Son Dakika :
türkiye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
türkiye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Dünyanın En Zengin Adamı Türkiye'yi Seçti

Gönderen: Maykıl on 27 Şubat 2012 Pazartesi | 09:19



Dünyanın en zengin kişileri listesinde 1 numarada yer alan Meksikalı işadamı Carlos Slim Helu, "dünyanın parlayan yıldızı" olarak tanımladığı Türkiye'de yatırım imkanlarını araştırıyor.

TOBB-DEİK Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türk-Meksika İş Konseyi toplantısı için geldiği Mexico City'de geçen yıl dünyanın en zengin kişisi olarak gösterilen Meksikalı işadamı Carlos Slim'i ziyaret etti.

Hisarcıklıoğlu, görüşmesinin ardından, Carlos Slim'in Türkiye'ye karşı çok ilgili olduğunu ve Türkiye'de yatırım imkanlarını araştırdığını söyledi.

Kişisel servetinin yaklaşık 70 milyar dolar olduğu bildirilen Carlos Slim'in Türkiye'de özellikle telekomünikasyon alanıyla ilgilendiğini belirten Hisarcıklıoğlu, Meksikalı işadamının cazip olan diğer alanlara yatırım yapmak gibi düşüncelerinin de bulunduğunu ifade etti.

Carlos Slim'in Meksika dışında 19 ülkede telekomünikasyon alanında yatırımları bulunuyor. Meksika'daki telekomünikasyon pazarının çok büyük kısmını elinde bulunduran Slim'in bankacılık, bilişim ve perakendecilik gibi birçok sektörde yatırımları bulunuyor.

Hisarcıklıoğlu, bu çerçevede Carlos Slim'i Türkiye'ye davet ettiğini, önümüzdeki yaz aylarında büyük bir ihtimalle Türkiye'yi ziyaret edeceğini kaydetti.

Carlos Slim'i Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüreceklerini bildiren Hisarcıklıoğlu, Meksikalı işadamının Türkiye'yi parlayan bir yıldız olarak tanımladığını söyledi. Hisarcıklıoğlu, Carlos Slim'in Türkiye ve
Meksika'nın önümüzdeki 10 yıl içinde kurdukları düzeni bozmazlarsa gelişmekte
olan değil, gelişmiş ülke kategorisine gireceklerini söylediğini aktardı.

Carlos Slim hakkında kişisel izlenimlerini de anlatan Hisarcıklıoğlu, Slim'in ilk kez 1968 yılında balayı için Türkiye'ye geldiğini, geçen yaz da Türkiye'de bulunduğunu anlattığını söyledi. Hisarcıklıoğlu, Slim'in çok mütevazı bir kişi olduğunu, tüm işlerini devrettiği oğlunu da uzun süren toplantılarına
çağırarak kendileriyle tanıştırdığını belirtti.

Ücretsiz Şifre Dönemine Son



Babacan’ın “Vatandaş parayı taksiyle götürse havale ücretinden daha az öder” diye eleştirdiği komisyonlar yeniden gündemde.

Habertürk gazetesinin haberine göre bankalar internet şubesi için gönderilen şifreden 25 kuruş SMS ücreti almaya hazırlanıyor Küresel ekonomik kriz ve Merkez Bankası'nın aldığı önlemler nedeniyle 2011'de kârları yüzde 10.3 eriyen bankaların yarasına müşteri merhem oluyor. 200 civarında ayrı kalemden ücret ve komisyon alan bankalar, geçen yıl müşteriden alınan ücret ve komisyon gelirlerini hatırı sayılır düzeyde artırarak kârlarda daha büyük bir darbe yemenin önüne geçti. Ancak, 2010 yılı sonunda Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın “Vatandaş parayı taksiyle götürse havale ücretinden daha az ücret öder” diye eleştirdiği ve gündeme oturan banka ücret ve komisyonları önümüzdeki günlerde yeniden çok tartışılacağa benziyor. Bunun nedeni ise bankaların, internet bankacılığına girişte onay kodu olarak müşterilerinin cep telefonlarına gönderdiği mesajlardan ücret almaya hazırlanıyor olması.

Bu konu perşembe akşamı Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetimi ile gazetecilerin buluşmasında da gündeme geldi. Buluşmada, TBB yönetimi sMs maliyetlerine dikkat çekerek sMs ile şifre gönderiminin ücretlendirileceği sinyalini verdi. Bankaların internet şubesinin kapısından içeri giriş bedelinin ise 20-25 kuruş civarında olacağı belirtiliyor. Bankacılık kaynakları, bu tutarın bankadan bankaya değişebileceğini ancak sektörün önde gelen büyük bankalarının çalışmalarında 20-25 kuruş üzerinden hesaplamalarını yaptığı kaydediliyor.

GÜNLÜK 300-400 BİN SMS GÖNDEREN VAR

Büyük ölçekli bir bankanın günlük ortalama 300-400 bin civarı SMS gönderdiğini belirten bankacılar, yıllık SMS maliyetinin ise 20-25 milyon TL'yi bulduğunu belirtiyor. Öte yandan internet şifresi SMS’in yanı sıra şifrematik gibi cihazlarla da müşterilere iletiliyor. Bankalar bu cihazı belli bir ücret karşılığında müşterilere satıyor. Bankaların, şifre cihazlarının pazarlamasına da ağırlık vermesi bekleniyor.

ŞUBEYE GİTMEK DE ÇARE DEĞİL

Bankada yapılacak herhangi bir işleme komisyon ödememek için artık şubeye gitmek de çare olmayacak gibi görünüyor. Çünkü birçok banka, müşteri kendi şubesine de gitse komisyon alıyor. Son dönemde bazı bankalar müşterilerine gönderdikleri sms ile artık kendi şubelerinden yapacakları kredi kartı ödemeleri için bile 1-2 TL tutarında ücret alacağını duyurdu. Bankalar, 2011’de bankacılık hizmet gelirleri ile kredilerden alınan ücret ve komisyonlarını yüzde 18.9 yani 2.7 milyar TL artırarak 17.1 milyar TL'ye çıkardı. BDDK raporunda, bu gelirin esas olarak kredi kartı ücret ve komisyon gelirleri, havale ve diğer komisyon ve hizmet gelirlerindeki artış nedeniyle gerçekleştiği vurgulandı.


Kar ve Tipi Geri Geliyor



Türkiye yarın akşam saatlerinden itibaren soğuk ve yağışlı havanın etkisine girecek.

Yarın; bütün bölgeler çok bulutlu, Marmara, Ege, Akdeniz, İç Anadolu, Batı ve Orta Karadeniz ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin batısı yağışlı geçecek.

