Moussa Sow'un hayali Premier Lig

Fransa’da bir televizyon kanalına konuşan Senegalli golcü, Lille’den kendi isteğiyle ayrılmadığını belirterek “Herkes benim Lille’de kalmak istediğimi biliyordu. Lille’de daha fazla oynamak istiyordum. Eğer benim kalmamı isteseydiler Fenerbahçe’yle görüşmezlerdi. Ama futbolda böyle şeyler oluyor. İnşallah yakında Premier Lig’e gideceğim” dedi.

Hatırlanacağı gibi devre arası transfer döneminde Moussa Sow’la Premier Lig ekiplerinden Liverpool ciddi olarak ilgilenmiş ancak Liverpool ile Fenerbahçe arasında yaşanan transfer çekişmesinde galip çıkan taraf sarı-lacivertliler olmuştu.fanatik

Kaptan Alex de Souza'yı üzen ölüm!

Fatih’in 2009’tan itibaren yaşadığı rahatsızlıktan kurtulması için beklenen organ geçtiğimiz cumartesi günü bulundu. Ancak Ankara’da bir hastanede yapılan kalp naklinin ardından durumu kötüleşen talihsiz çocuk, kurtarılamadı.

Ambulansla Bartın’ın Ulus ilçesine getirilen Karaman’ın cenazesi, Eldeş Köyü Camisi’nde kılınan cenaze namazının ardından aile mezarlığında toprağa verildi. Yaklaşık 2 yıl önce 14 yaşındaki kızları Mihrican’ı da kalp rahatsızlığından kaybeden Muhammet ve Satiye Karaman çifti, büyük üzüntü yaşadı...milliyet

Fenerbahçe bıçak sırtında

Ordu, Samsun, Karabük ve son olarak da Eskişehir deplasmanlarında sıfır çeken, lider Galatasaray’ın 9 puan gerisine düşen Fenerbahçe’de moraller dibe vurdu.

Hafta sonunda oynanacak olan Gençlerbirliği maçı öncesi tüm futbolcular, Aykut Kocaman ve yönetim endişeye kapıldı. Bu sezon şike davası süreci nedeniyle fazlası ile yıpranan, bir süre ligi lider götürmesine karşın, sonu gelmeyen bir düşüş yaşayan sarı-lacivertli ekipte herkes büyük bir düş kırıklığının içine girdi.

Takımını bir türlü şike davasının sürecinin dışına çıkaramayan Kocaman, play-off yolunda futbolcularına çıkış yaşatmayı amaçlarken ortaya çıkan tablo karşısında şaşkına döndü. İç sahada sürekli kazanan ancak dış sahada seyirci baskısı ve desteği olmadığı için takım ruhunu yitiren Fenerbahçe’de, Kocaman’ın otoriter tarzı olmadığı için de bazı oyuncular sorumluluktan kaçıyor. Yönetimin kendini tutuklu bulunan Başkan Aziz Yıldırım’a destek için adaması da takımın mücadele gücünün hergün düşmesine neden oluyor.

Kocaman ve oyuncuları, “Her şeyin sonu değil” gerçeğinden yola çıkarak, kalan altı maçı da kazanmanın hesabına girişirken, taraftardan yönetime, yönetimden Kocaman’a, Kocaman’dan oyunculara ciddi uyarılar gelmeye başladı. Bugün yapılacak olan antrenmandan önce Kocaman, oyuncularına “Bu takımı bugüne getiren sizlersiniz. Buradan ileriye taşımak da sizin elinizde” ana temalı bir konuşma yapacak.

Fenerbahçe’nin bundan sonraki hedefi Gençlerbirliği, Ankaragücü ve Galatasaray maçlarını kazanarak biraz olsun umutları yeşertmek.milliyet

Sow Premier Lig'e Gitmek İstiyor

Fransa'da bir televizyon kanalına konuşan Senegalli golcü, Lille'den kendi isteğiyle ayrılmadığını belirterek “Herkes benim Lille'de kalmak istediğimi biliyordu. Lille'de daha fazla oynamak istiyordum. Eğer benim kalmamı isteseydiler Fenerbahçe ile görüşmezlerdi. Ama futbolda böyle şeyler oluyor. İnşallah yakında Premier Lig'e gideceğim” dedi.

Hatırlanacağı gibi devre arası transfer döneminde Moussa Sow'la Premier Lig ekiplerinden Liverpool ciddi olarak ilgilenmiş ancak Liverpool ile Fenerbahçe arasında yaşanan transfer çekişmesinde galip çıkan taraf sarı-lacivertliler olmuştu.

Futbolcular Kenetlendi: Yaptık Yine Yaparız

Geçen yıl takımın ikinci yarıda sergilediği büyük performansta büyük rol oynayan Volkan Demirel, Emre, Gökhan Gönül gibi oyuncuların bire bir toplantılara başladığı öğrenildi. Teknik direktör Aykut Kocaman’ın Eskişehir yenilgisi sonrasında söylediği “Bu kalitede bir takım, teknik direktörsüz sahaya çıksa 4 deplasmandan 0 puanla ayrılmamalı” sözüne hak veren oyuncuların, “Hoca haklı beyler. Ona karşı da çok mahcup duruma düştük” dediği öğrenildi.

SON GÜLEN İYİ GÜLER
Gençlerbirliği maçının hazırlıklarına bugünden itibaren başlayacak olan ekipte Volkan ve Emre, arkadaşlarını şu sözlerle motive etti: Biz, Galatasaray’ın 9 puan gerisinde kalacak bir takım değiliz. Bunu hepimiz biliyoruz. Ancak 9 puanlık fark, bizim için özel bir anlam ifade ediyor. Geçen yıl Trabzonspor’un 9 puan gerisinden gelip şampiyonluğa ulaşmıştık. Bunu geçen yıl yaptık, yine yaparız. Play-off öncesi puanların ikiye bölüneceğini unutmayalım. Play-off’ta da derbilerdeki üstünlüğümüzü kullanarak şampiyon oluruz. Son güler iyi güler” ifadelerini kullandı.

Necati Ateş: Fenerbahçe'yi Yeneceğiz

TRT Spor'da yayınlanan Futbol Ateşi adlı programa katılan Necati Ateş, sarı-kırmızılı takımdaki yeni günleri hakkında açıklamalar yaptı.

"SON YILLARDA BÖYLE BİR ŞOV GÖRÜLMEDİ"
İlk olarak Beşiktaş derbisiyle ilgili konuşan Necati Ateş, "Son 25 dakikada kulübedeydim. İnsan kulübede daha heyecanlı oluyor. Maç öncesinde seyircilerin yaptığı şov da son yıllarda Avrupa dahil hiçbir yerde görülmedi diye düşünüyorum. Bizi inanılmaz derecede desteklediler. Son dakikada golü bulmamızın belki de en büyük sebebi onlardı. Derbide stadın full olması, taraftarın şovu inanılmazdı. Nasıl yaptılar bilmiyorum ama mükemmeldi. Hocam bunları sonuna kadar hak ediyor" dedi.

"HERKES 'GOLÜ KİM ATTI?' DİYE SORUYORDU"
Maçın son bölümlerinde gelen golle ilgili konuşan tecrübeli golcü, "Gol sevincinde Hasan hocanın deparı vardı. Uzun zamandır şampiyonluk hasretini sanırım anlatmaya gerek yok. Ben de depar attım. Golden önce Sabri'ye 'Bu hafta son dakikalarda çok gol oldu' dedim. Paris Saint Germain, Sivasspor maçlarını izledik. 'Biz de atacak mıyız?' dedim. Sabri cevap vermedi. Golden sonra Sabri'yi aradım. Bana 'Dediğin oldu' dedi. Golden sonra kulübede kimse kalmadı. Herkes 'Golü kim attı?' diye soruyordu" ifadelerini kullandı.

