Şike Davası karar açıklanıyor

"Futbolda şike davasında" Cumhuriyet Savcısı Ufuk Ermertcan; Fenerbahçe Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu, Coşkun Çalık ve Mehmet Yenice dışındaki diğer sanıkların tutukluluğunun devamı için mütalaa verdi. Mahkeme Heyeti, kararı az sonra açıklayacak.

İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Şike Davası duruşması sona erdi. Duruşmada sanık savunmalarının tamamlanmasının ardından Mahkeme Heyeti, avukatların taleplerini aldı. Mahkeme Heyeti, saatin geç olmasından dolayı avukatlara talepleri konusunda yazılı dilekçe sunmalarını; sözlü olarak ise taleplerini birkaç cümle ile ifade etmelerini istedi.

Talep için söz alan bazı avukatlar ile Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci arasında süre konusunda zaman zaman tartışmalar yaşandı. Mahkeme Heyeti salonda bulunan birçok avukatın talebini aldıktan sonra duruşmayı sona erdirdi.

Taleplere ilişkin görüşü sorulan duruşma savcısı Ufuk Ermertcan, sanıklardan Şekip Mosturoğlu, Çoşkun Çalık ve Mehmet Yenice'nin cezaevlerinde kaldıkları süre, suç vasfının değişme ihtimalinin bulunması ve dosyadaki delillerin göz önünde bulundurarak tahliye edilmesini talep etti. Savcı Ermertcan ayrıca, Kelebek Operasyonu dosyasının İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nden istenilmesine; ifadesi alınmayan tutuksuz sanıkların bir sonraki celsenin duruşmada hazır edilmelerini istedi.

Diğer tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devam etmesini talep eden Savcı Ermertcan, seyirden men konusundaki talepleri ise Mahkeme Heyetinin takdirine bıraktıkları ifade etti. Mahkeme Heyeti talepleri değerlendirmek üzere duruşmaya ara verdi.

Tutuklu sanıklar, Metris Cezaevi'ne gönderildi. Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, kararı avukatlara açıklayacak.

Şener: Aziz Yıldırım Hedef Saptırıyor

Hollanda'da soruları yanıtlayan Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener, Şike Davası'nı takip ettiklerini, içlerinin çok rahat olduğunu söyledi, 'Hak var, hukuk var. Her şey ortada. Davanın sonunda Trabzonspor'un hakkı verilecek, şampiyonluk kupasına kavuşacaktır. Bundan şüphe duymuyorum' diyen Şener, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın ciddiyetle bağdaşmayacak bir şekilde Trabzonspor'u hedef aldığını vurguladı, 'Aziz Yıldırım'ın iddiaları komik' diye konuştu.

Aziz Yıldırım'ın kendisini savunmak yerine Trabzonspor'u olayın içine çekmeye çalıştığını belirten Şener, 'Sadece kafa karışıklığı, bilgi kirliliği yaratılıyor. Davanın seyrini değiştirecek bir savunma yok. İlk gün ne dediysek o. Bizim bu olaylarla hiçbir alakamız yok. Her şey yazılı, içimiz rahat. Hak var, hukuk var. Her şey ortada. Davanın sonunda Trabzon'un hakkı verilecek' ifadesini kullandı.

ŞENER'E YENİ GÖZLÜK!

Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener, zorlu maç öncesi Eindhoven sokaklarında gözlükçü aradı. 2 gün Amsterdam'da kalan ve maç günü takımın kamp yaptığı Einndhoven'e gelen Şener, gözlüğünü Amsterdam'da kaldığı otelde bıraktı.

Şener, maç öncesi tek başına Eindhoven'ın en işlek caddelerinde gözlükçü aradı, ilk gördüğü gözlükçüye girerek maçı yeni gözlüğüyle izledi.
(Akşam)

Aziz Yıldırım Hakkında Duyulmamış İddia

Atamanın perde arkasında ise futboldaki şike soruşturması yatıyor. MİT İstanbul Bölge müdürü İ.N’nin adı 3 Temmuz’da başlayan şike operasyonunda da geçmiş ve MİT müdürünün Aziz Yıldırım’a “Senin hakkında soruşturma başlatıldı” dediğinin dinlemeye takıldığı iddia edildi.

Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) İstanbul Bölge Başkanı İ.N.’nin Ankara’ya atanmasının arkasında KCK soruşturması nedeniyle yaşanan yargı-MİT çekişmesinin değil, şike soruşturmasının yattığı ortaya çıktı.

Bu atama kararının şubat ayı başında çıkmasına karşın İstanbul Özel Yetkili Mahkemesi’yle yaşanan ‘KCK krizi’ nedeniyle hemen gerçekleştirilmediği, gerilimin yatışmasının beklendiği de anlaşıldı.

MİT kaynaklarının verdiği bilgiye göre, MİT Müsteşarlığı’ndaki üst düzey görevliler, Başbakan Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün imzasıyla atanıyor.

Bu kapsamda İstanbul’daki Bölge Müdürlüğü’ne başkanlık görevinde bulunan İ.N.’nin Ankara’daki Merkez Karargâha atanmasına ilişkin MİT Kararnamesi de Ocak 2010’da hazırlanarak Başbakanlık’a gönderildi. Başbakanlık da Ocak sonunda kararnameyi onay için Çankaya Köşkü’ne iletti. Cumhurbaşkanı Gül de kararnameyi Şubat başında imzaladı.

Aziz Yıldırım iddiası
İ.N’nin şubat ayının ilk haftasında İstanbul ile ilişiğini kesip Ankara’ya gelmesi gerekirken, 7 Şubat’ta İstanbul Özel Yetkili Savcılığı’nın MİT Müsteşarı Hakan Fidan, eski Müsteşar Emre Taner ve emekli Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş’i ifadeye çağırmasıyla başlayan kriz nedeniyle İstanbul’dan ayrılamadı. Hükümetin, MİT Yasası’nın 26. maddesini jet hızıyla değiştirip Fidan ve diğer eski yöneticilerle ilgili arama kararının düşmesini sağlamasının ardından kriz yatışınca da atama işlemi hayata geçirildi. MİT kaynakları da, atamanın KCK soruşturması ile ilgili olmadığını bildirdi.

Atamanın perde arkasında ise futboldaki şike soruşturması yatıyor. İ.N’nin adı 3 Temmuz’da başlayan şike operasyonunda da geçmiş ve MİT müdürünün Aziz Yıldırım’a “Senin hakkında soruşturma başlatıldı” dediğinin dinlemeye takıldığı iddia edildi. Bu iddia üzerine şike soruşturmasını yürüten Savcı Mehmet Berk tarafından Ağustos 2011’de İ.N’nin ifadesi alındı. Mahkemeye gönderilen 93 şüpheli arasında ise İ.N. yer almadı.
(Radikal)

Ahmet Hakan: Aziz Yıldırım'ın Atatürk Vurgusu

Aziz Yıldırım'ın köşe yazısı...

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, beklenen savunmasını yaptı.

Şöyle dedi:

“Şike iddiaları beni ve arkadaşlarımı 100 yıldır süren Atatürkçü yoldan çevirmekten başka bir şey değil. Fenerbahçe Atatürk’ü ve Türk gençliğini sembolize eder.”

Aziz Yıldırım’ın eski statükonun yıkıldığını, yeni bir statükonun kurulduğunu bilmeyecek kadar saf biri olduğuna zerre kadar ihtimal vermem.

İşte bu nedenle...

Savunmasında “Atatürk vurgusu” yapmasını fazlasıyla cesur, fazlasıyla kahramanca, fazlasıyla yiğitçe buldum.

Neden mi?

Şundan dolayı:

Eski statüko döneminde “Atatürk vurgusu”, kurtarıcı bir rol oynardı.

Suçlama ne olursa olsun suçlanan kişi “Ben Atatürkçüyüm” dedi mi, işi bitirirdi.

Oysa bugün sözü Atatürk’e getirmenin herhangi bir kurtarıcı tarafı kalmadı.

Ne kurtarıcılığı!