Rüzgâr güney Ege, Batı Akdeniz ve İç Anadolu'da güneybatı yönlerden kuvvetli, Marmara ve Kuzey Ege'de kuzeydoğu yönlerden kuvvetli ve kısa süreli fırtına şeklinde esecek.

İSTANBUL

İstanbullular haftaya olumsuz hava koşulları ile başlayacak. Pazartesi önce kuvvetli yağmur var. Akşam fırtına çıkacak ve yağış iş çıkışından sonra kara dönmeye başlayacak. Salı ve Çarşamba günleri de İstanbul'da aralıklı kar var.

ANKARA, İZMİR, BURSA VE ADANA

Ankara'da yarın yağmur var. Sıcaklık 7 derece olacak. Yarın gece yağış kara dönmeye başlayacak. 3 gün sürecek kara karşı başkentliler hazırlıklı olmalı.

İzmirliler de Salı sabahı karla uyanabilir. Fırtına ile birlikte sıcaklık 2 dereceye inecek. Bursa'da kar yarın akşama doğru başlayacak. Adana ise sağmak yağışlı.

METEOROLOJİ UYARDI

Yetkililer, kuvvetli ve yoğun kar yağışlarının oluşturabileceği; ulaşımda aksama, görüş mesafesinde azalma, buzlanma ve eğimin yüksek olduğu yerlerde çığ gibi olumsuzluklara karşı ilgililerin ve vatandaşların dikkatli ve tedbirli olmaları gerektiğini bildirdi.

Yağışlar bu yıl yüzde 73 arttı



Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, 2012 yılı ocak ve şubat ayında, uzun yıllar normalleri ve geçen yılın aynı dönemine göre daha fazla yağış meydana geldi. Ocak ayında Marmara, Ege, göller yöresi ve İç Anadolu'nun batısında mevsim normallerinin altında hava sıcaklığı gerçekleşti. Yurdun diğer bölümlerinde ise sıcaklık mevsim normalleri civarında seyretti.

Şubat ayında ise özellikle İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgeleri uzun yıllar ortalamalarına göre daha soğuk geçti. En düşük hava sıcaklığı şubat ayında Erzurum, Kars, Ağrı gibi Doğu Anadolu'nun doğusundaki illerde eksi 34 ila eksi 37 derecelere kadar düştü. Ocak ayında ise İç Ege ve İç Anadolu bölgesinde son yılların en düşük sıcaklık değerleri ölçüldü. Yozgat Boğazlıyan'da eksi 30,9, Eskişehir Çifteler'de eksi 29,1, Afyon Şuhut'ta eksi 27,7, Afyon Bayat'ta eksi 22,8, Kırşehir merkezde eksi 22,6, Kırşehir Mucur'da eksi 21,8 dereceyle son yılların en düşük sıcaklık değerleri kaydedildi.

Son yılların en karlı günleri

Kar yağışı bakımından ise Türkiye'nin büyük bölümü son yılların en yağışlı günlerini geçiriyor.

Dağlık kesimler ve kayak merkezlerinin bulunduğu yerlerin büyük bir bölümünde kar kalınlığı 2 metreyi aştı, 3 metre civarında ölçüm yapılan yerler oldu. Uludağ'da 280, Kartepe'de 295, Erciyes'te 265, Kartalkaya'da 300, Davraz'da 260, Ilgaz'da 270 ve Bozdağ'da 240 santimetre kar kalınlıkları ölçüldü.

Kent merkezleri açısından da Bitlis'te 245, Muş'ta 150, Bingöl'de 120, Ağrı'da 110, Hakkari'de 100, Doğu Anadolu'nun diğer illerinde ise 50 ila 90 santimetre arasında değişen kar yükseklikleri görüldü. İç Anadolu, İç Ege, Akdeniz'in iç kesimleri, Karadeniz ve Marmara bölgelerinde de son yılların en karlı günleri gözlendi. Buna göre, Bartın'da 68, Yozgat'ta 60, Zonguldak'ta 57, Sivas'ta 55, Kütahya'da 50, Afyon'da 45 ve Ankara'da 22 santimetre kar kalınlığı kaydedildi.

Geçen haftalarda kuvvetli rüzgarlarla birlikte kar yağışları meydana geldiği için özellikle İç Anadolu bölgesi başta olmak üzere yurdun büyük bölümünde tipi ve kar savrulması hadisesi oluştu. Yağan karın yığıntı yapmasından ve görüş mesafesinin düşmesinden dolayı karayollarındaki ulaşımda aksamalar yaşandı.

Ankara'da gözlem yapılan 1930 yılından bugüne son 82 yıllık sürede, karla örtülü günler sayısı ortalaması ocak ayı için 12.8, şubat ayı için ise 7,5 gün ve yıllık toplamda 30,5 günken, bu yıl 6 Ocak tarihinden itibaren kar örtüsü yerde kaldı.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü bu yıl 1 Ocak-21 Şubat tarihleri arasında, 20 kuvvetli yağış, 17 tane kuvvetli rüzgar ve fırtına, 42 tane kar yağışı, 4 tane kar erimesi ve çığ tehlikesi, 3 tane kuvvetli soğuk hava ve 4 tane de zirai don olmak üzere toplam 106 tane uyarı yaptı.

Geçen hafta yurdun büyük bölümünde etkili olan soğuk ve yağışlı hava kütlesi ülkeyi terk etmesine rağmen, iç ve doğu bölgelerinde hala etkisini sürdürüyor.

1 Ekim 2011–20 Şubat 2012 döneminde; İstanbul, İzmir, Antalya, Diyarbakır, Samsun ve Erzurum'da normalin altında, Zonguldak'ta normali civarında, diğer illerde ise normalin üzerinde yağış gerçekleşti.

1 Ocak-20 Şubat 2012 yağışları tüm bölgelerde normalinden ve geçen yılın aynı döneminden fazla oldu. Bu dönemde, yağışlar Erzurum'da normalinin altında, diğer illerde ise normalinin üzerinde seyretti.

En düşük sıcaklık değerleri ölçüldü

2012'nin ilk 2 ayında Erzurum ve Ağrı'da hava sıcaklığı eksi 35 dereceye kadar düştü.

