Son Dakika :
abd etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
abd etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

ABD savaş uçakları Pakistan yollarında

Gönderen: Unknown on 2 Mart 2012 Cuma | 08:50



Pakistan medyasının güvenlik kaynaklarına dayanarak yayımladığı habere göre, ABD savaş uçakları Kuzey Veziristan'ın Loda Mandi bölgesinde Pakistan sınırını beş dakika süreyle ihlal ettiği belirtildi.

Olaya ilişkin hükümet henüz bir açıklama yapmadı.

Pakistan ile ABD arasındaki ilişkiler kasım ayında NATO helikopterlerinin Pakistan hava sahasını aşarak bir karakolu vurmasının ardından gerginliğini koruyor.

Saldırıda 24 Pakistan askeri hayatını kaybetmişti.

AA

ABD'deki kasırgada ölü sayısı 4'e çıktı



Yetkililer, kasırgada Illinois eyaletinin güney kenti Harrisburg'da 3, Missouri'nin Buffalo kentinde bir kişinin yaşamını yitirdiğini söylediler.

Kasırganın, Kansas'ta 3 kişinin ağır yaralanmasına neden olduğu, 3 eyalette 30'dan fazla kişinin yaralandığı kaydedildi.

AA

VW, Porsche'nin anahtarını alıyor

Gönderen: Unknown on 1 Mart 2012 Perşembe | 11:15



Bloomberg Haber Ajansı’nın haberine göre, gizlilik içinde yürütülen planın iki hafta içinde kamuoyuyla paylaşılması bekleniyor.

VW 2009 yılında yaptığı anlaşma gereği 2011 yılı sonunda Porsche’nin tamamını alması gerekiyordu. Ancak ABD ve Almanya’da şirket değeri üzerine açılan davalar satış sürecini sekteye uğrattı. Şimdiki alternatif plana göre Porsche’nin otomobil üretimi işi VW çatısı altına girerken, VW’nin yüzde 50.7 hissesine sahip olan Porsche şirketi de açılacak davalarla uğraşacak. Analistlerin yorumlarına göre, VW otomobil üretimini Porsche ile entegre ederek daha verimli bir iş yapısına kavuşmayı hedefliyor. VW’nin 2009’daki anlaşmaya göre opsiyonlarını kullanıp Porsche’yi alması durumunda 1 milyar euro’luk bir vergiyle karşı karşıya kalacağı, 2014’ün ikinci yarısına kadar beklemesi durumunda verginin sıfıra ineceği belirtiliyor.

700 milyon euro tasarruf

General Motors’un ardından dünyanın ikinci büyük otomobil üreticisi olan VW, “şemsiye şirket” kurarak hisseleri aldığı takdirde yine vergi ödemeyecek. VW, Porsche’yi bünyesine katarak kârlılığını artıracağını ve 700 milyon euro tasarruf edeceğini hesaplıyor. VW’nin lüks markaları arasında Audi, Lamborghini ve Bugatti de var.

İki ünlü marka arasında yakın işbirliği Porsche’nin VW’yi zorla satın alma girişimine kadar yürüdü. VW’nin yüzde 50.7’sini alan Porsche 10 milyar euro’nun üzerinde borca girince VW bünyesine girmesinin yolu açıldı. VW ve Porsche CEO’su Martin Winterkorn Porsche’nin kârlı üretim operasyonlarının yardımıyla GM’i geçerek en büyük otomobil üreticisi olmayı planlıyor.

MİLLİYET

Clinton: İfadeyi Suç Saymak Tehlikeli



Temsilciler Meclisi Tahsisatlar Komitesi'nde düzenlenen oturum, Clinton ile Ermeni lobisinin güçlü destekçilerinden milletvekili Adam Schiff arasında 1915 olayları konusunda karşılıklı diyaloğa sahne oldu.

Schiff, oturumda, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni tezlerini dile getirdikten sonra, Clinton'a, ''Bu olayların 'soykırım' olarak nitelenebileceği hususunda kafanızda bir soru işareti var mı- Senatörken bu konuda takındığınız tutumda şimdi bir değişiklik bulunmakta mı-'' yönünde bir soru yöneltti. Schiff'in, Clinton'ın cevabı sırasında da ara ara bakanın sözünü kestiği gözlendi.

Clinton, Fransız meclisi ve senatosunda 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını suç sayma yönündeki girişime karşı bir süre önce yaptığı açıklamaya atıfta bulunan Schiff'e, o açıklamasındaki sözlerini tekrar ederek, ''İfadeyi suç saymanın tehlikeli bir yolu açacağını düşünüyorum. Gerçekten de anladığım kadarıyla, Fransız mahkemeleri yasanın Fransız anayasasına uygun düşmediğini ilan etti'' diye konuştu.

