme yaklaşık 40 dakika sürdü.


Başbakan 4+4+4'ü savundu, TÜSİAD'a sert çıktı

Gönderen: Unknown on 28 Şubat 2012 Salı | 17:16



Başbakan Tayyip Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısında partililere seslendi. Başbakan, ikinci ameliyatı sonrasında pazar akşamı Ankara'ya gelmişti. Ameliyat sonrası ise ilk kez grup toplantısına katıldı.

Konuşmasına ameliyatı sonrasında kendisine geçmiş olsun dileklerini ileten herkese teşekkür ederek başlayan Başbakan Erdoğan, 28 Şubat, yeni eğitim sistemi, CHP'nin kurultayları ve terörle mücadele konularına değindi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve TÜSİAD'a çok sert eleştiriler yöneltti.

Başbakan Erdoğan, bin yıl sürecek denilen 28 Şubat sürecinin mimarlarının 15 yılda tarihten silindiğini ancak kendilerinin, dönemin mağdurlarının ve TBMM'nin "dimdik ve onurlu bir şekilde" ayakta olduklarını belirtti. 28 Şubat'ın, Türkiye'nin hem demokrasisinde hem de ekonomisinde büyük tahribata yol açtığını belirten Başbakan, 28 Şubat'ın demokrasi tarihimizdeki kara bir leke olduğunu söyledi.

CHP'nin pazar ve pazartesi günleri gerçekleştirdiği kurultaylara da değinen Erdoğan, 'Demokrasi şöleni' sloganıyla yapılan kurultaylarda bile demokrasi olmadığını iddia etti. CHP milletvekili İsa Gök'ün kürsü önünde tartaklandığını ancak Kılıçdaroğlu'nun bir müdahalede bulunmadığını söyleyen Erdoğan, "Millet dizi izlemeyi bıraktı CHP'yi izliyor. Entirika, kumpas ne ararsanız var" dedi.

Eğitim sistemindeki 4+4+4 sistemine getirilen eleştirilere ise çok sert cevaplar veren Başbakan Tayyip Erdoğan, "Kız çocukları okula gidemeyecek" eleştirisi yapan TÜSİAD'a ise "Kusura bakma TÜSİAD senin değil milletin arzusu gerçekleşecek" dedi. Erdoğan ayrıca TÜSİAD'ı 28 Şubat sürecindeki ve ekomik krizdeki rolünü sorgulamaya çağırdı.

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde;

"DİK DURDUK DİKLEŞMEDİK"

Ameliyatımdan sonra geçmiş olsun dileklerini ileten, sevgi mesajlarını gönderen herkese kalpten muhabbetlerimi gönderiyorum.

Gençlerimiz Ankara'ya gelişimde bir mesaj verdiler sloganlarıyla, 'Dik dur eğilme bu gençlik seninle' Milletimin bu güveni boşa çıkmayacak, hepsinin içi ferah olsun. Bugüne kadar hep dik durduk, dikleşmedik. Bu can bu bedende olduğu sürece hizmete devam edeceğiz.

Biz aldığımız oyla değil kazandığımız gönüllerle hareket eden bir partiyiz.

HOCALI MİTİNGİNDEKİ IRKÇI PANKARTVE SLOGANLAR

Pazar günü Hocalı katliamını tekrar protesto ettik. Hocalı'da katledilen kardeşlerimizi bir kez daha rahmetle yad ediyoruz. Burdan bir kez daha Azeri kardeşlerimize desteğimizi iletiyoruz. İstanbul'daki mitingde marjinal bazı slogan ve pankartların olması Hocalı'ya dair görüşlerimizi değiştirmez. O acıyı anmamızı engellemez.

Türkiye'nin bütün vatandaşları etnik kimliğine, dinine ve kökenine bakılmadan eşittir. Taksim'deki mitingde marjinal fikirlerini öne çıkarmak isteyenlere karşı da tetikte olmaya devam edeceğiz.