Ocak-şubat aylarında bazı merkezlerde son yılların ölçülen en düşük sıcaklık değerleri şöyle oldu:

Merkez Ölçülen Sıcaklık Önceki Ölçülen

------ ---------------- --------------

Boğazlıyan/Yozgat -30.9 °C, 18 Ocak 2012 -28.1°C, 10 Ocak 1972

Çifteler/Eskişehir -29.1 °C, 19 Ocak 2012 -24.6°C, 2 Ocak 2009

Şuhut/Afyonkarahisar -27.7 °C, 19 Ocak 2012 -22.2°C, 2 Ocak 2009

Bayat/Afyonkarahisar -22.8 °C, 18 Ocak 2012 -20.4°C, 2 Ocak 2009

Kırşehir -22.6 °C, 18 Ocak 2012 -22.0°C, 15 Ocak 1989AA

Carlos Slim Helu, Türkiye'ye Yatırımla İlgileniyor

Gönderen: Maykıl on 26 Şubat 2012 Pazar | 08:20



TOBB-DEİK Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türk-Meksika İş Konseyi toplantısı için geldiği Mexico City'de geçen yıl dünyanın en zengin kişisi olarak gösterilen Meksikalı işadamı Carlos Slim'i ziyaret etti.

Hisarcıklıoğlu, görüşmesinin ardından, Carlos Slim'in Türkiye'ye karşı çok ilgili olduğunu ve Türkiye'de yatırım imkanlarını araştırdığını söyledi.

Kişisel servetinin yaklaşık 70 milyar dolar olduğu bildirilen Carlos Slim'in Türkiye'de özellikle telekomünikasyon alanıyla ilgilendiğini belirten Hisarcıklıoğlu, Meksikalı işadamının cazip olan diğer alanlara yatırım yapmak gibi düşüncelerinin de bulunduğunu ifade etti.

Carlos Slim'in Meksika dışında 19 ülkede telekomünikasyon alanında yatırımları bulunuyor. Meksika'daki telekomünikasyon pazarının çok büyük kısmını elinde bulunduran Slim'in bankacılık, bilişim ve perakendecilik gibi birçok sektörde yatırımları bulunuyor.

Hisarcıklıoğlu, bu çerçevede Carlos Slim'i Türkiye'ye davet ettiğini, önümüzdeki yaz aylarında büyük bir ihtimalle Türkiye'yi ziyaret edeceğini kaydetti.

Carlos Slim'i Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüreceklerini bildiren Hisarcıklıoğlu, Meksikalı işadamının Türkiye'yi parlayan bir yıldız olarak tanımladığını söyledi. Hisarcıklıoğlu, Carlos Slim'in Türkiye ve Meksika'nın önümüzdeki 10 yıl içinde kurdukları düzeni bozmazlarsa gelişmekte olan değil, gelişmiş ülke kategorisine gireceklerini söylediğini aktardı.

Carlos Slim hakkında kişisel izlenimlerini de anlatan Hisarcıklıoğlu, Slim'in ilk kez 1968 yılında balayı için Türkiye'ye geldiğini, geçen yaz da Türkiye'de bulunduğunu anlattığını söyledi. Hisarcıklıoğlu, Slim'in çok mütevazı bir kişi olduğunu, tüm işlerini devrettiği oğlunu da uzun süren toplantılarına çağırarak kendileriyle tanıştırdığını belirtti.

Madonna Kapışıldı



Dünya turnesi kapsamında Madonna'nın Biletix'ten satılan biletler; kapışıldı.

Gişelerde 50 metre kuyruk oluşurken; Madonna'nın; Sau Paulo, Tahran, Üsküp, New Jersey, Dubai ve Bükreş'teki hayranları da İstanbul konserine internetten bilet aldı. Biletlerin satışa sunulduğu saat 10.00'dan 15.00'e kadar süren zamanda; 990, 635, 380, 275 ve 220 TL'lik biletler tükendi. 19 yıl aradan sonra ülkemize gelecek olan Madonna'nın 165 ve 100 TL'lik biletlerinin ise sadece yarısı kaldı. 50 bin kişinin izleyeceği konserde; 15 bin kişi kapasiteli en pahalı biletlerin çok kısa sürede satılması bir rekor olarak tarihe geçti.

TÜRKiYE'DE BiR İLK

Madonna'nın konserinde, Türkiye'de ilk kez 'sahne önü erken giriş bileti' uygulaması yapılacak. Normal fiyatı 635 TL olan alana; 990 TL vererek 2 saat erken girecek olan yaklaşık bin kişi; 355 TL fazla ödeyerek yıldızın konsere hazırlık sürecini izleyebilecek

Economist'in Erdoğan ve Gülen analizi

Gönderen: Maykıl on 25 Şubat 2012 Cumartesi | 05:40



Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Gülen cemaati arasında yaşandığı iddia edilen "güç mücadelesine" ilişkin tartışmalara Economist dergisi de katıldı.

ERDOĞAN'IN İÇERİDE DIŞARIDA DÜŞMANLARI VAR


İngiliz dergisi "Türk Başbakanı, hem yurt içinde hem yurt dışında yeni düşmanlarla karşı karşıya" dediği geniş analizinde Erdoğan'ın "ilk raundu kazanmış gibi görünse de Gülenciler ile çatlağın siyasi kaderini büyük ölçüde etkileyebileceğini" öne sürdü. Dergi, "Erdoğan'ın AKP içerisindeki olası haleflerinin, Gülenciler'e geçmekte olduğu" iddiasını da aktardı. Haftalık Economist dergisi, son sayısında "Türkiye'deki İç Mücadele" başlığı ile yayımladığı geniş analizde "Türk Başbakanı, hem yurt içinde hem yurt dışında yeni düşmanlarla karşı karşıya" spotunu kullandı.
Başbakan Erdoğan'ın dokuz yıldır "rahatça bir zaferden başka bir zafere geçtiğini, ard arda üç seçim kazandığını, her defasında oylarını artırdığını" belirten dergi, ekonominin şimdiye kadar finansal krizden yara almadan çıktığını, ABüyelik müzakereleri tıkansa da ABD ile ilişkilerde "altın çağ' yaşandığını kaydetti.