ABD'nin, 1915 olaylarını ''20'nci yüzyılın en kötü katliamlarından biri olarak kabul ettiğini ve her 24 Nisan'da Başkanın, kurbanları onurlandırdığını ve ABD'nin Ermeni halkıyla dayanışmasını ifade ettiğini'' belirten Clinton, ''Başkan Barack Obama'nın, 24 Nisan açıklamasında, neler olduğuna dair gerçeklerin tam, samimi ve adil biçimde tanınmasının sağlanmasının herkesin çıkarına olduğunu söylediğini'' de vurguladı.
Clinton, Obama'nın ayrıca, ''Bu hedef doğrultusunda ilerlemenin en iyi yolunun, Türk ve Ermeni halklarının, ilişkilerinde ilerleme sağlamalarının bir parçası olarak geçmişin gerçeklerini ele almaları olduğunu'' da ortaya koyduğuna dikkati çekerek, ''Obama da önceki başkanlar gibi, Türkiye ve Ermenistan'ın, aralarındaki ikili ilişkileri normale döndürme çabalarına güçlü destek veriyor. 1915'teki korkunç olayları tam biçimde yansıtan, aynı zamanda da bu iki halk ve ülkenin birlikte ilerleme katedebileceği pozisyonun bu olduğuna inanıyoruz'' dedi.

Konuşması sırasında defalarca Clinton'ın sözünü kesmeye çalışarak, ''Bu ülkede ifadenin suç sayılmasını kimse savunmuyor'' diyen Schiff'e, Clinton, ''Ama sizin atıf yaptığınız cevap da zaten bu anlama geliyordu. Dolayısıyla bunu net ifade etmek istiyorum'' diye yanıt verdi.
Schiff ise bu sefer, California'daki 9'uncu Temyiz Mahkemesinin, 1915 olaylarında ölen Ermenilerin mirasçılarının, kendilerine ödeme yapılması için sigorta şirketlerine dava açamayacağı yönündeki kararını eleştirerek, ''ABD Dışişleri Bakanlığının pozisyonu, eyaletlere 'soykırımın' kurbanlarına tazminat ödeme imkan tanınmasını engelleme yönünde mi-'' şeklinde bir soru yöneltti.

Clinton, bu soruya da şöyle yanıt verdi:
''9'uncu Temyiz Mahkemesinin kararından haberim var. Size sadece şunu yineleyebilir ve altını çizebilirim ki bu yönetimin politikası, barışçıl, verimli ve bereketli bir ilişkinin nasıl yaratılacağı konusunda Türk ve Ermeni halkları ve hükümetleri arasında adımlar atılması gerektiği yönünde. Bu nokta, Türkler ve Ermenilerin gelecek nesilleri için ilişkilerin normalizasyonu, bizim görüşümüze göre çok önemli bir hedef.''

Benzini Su Diye İçti, Yanarak Öldü



ABD’nin Kuzey Carolina eyaletinde şehrinde yaşayan 43 yaşındaki Gary Allen Banning arkadaşının evinde su zannedip yanlışlıkla benzin içti. Banning benzinin tadını alınca sıvıyı tükürdü. Bu sıra üzerine sıçrayan damlar sigara yaktığı anda alev aldı.

Hastaneye kaldırılan Baning kurtarılamadı.

Charla Yüz Nakli Sonrası İlk Kez Tv'de



ABD’nin Connecticut eyaletinde yaşayan Charla Nash arkadaşının evinde beslediği şempanzenin saldırısı sonucunda yüzünün büyük bir bölümünü, gözlerini ve ellerini kaybetti.

Nash 3 yıl önce arkadaşı Sandra Herrold'un evine gittiğini ve Herrold'un şempanzesi Travis'i kafesine sokmaya çalışırken saldırıya uğradığını belirtti. Nash şunları söyledi: "Yüzüme saldırdı ve saçlarımı yolmaya başladı. Sandra 911'i aradı ve şempanzenin beni yediğini söyledi."

6 ay önce içlerinde cerrahlar, hemşireler ve anestezi uzmanlarının olduğu 30 kişilik bir ekip tarafından ameliyat edilen 58 yaşındaki Nash 20 saat süren operasyonla yeni bir yüze sahip oldu. Nash’a aynı ameliyatta protez göz ve el de takıldı. Fakat kan dolaşımıyla ilgili sorun yaşanınca doktorlar elleri geri almak zorunda kaldı.

WABC televizyonunda bir programa konuk olan Nash 90 kiloluk şempanzenin saldırısını ve ameliyattan sonra yaşadıklarını izleyicilerle paylaştı. Nash şöyle konuştu:

“Ellerimin geri alınmasına üzüldüm ama şimdi yeniden koku alabiliyorum ve yemek yiyebiliyorum. Bu beni çok mutlu ediyor. Bana yeni bir yüz veren aileye nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum. Onlar sayesinde tekrar hayata döndüm. İleride aynadaki yansımamı tekrar görmek istiyorum”

11 Eylül Saldırısı İle İlgili Şok İddia



ABD'de 11 Eylül saldırısı kurbanlarından bazılarına ait kalıntıların Hava Kuvvetleri ile anlaşmalı müteahhit şirket tarafından yakılıp çöp alanına gönderildiği ortaya çıktı.

Şaşırtan açıklama, Delaware'deki Dover Hava Kuvvetleri morgunda yapılan idari hataları araştıran bağımsız bir heyet tarafından hazırlanan raporda kısaca ve ayrıntıya girilmeden yapıldı.