"MELO'YU GÖRDÜKTEN SONRA SİNİRLİ OLMADIĞIMI DÜŞÜNÜYORUM"
Felipe Melo'nun Beşiktaş derbisinde gördüğü sarı kartın ardından sinirlenmesi ve onu durdurmasıyla ilgili olarak Necati Ateş, "Melo sarı karttan sonra çok sinirliydi. Onu durdurmaya çalıştım. Ben onu gördükten sonra sinirli olmadığımı düşünüyorum" açıklamasını yaptı.

"GALATASARAY'A DÖNMEK İÇİN ÇOK SAVAŞTIM"
Uzun bir aradan sonra yeniden Galatasaray forması giymesiyle ilgili olarak Ateş, "İlk geldiğimdeki heyecanım devam ediyor. Taraftarın desteği de beni inanılmaz ateşledi. Hocaların bana güvenmesi, beni bilmeleri, benim onları bilmem ve herkesin bana güvenmesi beni çok rahatlattı. Antalya'da iyi oynamasam, Galatasaray'a dönemezdim. Antalya'da çok güzel bir ortam vardı. Mehmet hoca beni çok istedi, inandı, güvendi. Sanırım Antalya'da en çok gol atan futbolcu da olmuşum. Galatasaray beni sezon başında da istedi. Galatasaray olmasa ayrılmaya bilirdim. Galatasaray benim ailem. Çok kötü ayrılmıştık. Tekrar geri dönebilmek için çok savaştım. fatih hocam bana çok güvendi. Bu yaptıklarım yeterli değil. Daha fazlasını yapmam gerekiyor. Oynayabilmek için formayı kapıp bırakmamam gerekiyor. Futbolu inşallah Galatasaray'a bırakırım" dedi.

"77 NUMARAYI ANTALYA İÇİN GİYDİM"
Necati Ateşi 77 numaralı formayı giymesi ve Johan Elmander ile uyumu hakkında, "Antalya'da 7 numarayı giymediğim için 77 giymiştim. Galatasaray'da da Antalya için 77 giydim. Çok şanslı olduğumu düşünüyorum. Takımın hücumcuları gerçekten çok kaliteli. Kim oynarsa oynasın herkes yararlı olacaktır. Rahatlık takım arkadaşlarınla da alakalı. Fatih hoca karakterli isimlerden bir takım oluşturdu. Benim rahatlığımın en büyük etkisi de arkadaşlarımın beni kabul etmesi" açıklamasını yaptı.

"FENER'E ATTIĞIM GOLLER BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ"
Yıldız futbolcunun attığı önemli gollerin yayınlandığı programda Necati; "2004-2005 sezonunda 1-0 kazandığımız Fenerbahçe maçında attığım gol çok değerlidir. Fener'e attığım goller benim için çok önemli. O maçta attığım golde Fenerbahçe'ye attığım ilk goldü. Maçta Ümit Özat'la çarpışıp beyin sarsıntısı geçirmiştim. Golün sevincini sahada, galibiyetin sevincini ise hastanede yaşadım." şeklinde konuştu.

Galatasaray'ın Türkiye Kupası Finali'nde Fenerbahçe'yi 5-1'lik skorla devirdiği maç hakkında da açıklamalar yapan golcü futbolcu; "5-1'lik maç günü muhteşem bir gündü. O gün attığım gol en beğendiğim gollerimden biriydi. Ribery'nin de büyük payı vardı golde. Gerçekten çok özel bir futbolcuydu hala da öyle bence. Böyle bir oyuncudan çok büyük paralar kazanılabilirdik. Aklıma geldikçe Galatasaray adına hala üzülüyorum.Ama altyapıdan da çok önemli futbolcular çıkıyor artık." dedi.

2004-2005 sezonunda Konyaspor deplasmanında attığı muhteşem golün ekrana gelmesi üzerine yıldız futbolcu; "Bu golümü de çok beğeniyorum. O zamanlar çok gençtim. Gençlik ateşi denilen şey vardı. Belki daha olgun bir zamanda gelseydim Galatasaray'a o zaman yaptığım hataları yapmazdım. Fakat yine de bazı şeyleri ispatlayabilecek güce sahip olduğumu düşünüyorum" dedi.

"BU SEZON FENERBAHÇE'Yİ YENECEĞİZ"
Necati Ateş, tüm takım şampiyon olacaklarına inandıklarını ve bu yolda tüm engelleri aşmaya kararlı olduklarını da vurgulayarak, “Seyircimiz bizi desteklemeye devam etsin. Onlara layık oynayıp, layık zaferler elde edeceğiz. Her maç bizim için çok önemli, her maça final havasında çıkıp kazanacağız” diye konuştu.

Sarı-kırmızılı futbolcu ezeli rakiplerine de mesaj göndererek, “Yıllardır Kadıköy’de yaşadığımız şanssızlığı bu sene kıracağız ve Fenerbahçe’yi sahasında yeneceğiz” iddiasında bulundu.

Galatasaray'ın eski stadı Ali Sami Yen Stadyumu hakkında da konuşan Necati, "Şimdiki stadımız da muhteşem ama Sami Yen günleri çok farklıydı. Sami Yen'de inanılmaz anılarım var. Mecidiyeköy'deki boşluğu gördükçe duygulanıyorum. Orada inanılmaz bir tarih yatıyor." şeklinde konuştu.

"SELÇUK'U BARCELONA'YA KOYSAN..."
Galatasaray'ın ligin 29. haftasında Sivasspor ile oynayacağı mücadele hakkında da önemli açıklamalar yapan yıldız futbolcu, "Play-off'a daha avantajlı girmek istiyoruz. Puan farkını daha da arttırarak play-off'ta rahat etmek istiyoruz. Rüzgarı da arkamıza aldığımızı düşünüyorum. Bir seri yakaladık ve bunu sürdürmemiz lazım. Her maçı kazanmak zorundayız. Her maç bizim için çok önemli. Sivas deplasmanı bizim için çok zorlu geçecek. Oldukça kaliteli bir kadroları var. Bu performans ve iştahımızı orda da sürdürmemiz gerekiyor." dedi.

Galatasaray'ın Beşiktaş'ı 3-2 ile geçtiği mücadelede yaptığı iki asistle yıldızlaşan Selçuk İnan hakkında da konuşan Necati, "Selçuk İnan çok isabetli bir transfer. Hem Galatasaray hem de Türk futbolu için inanılmaz bir kazanç. Hem gol atıyor hem de attırıyor, zaten Beşiktaş maçında da 2 asist yaptı. Bence Barcelona'da Xavi ile İniesta'nın arasına koysan sırıtmayacak kalitede." dedi.

Türkiye'de de artık çok kaliteli oyuncuların çıktığını söyleyen Necati, Gençlerbirliği'nden Soner ve Eskişehirspor'dan Alper'i bunun en büyük örneği olarak gösterdi. Yıldız futbolcu konuyla ilgili olarak; "Tabi ki de hoca faktörü de çok önemli. Baktığınız zaman Emre Çolak ve Semih geçen sene de Galatasaray'ın kadrosundaydı. Fakat bu patlamayı yapamamışlardı." şeklinde konuştu.

