Son Dakika :
galatasaray etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
galatasaray etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Fatih Terim'in Yenemediği Tek Takım

Gönderen: Unknown on 1 Mart 2012 Perşembe | 03:26



Galatasaray bu sezon Süper Lig'de mücadele ettiği 17 rakibinin 16'sını mağlup etmeyi başardı
Yalnız bir takımı yenemedi! Galatasaray bu sezon Süper Lig'de mücadele ettiği 17 rakibinin 16'sını mağlup etmeyi başardı. Galatasaray'ın mağlup edemediği tek takım...

İlk yarının 12.haftasından sonuna kadar sırasıyla Sivasspor, Gençlerbirliği, Fenerbahçe, Trabzonspor, Orduspor ve Manisaspor'u yenen Galatasaray ilk 11 haftada ise 6 takıma karşı puan kaybetmişti. Galatasaray ligin 2. yarısında ise puan kaybettiği 5 takımı yenmeyi başardı sadece Medical Park Antalyaspor'u mağlup edemedi.

İlk yarıda 2-0 yenildiği İ.B.Belediyespor'u 4-1, 4-2 yenildiği Gaziantepspor'u 2-1 yenen Galatasaray ilk yarıda 1-1 berabere kaldığı Karabükspor'u 5-1, 0-0 berabere kaldığı Mersin İdman Yurdu'nu 3-1 ve 0-0 berabere kaldığı Beşiktaş'ı ise 3-2 yendi. Galatasaray bu sezon sadece Medical Park Antalyaspor'u yenemedi.

Deplasmanda 0-0 berabere kaldığı rakibiyle sahasında 1-1 berabere kalan Galatasaray bu sezon M.P.Antalyaspor maçlarında 4 puan kaybetti.

TERİM İLE BAMBAŞKA BİR ÇEHRE

G.Saray'ın sezon başında transfer ettiği isimler çok eleştirildi. Melo için bidon yakıştırması yapıldı. Elmander bedavaya alındı. Engin'e deli damgası vuruldu. Emre ve Semih gibi gençlerin takıma alınması eleştirildi. Necati'nin takıma bir katkı sağlamayacağı savunuldu. Ancak bu oyuncular Terim'le bambaşka oldular.

G.Saray, UEFA Kupası'nı kazandığı yıldaki ruhuna yeniden kavuştu. Bunda Fatih Terim'in payı çok büyük. Takıma arkadaşlığı getirdi. Futbolcular birlikte düşünmeyi öğrendi. Bir takımı oynatacak olan hocadır. Fatih Terim bunu fazlasıyla başardı. Futbolcularına sadece bir teknik adam olarak değil bir psikolog gibi davranarak önemli bir işlevi yerine getirdi.

DERBİLERDE TAM GAZ

Geçen sezon Galatasaray derbilerde hiçbir varlık gösterememiş ve galibiyete hasret kalmıştı. Fatih Terim'in takımın başına geçmesiyle Sarı-Kırmızılı takım tam bir derbi canavarı kesildi. Bu sezon Galatasaray derbilerde 3 galibiyet, 1 beraberlik elde etti. Fatih hoca oyuncularını derbi maçlarına çok iyi hazırladı. Böylesine zor maçlar öncesi oyuncularına özgüven kazandırmayı bildi.

İşte Ünal Aysal'ın Çılgın Projesi



Galatasaray Kulübü’nün aylık resmi yayın organı Galatasaray Dergisi’nin mart sayısında, ABD seyahati sırasında yapılan röportajı yayımlanan Aysal, aday olurken "Uluslararası başarıda süreklilik" sözü verdiğini hatırlatarak, şunları kaydetti: "Bu nasıl olur? Öncelikle sportif başarıyla. Birkaç yıldır istediğimiz yerde bitirmiyoruz ligleri. Haziran ayına gelmiştik ve yeni yönetim olarak takımı baştan aşağı yenilemek gerekiyordu. Hocamızın eline teslim edeceğimiz 11 oyuncumuz bile yoktu neredeyse. Üstelik Florya’nın birikmiş pek çok sorunları vardı. Bu durumda ’önce borçları azaltalım sonra sportif başarıya bakarız’ diyemezsiniz. Bugün gelinen nokta ortada. Geçen sene aynı dönemde zannedersem 10. sıradaydık. Şimdi lideriz. 12 yeni oyuncumuz var takımda. Fatih hoca en büyük şansım. Sadece takımı bu noktaya getirmekle kalmadı, başka bir Florya yaratıyor ve birlikte yeni Floryalar planlıyoruz." Ünal Aysal, basketbol ve voleybol şubelerine de aynı şekilde ciddi takviye ihtiyacı nedeniyle ellerinden gelen tüm desteği verdiklerini belirterek, "Hala da vermeye çalışıyoruz. Onlar da bizi gururlandırmaya devam ediyorlar.