Sözü Atatürk’e getiren, durumu kendi açısından daha da zora sokmuş oluyor.

Geçmişte her türden ithamdan yırtmak isteyenler, “Atatürk vurgusu”na sığınırdı.

Oysa bugün her türden ithamdan yırtmak için şu türden savunma cümlelerine ihtiyaç var:

- Küçükken Kuran’ı hatmetmiştim...
- Hocaefendi ile geçmişte çok diyalogum oldu.
- Gençken MSP’li gençlerle takılırdım.
- Eniştem Süleymancı idi...
- Bu hükümet çok büyük hizmetler yaptı.
- Necip Fazıl’ın Sakarya Türküsü’nü ezbere bilirim.

Aziz Yıldırım bunların hiçbirine tenezzül etmedi.

Yavşamak yerine düzene başkaldırmayı tercih etti.

Bu açıdan...

Aziz Yıldırım’ın 2012 Türkiye’sinde “Atatürkçüyüm” diye haykırması, Deniz Gezmiş’in 70’lerin başındaki konjonktürde mahkemede “Tek yol devrim” diye bağırması gibi bir şeydir.

Zor zamanda konuş, kolay zamanda sus

Galatasaray’ın efsane isimlerinden Hakan Ünsal, bir zamanlar dini inancı nedeniyle kendisine yapılan zulümleri anlatmış.

Demiş ki:

“Futbol oynadığım dönemlerde odamda takke ve seccade bulundurduğum için bana ‘cemaatçi’ dediler. Hatta bu nedenle kadro dışı bırakıldım”.

Hiç sevmem zor zamanda suspus olup kolay zamanda ortaya çıkma durumunu...

Hakan Ünsal’ın “bir zamanlar zulümlere uğramıştım” açıklamasını da işte bu yüzden sevmedim.

Ben mazlumdan, zalim zulmünü icra ederken diklenmesini beklerim.

Zulüm yapılırken kenara köşeye saklanmayacak.

Çıkacak, “bana zulmediyorsun” diye haykıracak.

Hadi diyelim ki bunu yapacak mertliği, yiğitliği ve delikanlılığı gösteremedi...

O zaman da hiç olmazsa...

Zor zamanda suspus olmanın verdiği utançla kolay zamanda sesini çıkarmayacak.

Şike iddianamesinde 337. sayfa farklı

Aziz Yıldırım, okunan iddianamedeki 337. sayfanın avukatlara verilenden farklı olduğunu ortaya çıkardı. Mahkeme Başkanı Ekinci: 'Bir-iki sayfada eksik format farkı var, hallettik'

Silivri'de dünkü duruşmada '337. sayfa' krizi yaşandı. TRT spikerlerinin okuduğu iddianamedeki 337. sayfa ile avukatlara verilen sayfanın farklı olduğu ortaya çıktı. Başkan Aziz Yıldırım'ın uyarısı üzerine avukatı Abdullah Kaya itiraz etti ve mahkemeye 5 dakika ara verildi.

BERK AÇIKLAMA YAPAR
HAKİM Mehmet Ekinci yapılan incelemenin ardından, 'Herhangi bir sıkıntı yok. Bir-iki sayfada eksik format farkı var, hallettik' dedi. 337. sayfada geçen sezonki Sivasspor-F.Bahçe şampiyonluk maçıyla ilgili bazı tapeler yer alıyor.

YILDIRIM'IN avukatı Kaya, 'Aziz Yıldırım hepimizi uyardı. Çünkü çok iyi çalışıyor. Ve kendisi buldu bu değişikliği. Sehven de yapılmış olsa şık bir şey olmadı. Savcı Mehmet Berk, mutlaka bu konuyla ilgili bir açıklama yapacaktır' dedi. Okunan ilk iddianamenin 2 Kasım 2010, avukatlara verilenin ise 2 Aralık tarihli iddianame olduğu iddia edildi.

SİVASSPOR Başkanı Mecnun Otyakmaz da 'Aziz Yıldırım, Kulüpler Birliği başkanı. Ben ise onun yardımcısıyım. İkimizin telefon konuşmalarını iddianameye koymuşlar. Kendi aramızda bile görüşme yapamayacak mıyız? Bir de görüşüyoruz, diye kızıyorlar' şeklinde tepki gösterdi.