Denizli: Tek Rakip Fenerbahçe

Tecrübenin ve kalitenin bir adım önde olduğu orta saha derbiye damgasını vurdu. Belki sahanın en iyilerinden Fabian Ernst’in görev yaptığı Beşiktaş orta sahasıysa, yanındaki genç Necip ve Veli’yle; Selçuk, Melo ve Engin’den oluşan G.Saray orta sahasının kalite olarak, neticeye gitme düşüncesi olarak gerisinde kalınca, oyunun kaderi bir yerde çizildi.

Esasında iki takım arasında izlenebilir en önemli farklılık; bir tarafın takım oyunuyla sonuca gitmek istemesi, diğer tarafın bireysellikle sonuç üzerindeki etkinliğini sağlamaya çalışması... Tabi ki futbolda takım oyununu ön plana çıkaran bir adım önde olacaktır. Halbuki derbilerde geriden gelenler, her zaman avantajlıdır.

Beşiktaş bunu iki defa elde etti, ama 90 dakikada 3 defa geriye düştü. Son düşüşünden bir kalkış gerçekleşmedi. Her şeye rağmen zevkli, keyifli, centilmence bir derbi oldu. Bu bakımdan iki tarafı da kutlamak lazım.

TEK RAKİP FENERBAHÇE
Bu maçta Galatasaray, şampiyonluk yarışında kendisine tek rakip belirledi; o da Fenerbahçe... Ve bu Fenerbahçe’ye karşı da son derece avantajlı. Şu andaki 9 puanlık fark ve Kadıköy’deki maç belki de ligin bitiş maçı olacak. Derbinin sonucu ya play-off’u bir anlamda manasız kılacak veya iki takımın inanılmaz bir çekişmesini ortaya çıkaracak nefes nefese bir yarışın habercisi olacak. Dünkü 90 dakikanın kısa özeti, bu sonuç Trabzonspor ile Beşiktaş’ı bu yarışın dışında bırakıyor ve şampiyonluk yolunda Galatasaray’a inanılmaz avantajlar sağlıyor. Daha play-off olsa da, şu bir gerçek ki Galatasaray, Aslantepe’de bir farklı oynuyor...

EL BOMBASIYLA OYUN
Semih’in kendi kalesine attığı golden sonra Beşiktaş’ın oyuna tutunması ve sonucu daha farklı araması gerekirken, bunu göremedik. Halbuki oyunun hemen başında Semih ve Melo ‘el bombasıyla’ oyuna devam ettiler. Çok çabuk gördükleri iki kart oyunun kaderini dahi etkileyebilirdi. Ondan sonra kontrollü oynamaları, bu olasılığı ortadan kaldırdı.

ATTIRIRIZ-ATARIZ
Özetle golün olduğu, mücadelenin olduğu, bir stadyumda derbi havası nasıl yaşanırmış bunun ortaya çıktığı, çok keyifli bir 90 dakikaya tanıklık ettik. İki takım arasındaki keskin farka bakarsak... Bir tarafta nasıl attırırız, diğer tarafta nasıl atarım düşünceleri çok net şekilde gözüktü. ‘Beşiktaş’ta son oynadığı Braga maçının fiziksel izleri var mıydı’ diye soracak olursak, her şeye rağmen 48 saatin üzerindeki dinlenmeler böyle bir olasılığı ortadan kaldırıyor. Tabii oyunun başlaması ve bitişi esasında 1 dakika içerisinde belirlendi. Almeida’nın kafa vuruşu çerçeveyi bulsa, yine ortaya 3-2’lik skor çıkacaktı. Ama onu Almeida değil, Elmander gerçekleştirdi.

Kocaman'dan Futbolcularına Sert Uyarı

Fenerbahçe’de bu sezon için yok edilemeyen bir virüs haline gelen deplasman fobisi, önceki akşam Eskişehir’de 3 puanlık bir kayba daha neden oldu. Maçın ardından yaklaşık 40 dakika kadar futbolcularıyla durum değerlendirmesi yaparak, oyuncularına önce moral verdi, sonrasında da sıcağı sıcağına değerlendirmelerde bulundu.

Teknik detaylara, ancak hafta içi odaklanacaklarını ancak mücadelesiz bir futbolun asla açıklanamaz bir durum olduğunun altını çizen Kocaman, öğrencilerine “Hakem kötü yönetim göstermiş, Eskişehir sert futbol oynamış olabilir. Ancak kaybetmemizin temel sebebi, mücadele yoksunu bir futbol ortaya koymamızdır” mesajı verdi.

Fenerbahçe amatör şubeler koordinatörü Cemil Turhan, tahliye kararının verilmesinin ardından FBTV’ye konuştu. Turan, “Tahliye kararı verildiği andan itibaren, sevinç yaşayamadım. Çünkü orada benim arkadaşlarım kaldı. Onları orada bırakıp, benim dışarı çıkmam çok zor bir olay. Tahliye olalı 2 gün oldu ve bugün benim doğum günüm. Bizim olayımız Türkiye’de ve dünyada ilk ve son olay olacak. Başkanımız hiç suçu yokken içeride yatıyor. Niye yattığına anlam da vermek mümkün değil. İçeride öyle suçsuz çocuklar var ki, ama o sürece dahil edilmiş. Çok şey söylemek istiyorum ama bu aşamada pek konuşmak istemiyorum” dedi. Tutuklu bulunduğu Metris Cezaevi’nden önceki gün tahliye olan Fenerbahçe asbaşkanı Şekip Mosturoğlu’ndan anlamlı ziyaret... Mosturoğlu dün avukat kimliğinle cezaevine giderek başkan Aziz Yıldırım, asbaşkan İlhan Ekşioğlu ve mali işler sorumlusu Tamer Yelkovan ile bir görüşme yaptığı ortaya çıktı. Mosturoğlu’nun oğlu Batu Mosturoğlu twitter’dan bu gelişmeyi duyurarak, “Babam ‘Onlar çıkana kadar var gücümle savaşacağım’ diyor. Aslında dinlenmek istiyordu ama dayanamadı gitti” ifadesini kullandı.

‘EN İYİ CEVAP SAHADA VERİLİR’
Soyunma odasında yapılan durum değerlendirmesinde teknik direktör Aykut Kocaman yaşanan sürece bir kez daha değindi. Oyuncularının saha dışındaki olayları takip ettiklerinin farkında olduğunu ve bu süreçten ekip halinde etkilenmemenin mümkün olmadığını oyuncularına anlatan Kocaman, “İster istemez hepimiz sürecin olumsuz etkilerini bünyemizde barındırıyoruz. Ancak bizim tek yapabileceğimiz şey sahada mücadele etmek. Sürece ancak bu şekilde olumlu anlamda katkı yapabiliriz. Bugünkü gibi mücadelesiz futbolla değil. Şimdi hepimiz şapkalarımızı önümüze koyalım ve düşünelim” ifadeleriyle soyunma odasından ayrıldı. Htspot

Demirören'den Fenerbahçe'ye Şok Teklif

Yıldırım Demirören, Ankara'da yapılan Genel Kurul'da 229 oyun 221'ini alarak Türkiye Futbol Federasyonu'nun 41. başkanı olmasından sonra ortaya ilginç söylentiler çıktı.

Lig TV Muhabiri Ömer Güvenç'in iddiasına göre; TFF Başkanı Yıldırım Demirören, Fenerbahçe'ye "Uluslararası Tahkim Mahkemesi'nde (CAS) UEFA'ya açtığınız davayı geri çekin, 45 milyon Euro'yu Türkiye Futbol Federasyonu olarak biz karşılayalım" dediğini iddia etti.