"ÇATLAK, ERDOĞAN'IN SİYASİ KADERİNİ ETKİLEYEBİLİR"


Buna karşın, "Ancak Sayın Erdoğan ile Türkiye'nin en etkin İslami hareketi arasındaki çirkin güç mücadelesi dikkate alındığında tablo o kadar pembe değil" yorumundan sonra MİT krizine değinilen analizde MİT yasasında yapılan değişiklikle üst düzey yetkililerin ancak Başbakanın onayı ile yargılanabileceğine dikkat çekildi. Analizde şöyle devam edildi:

GÜLENCİLER DESTEĞİNİ ÇEKEBİLİR


"Sayın Erdoğan'ın ilk raundu kazanmış gibi görünse de çatlak siyasi kaderini büyük ölçüde etkileyebilir çünkü Gülenciler desteklerini geri çekebilir. Sorunu, Sayın Erdoğan'ın sağlığı daha da karmaşık hale getiriyor" yorumu da yapıldı. Economist, Erdoğan'ın "AKP içerisindeki olası haleflerinin Gülenciler'e geçmekte olduğu" iddialarını aktardıktan sonra "Barışmak herhalde her iki tarafın çıkarına" sözlerini de kullandı. "Gülenciler" ile AKP'nin orduya karşı ortak tavır aldığını ancak" yüzlerce subay cezaevinde ve darbe tehdidi ortadan kaldırılmışken ittifakın zayıfladığını" öne süren dergi, bunun da muhtemelen bir "güç meselesinden" kaynaklandığını, Erdoğan'ın, Gülen taraflarının fazla şey istediğini düşündüğünü de iddia etti. Analize şöyle devam edildi:
"MİT konusundaki kavgadan önce bile Başbakan'ın,Türkiye'nin imajına zarar veren, gazeteci tutuklamaları konusunda kaygılı olduğu söyleniyordu. Halen en az 70'i cezaevinde, çoğu da zayıf (kanıtlarla) desteklenen terör suçlamalarıyla. Onlardan bazıları, özellikle Ahmet Şık ve Nedim Şener, Gülenciler'i çok eleştirmişlerdi."

"ERDOĞAN'IN DEMOKRASİ SİCİLİ O KADAR PARLAK DEĞİL"


Economist, buna karşın "Ancak Sayın Erdoğan'ın kendi demokrasi sicili de o kadar parlak değil" iddiasında bulunurken "Yüzlerce öğrencinin, baraj projelerine karşı protesto etmek gibi 'suçlar'dan ya yargılandığını ya da cezaevinde bulunduğunu" kaydetti. Gazetecilere yönelik baskılar ve Uludure olayına da gönderme yapılan analizde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Başbakan Erdoğan'ın MİT Müsteşarı'nı korumak için bir yasa teklifini Meclis'ten hızlı biçimde geçirirken terörle mücadele yasalarını değiştirmek için herhangi bir adım atmadığı eleştirilerine de vurgu yapıldı.

YENİ ANAYASA KONUSUNDAİLERLEMENİN OLMAMASI KAYGI VERİCİ


İngiliz dergisi, yeni anayasa konusunda ilerleme olmamasını "kaygı verici" olarak nitelerken "Başbakan Erdoğan'ın güçlü bir başkanlık yaratma iddiası konusunda hala endişeler var" sözlerini kullandı. "En büyük Kürt partisinden onay almadan sürecin tamamlanması zor gibi görünüyor" iddiasını ortaya atan dergi, "Sayın Erdoğan, kamuoyu önünde PKK'yı reddetmediği sürece onunla (Kürt partisi) ile konuşmaya istekli değil. Halbuki, Sayın Fidan'ın liderliğindeki kendi adamları ise, geçen yaza kadar gizlice PKK ile müzakereler yapıyordu" diye yazdı.
Suriye'nin de diğer bir kaygı oluşturduğunu da belirten dergi, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun ABD'nin müdahale etmesi için meslektaşı Hillary Clinton'un nezdinde "lobicilik" yaptığı savlarını yansıttı. Analizde Esad'ın iktidarda kaldıkçaTürkiye'ye karşı harekete geçmesi riskinin arttığı savulurken Esad'ın PKK'ya destek vermesi veya Türkiye'deki Aleviler arasında kargaşayı körüklemesi olasılıklarından söz etti. Economist ,analizini şöyle noktaladı:

EKONOMİ İLE İLGİLİ "KAYGILAR"


"Ve ekonomi konusunda kaygılar var. Yunan komşusuna göre,Türkiye, parıldıyor gibi: Bütçe açığı, GSYH'nın yüzde 2'sinin altında, kamu borcu sadece yüzde 40 düzeyinde ve GSYH 2011'de yüzde 8'e yakın büyüdü. Ancak GSYH'nın yüzde 10'unu aşan bir cari açık, aşırı ısınmaya işaret ediyor ve ekonomi, halen kesin biçimde yavaşlıyor. Sayın Erdoğan'ın sonraki mücadeleleri, en zorluları olabilir.

TÜSİAD: Eğitimde Geriye Gidiş Olur



Türkiye’nin ihtiyacı olan eğitim reformu bu değildir. Teklifte, ilköğretimi iki kademeye ayırma ve ilk kademe sonrasını açık öğretimle ilişkilendirme yönündeki düzenlemeler, özellikle kız çocuklarının eğitime katılım ve okula devamları açısından yaratabileceği sakıncalar ayrıca endişe vericidir” yorumunu yaptı.

TÜSİAD tarafından, TBMM gündemindeki “İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” hakkında yapılan açıklamada şunlara yer verildi: “Demokratik, ekonomik ve sosyal yönden gelişmiş bir ülke olmak yolunda, eğitim reformunda önceliğimiz yaratıcılık, yenilikçilik, eleştirel düşünme, araştırma, analitik ve yabancı dil becerileri yüksek gençler yetiştirmek olmalıdır. Çocuklarımızın iyi birer dünya vatandaşı olmaları için çevre bilinci, cinsiyet eşitliği, insan hakları, çok kültürlülük gibi konularda da erken yaşlardan itibaren eğitilmeleri önem taşımaktadır. Demokratikleşme süreciyle iyi eğitimli, çoğulcu, özgürlükçü niteliklere sahip bir topluma ulaşmak ana hedef o lmalıdır. TBMM’ye sunulan kanun teklifinin ise bu hedeflere nasıl hizmet edeceği şüphelidir.”

8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitime geçildikten sonra ilköğretime erişimde sayısal sorunların önemli ölçüde aşıldığına dikakt çekilen açıklamada, şunlar dile getirildi: “Kaliteli eğitim verilmesi, okula düzenli devam ve ilköğretimi tamamlama konularında sıkıntılar devam etmektedir. Dolayısıyla temel eğitimde öncelik, ‘nitelikli bir eğitimin, eşitlik çerçevesinde’ tüm çocuklarımıza sunulması olmalıdır. Katılımcı ve kapsamlı bir müzakere süreci işletilmeden gündeme getirilen söz konusu kanun teklifinin ise birçok açıdan sakıncalar barındırdığı görülmektedir.”

Bilinçsiz meslek seçimine yol açar

TÜSİAD, hızlı teknolojik değişimlerin, toplumdaki herkesin bu değişime ayak uydurmak için temel eğitimlerinin ve becerilerinin güçlü olmasını gerektirdiğinin vurgulayarak, şunları dile getirdi: “Kanun teklifiyle mesleki yöneltme ve yönlendirmenin erken yaşlara çekilmesinin, temel eğitim ve becerilerin yetersiz kalması ve bilinçsiz meslek seçimleri gibi riskleri bulunmaktadır. Ayrıca bu düzenleme, mesleki yönlendirmeyi geciktirmeye ilişkin diğer AB ülkeleri politikaları ile de çelişmektedir.”