Merhum Hocamız Necmettin Erbakın'ı da seneyi devriyesinde rahmetle anıyor, mekanı cennet olsun diyorum.

DIŞ POLİTİKA

Haftaiçi birçok dış politika görüşmesi yaptık. Türkiye'nin yoğun çalışmaları neticesinde Somali dünya gündemindeki yerini koruyor. Bizim öncülüğümüzde Londra'da konferans toplandı. Yine haftaiçinde Tunus'ta 60'dan fazla ülkenin katılımıyla Suriye'nin Dostları grubu toplandı. Burada da aktif rol oynadık. Mart ayı içerisinde de İstanbul'da bir toplantı düzenlenecek.

"28 ŞUBAT DEMOKRASİ TARİHİMİZDEKİ KARA BİR LEKEDİR"

Ülkemizin yakın tarihinde maalesef milletçe hatırlamak istemediğimiz tarihler var. 27 Mayıs, 12 Eylül gibi bugün de bir demokrasi faciasının yıldönümünde grup toplantımızı gerçekleştiriyoruz. 28 Şubat demokrasi tarimize bir kara leke olarak yazılmıştır.

28 Şubat müdahalesi 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül'ün devamı niteliğinde, aynı ideolojinin yaptığı bir müdahaledir. Milletin iradesi ve milletin kendisi hedef alınmıştır.

"28 ŞUBAT'IN MAĞDURLARI DİMDİK AYAKTA MİMARLARI TOPLUM İÇİNE ÇIKAMIYOR"

28 Şubat ardından çok büyük bir enkaz bırakmıştır. En başta demokrasi ve ekonomi çok büyük yara almıştır. Türkiye yoksulluğa, yoksunluğa ve yokluğa mahkum edilmiştir. Yüzlerce insan görüşleri, inançları, kıyafetleri nendeniyle suçlu ilan edilmiştir. Binlerce insan fişlenmiştir. Bürokraside cadı avı başlatılmıştır. Toplum mühendisliği yapılmıştır. Üniversite kapılarında milletin evlatları rencide edilmiştir. Kılık kıyafettinden dolayı eğitim hakkından mahrum bırakılmıştır.

Bizler bugün 28 Şubat'ın mağdurları olarak ayaktayız; onurla ve gururla ayaktayız. TBMM 28 Şubat'ın mağduru olarak burada onurlu bir şekilde ayakta. Ama inanın 28 Şubat'ın mimarları toplum karşısına çıkmaktan utanıyorlar.

Tarih 28 Şubat'ın sadece mimarlarını değil onların taşeronu STK yöneticilerini, medya üyelerini ve yazarlarını bin yıl boyunca unutmayacaktır. Onları bin yıl geçse de affetmeyecektir. 12 Eylül'ün yargılanması için yol açılmıştır. Hiç kimsenin şüphesi olmasın 28 Şubat'la da hesaplaşılacaktır.

'KİNDAR GENÇLİK' POLEMİĞİ

AK Parti Gençlik Kongresi'nde kullandığım üstad Necip Fazıl'ın ifadeleri üzerinden bir kısım fırtına kopartıyor. Ne diyor üstad, "Dilinin, dininin, ırzının, kininin davacısı bir nesil" diyor. Bazı CHP'liler nasıl olduysa Yunus Emre'yi hatırlatmış bize. Biz kime karşı Yunus Emre ile kime karşı Köroğlu ve Dadaloğlu ile cevap vereceğimizi iyi biliriz. Biz mazluma karşı Yunus Emre ile zalime karşı Dadaloğlu ve Köroğlu ile konuşuruz.

"DEMOKRASİ DIŞI KURUMLARIN YASAMA YÜRÜTME YARGIYA MÜDAHALE ETME HAKKI YOK"

Vesayetçi sistemin, özellikle millet iradesine musallat olmasına hiçbir zaman izin vermeyeceğiz. Demokrasilerde karar da yetki de milletindir. Demokrasi dışı kurumların yasama, yürütme, yargıya müdahale etmeye hakkı yoktur. Vesayetçi anlayışa müsaade etmeyiz. Genç nesillerin istikbalinin gölgelenmesine izin vermeyiz. Kendisini milletin üzerinde gören seçkinci, ukala zihniyet millet iradesini zedelemekten çekinmedi.