Ömer Güvenç, bu sözünün de arkasında olduğunu söyledi.

F.Bahçe Deplasmanda 'O' Alemde

Aykut Kocaman’ın formsuzluğu nedeniyle son 4 maçtır kadroya almadığı Özer, soluğu Etiler’deki bir gece kulübünde aldı. Genç futbolcu yanındaki iki kadınla sabaha kadar eğlendi.

Fenerbahçe, şike soruşturmasının başladığı 3 Temmuz’dan bu yana en sıkıntılı dönemlerinden birini yaşıyor. Takım Kadıköy’de taraftarının desteği ile kazansa da iş deplasmana gelince aynı şeyleri söylemek mümkün değil. Üst üste 4 dış saha maçından puan çıkaramadan ayrılan sarı lacivertlilerin son 10 sezondaki en kötü deplasman performanslarından birini sergiliyor. Aykut Kocaman ve ekibi, yöneticiler, taraftarlar bu sıkıntılı süreçten çıkmak için büyük çaba gösteriyor. Ya futbolcular? Onlar için aynı şeyleri söylemek mümkün değil. Önceki akşam Eskişehirspor’a 2-1 kaybeden F.Bahçe’de formsuzluğu yüzünden 4 haftadır kadroya giremeyen Özer Hurmacı, bu tablonun en belirgin tarafı. Kocaman’ın kadroya almadığı genç futbolcunun maçın oynandığı sıralarda Etiler’deki Vitrin Club’da biri sarışın, diğeri esmer iki kadınla görüntülenmesi ve sabaha kadar eğlenmesi tepkiye neden oldu.
Hürriyet; Özer’in bu özel gecedeki görüntülerini ele geçirdi. Bakın o gece neler olmuş...

O GECE NELER YAŞANDI?
SAAT 19. 00 F.Bahçe, Eskişehir’de sahaya çıkıyor. Özer Hurmacı ise bir restaurantta arkadaşları ile birlikte yemek yiyiyor. Burada anormal bir şey yok.
SAAT 21.00 F.Bahçe, Eskişehirspor deplasmanında sahadan boynu bükük ayrılıyor. Özer yanında 2 kadın ve bir erkek ile birlikte mekandan ayrılıyor.
SAAT 23:00 F.Bahçe özel uçakla İstanbul’a dönüyor. Yenilgi yüzünden futbolcuların ağzını bıçak açmıyor. Moraller sıfır. Herkes evinin yolunu tutuyor.
SAAT 00.05 Özer, yanındaki özel arkadaşlarıyla birlikte Etiler’deki Vitrin Club’a giriş yapıyor. Son derece neşeli görüntüler sergiliyor ve dikkat çekiyorlar.
SAAT 02.00 Ortam son derece sıcak. Gece kulübündeki F.Bahçeli taraftarlar duruma tepki gösteriyorlar ancak mekan sahipleri onları engelliyor.
SAAT 04.45 Vitrin’den 2 kız arkadaşı ile birlikte ayrılıyor. Ve sabaha kadar süren eğlence Özer’in arabasıyla bir bilinmeze doğru devam ediyor.

Galatasaray, Ankaragücü ile Şike Yaptı mı?

Aziz Yıldırım, Galatasaray'ın şikeci olduğunu ima eden sözler söyledi. Bunlara nasıl bakıyorsunuz?

Geçtiğimiz hafta cevap vermeye çalıştım. Sayın Yıldırım'a savunmasına ağırlık vermesini anlatmaya çalıştım. Benim duruşum belli. Avukatları daha iyi tavsiyelerde bulanabilirdi. Yanlış ve saçma yönlendirme var. Galatasaray gelenekleriyle yaşar ve bizim böyle aşağılık geleneklerimiz olamaz.

Galatasaray'ın 8-0'lık galibiyeti 20 sene önceydi. Ayrıca G.Saray 2-0 kazansa da şampiyon olacaktı. Küme düşmekte olan bir A.Gücü vardı. Bundan daha doğal bir maç olabilir mi?

Aziz Bey bence mesnetsiz bir seçim yapmış. Aziz Bey başkanlığı sırasında da başkanlığını Galatasaray düşmanlığı üzerine kurmuş bir yöneticiydi. Galatasaray'ı silah olarak kullanıp, buradan sıyrılmaya çalışıyor. Strum Graz maçı her şeyiyle bir talihsizlik. O zaman iki takımda 90. dakikaya kadar kendisini kurtarmış, bunun şikeyle ne alakası var. Şikenin tarifi bile yanlış. Yazık bunlara savunma yapmak.

Galatasaray sözleşmeli futbolcuları ayartıyor, kimsenin sesi çıkmıyor. Bizi de şikeyle suçluyorlar. Buna ne diyorsunuz?

Ara transfer döneminde sınırlı bir zamanımız vardı. Fenerbahçe de transfer yaptı, Beşiktaş da yaptı. Bir yanlışlık varsa bizim o dönemde transfer yapmamız değil tek yanlış federasyonun transfer döneminde maçları oynatması oldu. Amrabat olayı daha evvel oldu ve transfer gerçekleşmedi. Gayri ahlaki hiçbir şey yapmadık. Galatasaray'da böyle bir şey olamaz. Kayseri'ye tüm kulüplere olduğu gibi büyük saygımız var.

Bundan 2 3 hafta sonra Galatasaray Kadıköy'e gidecek. Gerilimin nasıl olacağını tahmin ediyorsunuz?

Aziz Yıldırım'ın sözleri gerginliği arttırıyor. Benim bütün gayretim bu gerilimi taraftarlara yansıtmamaktı. Fenerbahçe'li yöneticilerin ortamı alevlendirmeyecek taraftarları sağ duyuya yönlendirecek çalışmalar içinde olacaklarına inanıyorum en azından inanmak istiyorum. Aziz Bey'in açıklamaları muhakkak ortamı gerer. Keşke bunlar hiç olmasaydı. Ben çalışmalarımla şahin olmak isterim. Rakibine saygı duymayan bir yöneticinin görevini yapması doğru değil.

'Kendimden Utanırım'

Böyle bir konuşmayı ben yapsam kendimden utanırım. Karşında 25 milyon taraftarı olan bir kulüp var. Bir tane adam geliyor 100 yılı aşkın bir kulübe inanılmaz şeyler söylüyor. Ben Aziz Bey'in yerinde olsam gece uyuyamam.

Futbol aşkı uğruna erkekler ne yapıyor

Türkiye'nin lider şans oyunları sitesi Bilyoner.com, 14 Şubat Sevgililer Günü'nü futbolla birleştirerek, takipçilerine eğlenceli bir soru yöneltti. Anketin sonunda Bilyoner.com, en renkli cevapları bir araya getirdi.

Ankete katılanlar "futbol aşkı uğruna yapılmayacak yok" dedirtirken, ilginç yanıtlar sıralandı. Cevaplar okuyanları hem güldürdü, hem de futbol aşkının ne boyutlara vardığını göstermiş oldu. Beşiktaş'ın şampiyonluğu kazandığı 100. yılında Galatasaray maçını izlemek için abisinin düğününe gitmeyen, siyah beyazlı renklere tutkuyla bağlı bir taraftarın yanı sıra, sevdiği kızla buluşmaktan son anda vazgeçip Galatasaray-Fenerbahçe maçına giden futbol tutkunu da bunlar arasındaydı.