Daha önemli bir şey söyleyeyim; hiçbir hocamızın kafasında ’gelecek sene ne olacağız?’ sorusu yok. Hepsi ’Daha büyük başarılar için ne yapmalıyız’ sorusuna konsantre olmuş durumdalar. Doğrusu bu beni sevindiriyor" ifadelerini kullandı.

2020’de 100 milyon taraftar hedefi
New York seyahatinde taraftara gelecekle ilgili planlarını anlattığını belirten Aysal, "Galatasaray taraftarları her yerde var. Şimdi sırada Almanya var. Almanya’da en az 1,5 milyon Galatasaraylı yaşıyor. Bugün bu sayı pek çok Avrupa kulübünün kendi ülkesindeki toplam taraftarından fazla. Arkadaşlarım hangi kent ya da kentlerde bu toplantılar yapılmalı, bunu üzerine çalışıyorlar.

Organizasyon ve sunumlar işin kolay tarafı, önemli olan zaman yaratabilmek.

İnşallah Çin’de de bu tür sunumları yapacağımız günlere kısa sürede geliriz" ifadelerini kullandı.

Başkan Aysal, ABD’deki taraftarlara ’2020’de nasıl bir Galatasaray görmek istediğini’ anlattığını dile getirerek, dergideki röportajında daha sonra şunları kaydetti: "Sadece sportif ya da mali açıdan değil. En az onlar kadar önemli olan markamız, değerlerimiz ve kültürümüz açısından. Planladığımız müzeden, bir ’Ünlüler Galerisi’ne dönüştürmeyi planladığımız ’Efsaneler Projemize’, tek tek Galatasaraylılık değerlerine kadar hemen her alanda henüz bilinmeyen ama şekillenmeye başlamış projelerimizi paylaştım. 2020’de sadece Batı’da var olmakla yetinemeyiz. Gözümüzü Uzak Doğu ve Yakın Doğu’ya da dikmemiz gerek. Bu dünya sadece Batı’da yaşayan 2,5 milyar insandan ibaret değil. Güneyimizde ve doğumuzda 4,5 milyar insan daha var. Ülke içindeki gündemimiz biraz rahatladığında bu çalışmalar bizi yarına çok farklı boyutlarda taşıyacak.

New York buluşmasını bir dünya turunun ilk adımı olarak görün. Dünyada yaşayan tüm Galatasaylılara dokunmamız gerek. Biz değerlerimiz ve taraftarlarımız kadar büyüğüz. Bu açıdan baktığınızda mesele sadece mali yapıyı düzeltmek veya tesis yapmak olarak algılanmamalı. Bu büyük gücümüzü sinerjiye dönüştürmeliyiz.

Her Galatasaraylı hedefleri bilmeli, benimsemeli ve ister maddi, ister manevi olsun katkıda bulunmalı. Manchester United kendisine dünyada 500 milyon taraftar hedefini koyduğunu açıkladıysa zaten dünyada 30-35 milyon taraftarı olan Galatasaray’ın da kendisine en azından 100 milyon hedefini koyması gerekir. Tabii hedef koymak çok önemli ama yeterli değil. Hedefe nasıl ulaşılacağını planlamak ve planı uygulamak gerekiyor. Unutmayalım 2020 çok uzak bir tarih değil."

Altyapı

Geçen gün bir gazetede "Altyapıyla ilgilenmiyorlar" diye bir yazı okuduğunu anlatan başkan Aysal, "İnsaf yani! Yeni tesisimizi gördüler mi, merak ediyorum. Fatih hoca neler yapıyor biliyorlar mı, merak ediyorum. Bilmeden, araştırmadan nasıl yazabiliyorlar anlamıyorum doğrusu" ifadesini kullandı.