"TÜRK SOLU GEÇ UYANIR ÇÜNKÜ BİR GECE ÖNCE ÇOK İÇMİŞTİR"

Kurultaylarında bile demokrasi yok. Ama peki, demokrasiye bu kadar aşıktınız da 28 Şubat'ta neredeydiniz? 27 Mayıs'ta ne yaptınız? Bunların demokrasi anlayışı platonik. CHP'nin jetonu geç düşüyor.

Yazar merhum Oğuz Atay'ın bir lafı var: "Türk solu geç uyanır çünkü bir gece önce çok içmiştir." Bakın ben demiyorum Oğuz Atay diyor. Bunlar 28 Şubat'a da geç uyandılar. Ergenekon konusunda da geç uyanacaklar. O zaman biz de onlara günaydın diyeceğiz.

Kaset operasyonundan sonra iktidara gelen bir genel başkanının vesayete karşı duruşunu zaten hiç beklemedik. Kılıçdaroğlu, geçmişleriyle gurur duyduklarını söyleyerek tek parti dönemine sahip çıktı. Dersim katliamından dolayı da, İstiklal Mahkemeleri konusunda da gurur duyuyor musunuz? CHP'den aldığı enkaz ülkeyi 10 yılda ayağa kaldıran Demokrat Parti'ye yaptığınız 27 Mayıs darbesiyle de gurur duyuyor musunuz?

"MİLLET DİZİ İZLEMEKTEN BIKTI SİZİ İZLİYOR"

'Başbakan CHP'den korkuyor, bütün konuşmalarını bize ayırıyor' diyorlar. Yahu aynaya bakın aynaya, millet dizi izlemeyi bıraktı sizi izliyor. Entirika, kumpas ne ararsanız var. Tekrar söylüyorum biz Kılıçdaroğlu'dan ziyadesiyle memnunuz. CHP'den çok memnunuz. CHP'nin başında böyle bir genel başkan olduğu sürece biz gücümüze güç katacağız.

Kurultayda çok ilginç bir şekilde kürsünün önünde kendi vekillerinden biri linç ediliyor. Kılıçdaroğlu şirazesinden çıkmış bir şekilde korumalara "Beni CHP'lilerden korumayın" diyor. Yahu orada linç edilen senin kendi milletvekilin. Konuştuğu kürsünün önünde kendi milletvekili tartaklanıyor, Kılıçdaroğlu engel olacağı yerde konuşmasında bize hakaret ediyor.

"YENİ SİSTEM 28 ŞUBAT'IN EĞİTİME VERDİĞİ TAHRİBATI ONARACAK"

Menderes döneminde, Özal döneminde milletin genç, fakir, zeki çocukları iyi üniversitelerde okuyarak bir yerlere geldiler. İşte 28 Şubat bu duruma da müdahale etmiştir. Bu ülkenin, bu milletin çocukları okumasın, iyi yerlere gelmesin diyen elitist, seçkinci bir anlayışın ürünüdür 28 Şubat. 4+4+4 sistemi 28 Şubat'ın eğitime verdiği tahribatı onaracaktır.

"TÜSİAD ÖNCE 28 ŞUBAT'TAKİ EKONOMİK KRİZDEKİ ROLÜNÜ SORGULASIN"

Üç kademeli eğitim Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu en modern eğitimdir. 4+4+4'e malum çevrelerin tepkisi Türkiye gerçeklerinden uzak. Yapılan bir reform karşısında CHP'nin statükoyu savunmasına alışmış durumdayız. Ama 8 yıllık kesintisiz eğitimin mimarlarından TÜSİAD'ın bu reforma karşı çıkması ilginç.