İlk kez iki iddianame gördüm

Avukat Kaya gazetecilere yaptığı açıklamada, “Tahmince içerik farklılığından ziyade savcılığın 2 farklı iddianame yazdığını düşünüyorum. Hâkimlik ve avukatlık hayatımda ilk defa böyle bir durumla karşılaşıyorum. Bu iddianame aceleye gelmiş. Kasten yapılmış diyemem ama özensizlik var. Savcının bu durumu açıklamasını istiyorum” dedi. Kendilerine verilen iddianamenin 337’inci sayfasında bazı sanıklar arasındaki telefon görüşmelerinin olmadığını ancak mahkemedeokunan iddianamede söz konusu telefon görüşmelerinin yer aldığını söyledi.

Tarihi şike davasının 2.günü

İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki küçük salonda görülen duruşmaya aralarında Aziz Ylıdırım, Şekip Mosturoğlu, Bülent Uygun veOlgun Peker'in bulunduğu 22 tutuklu sanık katıldı. Tutuklu sanık menajer Bülent İbrahim İşcen'in ise hastanede tedavi gördüğü için duruşmaya katılamadığı belirtildi. Duruşmada 5 tutuksuz sanık da hazır bulundu.

İKİNCİ GÜN SAAT 09.45'TE BAŞLADI


Dün sabah 09:45'te başlayan duruşmanın ilk gününde iddianamenin 113 sayfası okunmuştu. Davanın ikinci günü "1 numaralı sanık" Olgun Peker hakkındaki iddiaların okunması ile başladı.İddianame bu hafta sonuna kadar okunmaya devam edecek. Dava, 20 Şubat Pazartesi gününden itibaren ise Çağlayan Adliyesi'nde görülecek.


TFF'Yİ TEMSİLEN İKİ AVUKAT DURUŞMADA


Duruşmaya, 401 sayfalık iddianamede "müşteki" sıfatıyla yer alan TFF'yi temsilen iki avukat katıldı. Davaya müdahil olma talebinde bulunan Bucaspor'un avukatları da duruşmaya katıldı.İddianameyi TRT spikerleri Hakan Kıra, Muammer Demiröz ve Ömer Faruk Zora dönüşümlü olarak okuyor.


EŞİ VE ÇOCUKLARI OTELDE KALIYOR


Fenerbahçe Asbaşkanı İlhan Ekşioğlu'nun eşi ve kardeşleri duruşmaya geldi. Sanıklar duruşma salonuna alındığında Ekşioğlu eşini ve kardeşlerini selamladı. Aziz Yıldırım'ın kardeşi Acar Yıldırım da duruşmaya izleyici olarak katıldı.Aziz Yıldırım'ın eşi Gonca Yıldırım ve iki kızının Silivri'de bir otelde kaldığı ve gelişmeleri burudan izledikleri öğrenildi. Aziz Yıldırım'ın; eşi ve çocuklarının duruşmaya gelmesini istemediği için mahkemeye gelmedikleri belirtildi.


TARAFTARLAR, YILDIRIM'I DİNLEDİ!


Moralinin iyi olduğu görülen Aziz Yıldırım duruşma salonuna girdikten sonra izleyicilere el salladı.Aziz Yıldırım daha sonra bir süre avukatı Şeref Dede ile görüştü. Bu arada Fenerbahçeyöneticilerinden duruşmaya katılan olmadı. Yöneticilerin duruşmanın öğleden sonraki bölümüne katılabilecekleri belirtildi. Aziz Yıldırım'ın taraftarlara yönelik mesajı da etkili oldu. Bugün yapılan ikinci duruşmaya, taraftarlar gelmedi. Aziz Yıldırım, "Taraftarlara söyleyin gelmesinler, soğuk zaten. Duruşmalar devam edecek. Çağlayan'a gelsinler" demişti.