Bunun dışında Fenerbahçe-Beşiktaş derbisini izleyeceği mekanda yer olmamasına rağmen buz gibi havaya aldırış etmeden kapının camından seyreden taraftar ve 14 Şubat'ı eşiyle geçirmek yerine Braga-Beşiktaş maçına giden bir taraftar da soruya yanıt verenlerdendi.
Doğum günü partisi yerine Konyaspor maçına...

Verilen cevaplar sadece bununla da sınırlı kalmadı. Maçın başlamasına bir saat kala sevgilisine, takımına duyduğu aşkın kendi aşklarından daha fazla olduğunu söyleyen ve terk edilen taraftar, sadece Fenerbahçe'ye destek vermek için bel fıtığı olmasına rağmen 10 saat ayakta bekleyen sarı lacivertli renklere aşık bir futbol sever, Fenerbahçe'nin şampiyonluğunu ilan ettiği Sivasspor-Fenerbahçe maçının ardından sarı lacivertli takımın bayrağını asmak isterken düşen ve ayağını çatlatan taraftar da gülümseten cevaplar arasında yer aldı.

Tüm bunların yanı sıra arkadaşları doğum günü partisi düzenlediği sırada Konyaspor'un maçına giden taraftar, GS-FB derbisini izlemek için stada giden ancak bilet bulamayınca maçı Galatasaraylılarla izleyen Fenerbahçeli ve 2000 yılında Arsenal ile Galatasaray'ın oynayacağı final maçı öncesi cebindeki son parayla Galatasaray bayrağı alan ve evine gitmek için dolmuş şoförünü ikna etmek zorunda kalan taraftar da futbol aşkının adeta kanıtı oldu.

MHP'li Vekilden Şok Aziz Yıldırım İddiası

MHP Kocaeli Milletvekili ve Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Lütfü Türkkan, Futbolda şike davasında yargılanan ve 232 gündür tutuklu bulunan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'la ilgili Adalet Bakanı Sadullah Ergin'le görüştüğünü ve bakanın Yıldırım'la ilgili "Bence tahliye olması lazım, bu kadar bile yatmaması lazım" sözlerini Twitter'dan paylaştı.

Türkkan, dün Türkiye-AB Karma Parlamentolar Komisyonu Toplantısı için İstanbul Divan Otel’deydi.

Aynı toplantının öğleden sonra oturumuna konuşmacı olarak katılan Ergin’le burada bir araya gelen Türkkan, Ergin’le yaptıkları sohbeti şöyle anlattı:

"Bakan'a CMK'nın sıkıntılı olan 252. maddenin değiştirilmesi gerektiğini ve pimi çekilmiş bir bomba gibi olduğunu söyledim. Hemen ardından Aziz Yıldırım'ı sordum. Bakan da "Kanun da bir sorun yok ama kanunu kullananlar kendilerine verilen yetkileri egzajere edebiliyorlar, sıkıntı kanunda değil, onun kullanım şeklinde. Aziz Yıldırım'ın bana göre tutuklanmaması bile gerekirdi, nitekim yapılan değişikle şike cezaları da indirildi. Şu ana kadar cezaevinde tutulduğu süre belli bana göre tahliye edilmesi gerekir" dedi.

Türkkan; "Aziz Yıldırım, siz isterseniz serbest bırakılır" sözlerine aldığı karşılığı açıklamadı ancak izlenimlerini paylaştı:

Türkkan' a göre, "Özel yetkili savcılarının bazıları Adalet Bakanı'nın kontrolünde değil"

İşte Türkkan'ın tweetleri;
"Adalet Bakanı ile başbaşa yaptığımız sohbette, "Bugün Aziz Yıldırım tahliye olur mu Sayın Bakan?" diye direkt bir soru sormuştum. Sayın Bakan, "Bana sorarsan tahliye olması gerek, şikeden verilecek ceza belli, bu kadar bile yatmaması lazım" şeklinde bir cevap verdi. Bunu sizlerle karar öncesi paylaşıp, sürece sıkıntı vermemek istemiştim. Durum budur.!!! "

Eskişehirspor 2-1 Fenerbahçe

Spor Toto Süper Lig'in 28. hafta mücadelesinde sahasında Fenerbahçe'yi konuk eden Eskişehirspor karşılaşmayı 2-1 kazandı. Bu sonucun ardından Fenerbahçe ligde oynadığı son 4 deplasman maçından mağlubiyetle ayrılmış oldu.

Ev sahibi ekip Eskişehirspor'a galibiyeti getiren goller 31. dakikada Bülent Ertuğrul'dan, 55. dakikada ise Diomansy Kamara'dan geldi Fenerbahçe'nin tek golü ise 75. dakikada yeni transfer Moussa Sow'dan geldi. Ayrıca F.Bahçe'de oyuna sonradan giren Caner Erkin 73. dakikada kırmızı kart görerek oyun dışında kaldı.

Ligdeki son 2 maçını kaybeden Eskişehirspor, Fenerbahçe karşısında aldığı galibiyetle bu seriye de son vermeyi başardı. Konuk ekip Fenerbahçe ise, Eskişehirspor karşısında aldığı mağlbuiyetle 2001-02 sezonundan beri ilk kez ligde 4 deplasman maçından da üst üste mağlubiyetle ayrılmış oldu.

Bu sonucun ardından Fenerbahçe 54 puanda kalırken Eskişehirspor puanını 41 yaptı ve 7. sıraya yükseldi. Sarı lacivertli ekip gelecek hafta sahasında Gençlerbirliği'ni konuk ederken Eskişehirspor deplasmanda Ankaragücü ile karşılaşacak.

TARİH TEKERRÜR ETTİ

Eskişehirspor karşısında sahadan 2-1 yenik ayrılan ve ligdeki son 4 deplasman maçından mağlubiyet alan Fenerbahçe, 2001-02 sezonunda 15.hafta ile 20.hafta arasında üst üste 4 deplasman maçında 4 yenilgi almıştı.

Sırasıyla deplasmanda İ.B.Belediyespor'a 3-2, Samsunspor'a 3-1 ve Karabükspor'a 2-1 yenilen Fenerbahçe, deplasmanda Eskişehirspor'a da kaybedince son 10 sezonda ilk kez 4 maç üst üste deplasmanda yenilmiş oldu.

Fenerbahçe 2001-02 sezonunda deplasmanda 15.haftada Trabzonspor'a 2-1, 17.haftada Diyarbakırspor'a 2-1, 18.haftada Samsunspor'a 1-0 ve 20.haftada Ankaragücü'ne 3-2 yenilmişti.

PENALTI İTİRAZLARI

Mücadeleye hareketli başlayan konuk ekip Fenerbahçe karşılaşmanın ilk dakikalarında Miroslav Stoch ile tehlikeli olmak istedi.

Alex'in pasında sol kanatta topla buluşan Slovak futbolcu ceza sahası içine girdi ancak Eskişehirspor savunmasında Veysel Sarı'dan kurtulamayınca yerde kaldı. Sarı lacivertli futbolcular bu pozisyon sonrasında penaltı itirazlarında bulundu.

Ancak hakem Halis Özkahya oyunu devam ettirdi.

BÜLENT'TEN ŞIK VURUŞ

Sahasında Fenerbahçe'yi konuk eden Eskişehirspor, Bülent Ertuğrul'un 31. dakikada attığı golle 1-0 öne geçti.

Erkan Zengin sol kanatta Gökhan Gönül'den çok şık bir hareketle sıyrıldı ve ceza sahası içine ortaladı. Fenerbahçe savunmasında Reto Ziegler topu kafayla uzaklaştırmak istedi ancak Eskişehir'de Bülent Ertuğrul ceza yayı üzerinde topla buluştu.