Ünal Aysal, sürekli sportif başarının uzun vadede ancak altyapıyla gerçekleşebileceğini en iyi bilen kulübün kendileri olduğunu sandığını belirterek, şöyle devam etti: "Gelelim başarının diğer ayaklarına. Kulübün her departman ve biriminde enerjik, efektif ve verimli bir organizasyon ve işletme yapısının kurulması gerekiyordu. Bu konuda Deloitte’un raporunu tamamlamasına ve uygulamaya geçilmesine 4-5 hafta kaldı. Bu tür meseleler her istediğinizde sil baştan yapabileceğiniz uygulama değişiklikleri değil. Önce doğru teşhisler koymanız gerek. Teşhiste yanılırsanız bozuk olmayan parçaları tamir etmekle uğraşırsınız.

Böyle bir lüksümüz yok. Sabır gösterip raporu bekleriz ama plansız hareket etmeyiz." -"Mali açıdan sıkıntımız yok"- Mali meselelerin, konjonktüre rağmen çizdikleri yol haritası doğrultusunda ilerlediğini kaydeden Ünal Aysal, "Mali açıdan bir sıkıntımız yok" dedi.

ABD’de taraftarlarla bir araya geldiklerini ve çok yararlı görüşmeler gerçekleştirdiklerini vurgulayan Aysal, "Bu yoğun dönemde taraftar ilişkilerine eğilebildiğimiz için mutluyum. Ayrıca şunu bilmemiz lazım; Galatasaray’ı istediğimiz noktaya ancak hep birlikte getirebiliriz. Üyelerimiz, yöneticilerimiz, profesyonel kadrolarımız ve tüm taraftarlarımız. Özetle total seferberlik. Hedefler büyük olunca güçleri de büyütmek gerekiyor" şeklinde görüşlerini aktardı.

Lukas Podolski G.Saray'a Geliyor

Gönderen: Unknown on 28 Şubat 2012 Salı | 19:57



Galatasaray'ın sezon başında Köln'ün bırakmaması nedeniyle transferini gerçekleştiremediği Lukas Podolski, yeniden gündemde... Alman basını, sarı-kırmızılı takım ile anlaşmasına rağmen kulübü izin vermediği için istemeyerek Köln'de kalan 26 yaşındaki oyuncunun, sezon sonunda mutlaka ayrılma kararı aldığını ve Şampiyonlar Ligi'nde forma giyeceği bir takıma gideceğini belirtti.

Köln'e yakın kaynaklar, Podolski'ye ilk adres olarak Galatasaray'ı gösteriyor. Lukas'ın Cimbom'dan yıllık 4 milyon euro alacağı iddia edildi.

BUNDESLİGA'DA 15 GOL ATTI
Köln'ün daha iyi bir teklif gelmezse 15 milyon euro bonservis karşılığında Podolski'nin Galatasaray'a transferine bu kez izin vereceği belirtiliyor. Bundesliga'da kalma mücadelesi veren Köln'le 1 yıl daha sözleşmesi olan Polonya asıllı yıldız, 19 maçta attığı 15 golle takımının en etkili ismi durumunda. Alman Milli Takımı'nın da değişmez oyuncusu olan Lukas Podolski, 97 kez taşıdığı milli forma altında 43 gole imzasını koydu. Podolski, Euro 2012 finalleri kadrosunda da yer alacak.




9 puan farka rağmen Terim temkinli!



Derbiden sonra, “Henüz her şey bitmiş değil” diyen tecrübeli hocanın hafta boyuca bu konuyu işleyeceği bildirildi. Terim’in, Fenerbahçe ile 9, Beşiktaş ile 14 ve Trabzonspor ile 17 puanlık farkın önemli bir avantaj olduğunu dile getireceği, ancak son 6 haftadaki zorlu fikstürün ve play-off sistemi nedeniyle farkın yarıya inmesinin olumsuzlukları üzerinde duracağı dile getirildi. Terim’in, ezeli rakiplerinin takılması durumunda farkın da daha artabileceğini düşündüğü ifade edildi.fanatik

Podolski Galatasaray'a doğru iddiası



Galatasaray'ın sezon başında Köln'ün bırakmaması nedeniyle transferini gerçekleştiremediği Lukas Podolski, yeniden gündemde... Alman basını, sarı-kırmızılı takım ile anlaşmasına rağmen kulübü izin vermediği için istemeyerek Köln'de kalan 26 yaşındaki oyuncunun, sezon sonunda mutlaka ayrılma kararı aldığını ve Şampiyonlar Ligi'nde forma giyeceği bir takıma gideceğini belirtti. Köln'e yakın kaynaklar, Podolski'ye ilk adres olarak Galatasaray'ı gösteriyor. Lukas'ın Cimbom'dan yıllık 4 milyon euro alacağı iddia edildi.