Hava Kuvvetleri yetkilileri, henüz olayla ilgili bilgileri olmadığını ileri sürerek gazetecilerin konuyla ilgili sorularını yanıtsız bıraktı.

Beyaz Saray ise, Başkan Barack Obama'nın Pentagon'un bu tür olayların bir daha asla yaşanmaması için gereken bütün önlemleri alma planına destek verdiği bildirildi.

Bağımsız heyetin başkanı emekli General John Abizaid tarafından hazırlanan raporda, Pentagon'a düzenlenen saldırıda ve Shanksville yakınlarında düşen uçakta yaşamını yitirenlerin kalıntıları teşhis edilemediği için anlaşmalı şirket tarafından yakıldıktan sonra çöp alanına gönderildiği belirtildi.

Pentagon'un batı kanadına çarpan yolcu uçağında 184 kişi, Shanksville yakınlarındaki bir tarlaya düşen uçakta ise 40 kişi yaşamını yitirmişti. Kurbanlara ait kalıntıların bir kısmı, saldırıdan bir yıl sonra Arlington Ulusal Mezarlığı'na ve Shanksville'deki mezarlığa defnedilmişti.

Hava Kuvvetleri politikası gereği kalıntıların anlaşmalı biyomedikal atık şirketi tarafından sağlanan mühürlü konteynerlere yerleştirilmesi ve müteahhit şirketin konteynerleri yakması gerekiyordu.

Dover'daki yetkililerin yakma işleminden sonra geriye hiçbir şey kalmadığını var saydığı belirtilen raporda, yakma işleminden sonra kalanların şirket tarafından çöp alanına gönderildiğinin belirlendiği kaydedildi.

Abizaid, gazetecilere yaptığı açıklamada, çöp alanının kullanımının Hava Kuvvetleri ile şirket arasında yapılan anlaşmada kesinlikle yer almadığına işaret etti.


Sanat İçin 340 Tonluk Kaya Taşınıyor



340 tonluk kaya parçası tam 169 kilometre yol katedecek.

Yeryüzü sanatı yapan ünlü sanatçı Michael Heizer’ın "Levitated Mass" (Havalanan Kütle) adlı son yapıtının merkezine yerleştireceği devasa granit kaya, Riverside’daki bir taş ocağından müzeye taşınıyor.

Sanatçı Heizer, dev kaya parçasını yaklaşık 140 metrelik bir hendeğin üzerine yerleştirmeyi ve böylece o hendekte yürüyen ziyaretçiler için kayanın "havada uçuyormuş" gibi görünmesini sağlamayı planlıyor.

Michael Heizer’in bu eserini çok uzun zaman önce planladığı ancak "doğru kayayı" bulana kadar beklediği belirtiliyor.

Heizer’in seçtiği iki katlı ev yüksekliğinde, damla şeklindeki devasa kayanın taşınabilmesi için de bir futbol sahası uzunluğunda özel bir taşıyıcı inşa edildi.

Önünde ve arkasında 550-650 beygir gücünde motorları olan, 450 bin kilogram taşıyabilen bu özel araca, en az 60 kişinin eşlik ederek yolun uygun olduğundan ve manevralarda kayanın çevreye zarar verip vermediğinden emin olunması gerekiyor.

Sanat uğruna zorlu yolculuğunu sürdüren araç, sadece gece geç ve sabah erken saatlerde saatte ortalama 10 kilometre yol alabiliyor.

Dev kayanın yolculuğunun 11 gün sürmesi ve müzenin arka kapısına 10 Mart’ta ulaşması planlanıyor. Yolculuğu takip etmek isteyenler için ise Twitter’da ve müzenin internet sitesi ve blogunda yayın yapılıyor.

Projenin toplam maliyetinin, 5 ila 10 milyon dolar arasında olduğu kaydediliyor.

Sanatçı Michael Heizer, 1971 yılında Nevada Çölü’nde başlattığı ve metrelerce yükseklikte, tonlarca ağırlıkta kayalardan oluşan "Şehir" adlı "land art" (toprak sanatı) yapıtının yapımını da hala sürdürüyor.

Volkswagen Porsche'i Satın Alacak

Gönderen: Unknown on 28 Şubat 2012 Salı | 18:57



Bloomberg Haber Ajansı’nın haberine göre, gizlilik içinde yürütülen planın iki hafta içinde kamuoyuyla paylaşılması bekleniyor.
VW 2009 yılında yaptığı anlaşma gereği 2011 yılı sonunda Porsche’nin tamamını alması gerekiyordu. Ancak ABD ve Almanya’da şirket değeri üzerine açılan davalar satış sürecini sekteye uğrattı. Şimdiki alternatif plana göre Porsche’nin otomobil üretimi işi VW çatısı altına girerken, VW’nin yüzde 50.7 hissesine sahip olan Porsche şirketi de açılacak davalarla uğraşacak. Analistlerin yorumlarına göre, VW otomobil üretimini Porsche ile entegre ederek daha verimli bir iş yapısına kavuşmayı hedefliyor. VW’nin 2009’daki anlaşmaya göre opsiyonlarını kullanıp Porsche’yi alması durumunda 1 milyar euro’luk bir vergiyle karşı karşıya kalacağı, 2014’ün ikinci yarısına kadar beklemesi durumunda verginin sıfıra ineceği belirtiliyor.

