Son Dakika :
28 Şubat süreci etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
28 Şubat süreci etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

MHP'den Başbakan'a 'Evren Paşa' Benzetmesi

Gönderen: Maykıl on 27 Şubat 2012 Pazartesi | 17:25



Vural, TBMM'de düzenlendiği basın toplantısında, 28 Şubat sürecine ilişkin görüşlerini dile getirdi.

28 Şubat'ın, ulusalararası bir projenin Türkiye ayağı olduğunu öne süren Vural, “Aslında bugün AKP'nin doğum günüdür. AKP'nin doğum günü olarak kutlamalı bugün aslında. Bugün ülkeyi yönetenlere bakarsak başarılı olmuştur da diyebiliriz” diye konuştu.

Vural, 28 Şubat'ın asıl amacının, politik düşünceleri değiştirmek olduğunu ileri sürerek, şöyle devam etti:

“İşte bugün politik düşünceleri değiştirilmiş, gömlek değiştirmişlerin amaç ve eksenleriyle 28 Şubat'ın amaç ve ekseni bir araya geldi. Başbakan da kendisine verilen görev çok önemsedi. Bir zamanlar, laiklikle ilgili neler söylüyordu, sonra Mısır'a gitti, 'biz laikiz, siz de olun' dedi. Bu dönüşüm değil de nedir? 28 Şubat'ın ülkedeki sonucu AKP, bölgedeki sonucu ise BOP'tur. Bu darbenin, meyvelerini bugünkü ortamla birlikte değerlendirmek gerekir. Demokrasileri yönetmek için demokrasiyi hazmetmiş partilere ve liderlere ihtiyaç vardır. '28 Şubat ile hesaplaşıyoruz' diyen iktidara bir de bu gözden de bakmak lazım.

Şimdi 28 Şubat belgeseller çekenlere sesleniyorum; bu iktidarın temsilcileri 28 Şubat'tan önce ne düşünüyorlardı, 28 Şubat'tan sonra ne düşünüyorlar, bunu da ortaya çıkarsınlar.”

“SOROS DESTEKLİ, MUHAFAZAKAR SOSLU"

“Millet dışı organların müdahalesinin ardından düşünce değiştirip, ondan sonra atıp tutmayın” diyen Vural, “Soros destekli muhafazakar soslu bir anlayışla müdahalenin millete hazmettirilmeye çalışıldığını” öne sürdü.

“Bugünkü iktidar eklemlendi darbeci zihniyeti” ifadesini kullanan Vural, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Müdahale döneminden bugüne ne değişti? 'O zamanlar, asker medyaya brifing veriyormuş' Şimdi olmuyor mu bunlar? Şimdi de Başbakan, medya patronlarıyla toplantılarda bir araya gelmiyor mu? Açılım pazarlamaları basketçilere, topçulara, popçulara yapılmadı mı? Yine aynı yöntemler. Toplumun tüm kesimleri baskı altına alınmaya çalışılıyor. Milletin özgürlüğünü kısıtlamak isteyenlerin kullandığı yöntemler hep aynı. Biz Evren Paşa'ya karşı çıktık da Recep Paşa'ya mı karşı çıkamayacağız?

Gücü eline alan milletin üzerinde baskı kuruyor. 28 Şubat, ülkede bir politik dönüşüm sağlamak istemiştir, sağlamıştır. Müdahalenin ürünü yönetime karşı muhalefet edenlere karşı da o günün aynı psikolojik harekatları kullanılıyor. AKP, mazlum tiyatroları kuracak bir alan sahip değil artık. Zalimler yer değiştirdi o kadar. 28 Şubat'ın arzuladığı siyasi transformasyon bugün başarılı olmuştur. Asıl sorgulanması gereken bu 28 Şubat'ın arkasında kimler vardı, amacı neydi?”

Basın toplantısına getirdiği tablet bilgisayardan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, ABD, AB ve Heybeliada'daki ruhban okuluna ilişkin “28 Şubat” öncesi ve sonrasındaki ifadelerini dinleten Vural, “Bunlar siyasetin rallicileri, nasıl da 'U' dönüşleri yapıyorlar. Bu da benim belgeselim” diye konuştu.

Ertuğrul Özkök: Niye 13 Yıl Bekledin!

Gönderen: Maykıl on 26 Şubat 2012 Pazar | 08:01



Ertuğrul Özkök’ün köşe yazısı…

Polemik yapmayı sevmem.

Hele hele Emin Çölaşan gibi bir yazarla polemik yapmayı hiç istemem.

Onun kullanabileceği keskin sıfatlar, vurduğu zaman yıkan zamirler, yapıştırdığı o narin etiketler, lakaplar...

Nerde bende o kabiliyet... Kaybedeceğim kesin bir kavgaya girip kafamı, gözümü yardırmayacak kadar hayat bilgisi dersi aldım.

Mehmet Ali Birand’ın 28 Şubat dizisinde, geçmişe ait bir olayı anlattım.