Topu başarıyla konrol eden Bülent Ertuğrul bekletmeden vuruşunu gerçekleştirdi ve kaleci Volkan Demirel'i mağlup etti.

ESKİŞEHİR'DE İNANILMAZ POZİSYONLAR

Fenerbahçe karşısında 1-0 öne geçen Eskişehirspor, golden sonra inanılmaz pozisyonlar yakaladı ancak golü bulmayı başaramadı.

Fenerbahçe savunmasında üst üste yapılan hatalar sonrasında ev sahibi takım Eskişehirspor Kamara ile iki net gol pozisyonundan yararlanamadı. Erkan Zengin'in 36. dakikadaki müthiş pasında topla buluşan Kamara kaleci Volkan Demirel ile karşı karşıya kaldı ancak vuruşunda tecrübeli eldiveni geçemedi.

Bu pozisyondan 2 dakika sonra Fenerbahçe ceza sahası içinde topla buluşan Kamara, Yobo'dan kurtulmayı başarınca net bir vuruş şansı yakaladı ancak şutunda top yandan auta gitti.

ALEX DİREKTEN DÖNDÜ

Eskişehirspor karşısında 1-0 geriye düşen Fenerbahçe, kaptan Alex de Souza ile gole çok yaklaştı ancak direği geçemedi.

Mücadelede ilk yarının son dakikasında Eskişehirspor ceza yayı üzerinde kritik bir serbest vuruş kazanan sarı lacivertlilerde topun başına Alex de Souza geçti. Brezilyalı futbolcu barajın üzerinden yaptığı plase vuruşta üst direğe takıldı.

Bu pozisyonun ardından hakem Halis Özkahya ilk yarının bitiş düdüğünü çaldı.

ALEX'TEN AŞIRTMA BİR VURUŞ

İkinci yarıya baskılı başlayan Fenerbahçe'de Alex de Souza kaleci Ivesa'yı geçmeyi başaramadı.

Mücadelenin 51. dakikasında Moussa Sow ile paslaşan ve ceza sahası içine giren Brezilyalı yıldız Alex de Souza, zor pozisyonda aşırtma bir vuruş yaptı ancak kaleci Ivesa topu yakalamayı başardı.

Alex'e rahat vuruş şansı tanımayan Eskişehirspor savunması da olası bir tehlikeye engel oldu.

KAMARA BU KEZ AFFETMEDİ

Karşılaşamanın ikinci yarısına durgun başlayan Eskişehirspor, Kamara'nın 55. dakikada attığı golle skoru 2-0'a getirdi.

İlk yarıda üst üste net pozisyonlardan gol çıkarmayı başaramayan Kamara, 55. dakikada yakaladığı pozisyonda kaleci Volkan Demirel'i mağlup etmeyi başardı.

Alex de Souza'nın orta alanda kaptırdığı top sonrası Fenerbahçe savunması hazırlıksız yakalandı. Ceza sahası içine topla giren Kamara ser vuruşunda topu ağlarla buluşturdu.

10 KİŞİ FENERBAHÇE GOLÜ BULDU

Fenerbahçe'de ikinci yarının 66. dakikasında Mehmet Topuz'un yerine oyuna giren Caner Erkin, 73. dakikada kırmızı kartla oyun dışında kaldı.

Hakem Halis Özkahya'nın verdiği bir karara küfürlü şekilde itiraz eden Caner Erkin direkt kırmızı kart görerek takımını 10 kişi bıraktı. Bu pozisyondan 2 dakika sonra Fenerbahçe Moussa Sow ile golü buldu.

Selçuk Şahin'in Eskişehirspor yarı alanında kafayla indirdiği topu ceza sahası dışında kontrol eden Moussa Sow, köşeye yaptığı vuruşla farkı 1'e indiren isim oldu ve skoru 2-1'e getirdi.

ESKİŞEHİR DİREĞİ GEÇEMEDİ

Fenerbahçe'nin skoru 2-1'e getirmesinden sonra rakip kaleye yüklenen Eskişehirspor, Kamara ile net bir pozisyondan eli boş döndü.

Eskişehirspor'da ceza sahası içine kullanılan köşe vuruşunda Ediz'in kafa vuruşu direkten döndü. Pozisyonu takip eden Kamara ise altı pas içinde yine aynı direği nişanlayınca mutlak bir gol şansını değerlendiremedi.

Pozisyonun devamında ise Fenerbahçe savunması tehlikeyi uzaklaştırmayı başardı.

MAÇTAN DAKİKALAR (İLK YARI)
8. dakikada Eskişehirspor atağında Dede'nin sol kanattan yaptığı ortada Fenerbahçe ceza sahası içindeki Serdar'ın dokunamadığı top auta çıktı.
29. dakikada Dede'nin sol kanattan yaptığı ortada top Fenerbahçe ceza sahası önündeki Veysel'de kaldı. Bu futbolcunun sert şutunda meşin yuvarlak kalenin üzerinden auta gitti.
31. dakikada Erkan'ın sol kanattan yaptığı ortada Yobo, topu kafayla uzaklaştırmak istedi. Meşin yuvarlak Bülent'in önünde kaldı. Bülent'in sert şutunda top, filelerle buluştu: 1-0.
33. dakikada Alper'in sağ kanattan Fenerbahçe ceza sahası içine gönderdiği topta Fenerbahçe defans oyuncuları tehlikeyi uzaklaştırmak istedi. Bu sırada meşin yuvarlak ceza sahası dışındaki Hürriyet'te kaldı. Hürriyet'in sert şutunda kaleci Volkan'dan seken topu Fenerbahçe defans oyuncuları uzaklaştırdı.
37. dakikada Erkan'ın ara pasında Fenerbahçe ceza sahası içindeki Kamara topla buluştu. Kamara'nın vuruşunda kaleci Volkan'ın ayaklarına çarpan meşin yuvarlak tehlike bölgesinden uzaklaştı.
45+2. dakika kazanılan serbest vuruşu kullanan Alex'in şutunda, direğe çarpan top auta gitti.

Trabzonspor'dan Yıldırım ve Otyakmaz'a Cevap

Trabzonspor, şike davasında Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ve Sivasspor Başkanı Mecnun Odyakmaz'ın savunmalarındaki bazı iddialara, resmi internet sitesi üzerinden cevap verdi.

Ortaya atılan 'teşvik primi' iddialarının gerçeği yansıtmadığının ifade edildiği açıklamada, bu iddiayı ortaya atan Aziz Yıldırım ve Mecnun Odyakmaz'ın, bunu ispat etmeleri gerektiği belirtildi.

Bordo-mavili kulübün resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, "İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2011/63 E. Sayılı dosyasında 14.02.2012 tarihinde başlayan duruşmalarda haklarında iddialar bulunan sanıkların bu iddiaların karşılığını delilleriyle ispatlama çabaları yerine, kulübümüz başta olmak üzere Başkanımız Sayın Sadri Şener ve Asbaşkanımız Sayın Nevzat Şakar’a yönelik gerçek dışı suçlamalarla çözüm arayışı içerisine girmelerini büyük bir esef ve ibretle izlemekteyiz.

"ASILSIZ İTHAMLARDA BULUNMUŞTUR"
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, 21.02.2012 ve 23.02.2012 tarihli oturumlarda, kulübümüz hakkında hiçbir somut bilgiye dayanmayan, zorlama yorumlarla asılsız ithamlarda bulunmuştur. Bu karalayıcı yaklaşımın kabul edilemez olduğunu ifade etmek isteriz.