700 milyon euro tasarruf

General Motors’un ardından dünyanın ikinci büyük otomobil üreticisi olan VW, “şemsiye şirket” kurarak hisseleri aldığı takdirde yine vergi ödemeyecek. VW, Porsche’yi bünyesine katarak kârlılığını artıracağını ve 700 milyon euro tasarruf edeceğini hesaplıyor. VW’nin lüks markaları arasında Audi, Lamborghini ve Bugatti de var.

İki ünlü marka arasında yakın işbirliği Porsche’nin VW’yi zorla satın alma girişimine kadar yürüdü. VW’nin yüzde 50.7’sini alan Porsche 10 milyar euro’nun üzerinde borca girince VW bünyesine girmesinin yolu açıldı. VW ve Porsche CEO’su Martin Winterkorn Porsche’nin kârlı üretim operasyonlarının yardımıyla GM’i geçerek en büyük otomobil üreticisi olmayı planlıyor.


Amerika da Lisede Silahlı Saldırı: 1 Ölü



Amerika'da bir okulda meydana gelen silahlı saldırıda 1 öğrenci öldü, 5 kişi yaralandı. Amerika'nın Ohio eyaletinin Cleveland şehrinin 45 km doğusunda yer alan Chardon Lisesi'nde yerel saatle sabah 07.30 sıralarında silahlı bir kişinin etrafa ateş açılması sonucu bir öğrenci öldü, 5 öğrenci de yaralandı. Okulun kafeteryasında meydana gelen olayda saldırganı bir öğretmen yakaladı.

Chardon Polis Şefi Tim McKenna bir kişinin öldüğü olayda dördü erkek 5 kişinin de hastaneye kaldırıldığını açıkladı. Polis, olayın kafeteryada başladığını ve saldırganın ateş açtıktan sonra bir öğretmen tarafından başka bir binaya kadar takip edildiğini belirtti. Saldırganın öğretmenin kendisini takip etmesi üzerine burada bir başka kişiye teslim olduğunu kaydetti.

Ohio'daki saldırı, Amerikan liselerinde son 11 ay, Ohio'da ise 2007'den beri meydana gelen en kötü silahlı saldırı olduğu açıklandı. Olayın ardından okula çok sayıda ambulans ve polis aracı gelirken, öğrenci velileri de okula akın etti. Okul bir günlüğüne tatil edildi.

Yaralanan erkek öğrencilerden üçünün 700 öğrencisi bulunan bir meslek lisesi olan Auburn Career Academy'den olduğu, ikisinin 17 birinin ise 16 yaşında olduğu ifade edildi.

Saldırganın ise sorgusu devam ediyor.


Ameliyatla 15 cm uzadı!



İsmini açıklamak istemeyen Apotheosis takma adlı 37 yaşındaki adam 2 operasyon geçirdi. 2 operasyon sonunda 15 santim uzayan Apotheosis ameliyatlar için toplamda 85 bin dolar harcadığını söyledi. ABC televizyon kanalına konuşan Apotheosis, “Tanrı gibi görünmek istemiyorum ama dış görünüşüm için elimden gelen herşeyi yapmaya çalışıyorum” dedi. Apotheosis’in doktoru Dror Paley ise, “Boyları nedeniyle mutsuz olan kişilere bu operasyonu gerçekleştiriyoruz. Her yıl yüzlerce kişiyi bu nedenle ameliyat ediyorum” diye konuştu.

Wikileaks: İran'la savaş Türkiye'ye yarar



Devlet kurumlarına, askeri yetkililere ve büyük şirketlere gizli kalmak kaydıyla analizler gönderen Stratfor, Amerikan basınında bir zamanlar "gölge CIA" diye tanımlanmıştı.

Şirket ise kendini "jeopolitik analiz kuruluşu" diye adlandırıyor.

E-postalara bakılırsa Teksas merkezli bu firma, elemanlarından istihbarat kaynaklarını "maddi, cinsel ya da psikolojik kontrol" altına almalarını istemekten kaçınmıyor.

tıklayın Stratfor'ın milyonlarca iç yazışmasını internet korsanları ele geçirmişti.

Hacker grubu Anonymous, Aralık ayında Stratfor'a ait 5,5 milyon e-postayı indirdiğini duyurmuş ve iç yazışmalarını şifrelemediği için şirketle alay etmişti.

Wikileaks bugün yayımlamaya başladığı belgelerin kaynağını açıklamadı ancak kaynağın Anonymous grubu olduğu sanılıyor.

Stratfor yöneticisi George Friedman, belgelerin açıklanması öncesinde yaptığı açıklamada, büyük bir komplonun izlerini arayanların hayal kırıklığına uğrayacağını söyledi.

İlk yayımlanan yazışmalar arasında, Türkiye'nin İsrail'e sırt çevirmeyi planladığını ve İran'a saldırı olursa kazançlı çıkacağını öne süren bir e-posta dikkati çekiyor.

Şirketin kurucusu ve CEO'su George Friedman'ın imzasını taşıyan bu posta, bazı Stratfor analistlerine "sadece iç kullanım için - zinhar yayımlanmayacak, şirket dışında tartışılmayacak" uyarısıyla yollanmış.