BUNDESLİGA'DA 15 GOL ATTI

Köln'ün daha iyi bir teklif gelmezse 15 milyon euro bonservis karşılığında Podolski'nin Galatasaray'a transferine bu kez izin vereceği belirtiliyor. Bundesliga'da kalma mücadelesi veren Köln'le 1 yıl daha sözleşmesi olan Polonya asıllı yıldız, 19 maçta attığı 15 golle takımının en etkili ismi durumunda. Alman Milli Takımı'nın da değişmez oyuncusu olan Lukas Podolski, 97 kez taşıdığı milli forma altında 43 gole imzasını koydu. Podolski, Euro 2012 finalleri kadrosunda da yer alacak. Milliyet

Adnan Polat'ın 7 yıl hapsi istendi!



Savcılık, Polat’ın Kamerunlu futbolcu Rigobert Song’a ödendiği ileri sürülen 1 milyon doların hangi amaçla ve nereye harcanmış olduğunun ikna edici bir makbuz ve belgeyle tespit edilemediği gerekçesiyle dava açmıştı. Adnan Polat’ın ‘hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak’ suçundan 7 yıla kadar hapsi isteniyor. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, M.Bülent Tulun’un, Adnan Polat’a hitaben yazdığı mektup da yer aldı.

İddianamede, G.Saray Spor Kulübü Derneği’ne ait hesap dökümlerinden olan muavin defterindeki döviz kasası dökümü incelendiğinde, 16 Mayıs 2006’da 1 milyon 23 bin dolarlık kasa çıkışının görüldüğü, bunun 23 bin 100 dolarına makbuz düzenlendiği, diğer 1 milyon dolarlık bölümün makbuz ile belgelendirilmediği, bahsi geçen 1 milyon dolarlık ödemenin Kamerunlu Rigobert Song’a tazminat bedeli olarak verildiği belirtildi.

İKNA EDİCİ BELGE BULUNAMADI

Ancak bu ödemenin makbuz ile teyid edilemediği de vurgulandı. Ayrıca Song’un avukatının kulübe gönderdiği e-maile göre de 1 milyon dolarlık ödeme yapılmasının mümkün olmadığının tespit edildiği ifade edildi. Song’a ödendiği söylenen 1 milyon doların hangi amaçla ve nereye harcanmış olduğunun ikna edici bir belgeyle tespit edilemediği dikkate alınarak, dönemin başkan yardımcısı Adnan Polat’ın, Song ile yapılan sulh ve ibra kontratlarında imzası bulunduğu, bu nedenle Polat’ın 5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun 32/f yollamasıyla TCK’nin 155/2. Maddesi uyarınca ‘hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak’ suçundan 1 yıldan 7 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Polat, İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanacak.

Habertürk

Ernst, Quaresma'ya Sert Çıktı



SüperLig’de G.Saray-Beşiktaş karşılaşmasının sonunda soyunma odasında sinirler gerildi...

Karşılaşmada Beşiktaş’ın Alman futbolcusu Fabian Ernst rakip Galatasaray’ın kontrataklarında duyarsız kalan ve baskı yapmayan Quaresma’yı önce sözlü, ardından işaretle uyarması futbolcular arasında gerginliğe yol açtı.

Beşiktaş’ta özellikle son haftalarda Quaresma’nın isteksiz davranışlarından öfkelenen Ernst maç içinde saha kenarına gelerek Carvalhal’e “Quaresma’ya bir şey söyle. Bağırmaktan boğazım yırtılacak. Umursamaz hareketlerini bıraksın ya da oyundan al” dedi.

Q7, Ernst’in eleştirilerine cevap vermedi
Soyunma odasında da Q7’ye sert çıkan Alman oyuncu “Saha içinde bağırıyorum anlamıyorsun. Neredeyse küfür edecektim. Kendimi zor tuttum. Bırak koşmayı, yürü de takıma katkın olsun. Takım arkadaşlarına yazık değil mi” dediği iddia edildi.