Daha önce de ısrarla vurguladığımız gibi, haklarında önemli iddialar bulunan kişilerin mahkemede ifade verirken, kendilerine yöneltilen suçlamalara cevap vermek yerine, gündemi başka yöne çevirerek başkalarına yönelik gerçek dışı suçlamalarda bulunmalarının, sorumluluklarını kamufle etme çabası olduğunu düşünüyoruz. Bu iddialar ispatlanabilir iddialar değildir. İddia sahipleri de bunu ispatlamak zorundadırlar.

Öte yandan, Sivasspor Kulübü Başkanı Mecnun Odyakmaz da, 24.02.2012 tarihinde vermiş olduğu ifadesinde kulübümüz tarafından kendilerine “sözde” teşvik primi gönderildiği duyumunu aldığını belirtmiştir.

Bilindiği üzere, Mecnun Odyakmaz Fenerbahçe Kulübü’nün genel kurul üyesidir ve Fenerbahçeliliği futbol kamuoyu içerisinde bulunan herkes tarafından bilinmektedir. Bu gerçek ortadayken, sadece duyuma dayalı bu anlatımla Sivasspor’a, Fenerbahçe aleyhine teşvik pirimi önerildiğinin ileri sürülmesi inanılacak bir durum değildir.

Trabzonspor Kulübü hiçbir yasa ve etik dışı eylem içerisinde olmamış, tüm delilleri futbol normları adına inceleyen Türkiye Futbol Federasyonu Etik Kurulu’nun hazırladığı raporda da bu durum açıkça teyit edilmiştir. UEFA da kulüpler bazındaki en büyük organizasyona kulübümüzü davet etmiştir.

Kamuoyunu ya da mahkemeyi etkileme düşüncesi adına “Biz yandık, diğerlerini de yakarız” mantığıyla yapılan savunmalar kulübümüze leke süremeyecek kadar inandırıcılıktan uzaktır. Trabzonspor’un başından beri söylediği gibi bu süreçte Yüce Türk Yargısı önünde veremeyeceği hiçbir hesap yoktur.

Spor Toto gelirlerinin kulübümüze aktarılırken haksız kazanç elde edildiği yönünde yaratılmaya çalışılan imaj da gerçeklerin çok uzağındadır. Bahsedilen konuyla sorumluluk arasında kurulmaya çalışılan bağ tarihler itibariyle birbiriyle örtüşmemektedir.

"BU ÇAMURUN İZİ TRABZONSPOR'UN ÜZERİNDE KALMAYACAKTIR"
Atılan hiçbir çamurun izi Trabzonspor’un üzerinde kalmayacaktır. Çünkü bizler öncelikle hesap verme zorunluluğu içerisinde olduğumuz büyük camiamızın başını öne eğecek hiçbir eylemin içinde bulunmadık, bundan böyle de bulunmayacağız.

Sadece sabırla hakkımızı bekliyor ve bu hakkın artık daha fazla gecikmeden tarafımıza teslimini istiyoruz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur" ifadelerini kullandı.

F.Bahçe Bugün Yenilirse Rekor Kıracak

Ligde son 11 deplasmanda iki kez kazanan ve son 3 deplasmanda da mağlup olan Fenerbahçe, bugün Eskişehir karşısında kötü gidişi durdurmak istiyor.

Gazeteport'un haberine göre, ligde üst üste 4 deplasmanda en son 2001-02 sezonunda yenilen sarı-lacivertliler, bugün kaybederse son 10 sezonda ilk kez 4 maç üst üste dış sahada yenilmiş olacak.

Eskişehir ile ligde oynadığı son 4 maçı galip bitiren F.Bahçe, bu sezon cumartesi günkü tüm maçlarında 3 puan aldı.

Emre'nin Kaderi Belli Olmak Üzere

Emre Belözoğlu’nun dünyanın her kıtasından teklif aldığını söyleyen menajerleri, milli futbolcunun mayıs ayına kadar yönetimi beklemesinin mümkün olmadığını söyleyip, ağızlarındaki baklayı çıkarırken, Çin’in Shangay Shenhua takımının yetkililerinin önümüzdeki günlerde Türkiye’ye gelerek görüşme yapacakları ortaya çıktı.

Sözleşmesi sezon sonunda bitecek olan Emre’nin kendisine gelen astronomik teklif nedeniyle gitmeyi arzu ettiği Çin ligi, daha önce Anelka’nın transferi ile gündeme otururken, Shangay Shenhua Kulübü baş döndürücü bir transfer önerisi ile milli oyuncunun kapısına dayanacak.

Aslında Avrupa’da oynamak isteyen tecrübeli oyuncunun hangi kıtalardan teklif aldığı gizemini korurken, Fenerbahçe’den ayrılma durumu da kendini belli etmeye başladı. Emre’nin, Başkan Aziz Yıldırım ile görüşmek için mahkeme sürecinin rahatlamasını, hatta Yıldırım’ın tahliye olmasını beklediği de biliniyor. Emre’yi “Oğlum” diyerek transfer eden tutuklu başkan Aziz Yıldırım’ın tavrı da bu gelişmelerde etkili olacak.
(Milliyet)

Habertürk'ten Fenerbahçe'ye Cevap Geldi

Aziz Yıldırım'ın mahkemede Habertürk için söylediği sert sözlerin ardından, gazetenin genel yayın yönetmeni Fatih Altaylı köşesinden Yıldırım'a yanıt vermişti. Ardından Fenerbahçe Kulübü de çok sert bir açıklama yaparak, hiçbir Habertürk çalışanını kulübe ait hiçbir tesise almayacaklarını duyurmuştu.

HADDİNİ BİLMEZ SALDIRI
Gecenin geç saatlerinde Habertürk Medya Grubu adına bir açıklama yapılarak, Fenerbahçe'nin yaptığı açıklamaya tepki konuldu. Habertürk'te yer alan açıklamada, Fenerbahçe Kulübü tarafından yapılan açıklama "haddini bilmez saldırı" olarak tanımlandı.

İşte Habertürk Medya Grubu tarafından yapılan son açıklama;

Fenerbahçe Spor Kulübü imzasıyla 23 Şubat 2012 tarihinde (dün) "Bugünden itibaren Habertürk kurumu ve bağlı kurumlarının yönetici, çalışan, yorumcu ve muhabirlerinin kulübümüze ait hiçbir tesise girişlerine izin verilmeyecektir" şeklinde bir açıklamaya yer verildiği görülmüştür.

Hemen belirtelim ki bu açıklama, Habertürk'e ve Habertürk'ün şahsında özgür - bağımsız medyaya, halkın haber alma hakkına yöneltilmiş açık ve haddini bilmez bir saldırıdır. Bu açıklamayı kaleme alanlar, bu tür saldırı ve tehditlerle Habertürk'ü bugüne kadar sürdürdüğü bağımsız ve objektif yayıncılık çizgisinden saptırabileceklerini zannediyorlarsa, bu girişimin boş bir hayalden ibaret olduğunu hatırlatmak isteriz.