Genelkurmay’daki bir brifingden sonra Emin Çölaşan’ın Çevik Bir’e sorduğu bir soruyu aktardım.

Emin, askerlerin müdahale edip etmeyeceklerini sormuştu.

Çevik Bir de, “Ne diyorsunuz Emin böyle bir şey mi olur” demişti.

Bence ne soruda, ne de cevapta büyütecek bir şey vardı.

O gün hepimiz gazeteci olarak merak ettiklerimizi sorduk.

Gazeteci sormuş, asker de hayretle karşılamış, yok böyle bir şey demişti.

Çölaşan dün beni yalanlamış, yalanlarken de bir güzel saydırmış.

Mesele değil, onun üslubuna, sadece ben değil, artık bütün Türkiye şerbetli...

Söyleyen, söylenenin de değerini tayin ettiği için, bakıp geçiyoruz işte...

Tabii benim de kendi üslubumla söyleyecek birkaç lafım var.

13 YIL NİYE BEKLEDİN?

Emin Kardeşim;

Bu yalanlama biraz geç olmadı mı?

Geç derken de 13 yıl falan bir gecikme demek istiyorum...

Herhalde unuttun; ben bu sohbeti, 2 Ekim 1999 günü Hürriyet’teki köşemde yazdım.

O günlerde ne senin, ne başka birinin bir itirazı oldu da ben mi üç maymunu oynadım?

Görmedim, işitmedim, duymadım...

Sen ki, benim her yazımı, ertesi gün, kendi deyişinle “geçirmek” için didik didik okursun.

Hatta Uğur Mumcu yazısında olduğu gibi, ekrandan okuyup, bana aynı gün “geçirdiğin” bile olmuştur.

Şimdi sakın bana “O yazıyı görmemişim” deme.

* * *

Emin Kardeşim;

Gazetecilikte bir kural vardır.

Beş gün sonra gelen yalanlama, doğrulamadır.

Seninki 13 yıl sonra geldi...

Haksız mıyım kardeşim.

NOT: O günkü yazımda, Çevik Bir’in dolaylı bir cevap verdiğini yazmışım. Ama soruya çok şaşırdığını ve “Bu nasıl soru” dediğini çok iyi hatırlıyorum.

- Yazının iki yerinde “Emin” diye hitap ettim. Yazılarımda, insanlara genellikle soyadları ile hitap ederim. Çölaşan genellikle birinci isimleri kullanır. O bunu, insanları aşağılamak için kullanır. Benim öyle bir amacım yoktu.

'28 Şubat'ta Parayla Milletvekili Satın Alındı'

Gönderen: Maykıl on 25 Şubat 2012 Cumartesi | 06:08



Doç. Dr. Savaş Genç'in sunuculuğunda gerçekleştirilen Büyüteç Programı 15. yılında 28 Şubat darbesini ele aldı. Programa katılan Has Parti Genel Başkan Yardımcısı Şeref Malkoç, DSP Genel Başkanı Masum Türker ve 23. Dönem Milletvekili Ufuk Uras 28 Şubat'a ilişkin önemli açıklamalar yaptı.

Soruşturma sürecinde çok sayıda delil toplayacağımızı söyledikleri için kendilerine TSK içindeki cunta yapılanmasının hangi boyutlara uzandığına dair çok sayıda delil ulaştığını anlatan Malkoç, şunlar ısöyledi:

"16 Ocak itibariyle Ankara Cumhuriyet savcılığına 28 Şubat ile ilgili dilekçemizi verdik. Askerler 28 Şubat döneminde yüksek yargı organları ve Ankara Adliyesi'ndeki hakimleri Genelkurmay'da içtima etmişler, toplatmışlardı Ankara Özel Yetkili savcılığı bir süre önce o brifinge giden hakimlerin ismini ve baktığı dosyaları istemişti. Bugün savcılık MGK kararlarının yazımına katkıda bulunan sivillerin ifadesine başvurdu. Soruşturma sürecinde çok sayıda delil toplayacağımızı söylediğimiz için TSK içindeki cunta yapılanmasının hangi boyutlara uzandığına dair bize çok sayıda delil ulaştı. Batı Çalışma Grubu'ndan bir korgeneralin 'bilgi ihtiyacı' adı altında bütün kuvvet komutanlıklarına yazdığı bir talimat var elimizde. Talimat da şunlar yazıyor: Toplumdaki, her ildeki dernek, vakıf, sendika, üniversite yöneticilerinin kaydını bunun yanı sıra bütün valilerin, kaymakamların, hangi parti olursa olsun parti yöneticilerinin, yerel medyada olmak üzere medyanın ve tabii binlerce kişinin adını, adresini, görüşlerini bilmek istiyor. Genelkurmay Başkanlığı bunu ne yapacak! O dönemdeki Genelkurmayın ve Batı Çalışma Grubu'nun illegal örgütlenmesine ilişkin elimizde bin sayfanın üstünde bir belge var bunu bir CD'ye koyduk ve Cuma günü saat 11:00'de Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na vereceğiz. Ayrıca burada Refah Partisi'yle ilgili çeşitli haberler yapacaksınız deniyor bu andıçın büyükbabasıdır."