Quaresma’nın ise Alman futbolcuya hiç bir şey söylemeden duşlara gittiği öğrenildi. Beşiktaşlı genç futbolcuların da Ernst’e hak vererek, Carvalhal’e “Hocam Quaresma bizim için değil; hiç olmazsa kendisi için bir şey yapsın. Rakibe müdahale etsin, koşmuyor. Ayağına top gelince oynuyor. Bizleri de oyundan düşürüyor. Onunla konuşun” diyerek şikayet ettikleri ifade edildi.

Carvalhal, Tayfur Havutçu’ya dert yandı
Takımın zor günler geçirdiğini ifade eden Carvalhal ise genel direktör Tayfur Havutçu’ya dert yanarak “Futbolcuları stres bastı. Braga ile zorlu maç yaptık ve dinlenmeden Galatasaray maçına çıktık. Futbolcularım yoğun maç trafiği yüzünden strese girdiler. Beşiktaş tarihinin en başarılı dönemini yaşıyoruz. UEFA, Türkiye Kupası ve Süper Lig’de mücadele ediyoruz. Böyle giderse işimiz çok zor. Futbolcuların birbirine düşmesine istemiyorum” ifadesini kullandı.


Galatasaray Küllerinden Doğdu



Ezeli rakiplerinden Beşiktaş'ı derbi maçta 3-2 yenerek Spor Toto Süper Lig'in zirvesindeki yerini daha da sağlamlaştıran ve en yakın rakibi Fenerbahçe'yle puan farkını 9'a yükselten sarı-kırmızılı takım, tarihinin en kötü sezonlarından biri olan geçen sezonu puan olarak adeta ikiye katladı.

Toplam 3 teknik adamla çalışılan 2010-2011 sezonunun 28. haftasını 33 puanla, düşme hattının hemen üzerinde 14. sırada geçen Galatasaray, Fatih Terim yönetiminde bu sezonki performansıyla geçen sezondan 30 puan fazla toplarken, normal sezonun tamamlanmasına 6 hafta kala zirvede tartışmasız üstünlüğünü ilan etti.

Savunmada son 4 sezonun en iyisi
Galatasaray'ın bu sezon savunmada ortaya koyduğu performans ve yenen goller, son 4 sezonun en iyisi olarak dikkati çekti.

Bu sezon geride kalan 28 maçta kalesinde 21 gole engel olamayan sarı-kırmızılı takımın bu performansı, ancak 5 yıl önceki 2007-2008 sezonunda 20 golle geçilen 28. haftanın gerisinde kaldı.

Sarı-kırmızılılar, 28. haftalar itibariyle geçen sezon 38, 2009-2010 sezonunda 29 ve 2008-2009 sezonunda ise 32 gol yemişti.

Galatasaray'ın bu savunma performansında, kaleci Fernando Muslera ile savunma bloğunun uyumlu futbolu etkili oldu.

Son 6 sezonun en yüksek gol ve puanına ulaştı
''Cim-bom''un bu sezon 28. hafta itibariyle ulaştığı 54 gol ve 63 puanlık performans, son 6 sezonun en iyi rakamları oldu.

Sarı-kırmızılılar, bu sezon rakip ağları 54 kez havalandırıp, en yakın rakibinin 9 puan önünde 63 puan elde ederken, 28. haftalar itibariyle bu rakamlar, ancak 2005-2006 sezonundaki 66 gol ve 68 puana geçildi.

Zirvede 12 yıl sonra büyük fark
Sarı-kırmızılı ekibin zirve yarışında elde ettiği puan farkı, son 12 sezonda yakaladığı en yüksek fark olarak da kayıtlara geçti.

Normal sezonun bitimine 6 hafta kala 63 puan elde edip, ikinci sıradaki Fenerbahçe'nin (54) 9 puan önünde yer alan Galatasaray, yine Fatih Terim'in teknik direktör olduğu 1999-2000 sezonundan beri lig lideri olarak böyle bir fark yakalayamamıştı.

''Cim-bom'', 1999-2000 sezonunun 25. haftasında 66 puanla lider durumda bulunurken, 55 puanla ikinci sıradaki Beşiktaş'ın 11 puan önünde yer almıştı.

Erhan Önal Hala Hastanede



Arkadaşları ile halı saha maçına giden Milli Takım’ın ve Galatasaray’ın eski yıldızlarından Erhan Önal, aniden beyin kanaması geçirmiş ve Haydarpaşa Hastanesi’nde yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınmıştı.

NE OLMUŞTU?