Sabancı Carrefour'un Çoğuna Talip



Sabancı Topluluğu şirketleri 2011 yılında konsolide net satışlarını 22,9 milyar liraya çıkarırken, bunu 2012 yılında yüzde 20’lik artışla 27,6 milyar liraya yükseltmeyi hedefliyor.

Sabancı Holding Üst Yöneticisi (CEO) Zafer Kurtul, Holdingin Yıllık Paylaşım Toplantısında, 2011 yılına ilişkin henüz kesinleşmemiş rakamsal verileri açıkladı.

Kurtul’un verdiği bilgiye göre, 2011 yılında konsolide net satışlarını 22,9 milyar liraya çıkaran Topluluk şirketlerinin konsolide net satışları 22,9 milyar lira, konsolide faaliyet karı (Faiz Amortisman ve Vergi Öncesi Kar-FAVÖK) 4,3 milyar lira, banka dışı FAVÖK 1,1 milyar lira seviyesinde gerçekleşti.

Yatırımlarını 2010 yılına göre yüzde 29 oranında artırarak yaklaşık 1,5 milyar dolara çıkaran Holdingin, öz kaynakları 14 milyar lira oldu.

Net aktif değer 13 milyar dolar

12 halka açık şirketi, İMKB piyasa değerinin yüzde 12’sini oluşturan Sabancı Holdingin Şubat 2012 itibarıyla net aktif değeri ise 13 milyar dolar seviyesinde bulunuyor.

Sabancı Holding, CarrefourSA ve DiaSA ile organize gıda perakendeciliğinde "3. büyük grup" olurken, Teknosa 2011 yılında 269 mağaza, 128 bin metrekare satış alanı ve 1,7 milyar lira ciroya ulaştı.

Henüz kesinleşmemiş verilere göre, Holding, perakendede geçen yıl satışlarını yüzde 17, FAVÖK’ü yüzde 70 oranında artırdı.

Aksigorta, Şubat 2011’de Ageas ile eşit ortaklık anlaşması imzalarken, sigortadaki ciro yüzde 21, FAVÖK yüzde 25 yükseldi.

Topluluk, çimento grubu satışlarını 2011’de yüzde 12, faaliyet karını yüzde 24, sanayi grubu satışlarını yüzde 35, faaliyet karını yüzde 62, enerji grubu ise satışlarını yüzde 28, faaliyet karını yüzde 152 oranında artırdı.

60 binin üzerinde çalışan planlanıyor

2012 yılında 60 binin üzerinde çalışanı olması planlanan Sabancı Topluluğu, 2011’de 3 bin civarında yeni istihdam yaratırken, bu yıl da 3 bin adet daha yeni iş olanağı yaratmayı hedefliyor. Topluluk bünyesinde en fazla işe alım yapılacak iş kolları perakende, finansal hizmetler, sanayi ve enerji olarak belirlendi.

Sabancı Topluluğu şirketleri 2012 yılında konsolide net satışlarını yüzde 20 oranında artırarak 27,6 milyar liraya, öz kaynaklarını yüzde 11 büyümeyle 15,6 milyar liraya çıkarmayı hedefliyor.

2012 yılı yatırımlarını dolar bazında yüzde 36 artırmayı bütçeleyen Topluluk şirketleri, bu yıl toplamda yaklaşık 2 milyar dolarlık yatırım planlıyor. Bunun yüzde 68’ini oluşturan 1,3 milyar dolarının enerjiye yatırılması öngörülürken, yatırım bütçesinden sanayi yüzde 14, banka ve sigorta yüzde 7, çimento yüzde 6 ve perakende yüzde 5’lik pay alacak.

Bu arada, 2011 itibarıyla 11,1 milyar dolar olan Sabancı Holdingin net varlık değerinin, 2016 yılında 25 milyar dolara yükseltilmesi hedefleniyor.

Carrefour'un çoğunu istiyor

Carrefoursa'da çoğunluk yapıya ulaşmak istediklerini, bu konuda Carrefour'la görüşeceklerini Kurtul, şöyle konuştu:

"Gıda perakendeciliği önemli bir sektör. Eğer Carrefoursa'da çoğunluk yapıya ulaşabilirsek organik veya inorganik büyümeyi değerlendiririz. Yakın zamanda Carrefour'la konuşmalara başlayacağız" dedi.


Sabancı: 'Yeni TTK'yı Dört Gözle Bekliyoruz'



Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Sabancı Holding değerlendirme toplantısında konuştu.

Sabancı en önemli güvencenin anayasa yapmak olduğuna dikkat çekerek "Yeni anayasa herkes için önemli bir güvencedir. Bunun sağlanması Türkiye için önceliklidir" dedi. Sürdürülebilir, istikrarlı büyümeyi sağlamak için gerekli adımların atılması gerektiğini vurgulayan Sabancı, "yeni anayasa Türkiye'yi sürdürülebilir kılmanın şartıdır" ifadesinde bulundu.

Sabancı, "Türkiye'nin ciddi bir hukuk reformuna ihtiyacı vardır. Herkes için çok önemli bir güvencedir. Bunun sağlanması da ülkenin en önemli işlerinden biridir" dedi. Sabancı, yeni anayasa çalışmalarının bu yıl meyve vermesini beklediklerini belirtti.

2012 yılında iş dünyasının önemli beklentiler içinde olduğunu belirten Sabancı, "Gri alanları azaltan kayıp dışıyla mücadeleyi oluşturacak vergi reformu, vergi düzenlemesi ve yeni TTK'nın belirtilen zamanda yürürlüğe girmesini dört gözle bekliyoruz" dedi.

SABANCI CEO'SU KURTUL: 2012 İÇİN EN ÖNEMLİ RİSK KÜRESEL BÜYÜMENİN DÜŞMESİ


Sabancı Holding CEO'su Zafer Kutul, büyümenin 2011 yılnıda yüzde 8.7'ye çıkmasını beklediklerini söyledi. Kurtul, kur etkisi ve kamu zamlarıyla enflasyonun yüzde 10'un üzerine çıktığını belirterek uygulanana politikaların enflasyonu frenleyeceğini öngördüklerini söyledi.

Merkez bankalarının müdahaleleriyle Türk lirasının daha istikraralı bir para birimi olduğuna dikkat çeken Kurtul, 2012 yılı için en önemli riskin küresel büyümenin düşmesi olacağını bildirdi.