DURUŞMA SIRASINDA RAHATSIZLANDI


Şike Davası'nda tutuklu olarak yargılanan Giresunsporlu yönetici Coşkun Çalık'ın midesinden rahatsızlanması üzerine sağlık görevlileri tarafından ilk müdahale yapıldı. Duruşma sürerken Çalık, jandarma yetkililerine rahatsız olduğunu söyledi. Bunun üzerine duruşma salonunun arka tarafında hazır bekletilen ambulansın içindeki sağlık personeli, Çalık'a ilk müdahaleyi yaptı. Daha önce de midesinden rahatsızlığı bulunduğu öğrenilen sanık Çalık, duruşmadan ayrıldı.


ALİ KOÇ DURUŞMAYA GELDİ


Cemil Turan'ın ailesi ve torunları Silivri'ye geldi. Tarihi duruşmanın ilk gününde tam kadro hazır bulunan Fenerbahçe yönetiminden bugün şu ana kadar 2 yönetici geldi. Asbaşkan Ali Koç ve yönetici Ünal Uzun, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ne geldi.


147. SAYFADA ARA VERİLDİ


Şike iddianamesinin okunması, 147. sayfada öğle yemeği arası için kesildi. Bundan sonraiddianamede Aziz Yıldırım ile ilgili iddialar okunmaya başlanacak.


ÖZDEMİR VE ÖZAYDINLI DA GELDİ


Verilen aranın ardından duruşma yeniden başladı. Fenerbahçe Başkanvekili Nihat Özdemir ile Asbaşkanı Murat Özaydınlı da Silivri'ye geldi. Nihat Özdemir'in yanında adının Mark Peter Charles olduğu öğrenilen ABD'li bir arkadaşı da vardı. Charles'ın, Fenerbahçe-Inter maçını izlemek için geldiği İstanbul'da Aziz Yıldırım ile tanıştığı ve Yıldırım'ı görmek için Silivri'ye geldiği kaydedildi.


SİLİVRİ'DE DÜRÜM KEYFİ!


Balyoz ve Ergenekon gibi Türkiye'nin kilitlendiği davaların görüldüğü Silivri'de bir ilki "futboldaşike davası" yaşattı. Duruşmayı izlemeye giden bazı kişiler 'arındırılmış bölge'deki yakınları için hazırladıkları dürüm kepapları tellerin üzerinden attı. Kebapların düştüğü yer ise avukat, izleyici, haberci, tanık ve sanıkların, salona girmeden önce sıkı güvenlik kontrolünden geçirildiği bölümdü. Güvenlik görevlileri birkaç atışın ardından duruma müdahale etti.


YILDIRIM SÜREKLİ NOT TUTTU


Kayıt cihazının bozulması nedeniyle duruşmaya bir süre ara verildi. Duruşma daha sonra yeniden başladı. Aziz Yıldırım'ın, iddianamede kendisi hakkındaki bölümleri dikkatle dinlediği ve sürekli not tuttuğu dikkat çekti. İddianamenin şike faaliyetlerinin anlatıldığı bölümler ve telefon konuşmalarındaki şifreli kelimelerin okunduğu sırada bazı izleyicilerin sık sık güldüğü görüldü.İddianamede şike için şifre olduğu iddia edilen "Tarla" ve "inşaat" kelimelerinin okunduğu sıradaFenerbahçeli yöneticiler Murat Özaydınlı ve Ali Koç'un da güldüğü görüldü.


KAHVE İÇMEK DE Mİ SUÇ!


Fenerbahçe Asbaşkanı Ali Koç, Silivri'den ayrıldı. İddianeme okunurken, izleyiciler arasında gülüşmeler de yaşandı. Murat Özaydınlı duruşmayı bir süre izledikten sonra dışarı çıkıp sigara içti. Özaydınlı “Sinirlendim, çıktım. ‘Kahve içelim’ demeyi bile suç sayıyorlar" ifadesini kullandı.


UYGUN: ABDEST ALAMIYORUM


Eskişehirspor eski Teknik Direktörü Bülent Uygun, avukatı aracılığıyla gazetecilere Silivri Cezaevi'nde çoğu zaman sıcak su akmadığını ve abdest alamadığını; kaloriferler yanmadığı için de cezaevinin soğuk olduğunu aktardı.