Kusura bakma TÜSİAD senin istediğin olmayacak. Milletin dediği olacak. Sıkılmadan 'kız çocukları okula gidemeyecek' diyorlar, el insaf. 9 yıllık raporlara bir bakar insan. Secaat eylerken sirkatin söylüyorsunuz. TÜSİAD önce 28 Şubat'taki rolünü sorgulasın. TÜSİAD önce 28 Şubat'taki ekonomik krizdeki payını sorgulasın. Bu yeni sistemde kız çocuklarının dışarıda kalmasını savunmak saçmalıktır.

"KIZ ÇOCUKLARININ OKULLAŞMASI REKOR SEVİYEDE"

Dertleri başka, dertleri ideoloji. Okullaşma oranı özellikle de kız çocuklarındaki okullaşma oranı AK Parti döneminde rekor seviyelere ulaşmıştır. Bunları biliyor musun TÜSİAD? Türkiye'de kız çocuklarının okullaşma oranı erkek çocuklarının okullaşma oranından daha fazla. En fazla yatırımı eğitime yaptık. Bu şekilde saldırmak bakar kör olmaktır.

TERÖRLE MÜCADELE

Terörle mücadele konusunda, güvenlik kurumları arasında bir çatışma varmış gibi göstermek Türkiye'ye bir yarar sağlamaz. Uludere'deki kardeşlerimizi unutmadığımızı da belritmek isterim. En az onlar kadar acı hadisenin aydınlatılmasını bekliyoruz. Uludere'deki ve bölgedeki kardeşlerimiz merak etmesin. Bu süreç, hukuk süreci netleşecektir.

Komisyondaki toplantının ardından muhalefet milletvekilleri dezenformasyon yaptı. CHP ve BDP'nin her zamanki tutumu.Habertürk

Başbakan Erdoğan Ankara'ya gitti

Gönderen: Maykıl on 27 Şubat 2012 Pazartesi | 09:47



Başbakan Erdoğan'ı Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nden İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ve öteki ilgililer uğurladı.

Başbakan Erdoğan ile birlikte eşi Emine Erdoğan da Ankara'ya gitti.AA

Siyaset 28 Şubat'a kilitlendi



İstanbul’da 10 şubat’ta geçirdiği ikinci sindirim operasyonunun ardından dinlenen ve mesaisini düşük yoğunluklu olarak Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde sürdüren Başbakan Erdoğan, bugün Ankara’ya gidecek. Yarın MGK toplantısına katılacak olan Erdoğan, 28 şubat Salı günü de ikinci ameliyatı sonrasında ilk kez AK Parti Grup toplantısında partililere hitap edecek.
Erdoğan’ın 28 şubat 1997’de yapılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sonucu açıklanan kararlarla başlayan ve irticaya karşı olduğu iddia edilen, ordu ve bürokrasi merkezli sürece ilişkin açıklamalar da bulunması bekleniyor. Erdoğan’ın MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı tarafından ifadeye çağrılması sonrasında kamuoyunda tartışılmaya başlanan “AK Parti-Cemaat” çatışması iddiası konusunda da değerlendirmede bulunması bekleniyor.

ERDOĞAN 59 YAŞINDA 

26 şubat 1954 doğumlu olan Başbakan Erdoğan, bugün 59 yaşına giriyor. Başbakan Erdoğan dün öğleden önce Kısıklı’daki evinde HAS Parti Genel Başkanı Prof. numan Kurtulmuş ve eşi Sevgi Kurtulmuş’u kabul etti. Emine Erdoğan’ın da katıldığı ziyaret yaklaşık 1.5 saat sürdü.