28 Şubat döneminde parayla milletvekili satın alındığını gördüklerini de anlatan Malkoç, Benim lojman komşum bir vekile, 1 milyon dolara yakın bir para ödeniyor ve vaad ettikleri 500 bin doları ödemedikleri için bu şahıs yakınıyor 'verdikleri sözü tutmadılar böyle ahlaksızlık mı olur' diye. Bu benim bizzat şahit olduğum bir olay. Doğru Yol Partisi'nin içerisinde bu süreçte dirayetli, haksızlıklara direnen milletvekilleri de vardı. Onları da değişik asker gruplar iyi niyetle alıyorlar, yarı şaka yarı ciddi korkutuyorlar, biz sizi şurada misafir edeceğiz geçmişte de Menderes'i, 12 Eylül'de Erbakan'ı, Demirel'i, Ecevit'i misafir ettiğimiz gibi. diyorlardı. Onlar da o etkiyle beraber meclise gelip 'aman ne olur hocaya söyleyin bu koalisyonu bitirelim' diyorlardı. Biz de 'korkmayın çekinmeyin bir şey olmaz olsa da sizi değil bizi alacaklar' diyorduk" şeklinde konuşuyor.

Program konuşmacılarından Ufuk Uras ise "Yurttaşı devşirilmesi gereken bir tür modern tebaa olarak gören zihniyetle hesaplaşa hesaplaşa bu günlere geldik, bunun da miladı şimdi yeni bir anayasa, yani herkesin diniyle, diliyle, kimliğiyle özgürce yaşayacağı bir yurttaş anayasası." şekilde değerlendirdi. Bütün otoriter rejimlerin toplumu kendi içerisinde eriteceği düşüncesini taşıyan Uras darbecilerin mahkemelerde sanık sıfatıyla bile yargılanmasını son derece önemli bir adım olarak değerlendiriyor.

Malkoç, dün sabah saatlerinde elindeki belgeleri Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na teslim etmişti.

Çölaşan: Darbe Yapacak mısınız Paşam?

Gönderen: Maykıl on 24 Şubat 2012 Cuma | 05:04




28 Şubat sürecinde medya-asker ilişkilerinin tüm çıplaklığıyla deşifre edildiği belgeselde o dönemin Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök'te döneme ilişkin yaşadıklarını anlattı. Mehmet Ali Birand'ın hazırlayıp sunduğu "Son Darbe: 28 Şubat" belgeselinde, bir dönemin hiç hatırlamadığı, bir dönemin de unuttuğu, Türkiye'nin en karanlık yılları olan 93-94 en çarpıcı haliyle anlatılmaya devam ediliyor.

28 Şubat sürecinde medya-asker ilişkilerinin tüm çıplaklığıyla deşifre edildiği belgeselde o dönemin Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök'te döneme ilişkin yaşadıklarını anlattı.

DARBE YAPACAK MISINIZ PAŞAM?

Hürriyet gazetesi yönetici ve yazarları olarak 28 Şubat döneminde Genelkurmay 2. Başkanı olan Orgeneral Çevik Bir ile yaptıkları bir görüşmeyi anlatan Ertuğrul Özkök; Tufan Türenç ve Emin Çölaşan'la birlikte Çevik Bir'i ziyarete gittiklerini, Emin Çölaşan'ın Orgeneral Bir'e, -"Siz onu bırakın darbe yapacak mısınız? Yapmayacak mısınız? " dediğini anlattı. Ertuğrul Özkök, Çevik Bir'in de Çölaşan'a, -"Ne diyorsunuz Emin bey siz!" cevabını verdiğini söyledi.

ÇÖLAŞAN YALANLADI


Gazeteci Emin Çölaşan, Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir’e, ‘’Darbe yapacak mısınız?’’ diye sorduğu iddiası için ‘’Tamamen yalan, palavra’’ dedi.

Gazeteci Emin Çölaşan, CNN Türk’teki 28 Şubat belgeselinde gündeme getirilen, Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir’e, ‘’Darbe yapacak mısınız?’’ diye sorduğu iddiasını yalanladı.

Çölaşan bu iddiayı ortaya atan Ertuğrul Özkök’ün, ‘’Yalan söylediğini’’ kendisinin Çevik Bir’e, ‘’Alınan 28 şubat kararlarına direniş olursa ve gerekirse silah kullanır mısınız?’’ diye sorduğunu açıkladı.

Olay Haberler

olayhaberler.com

Diğer Haberler

Spor

Copyright © 2012. Fiber Haber - All Rights Reserved. Blogger tarafından desteklenmektedir.
 
Copyright © 2012. Fiber Haber - Tüm Hakları Saklıdır
Powered by Blogger | Sitemap | Ping | Olay Haber | Spor