Çarpıtmalarla ve karalamalarla dolu açıklamada iddia edilenlerin aksine Habertürk Yayın Grubu kurumsal olarak hiçbir kulübün ne taraftarı ne de karşıtıdır. Habertürk; tüm kulüplerimizin eşit derecede saygın ve onurlu kulüpler olduğunun bilinciyle, özgür, bağımsız, tarafsız ve objektif yayıncılık yapmaktadır. Kamuoyuna malolmuş bulunan ve Fenerbahçeli bazı yöneticilerin de yargılandığı şike ve örgüt davasında da Habertürk, aynı yayın çizgisini sürdürmüştür. Soruşturmanın başladığı Temmuz 2011'den itibaren Habertürk'ün tüm yayın organlarıyla gerçekleştirdiği yayınlar, bu gerçeğin somut ve açık kanıtıdır.

AÇIKLAMA FB KİMLİĞİ İLE BAĞDAŞMIYOR
Bu gerçeğe rağmen Fenerbahçe gibi tarihsel, onurlu ve saygın bir kulübün ismini kullanmak suretiyle Habertürk'ü ve Habertürk'ün şahsında özgür ve bağımsız medyayı tehditlerle sindirmeyi ve gözdağı vermeyi amaçlayan bu açıklamayı kaleme alanların Fenerbahçe Spor Kulübü'nün kurumsal temsili ve kimliği ile bir ilgisinin olamayacağı açıktır. Bu açıklamayı kaleme alanlar Fenerbahçe Spor Kulübü'nün gerçek temsilcileri değil, olsa olsa "Fenerbahçe'nin artık sadece bir spor kulübü olmayacağını" ilan eden ve spor kulübü yöneticiliği ile bağdaşmaz nitelikteki garip zihniyetin uzantılarından ibarettir. Sorumluluk sahibi, ciddi, gerçek Fenerbahçeliler de Fenerbahçe'nin bir spor kulübü olmaktan çıkarılmaya çalışıldığının açık bir göstergesi olan bu haddini bilmez açıklama ve tutumdan rahatsızlık duymalıdırlar. Ve inanıyor ki duymuşlardır.

HEDEF GÖSTERİLİYORUZ
Şike ve haksız çıkar örgütlenmesi gibi suçlamalara karşı kutsal savunma hakkını kullanmak yerine tehditlerde bulunmak suretiyle kamuoyuna malolmuş bir davada medyanın özgür ve bağımsız yayın yapmasını engelleme girişiminin, saf ve kulübüne temiz duygularla bağlı taraftarları holiganlaştırmaya çalışmanın, medyayı hedef göstermenin, Fenerbahçe'nin çıkarlarını savunmayla, Fenerbahçe Spor Kulübü'nün kurumsal kimliği ve temsiliyle bir ilgisi yoktur ve olamaz.

Habertürk kurumu tüm çalışanlarıyla bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da bağımsız ve özgür yayıncılığını hiçbir tehdide kulak asmadan her koşulda ve haberin olduğu her yerde aynı şekilde sürdürecektir.

Stoch'a Fransa'dan Talip Var

Olympique Lille Kulübü'nün Yönetim Kurulu üyesi ve Futbolcu İzleme Komitesi Başkanı Anthony Gillet dün İstanbul'a geldi.

UEFA Avrupa Ligi 2.turunda oynanan Beşiktaş-Braga karşılaşmasını da izleyen Gillet, cumartesi günü Eskişehir'e geçecek ve Fenerbahçe'nin puan mücadelesinde Stoch'u yakın takibe alacak.

Bir kaç maç daha takip edilecek
Daha önce Sow'un Fenerbahçe'ye transfer görüşmelerinde Sarı-Lacivertliler'le yakın dostluk kuran ve sezon başında Niang'in Al Saad takımına transferinde de iki kulüp arasındaki görüşmelere aracı olan Gillet, Stoch için bir rapor hazırlayacak. Slovak oyuncu sezon sonuna kadar birkaç maçta daha izlenecek ve bu raporlar daha sonra teknik heyete sunulacak. Her şey olumlu giderse Lille kulübü sezon sonunda Stoch'un transferi için Sarı-Lacivertliler'e resmen başvuruda bulunacak.

Piyasa değeri 7.5 milyon euro
Fenerbahçe ile sözleşmesi 2014 yılına kadar devam eden Stoch geçen sezon 23 lig karşılaşmasında görev alırken 2 gol atıp, 5 asist yapmıştı. Bu sezon ise şu ana kadar 21 maçta 8 gol, 4 asistlik bir performans ortaya koydu. Piyasa değeri 7.5 milyon euro olarak gösterilen Stoch için Sarı-Lacivertli yönetimin en az 10 milyon euroluk bir bedel belirlediği sezon sonuna kadar yıldız futbolcunun ortaya koyacağı performansa göre bu rakamın daha da yukarılara çıkabileceği ifade edildi.

Aziz Yıldırım Hakkında Duyulmamış İddia

Atamanın perde arkasında ise futboldaki şike soruşturması yatıyor. MİT İstanbul Bölge müdürü İ.N’nin adı 3 Temmuz’da başlayan şike operasyonunda da geçmiş ve MİT müdürünün Aziz Yıldırım’a “Senin hakkında soruşturma başlatıldı” dediğinin dinlemeye takıldığı iddia edildi.

Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) İstanbul Bölge Başkanı İ.N.’nin Ankara’ya atanmasının arkasında KCK soruşturması nedeniyle yaşanan yargı-MİT çekişmesinin değil, şike soruşturmasının yattığı ortaya çıktı.

Bu atama kararının şubat ayı başında çıkmasına karşın İstanbul Özel Yetkili Mahkemesi’yle yaşanan ‘KCK krizi’ nedeniyle hemen gerçekleştirilmediği, gerilimin yatışmasının beklendiği de anlaşıldı.

MİT kaynaklarının verdiği bilgiye göre, MİT Müsteşarlığı’ndaki üst düzey görevliler, Başbakan Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün imzasıyla atanıyor.

Bu kapsamda İstanbul’daki Bölge Müdürlüğü’ne başkanlık görevinde bulunan İ.N.’nin Ankara’daki Merkez Karargâha atanmasına ilişkin MİT Kararnamesi de Ocak 2010’da hazırlanarak Başbakanlık’a gönderildi. Başbakanlık da Ocak sonunda kararnameyi onay için Çankaya Köşkü’ne iletti. Cumhurbaşkanı Gül de kararnameyi Şubat başında imzaladı.

Aziz Yıldırım iddiası
İ.N’nin şubat ayının ilk haftasında İstanbul ile ilişiğini kesip Ankara’ya gelmesi gerekirken, 7 Şubat’ta İstanbul Özel Yetkili Savcılığı’nın MİT Müsteşarı Hakan Fidan, eski Müsteşar Emre Taner ve emekli Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş’i ifadeye çağırmasıyla başlayan kriz nedeniyle İstanbul’dan ayrılamadı. Hükümetin, MİT Yasası’nın 26. maddesini jet hızıyla değiştirip Fidan ve diğer eski yöneticilerle ilgili arama kararının düşmesini sağlamasının ardından kriz yatışınca da atama işlemi hayata geçirildi. MİT kaynakları da, atamanın KCK soruşturması ile ilgili olmadığını bildirdi.

Atamanın perde arkasında ise futboldaki şike soruşturması yatıyor. İ.N’nin adı 3 Temmuz’da başlayan şike operasyonunda da geçmiş ve MİT müdürünün Aziz Yıldırım’a “Senin hakkında soruşturma başlatıldı” dediğinin dinlemeye takıldığı iddia edildi. Bu iddia üzerine şike soruşturmasını yürüten Savcı Mehmet Berk tarafından Ağustos 2011’de İ.N’nin ifadesi alındı. Mahkemeye gönderilen 93 şüpheli arasında ise İ.N. yer almadı.
(Radikal)