TURAN, TORUNUYLA HASRET GİDERDİ


Tutuklu sanıklardan Fenerbahçe yöneticisi İlhan Ekşioğlu, duruşma arasında kızı Tuana'ya uzun uzun sarıldı. Cemil Turan da kucağında gezdirdiği torunuyla hasret giderdi. Tutuklu sanık Tamer Yelkovan ise eşinden sinir sistemi, vücut direnci ve hafızayı güçlendiren B-12 vitamini ve gömlek istedi. Diğer sanıkların da ailelerinden iç çamaşırı, kışlık çorap, tuvalet kâğıdı ve peçete gibi istekleri oldu. Sanıklarla yakınlarına 5 dakika görüş izni veren Başkan Mehmet Ekinci, "Görüş gününe çevirdik" diye seslendi. Bu izin sırasında sanıklara sarılan yakınlarının, "Böyle bir şey beklemiyorduk. Sürpriz oldu" dedikleri duyuldu.


PEKER GÖZ DOKTORUNA GİTTİ


"1 numaralı sanık" Olgun Peker, göz doktoruna gitmek için Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci'den izin istedi. Mehmet Ekinci, avukatlara savunmaların CD ve ya DVD halinde verilmesini istedi. 3 TRT spikeri iddianameyi dönüşümlü olarak okumaya devam ediyor.


YILDIRIM'DAN ÇETİNKAYA TEPKİSİ


Aziz Yıldırım, dilekçe vermesine rağmen İsveç'te yaşayan "Yanlış Hasan Çetinkaya'nın" tapeleriiddianameden çıkartılmadığı gerekçesiyle duruşmada tepki gösterildi.


"GÜLMEKTEN MİDEMİZ AĞRIDI"


Fenerbahçe Asbaşkanı Murat Özaydınlı'nın tutuklu sanık İlhan Ekşioğlu'na iddianamede yer alan ''...Yoğun şekilde çalışan bazı üyelerin mükafatlandırıldığı, örneğin Ali Kıratlı'nın Kıbrıs'a tatile gönderildiği...'' bölümüne atıfta bulunarak, ''Beni Kıbrıs'a göndersene, gülmekten midemiz ağrıdı'' diye seslendi. Murat Özaydınlı, sonra Aziz Yıldırım'ın kardeşi Acar Yıldırım'a "Gel ağabey. Gidip biraz gülelim" diye seslendi. Acar Yıldırım da bunun üzerine, "Yok ben gelmiyorum. Söylenenleri duyunca canım sıkılıyor" dediği duyuldu.


"BOKSÖRLERLE Mİ GELDİNİZ?"


Duruşmaya verilen ara sırasında, davayı izlemeye gelen Fenerbahçe Kulübü Başkan Vekili Nihat Özdemir, asbaşkan Murat Özaydınlı ve yönetici Semih Özsoy'a el sallayan Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, iddianamedeki bir bölüme gönderme yaparak "Boksörlerle mi geldiniz?" dedi. Yöneticilerin de bunun üzerine gülerek "evet" dedikleri duyuldu.


İDDİANAMEDE 232. SAYFAYA GELİNDİ


İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşma "bugünlük" sona erdi. Yarın kalındığı yerden devam edilecek duruşmada bugün, iddianamenin 232. sayfasına gelindi. Bugünkü duruşmada iddianamenin 220'nci sayfaya kadar okunmasının planladığı öğrenildi. Ancak saat 17.00'de duruşmaya ara verildiğinde iddianamenin henüz 197'nci sayfasına kadar okunduğu gözlendi.Saat 17.35'e kadar süren aranın ardından başlayan duruşmada TRT spikerlerinin, iddianameyi çok hızlı bir şekilde okudukları görüldü. Mahkeme Başkanı Ekinci'nin, TRT spikerlerine hızlı okumaları yolunda talimat verdiği iddia edildi.