Avcı'dan Sürpriz Kadro



Milli Takım'ın başında ilk sınavına çıkmaya hazırlanan Abdullah Avcı, sürpriz isimleri kadroya davet etti.

Başta Semih Kaya, Necip Uysal, Hasan Ali Kaldırım olmak üzere genç isimleri yönelen Avcı, Mustafa Pektemek, Cenk Gönen, Serdar Aziz, Eren Güngör, Alper Potuk, Olcan Adın, Olcay Şahan ve Soner Aydoğdu isimlere de milli forma şansı verecek.

Maçın aday kadrosu açıklanmadan önce oldukça konuşulan "Engin Baytar milli formayı giyecek mi?" sorusunun yanıtı da bulunmuş oldu. Daha önce "benim oynadığım takımlarda Engin Baytar gibi futbolculara yer yok" diyen Avcı, Engin'i kadroya dahil etmedi.

Bursa Atatürk Stadı'nda oynanacak Türkiye-Slovakya özel maçı saat 20.30'da başlayacak. Mücadeleyi Almanya Futbol Federasyonu'ndan Thorsten Kinhöfer yönetecek. Kinhöfer'in yardımcılıklarını Detlef Scheppe ve Stefan Lupp yapacak. Karşılaşmanın dördüncü hakemi ise FIFA kokartlı hakemimiz Tolga Özkalfa olacak.

Milli Takım'ın aday kadrosu şöyle:
KALECİLER: Cenk Gönen (Beşiktaş), Sinan Bolat (S.Liege), Tolga Zengin (Trabzonspor)

DEFANS: Eren Güngör (Kayserispor), Gökhan Gönül (Fenerbahçe), Hasan Ali Kaldırım (Kayserispor), İsmail Köybaşı (Beşiktaş), Ömer Toprak (Leverkusen), Serdar Aziz (Bursaspor), Semih Kaya (Galatasaray), Serdar Kesimal (Fenerbahçe)

ORTA SAHA: Alper Potuk (Eskişehirspor), Arda Turan (Atletico Madrid), Caner Erkin (Fenerbahçe), Mehmet Ekici (Weder Bremen), Mehmet Topal (Valencia), Necip Uysal (Beşiktaş), Nuri Şahin (Real Madrid), Olcan Adın (Trabzonspor), Olcay Şahan (Kaiserslautern), Selçuk İnan (Galatasaray), Soner Aydoğdu (Gençlerbirliği), Tunay Torun (Hertha Berlin)

FORVETLER: Umut Bulut (Toulouse), Mevlüt ERdinç (Rennais), Mustafa Pektemek (Beşiktaş), Burak Yılmaz (Trabzonspor)

AVCI:"SEYİRCİYİ KIRMIZI-BEYAZ FORMA İLE BEKLİYORUZ"
A Milli Takım Teknik Direktörü Abdullah Avcı, ilk defa A Milli Takım Teknik Direktörü ünvanıyla çıkacağı Slovakya maçının, tüm ekip adına heyecan verici olduğunu söyledi.

Daha önce genç milli takımlar düzeyinde yaşadıkları duyguların, şimdi A milli takım düzeyinde yaşamanın çok değişik olduğunu belirten Abdullah Avcı "Sadece ben değil teknik kadro olarak çok güzel duygular yaşıyoruz, bunu takımla birlikte sahaya yansıtmak ve sahanın içindeki görüntünün de son derece olumlu mesajlar vermesini istiyoruz." dedi.

"FUTBOL KÜLTÜRÜ OLAN BİR YERLE AÇILIŞI YAPIYORUZ"
Avcı, 29 Şubat Çarşamba akşamı Bursa Atatürk Stadı'nda oynanacak hazırlık maçı için "Son olarak 2009'da A Milli Takım'a ev sahipliği yapan Bursa; bir futbol şehri, bir futbol kültürü olan bir yerdir. Tekrar böyle bir şehirde müsabaka oynamak bizi son derece mutlu ediyor. Onların bize son derece önemli destekleri olacak diye düşünüyoruz. Ülkemizin her yeri bize bu anlamda açık, UEFA kriterlerine göre bütün statları değerlendirip, bunun kararını daha sonra sağlıklı bir biçimde vereceğiz" şeklinde konuştu.

"YENİ OYUNCULAR DA KADRODA OLACAK"
A Milli Takım Teknik Direktörü, milli takım kadrosu hakkında ağırlıklı olarak Spor Toto Süper Lig ve yurt dışı düzeyinde çalıştıklarını vurgularken, Slovakya maçı milli takım kadrosu için "Değişimin içinde muhakkak görmemiz gereken yeni oyuncular olacaktır. Bu maçta da 7-8 tane A Milli Takıma yeni gelecek olan ve bu önemli duyguyu ilk kez yaşayacak oyuncu arkadaşlarımız olacak" dedi.

Göreve geldiği günden itibaren bulunduğu her ortamda milli takımımız ve ülkemizin çok önemli süreçlerden geçtiğini belirten Abdullah Avcı "bundan sonraki süreçlerde seyircilerimizin tek renk kırmızı beyaz bayraklarla ve formalarla gelmelerini rica ediyorum. Bursa şehri de bu anlamda bunun için adım atacaktır diye düşünüyorum" diye konuştu.

Araç ÖTV'sinde İndirim Sinyali

Gönderen: Maykıl on 24 Şubat 2012 Cuma | 03:02




Çalışma kabul edilirse Maliye yüzde 135'e kadar çıkardığı lüks otomobillerin vergisini yeniden eski haline getirebilir.

Maliye Bakanlığı'nın 4 ay önce cari açığa karşı alınan önlemler doğrultusunda Özel Tüketim Vergisi'ni (ÖTV) yüzde 130'a kadar artırdığı lüks otomobillerle ilgilli yeni bir çalışma yürüttüğü belirtildi. Buna göre vergi artışı sonrası Maliye'nin yeterli vergi geliri elde edemediği ve yüksek vergi oranlarının vergi kaçağını artırdığı yönündeki eleştiriler üzerine Maliye Bakanlığı, uzmanlarına konu hakkında yeni bir çalışma yapılması için talimat verdi. Maliye uzmanlarının lüks otomobillerle ilgili çalışmayı tamamladığ ve çalışmaya göre artırılan verginin geri alınmasının hem vergi gelirleri hem otomobil piyasası için daha iyi sonuçlar doğuracağına yönelik bulgulara ulaşıldığı ifade ediliyor. ÖTV artışının lüks otomobillerde kaçağı artırarak vergi gelirlerini düşürdüğü bunun yanında ÖTV zammı yapılmayan silindir hacmi 1.600 cc olan lüks otomobillere yönelim olduğu sonuç itibariyle vergi artışı ile arzulanan hedeflere ulaşılamadığı sonuçlarına varıldığı Maliye kulislarinde konuşuluyor. Çalışmada ayrıca aynı zamanda ÖTV'si yüzde 10'dan 15'e yükseltilen ticari araçlarda da bu artışın geri alınması yönünde kanaat oluştuğu dile getiriliyor.