Erdoğan cenaze töreninde



Başbakan Erdoğan, öğle saatlerinde evinden çıkarak Kasımpaşa'da bulunan Büyük Cami'ye geldi. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve İl Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın tarafından karşılanan Başbakan, camiye girerek öğle namazını kıldı. Daha sonra cami bahçesine çıkan Erdoğan, eski Rize Milletvekili Ali Bayramoğlu'nun amcası İsmail Bayramoğlu ve emekli Astsubay Nazım Çakır'ın cenaze namazlarını kıldı. Cenaze töreninde sonrası İlahiyatçı Ali Rıza Demircan bir konuşma yaparak, "Mevki mal mülk önemli değildir.

Önemli olan hoş bir seda bırakmaktır" dedi. Konuşma ardından helallik alındı ve dualar edildi. Başbakan Erdoğan, cenaze sonrası tabutu omuzlayarak cenaze arabasına götürülmesine yardım etti. Aracına yönelen Başbakan, doğum gününü kutlayan basın mensuplarına el salladı. Vatandaşlarla sohbet eden Başbakan aracına bindi.

Başbakan Erdoğan'ın araç konvoyu camiden ayrılırken bir engelli vatandaş tarafından durduruldu. Arabadan inen Başbakan Erdoğan koltuk değnekleri ile yürüyebilen Ararat Güneş isimli vatandaşla sohbet etti. Engellilere yardım sözü veren Başbakan Erdoğan, tekrar aracına binerek Kasımpaşa'dan ayrıldı.

Ararat Güneş, basın mensuplarının soruları üzerine, "Engelli vatandaşlar için yardım istedim. Başbakanımız da söz verdi" diye konuştu.İHA

Özkök bu fotoğrafa bakınca ne gördü



Ertuğrul Özkök'ün köşe yazısı

Bir fotoğrafın anlattıkları bir fotoğraf bu kadar çok şey mi anlatır? Dünün, bugünün, yarının, biraz daha uzak bir geleceğin şifreleri hakkında bu kadar mı ipucu verebilir.Geçen salı günü Hürriyet’in birinci sayfasında yayınlanan bu fotoğraf üzerine epey yazılıp çizilir, konuşulur diye bekliyordum.Çünkü kendisi o kadar konuşan bir fotoğraftı ve çevremde o kadar konuşuldu ki, sandım ki herkes üzerine atlar. ‘Temkinli davranayım, onları görmeden ortaya fırlamayayım’ dedim.Kimseden ses seda çıkmayınca şaşırdım.Kendimi tutamadım. Konuşacağım.Herkesin konuşup da kimsenin dillendiremediği şeyleri anlatacağım.

ACABA ERKEKLER Mİ AYAKTA OLMALIYDI

Önce yadırgadığım şeyden başlayayım.Fotoğrafta erkekler oturuyor, kadınlar ise ayakta.Hem modern gözlükten bakıyorum, hem muhafazakâr gözlükten.Doğrusu ben, tersini görmek isterdim.Erkekler ayakta, kadınlar oturur haldeki bir pozu yani.Yanlış mıdır? Şart mıdır?Hayır ne şarttır, ne yanlış. Ne ayıptır, ne de başka bir şey.Sadece bir his... Belki de öylesine bir erkek duygusu.

BAŞBAKAN ÖYLE Mİ OTURMALIYDI

Başbakan’ın oturuşu, bir gün önce AK Parti Gençlik Kongresi’nde konuşan insanın görüntüsüyle tam tezattı.O konuşmada, dinamik, hastalığı atmış, dağları devirmeye hazır bir siyasetçi seyrettik.Fotoğrafta ise yorgun, kendini bırakmış, bedenini ve ruhunu tevekkülün ilahi kudretine emanet etmiş bir insan vardı.Sanki dedikoduları doğrularcasına bir oturuş hali.Cumhurbaşkanı’nın dik, taze, zinde oturuşu, aradaki tezatı daha da kuvvetlendiriyordu.Başbakan’ın basın danışmanı olsaydım, servis edilecek fotoğrafları daha titizlikle elden geçirirdim.Bunu yapmak ayıp değildir, tam aksine gereklidir.Ayrıca şunu da öğrendim.Basına, hep birlikte yan yana otururlarken çekilmiş fotoğraf da servis edilmiş. Ama bir yazıişlerine bu fotoğraf gelirse, tercihini elbette bundan yana yapar.