"SAVUNMANIZI CD OLARAK VERİN"


Duruşmaya yarın devam edileceğini belirten Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, "Yargılamaya önümüzdeki hafta Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'nda devam edeceğiz dedi. Ekinci, "Bu hafta iddianamenin okunmasını tamamlayacağız. Önümüzdeki hafta pazartesi, salı, perşembe ve cuma günleri ifadelerin alınması ile devam edeceğiz. Önce Olgun Peker'in ifadesiyle başlayacağız; daha sonra iddianamede yer alan Peker grubunun ifadeleriyle devam edeceğiz. Daha sonra Aziz Yıldırım ve iddianamede yer alan grubunun ifadelerini de alacağız. Savunmalarınızı CD ortamında bizlere sunarsanız yargılama hızı açısından daha iyi olur. Yine de takdir sizindir" diyerek sanık ve sanık avukatlarını
duruşmanın işleyişi hakkında bilgilendirdi.

Mehmet Ali Aydınlar, Aziz Yıldırım'a cevap verdi

Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın dün kulübün resmi internet sitesi üzerinden yapmış olduğu ve Mehmet Ali Aydınlar'ı hedef alan açıklamalarına Aydınlar'dan yanıt geldi.

Yıldırım'ın açıklamaların büyük bir üzüntü ve esefle okuduğunu belirten Aydınlar şunları yazdı:

"Ana hedefi ve stratejisi her satırından rahatlıkla anlaşılabilen, bu öfke ve hezeyan dolu açıklamanın, kendisinin içinde bulunduğu durum nedeniyle olduğuna inancımla birlikte, aslında gelinen noktaya dair çok fazla şeyin göstergesi olduğu düşüncesindeyim.

Her bir maddesi mesnetsiz dedikodular ve hayal mahsulü iddialarla dolu bu öfke ve şiddet yüklü açıklamalara cevap vererek inandığım değerlerden uzaklaşmak istemiyorum.

Yaşamının uzun bir dönemini sporun hizmetine adamış biri olarak, 3 Temmuz'dan beri yaşananlardan dolayı büyük bir üzüntü duymakta ve çözüm adına çaba sarf etmeye çalışmaktaydım. Ancak bugün gelinen noktaya ve işin sürüklenmekte olduğu yere baktığımda bu üzüntünün yerini çok büyük bir kaygı ve endişenin aldığını belirtmek isterim.

Tarihi gerçek efsaneler ve anlamlı başarılarla dolu yüzyıllık bir kulübün geçmişi ve geleceği adına ipotek konulacak şekilde şahsıma yapılmış tehdidin ise sporun ve spor yöneticiliğinin ruhunu, ilkelerini ve etik değerlerini bilen herkes tarafından çok daha iyi değerlendirileceğine ve kamuoyu nezdinde yerini çok daha sağlıklı bir şekilde bulacağına inanıyorum"

Aziz Yıldırım taraftara seslendi

Aziz Yıldırım, kulüp internet sitesinde yayımlanan mesajında şu ifadelere yer verdi:

''Dün Silivri'de, o soğuk havada, o uzun saatlerde, orada olarak bizlere destek veren, gücümüz olan, taraftarlarımıza teşekkür ederim.

Varlığınızı, desteğinizi, yanımızda olduğunuzu bir kez daha hissettirdiniz, oradaki varlığınızla anlatılmaz bir mutluluk yaşattınız...

Sesinizin ve varlığınızın bize güç verdiğini bile bile 'Üşümesin, evlerine gitsinler, duruşmalar devam ediyor, Çağlayan'a gelirler' dedim.

Evet, şimdi bir de buradan duyurayım sesimi sizlere; Aziz Başkan tezahüratlarınızı, sesinizi, bana verdiğiniz gücü özlediğimi, Çağlayan'da yapılacak duruşmada, benimle, bizimle olmanızı beklediğimi...

3 Temmuz'dan itibaren bizlere bir kez olsun yalnızlık hissettirmeyen, sesimiz, gücümüz, kılavuzumuz olan hepinize bir kez daha teşekkür ederim.

Varlığınız, yine gücümüz oldu.''