Friedman burada adını yalnızca Kissinger olarak verdiği ve eski Amerikan Dışişleri Bakanı Kissinger olduğu sanılan bir kaynağın görüşlerini aktarıyor.

Burada iddia edildiğine göre, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kissinger ile görüşmesinde ona, "bir noktada İsrail'le köprüleri atıp, İslam dünyasına yaklaşacağını" söylemiş.

"Erdoğan, İslam dünyasının lideri olma niyetinde" diyen Kissinger, ABD'nin dikkatini çevirmesi gereken asıl krizin ise, AB'de değil, İran ve belki de Rusya'daki krizler olduğunu söylemiş.

Yazışmanın devamında, Stratfor çalışanlarından Kamran Bokhari "İsrail gerçekten İran'a saldırır mı?" diye soruyor ve İran'a saldırılmasının Türkiye'yi zor durumda bırakacağını, Türkiye'nin bu savaşa karşı çıkmak zorunda kalacağını ve ABD ile ilişkilerin bozulabileceğini söylüyor.

Buna karşılık George Friedman, "Türkiye, İsrail ve ABD ile arasını bozabilir. Bu, Erdoğan'ın beklediği bir fırsat. İran daha görünür olur ama daha güçlü olmaz. Saldırıdan bir yıl sonra, temelde var olan zayıflıkları hala geçerli olur ve Türkiye'ye bağımlılığı artar. Bence bunun sonucu, Türkiye'nin gücünün artması olur." diye yazıyor.

Friedman ayrıca, ABD'nin, İran'a saldırı konusunda İsrail'den önce davranabileceği tahmininde bulunuyor.

Bunun üzerine bir başka Stratfor çalışanı, Jennifer Richmond, "Türkiye bu ikisinden uzaklaşırsa, Rusya'ya yaklaşır mı?" diye soruyor.

Ona yanıt olarak analistlerden Reva Bhalla, "Türkiye'nin arası Rusya ile zaten epey iyi. Ama bu, daha da yaklaşacak anlamına gelmiyor. Türkiye, Rusya'ya iyi davranacak ama kendi başına oynayabileceğini de göstermek istiyor." demiş.

Bir başka analist, Goodrich de "Medvedev'in bu bahar Türkiye'ye iki gezi planlamasına şaşmamak lazım. Rusya durumdan faydalanmaya çalışacak." yorumunu yapmış.

Stratfor'ın bir başka yazışmasında ise Venezuela'nın kamu petrol şirketi ile İran'ın kurduğu ortaklığın, operasyon merkezini Caracas'tan Ankara'ya taşımasına dikkat çekilmiş ve İran'ın, yaptırımları delen pekçok operasyonu, Venezuela'dan sessizce Türkiye'ye kaydırdığı belirtilmiş.

Bu değişiklik için "Bu da Türkiye'nin İran'la oynadığı denge oyununun bir parçası" yorumu yapılmış.

Ancak şirket kurucusu George Friedman, kendisine bu bilgiyi veren Reva Bhalla'yı kaynağına dikkatli yaklaşıp yaklaşmadığı konusunda sorguluyor ve "Eğer bir kaynağın değerli olabileceğine inanıyorsan, onu kontrolün altına almalısın. Bu da maddi, cinsel ya da psikolojik kontrol demek - ki ona kaynağını açıklattıracak ve görevler verebilecek duruma gelebilesin." diye yazıyor.

Friedman'a göre kaynağı uzun uzun konuşturup dikkat uyandıracak sorular sormak yerine, kişisel olarak analiz edip, kontrol hedefine doğru ilerlemek gerek.

Wikileaks, Stratfor belgelerini yayımlamaya önümüzdeki günlerde devam edecek.BBC

USPS, 35 Bin Kişiyi İşten Çıkarıyor

Gönderen: Maykıl on 27 Şubat 2012 Pazartesi | 17:30



Amerika Birleşik Devletleri tarihi kadar eski olan posta dağıtım merkezi ve paket kargo taşımacılığı kurumu USPS, ekonomik krizden kaynaklanan sorunların üstesinden gelemediği gerekçesiyle ciddi biçimde küçülme kararı aldı. USPS ilk etapta 35 binden fazla çalışanını işten çıkartacak ve posta işleme merkezlerinin sayısında en az yüzde 50 oranında küçülmeye gidecek.

Federal hükümet bünyesinde yeralan ancak bağımsız bir kurum olarak faaliyet gösteren Amerikan Posta Servisi USPS uzun zamandan beri bütçe açığı veriyor ve çeşitli tedbirlerle federal hükümete olan borçlarını ötelemeye çalışıyordu. Ancak ekonomideki olumsuz gidişata paralel olarak kurumun mevcut yapısıyla varlığını sürdürmesinin imkansız olduğu kararına varıldı. USPS Direktörü Patrick Donahoe, USPS'in kurum olarak 2015 yılına kadar maaş ödemeleri de dahil olmak üzere yıllık giderlerinde 20 milyar dolarlık tasarruf yapmak zorunda olduğunu açıkladı.
USPS geçtiğimiz yıl içinde de zararını telafi etmek amacıyla bir personel tasarrufu daha yapmış ve 28 bin çalışanın işine son vermişti. Kurumun 574 binden fazla çalışanı ve kayıtlı 218 bin posta taşıma aracı bulunuyor. Bu son açıklamayla birlikte kurum toplam iki yıl içinde 63 bin kişiyi işten çıkartmış oluyor.