FİNANSMAN DA KOLAYLAŞTI


Diğer yandan Yunanistan'ın borç sorununun neredeyse halledilmek üzere olması ve Avrupa Merkez Bankası'nın likiditeyi artırıcı yönde aldığı kararların da Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere para akışını hızlandıracağı beklentisinin de cari açığa fren olması için alınan bu tedbirlerin yumuşatılması için gerekli zemini oluşturduğu kaydediliyor. 14 Ekim 2011'de cari açığa karşı başta sigara, cep talafonu ve alkol olmak üzere bir çok üründe getirilen ÖTV artışı ile silindir hacmi 1.600 ve 2000 cc arasında olan otomobillerde vergi yüzde 60'tan 80'e, 2000 cc'den façla olan otomobillerde ise yüzde 84'Ten 130'a çıkarılmıştı. Bu 1.600 cc ile 2.000 arasındaki otomobillerin fiyatını yüzde 12 ve 2000 cc'nin üzerinde olan otomobillerin fiyatını yüzde 25 artırmıştı.

İsrail ve Türkiye arasındaki diplomatik kriz yeni bir boyut kazandı.

Gönderen: Maykıl on 22 Şubat 2012 Çarşamba | 03:41

İsrail ve Türkiye arasındaki diplomatik kriz savunma anlaşması yapan firmaları vurdu. İsrail Savunma Bakanlığı, İsrailli savunma sanayi firmaları IAI ile Elbit’in Türk Hava Kuvvetleri’ne istihbarat sistemi satışına dair ihracat lisansını iptal etti. İsrail firmaları, Türk F-4 savaş uçaklarına monte edilmek üzere kamera sistemleri üretiyordu. İsrail firmalarıyla 2008 yılında 165milyon dolarlık sözleşme imzalanmış ve 2009 yılında söz konusu firmalara avans ödemesi yapılmıştı.

Söz konusu sistemlerin sahip olduğu teknoloji, henüz hiçbir Türk savaş uçağında bulunmuyor. Şu an F-4 uçaklarında kullanılan sistem, dijital görüntülemeyi içermiyor. Görüntülerin üsse aktarılması için uçakların iniş yapması ve filmlerin banyolanarak karta basılması gerekiyor. Yeni sistemle F-4 uçaklarının 150 kilometre menzilden dijital fotoğraf çekebilmesi ve çektikleri görüntüleri yere inmeden üsse aktarması sağlanacaktı. İsrail firmalarının söz konusu sistemlerin teslimatına 2011’de başlaması gerekiyordu.

BEDELİ İSTENECEK
Ancak daha sonra varılan uzlaşma uyarınca, ilk teslimat Nisan 2012’ye ertelenmişti. İsrail firmaları, ihracat lisanslarının iptal edilmesi nedeniyle nisanda teslimata başlamazsa, Türkiye önce gecikme bedeli talep edecek, daha sonra da konuyu uluslararası yargıya taşıyacak. 
(haberturk)

Rum gazeteden şok 'Türkiye' iddiası

Gönderen: Maykıl on 19 Şubat 2012 Pazar | 23:23

Rum Fileleftheros gazetesinin iddiası: 'Avrupa Komisyonu Türkiye'nin sekiz müzakere başlığını ileri götürecek'

Avrupa Komisyonu'nun Türkiye'nin kapalı bulunan ya da açık olduğu halde ilerleme sağlanamayan 8 müzakere başlığını ileri götürecek bir plan hazırladığı iddia edildi.

Rum Fileleftheros gazetesi, ''Sekiz Türk Başlığı Konusunda Şok Hareket – Komisyon 'Olumlu Ajanda' Çerçevesinde Yetkilerini Aşmayı Planlıyor'' başlıkları altında verdiği haberde, AB Komisyonu'nun, aralarında Güney Kıbrıs'ın bloke ettiği bazı başlıkların da bulunduğu sekiz başlığın ileri götürülmesini sağlayacak bir plan uygulamaya hazırlandığını öne sürdü.

AB Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle ve Türkiye'nin ortaklaşa başlattığı girişimin hedefinde, Türkiye'nin AB katılım müzakerelerini canlandırmak olduğu, bu çerçevede Komisyon'un üç aşamalı plan hazırladığını ileri sürülen haberde, ''İngiltere'nin talimatıyla başlatılacak paralel süreç çerçevesinde Komisyon, Güney Kıbrıs'ın bloke ettiği Temel Hak ve Adaletin Dağıtılmasına ilişkin 23 ve Adalet, Özgürlük, Güvenlik isimli 24. başlıkları müzakereye açmayı hedefliyor'' ifadesine yer verildi.
(aa)