YAN YANA İKİ İNSAN BİZE NELER DİYOR

Fotoğraf diyor ki:Dünyanın en büyük 17’nci ekonomisinin başında bir yönetim ikiliği, kavgası yoktur.Fotoğraf diyor ki:Cumhurbaşkanı ve Başbakan arasında sorun olmadığı gibi, eşler arasında da hiçbir sorun yoktur.Samimiyetse samimiyet, birliktelik iradesi ise birliktelik... Hepsi var.Fotoğraf diyor ki:Devletin zirvesinde bugün bir sorun olmadığı gibi, yarın cumhurbaşkanlığı seçiminde de hiçbir sorun çıkmayacaktır.

AYNI KAREDEKİ 2 KADIN BİZE NELER ANLATIYOR

Fotoğraftaki kadınlara gelince...EMİNE ERDOĞAN’ı kamusal alanda ilk gördüğümden beri bende hep kararlı, karakterli bir kadın imajı bıraktı. Davos’a ilk gidişlerinde, karlar arasında çekilen fotoğrafını çok sevmiş ve Hürriyet’te manşet yapmıştım.Aradan geçen zaman içinde Emine Erdoğan’ın iki özelliğini daha keşfettim.Samimiyetini ve modernliğini...Salı günkü fotoğrafta bu açıkça görülüyordu.

HAYRÜNNİSA GÜL’e gelince...İtiraf edeyim başlarda, tam olarak anlayamamıştım.Ama son zamanlarda onun da modernitesini ve kendine ait çizgileri korumasındaki cesaretini çok takdir ediyorum.Doğan Hızlan’a Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülü verildiği törende bile yüksek topuklu ayakkabılarından vazgeçmemesi gerçekten etkileyiciydi.

BANA GELİNCE

Bir zamanlar kafamda, “Devletin başındaki iki insanın eşlerinin başının örtülü olması, Türkiye’nin imajına uygun mudur” diye bir soru vardı. Samimi olarak söylüyorum, artık böyle bir soru yok.Artık orada karakterli, kendinden emin ve kendilerine ait duruşlarından taviz vermeyen iki kadın görüyorum.Çevremdekileri kızdırma pahasına şunu da söyleyeceğim.İkisinin de giyimi her geçen gün biraz daha güzelleşiyor.

BİR DE ARKADAKİ O GÜZEL DEKOR VAR

Son olarak da fotoğrafın dekorunu anlatmalıyım.Arkada Boğaz manzarası ve onun önündeki, kravatsız gömlekler iyiydi.Doğmakta olan Büyük Türkiye’nin ufkunu iyi anlatan bir fondu bu...İşte bu duyguyu çok sevdim.Hürriyet

Emine Erdoğan'dan Başbakan'ın sağlık durumu ile ilgili açıklama

Gönderen: Maykıl on 24 Şubat 2012 Cuma | 00:13



Emine Erdoğan, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın sağlık durumu ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Emine Erdoğan, Başbakan'ın sağlık durumunun gayet iyi olduğunu ve pazar günü Ankara'ya geçeceklerini söyledi. Emine Erdoğan, "Başbakan'ın sağlığı çok iyi. İnşallah pazar günü Ankara'ya döneceğiz ve rutin çalışmalarına başlayacak" dedi.
Erdoğan ayrıca, önümüzdeki hafta Uludere'ye bir ziyaret gerçekleştireceğini de belirtti.
AJANSLAR

Olay Haberler

olayhaberler.com

Diğer Haberler

Spor

Copyright © 2012. Fiber Haber - All Rights Reserved. Blogger tarafından desteklenmektedir.
 
Copyright © 2012. Fiber Haber - Tüm Hakları Saklıdır
Powered by Blogger | Sitemap | Ping | Olay Haber | Spor