Kuruluş tarihi 1775'lere uzanan USPS, 1792'de Posta İşleri Bakanlığı kurulmasıyla birilikte tamamen federal hükümet bünyesinde faaliyet göstermeye başladı.

Obama'nın Yakuzayla Savaşı



Japonya'da faaliyetlerini uzun yıllardan bu yana açık şekilde devam ettiren mafya organizasyonu Yakuza'ya ABD Başkanı Obama el attı.
Japonya'nın en büyük Yakuza organizasyonlarından Yamaguchi-gumi ve iki liderinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki mal varlıkları Hazine kararıyla donduruldu.

Grup her yıl Japonya ve Japonya dışında birçok ülkedeki faaliyetleriyle milyarlarca dolarlık gelir elde ediyor. Faaliyet alanları arasında insan kaçakçılığı, fühuş, para aklama, yolsuzluk, uyuşturucu gibi birçok yasa dışı faaliyet bulunuyor.
ABD'nin attığı bu adım, Japon hükümetine atılmış bir tokat olarak gösteriliyor. Japonya'da Yakuza ile başa çıkamayan hükümetler, yüz yılı aşkın bir süredir mafyanın faaliyetlerini açık şekilde gerçekleştirmesine ses çıkaramıyor.

KARDEŞLİK ÇEMBERİ

ABD'nin mal varlıklarını dondurduğu isimler arasında en önemlisi organizasyonun "babası" olarak bilinen Kenichi Shinoda. 70 yaşındaki Shinoda'nın yanısıra yardımcısı Kiyoshi Takayama'nın mal varlıkları da donduruldu.
ABD ayrıca, uluslararası alanda 7 üyesi bulunan ve Merkez Asya, Rusya ve Orta Doğu'dan da üyeleri bulunan "Kardeşlik Çemberi" adlı suç örgütü yapılanmasına yönelik de yaptırımlara girişti.

BU DAHA İLK ADIM

ABD Hazine Genel Sekreteri David Cohen, atılan bu adımları Obama'nın uluslararası suç örgütlerinin global finansal sistemden ayıklanması yönündeki yaklaşımının ilk adımı olarak nitelendirdi.

Japon hükümetinin de yaşananları yakından takip ettiği vurgulanıyor.

Putin: ABD 'Mutlak Yenilmez' Değil



Rusya Başbakanı Vladimir Putin, 4 Mart'ta yapılacak devlet başkanlığı seçimleri öncesinde dış politika yaklaşımlarını Moskovski Novosti gazetesi için kaleme aldı. Suriye'de Libya senaryosunun tekrarlanmasına izin verilmemesini isteyen Putin, İran'a yönelik herhangi bir askeri müdahalenin yıkıcı olacağı uyarısını yaptı.

ABD öncülüğündeki batılı güçlerin çekilmesinin ardından Afganistan'ın imarında görev alabileceklerini ifade eden Rusya Başbakanı, batılı ülkelerin "insan hakları" ile ilgili kavramı kendi çıkarları için kullandığı iddiasında bulundu. Putin'e göre ABD, 'mutlak yenilmezlik' algısına kapılarak hata yapıyor.

Batı öncülüğündeki askeri müdahalelerin Arap ülkelerine demokrasi getiremeyeceğini, Birleşmiş Milletler çatısı altında oluşturulan uluslararası güvenlik yapısının bozulmasına neden olduğunu belirten Putin, "Libya senaryosunun Suriye'de uygulanmasına izin verilmemeli" çağrısını yaptı.

Libya eski lideri Muammer Kaddafi'nin Orta Çağ'da bile görülemeyecek, ilkel dönemlerden kalma bir öfke ile kalabalıklar tarafından öldürüldüğünü hatırlatan Rusya Başbakanı, "Biz bunu acı bir dersle öğrendik. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nden Suriye'nin içişlerine askeri müdahaleye yol açacak benzer bir kararın çıkmasına asla izin vermeyiz" dedi.

Veto hakkının, uluslararası sistemin ayrılmaz bir parçası olduğunu ifade eden Putin, askeri müdahalelerle demokrasi getirme çabalarının geri teptiğini, radikal unsurların su yüzüne çıkarak laik yapıları değiştirdiğini söyledi.

Arap Baharı ile geleneksel çalışma alanları olan bölgeden Rus şirketlerinin çıkarılmaya çalışıldığına dikkat çeken Rusya lideri, "Burada birilerinin çıkarları doğrultusunda piyasa yeniden yapılanıyor. Moskova da yeni Arap yönetimleri ile çalışarak Rusya'nın ekonomik çıkarlarını bölgede yeniden inşa edecek" ifadelerini kullandı.