Ekonomiye katkı yaptık

Gönderen: Maykıl on 16 Şubat 2012 Perşembe | 06:57


TÜRKİYE İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, 2011’de yüzde 43’lük kredi büyümesi elde ettiklerini belirterek, “Kredilerde 64.2 milyar TL ile başladığımız yılı 91.6 milyar TL ile kapattık. Bu 2011’de Türkiye ekonomisine 27 milyar liralık kredi sağladığımızı gösteriyor. 27 milyar liralık büyüklük, kredi hacmi olarak bir orta ölçekli bankanın büyüklüğünden fazladır. Dolayısıyla 2011’de İş Bankası’na bir orta ölçekli banka ilave olmuştur. 2011’de ‘dur-kalk’ anlayışından uzak politikalarla krediler, istihdam ve şubeleşmede büyüdük. Adeta frene basmadan ilerledik. Zaman zaman düzlüğe bıraktık. Bırakmasaydık, yılı belki de  yüzde 50 kredi büyümesiyle bitirebilirdik” dedi.
Ekonomiye katkı yaptıkİş Bankası’nın verdiği kredilerin yüzde 72’sinin kurumsal yüzde 28’inin de bireysel kredilerden oluştuğunu vurgulayan Bali, şunları anlattı: “İş Bankası olarak bu kredibüyümesiyle Türkiye ekonomisinin gelişmesine reel sektöre kaynak aktarmak suretiyle önemli bir katkı yaptığımızı düşünüyorum. Bu krediler üretime, ticarete, istihdama ve katma değere verilmiştir. 2011’de kredi hacminde özel bankalar arasında açık farkla lider olduk. İkinciyle aramızda 10 milyar, üçüncüyle de aramızda 20 milyar TL fark var. Ancak gerçek bir satın alma ve geri ödeme gücüne dayanmayan, sadece tüketimi teşvik eden alanlardaki rekabete aynı dozda katılmadık. Ama bu prensibi korurken, bu yaklaşımla işlerimizi yönetirken, tüketici kredilerinde de özel bankalar arasında liderliğimizi koruduk. Yüzde 31 düzeyinde tüketici kredilerini artırdık.” 
Hissederek hızlı büyüdükBali, 2011’de Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) resmi olmasa da bankaların kredi büyümesini yüzde 25 ile sınırlı tutmaları çerçevesinde yaşanan ekonomiyi soğutma ve cari açık tartışmalarına ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: “Yüzde 43’lük kredi büyümesi hayıflanılacak birşey değil. Cari açık tartışmalarının ve kredi büyümesinin kontrol edilmesi tartışmalarının yapıldığı 2011 yılı başındaki konjonktür ile yılın sonundaki konjonktür oldukça farklıydı. Hızlı büyüme tartışmalarıyla başlayan yıl, Avrupa ve ABD’de durgunluk kaygılarıyla bitti. Dolayısısyla yıl boyunca yaşanan gelişmelerden sonra kredibüyümesi eski öneminde değildi. Biz de bunu hissederek, bir düzenlemeye ihtiyaç duymaksızın, makroekonomik olarak bu ülkenin doğrusu olan alanda kendimiz kurumsal olarak ayarımızı verdik, büyümeyi bu kompozisyonda gerçekleştirdik.”
4 yılda yüzde 92 büyüdü Bali, bankanın 2008 yılında 47.6 milyar TL büyüklüğündeki kredi portföyünün 4 yılda toplamda yüzde 92 büyüdüğünü ifade eden Bali, şunları söyledi: “87 yılda tahsis edilmiş limitlerin yüzde 40’ı kadar limit, 2011 yılında tahsis edildi. Ticari kredilerin 5’te birinin yeni müşteri olduğunu gördük. Ekonominin itici gücünü oluşturan enerji, ulaştırma ve imalat sanayi sektörlerindeki yeni yatırımlar başta olmak üzere özelleştirmeleri de kapsayan satın alma projelerinin finansmanına kredi sağlayarak makroekonomik döngüye kaynak aktardık, sürdürülebilir büyümeyi destekledik.”
2.7 milyar lira kâr etti, enerjiye 5 milyar dolar verdi
İŞ Bankası’nın 2011 yılında net kârının, 2010’a göre yüzde 11’lik düşüşle 2 milyar 667 milyon lira seviyesinde gerçekleştiğini belirten Adnan Bali, şöyle konuştu: “2011 yılında toplam yatırım bedeli 11.5 milyar dolar olan yatırımın finansmanında rol aldık. 2011 sonu itibarıyla proje finansmanlarındaki orta ve uzun vadeli kredi tutarı 15 milyar dolara yakın. Bunun 5 milyar dolarını enerji sektörü için konulmuş taahhütler oluşturuyor. İş Bankası olarak bu yıl yüzde 15 ila 17 bandında kredi büyümesi öngörüyoruz. Türk bankacılık sektörünün de 2012 yılında sektör sağlıklı büyüme trendini devam ettireceğini düşünüyoruz.”
Önceliğimiz Türkiye ancak yurtdışında da büyüyeceğiz
ADNAN Bali, İş Bankası’nın uluslararası bankacılık alanındaki hedefleri konusunda şunları söyledi: “Irak’ta Bağdat, Gürcistan’da Batum, Pakistan’da Karaçi, Kosova’da Priştina ve Azerbaycan’da Bakü’de şube açma çalışmalarımız sürüyor. Büyümede önceliğimiz elbette Türkiye. Ancak yurtdışında da büyüme vizyonumuzu sürdürüyoruz. Ayrıca  Mısır’da temsilcilik düzeyinde bulunan bankacılık faaliyetlerimizin genişletilmesi yönündeki çalışmamız da devam ediyor.”
65 yeni şube açtı 2 bin kişi daha aldı
ADNAN Bali, İş Bankası’nın 2011 yılındaki şubeleşme ve istihdam çalışmalarını şöyle anlattı: “2011’de 65 yeni şube, 401 yeni Bankamatik açtık. 2 bin 31 kişiyi işe aldık. Böylece 2011 yılında da özel bankalar arasında en geniş şube ağına, tüm sektörde ise en büyük istihdamı sağlamaya ve en büyük ATM zincirine sahip olmaya devam ettik. 2012’de ise, 40-45 şube açmayı planlıyoruz. İstihdamda her yıl aynı hızı yakalamıyoruz. Biraz önden gidiyoruz, bu yıl ne kadarlık yeni istihdam yaratacağımız henüz belli değil.”
Dışarda 28.4 milyar TL’yi yönetiyor
2011 yılının İş Bankası’nın yurt dışı genişleme çalışmaları bakımından da önemli bir yıl olduğunu kaydeden Adnan Bali, şunları anlattı: “Kuzey Irak’ta ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde sırasıyla Erbil ve İskele şubelerini hizmete açtık. Rusya’da satın aldığımız ve adını İşbank Rusya olarak değiştirdiğimiz Bank Sofia’nın 15 şubesi ile orada hizmet veriyoruz. İş Bankası’nın yurt dışı örgütü, bankacılık alanındaki iştirakleri de dâhil edildiğinde, 12 ülkede, 48 şube, 2 temsilcilik ve toplam 804 çalışanıyla faaliyet gösteriyor. 2011 yıl sonu itibarıyla yurtdışı örgütünün yönettiği toplam aktif büyüklük ise 28.3 milyar TL’ye ulaştı.”
Aktifleri 161.7 milyar liraya ulaştı
İŞ Bankası’nın aktif toplamının 2011 sonunda bir önceki yıla  göre yüzde 23 artarak 161.7 milyar liraya ulaştığını belirten Adnan Bali, “Aktif büyüklüğü bakımından Türkiye’nin en büyük özel bankası olma vasfımızı sürdürüyoruz. 2008 yılından bu yana toplam aktiflerimizdeki artış yüzde 66’ya ulaştı” dedi.

Olay Haberler

olayhaberler.com

Diğer Haberler

Spor

Copyright © 2012. Fiber Haber - All Rights Reserved. Blogger tarafından desteklenmektedir.
 
Copyright © 2012. Fiber Haber - Tüm Hakları Saklıdır
Powered by Blogger | Sitemap | Ping | Olay Haber | Spor