"İRAN'A SALDIRININ YIKICI SONUÇLARINI HAYAL BİLE EDEMEYİZ"

İran'a nükleer programı nedeni ile herhangi bir askeri saldırının gündemde tutulmasından rahatsız olduklarına işaret eden Rusya Başbakanı, "dış müdahale korkusunun nükleer güç olma eşiğindeki ülkeleri de nükleer silahlardan vazgeçmek yerine onlara sahip olmaya teşvik edeceği" uyarısını yaptı.

Rusya'nın İran'a yönelik muhtemel bir saldırı nedeni ile alarm durumunda olduğunu kaydeden Putin, "Eğer bu olursa, bunun sonuçları tam anlamı ile yıkıcı olur. Muhtemel sonuçlarını hayal etmek bile imkansız" ifadelerini kullandı.

İran'ın uranyum zenginleştirme dahil, sivil nükleer enerji elde etme ve kullanma hakkının tanınmasını önerdiklerini ifade eden Putin, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın sıkı bir şekilde çalışmaları kontrol etmesi gerektiğini kaydetti. Putin, bunun başarılı olması durumunda bir kısım ülkelerin tek taraflı olarak uygulamaya koydukları yaptırımların da gereksiz olacağını belirtti.

"NÜKLEER SİLAHLARIN YAYILMASI TEŞVİK EDİLİYOR"


Batılı ülkelerin bağımsız ülkeler üzerinde yaptırımlar ya da askeri müdahaleler yolu ile baskı uygulamasının kabul edilemez olduğunu savunan Rusya Başbakanı, "Eğer benim cebimde atom bombası olursa kimse bana dokunamaz. Çünkü bunun maliyeti çok yüksek olabilir. Eğer biri buna sahip değilse, o zaman bir kısım 'insani müdahaleleri' beklemesi gerekiyor" algısının oluştuğunu söyledi.

Bu nedenle nükleer üretimin sınırında olan bir çok ülkenin askeri nükleer teknolojiye sahip olmak için çalışmalarını hızlandıracağına işaret eden Putin, yaşanan gelişmelerin nükleer silahların yayılmasının tetiklediğini iddia etti ve Kuzey Kore'de yaşanan gelişmeleri örnek gösterdi.

"ABD 'MUTLAK YENİLMEZ' DEĞİL"

ABD ve NATO ülkelerinin, uzun süredir var olan uluslararası normları dikkate almadan, küresel güvenliği tehdit ederek hareket ettiği eleştirisini getiren Putin, füze kalkanı ve önleyici saldırı yaklaşımlarına karşı çıktı. İnsan haklarının önemli bir kavram olduğunu, ancak batılı ülkelerin bu kavramların arkasına sığınarak üçüncü ülkelere müdahale ettiklerine dikkat çeken Putin, bunun ahlaki ve yasal bir vakum oluşturduğunu söyledi.

ABD ve müttefiklerinin temelde Rusya ile çelişen kendi güvenlik kavramlarını geliştirdiklerinin görüldüğünü vurgulayan Putin, "Amerikalılar kendi mutlak yenilmezlik anlayışlarını sağlama alma saplantısı içindeler. Bu bir ütopya. Teknolojik ve jeopolitik açıdan başarılması mümkün değil. Sorun şurada yatıyor. Birinin mutlak yenilmezliği, diğerlerinin mutlak yenilmesi anlamına gelir. Bu yaklaşımla aynı fikirde olmak mümkün değil" ifadelerini kullandı.

Tüm dünyanın sıkıntılı günlerden geçtiği şu dönemde Moskova ve Washington arasında yakın ve güvene dayalı ilişkilerin oluşmasının önemli olduğuna değinen Putin, bunun karşılıklı saygı çerçevesinde olması gerektiğini söyledi.

"AFGANİSTAN'IN SORUNLARINI ANCAK AFGANLAR ÇÖZEBİLİR"

Rusya'nın ekonomik gelişimi, askeri yapısının güçlenmesi, terörle mücadele ve uyuşturucunun kökünün kurutulması konularında Afganistan'a yardımcı olabileceğini kaydeden Putin, bunun için ulusal uzlaşı ve yakın komşularının katkısı gerektiğini ifade etti. Putin'e göre El-Kaide ve terör örgütleri ile bağlarını koparması durumunda bu sürece Taliban da dahil olabilir.

Afganistan'ın uyuşturucu üretim alanları ve laboratuarların yıkılmasında yardımcı olması durumunda, kendilerinin daha fazla katkı sağlayabileceğini vurgulayan Putin, "Geçen yıl Afganistan'da uyuşturucu üretimi yüzde 40 arttı. Rusya, vatandaşlarının sağlığına yönelik büyük bir eroin saldırısı ile karşı karşıya. 2001'de Afganistan'ı işgal eden NATO öncülüğündeki koalisyon güçleri terör merkezlerini ve uyuşturucu üslerini yok etmede başarılı olamadı. Ancak Afganlar kendi sorunlarını çözer" ifadelerini kullandı.


Clinton'dan 'Esad'a Destek Vermeyin' Çağrısı



Fas'ı ziyaret eden Clinton, düzenlediği basın toplantısında, "Suriye rejiminin kardeşlerinize karşı yürüttüğü şiddetkampanyasına ne kadar destek verirseniz, onurunuz o kadar kirlenecek. Saldırıların parçası olmayı reddedersiniz halkınızın kahramanı olacaksınız" dedi.

Suriye'de Esad karşıtı gösterilerin başladığı günden bu yana 7500 kişinin yaşamını yitirdiği tahmin ediliyor. Mısır'da hükümet karşıtı gösterileri desteklemek ve göstericilere mali yardımda bulunmakla suçlanan 16'sı Amerikalı 43 kişiyle ilgili bir soruyu yanıtlayan Clinton, ABD yönetiminin gelişmeleri dikkatle takip ettiğini söyledi. Mısır'da mahkeme, demokrasi ve insan haklarını savunan ABD destekli gruplara üye 43 kişinin davasında ilk duruşmayı bugün yapmış ve oturumu 26 Nisan'a ertelemişti.

Bugün Yapılabilir mi?



Fransız mimar Jean-Pierre Houdin modern piramidi inşa etmek için doğru yöntemi bulduğunu söyledi.

Houdin’e göre modern piramidin inşası yapının içinden dışına doğru yükselen sarmal bir rampanın kullanılmasıyla mümkün olacak. Mimarın teorisine göre piramit Mısır’da da bu şekilde inşa edildi.

Önce piramidin 3’te 2’si dışarıya kurulan bir rampayla tamamlandı. Daha sonra piramidin içine giren işçiler diğer son kısmı içeriye kurdukları sarmal rampayla bitirdi. İşçiler piramidin son kısmı için de dışarıya kurdukları rampanın malzemelerini kullandı. Houdin ayrıca modern piramidin bu şekilde inşasının 5 milyar doları bulacağını, 1500 ila 2000 işçi ile 5 yılda tamamlanacağını söylüyor.

146.5 metre boyundaki Keops piramidinin taban genişliği 230 metre. Keops piramidi 20 yılda inşa edilmişti.

Dünyanın en uzun gökdeleni Burç Halife 4.1 milyar dolara mal olmuştu.

Romney: Türkiye Silah Yollamalı



ABD’nin Cumhuriyetçi Parti başkan aday adaylarından Mitt Romney, Türkiye ve Suudi Arabistan’ın Suriye’deki muhaliflere silah sağlaması gerektiğini söyledi. Romney, “Suudi Arabistan ve Türkiye ile çalışmalıyız. Onlara Suriye’deki muhaliflere gereken silahları sağlamalarını söylemeliyiz” dedi.

Sigorta Parası İçin Elini Kestirdi



ABD’de, Güney Carolina’da yaşayan Gerald Hardin ile bir arkadaşı, 2008 yılında sigortadan para alabilmek için başka bir arkadaşlarının elini testereyle kesti. Eli kesilen, olayının yaşandığı evin sahibi “Kaza oldu” diye sigorta şirketine başvurdu.

Bu başvurunun ardından 671 bin dolar (1.2 milyon TL) tazminat alan 3 arkadaş parayı paylaştı. Ama, Hardin, yaptıkları organizasyonu bir arkadaşına anlatınca olay ortaya çıktı. FBI, yakını tarafından ihbar edilen Hardin’i, eli kesilen ve kesim işlemine yardım eden kişiyi dolandırıcılıktan cezaevine gönderdi. Dolandırıcıların 20 yıla kadar hapis alabileceği belirtildi.

ABD Panikte



Kırgızistan Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev, ABD'nin Bişkek'teki askeri hava üssüne hakkında, "ABD temsilcileri, ülkem ve kendim için pazarlık yaptığımı sandılar. Fakat, şimdi niyetimi anladılar. Üs, 2014'te kapatılacak" dedi.

Atambayev, Rusya Devlet Başkanı Dmitriy Medvedev'in konuğu olarak Moskova'ya iki günlük çalışma ziyareti için Rusya'ya gitti.

Eho Moskova Radyosu'na konuk olan Atambayev, yaptığı açıklamada ABD ile pazarlık yapılmadığını ve Bişkek’teki askeri hava üssünün kapatılacağını belirtti.

İRAN'A AÇIK HEDEF

Atambayev, ABD ile İran arasında olası savaş durumunda Bişkek'teki askeri üssün İran roketlerinin hedefi olabileceğine dair endişesini dile getirdi.

WASHİNGTON PANİKTE

Geçtiğimiz günlerde Kırgızistan'daki askeri üssün kapatılacağı haberleri üzerine Washington harekete geçerek Bişkek'e bir heyet göndermişti.

David Dreyer başkanlığındaki ABD Temsilciler Meclisi heyetinin Meclis Başkanı Asilbek Ceenbekov'la görüşmesiyle ilgili ayrıntılı bilgi verilmezken ziyaretin Atambayev'in Rusya ziyareti öncesi gerçekleştirilmesinin dikkat çekici olduğu belirtilmişti.

Olay Haberler

olayhaberler.com

Diğer Haberler

Spor

Copyright © 2012. Fiber Haber - All Rights Reserved. Blogger tarafından desteklenmektedir.
 
Copyright © 2012. Fiber Haber - Tüm Hakları Saklıdır
Powered by Blogger | Sitemap | Ping | Olay Haber | Spor