Erhan Önal'ın Galatasaray’da birlikte forma giydiği eski takım arkadaşlarından Ayhan Akbin, arkadaşının yaşadığı rahatsızlığı hurriyet.com.tr'ye şöyle anlatmıştı: ’Erhan maç için sahaya geliyor. Hazırlanırken aniden yere yığılıyor.. Hemen orada bulunanlar tarafından Haydarpaşa Hastanesi’ne kaldırılıyor.. Doktorlar beyin kanaması geçirdiğini tespit ediyorlar.. Bize söylenen, durumunun ciddi olduğu.. Allah’tan ümit kesilmez.. Umutla iyileşmesini bekliyoruz..’’

GATA'DA TEDAVİ GÖRÜYOR

Erhan Önal, hayati tehlikeyi atlattı. Sağlık durumu da her geçen gün iyiye gidiyor ancak rahatsızlığı nedeniyle Ankara GATA'da fizik tedavi görmeye devam ediyor.

ERHAN ÖNAL KİMDİR?


Münih Türk Gücü'nde futbol hayatına başlayan Erhan Önal Bundesliga’nın ilk Türk oyuncusu oldu. Bayern Münih takımında oynayan Erhan Önal 1983 yılında Fenerbahçe'ye transfer oldu. Ancak 1983-84 sezonunda inişli çıkışlı bir performans gösteren sarı-lacivertli takimda uyum sorunu yaşayan Önal, Belçika'ya döndüyse de 1985'te büyük başarılara imza atacağı Galatasaray'a transfer oldu. Galatasaray'da futbol oynarken sakalları yüzünden Papaz lakabı takılan 54 yaşındaki oyuncu futbolcu bıraktıktan sonra menejerlik yapmaya başladı.

Necati Ateş: Fenerbahçe'yi Yeneceğiz



TRT Spor'da yayınlanan Futbol Ateşi adlı programa katılan Necati Ateş, sarı-kırmızılı takımdaki yeni günleri hakkında açıklamalar yaptı.

"SON YILLARDA BÖYLE BİR ŞOV GÖRÜLMEDİ"
İlk olarak Beşiktaş derbisiyle ilgili konuşan Necati Ateş, "Son 25 dakikada kulübedeydim. İnsan kulübede daha heyecanlı oluyor. Maç öncesinde seyircilerin yaptığı şov da son yıllarda Avrupa dahil hiçbir yerde görülmedi diye düşünüyorum. Bizi inanılmaz derecede desteklediler. Son dakikada golü bulmamızın belki de en büyük sebebi onlardı. Derbide stadın full olması, taraftarın şovu inanılmazdı. Nasıl yaptılar bilmiyorum ama mükemmeldi. Hocam bunları sonuna kadar hak ediyor" dedi.

"HERKES 'GOLÜ KİM ATTI?' DİYE SORUYORDU"
Maçın son bölümlerinde gelen golle ilgili konuşan tecrübeli golcü, "Gol sevincinde Hasan hocanın deparı vardı. Uzun zamandır şampiyonluk hasretini sanırım anlatmaya gerek yok. Ben de depar attım. Golden önce Sabri'ye 'Bu hafta son dakikalarda çok gol oldu' dedim. Paris Saint Germain, Sivasspor maçlarını izledik. 'Biz de atacak mıyız?' dedim. Sabri cevap vermedi. Golden sonra Sabri'yi aradım. Bana 'Dediğin oldu' dedi. Golden sonra kulübede kimse kalmadı. Herkes 'Golü kim attı?' diye soruyordu" ifadelerini kullandı.

"MELO'YU GÖRDÜKTEN SONRA SİNİRLİ OLMADIĞIMI DÜŞÜNÜYORUM"
Felipe Melo'nun Beşiktaş derbisinde gördüğü sarı kartın ardından sinirlenmesi ve onu durdurmasıyla ilgili olarak Necati Ateş, "Melo sarı karttan sonra çok sinirliydi. Onu durdurmaya çalıştım. Ben onu gördükten sonra sinirli olmadığımı düşünüyorum" açıklamasını yaptı.

"GALATASARAY'A DÖNMEK İÇİN ÇOK SAVAŞTIM"
Uzun bir aradan sonra yeniden Galatasaray forması giymesiyle ilgili olarak Ateş, "İlk geldiğimdeki heyecanım devam ediyor. Taraftarın desteği de beni inanılmaz ateşledi. Hocaların bana güvenmesi, beni bilmeleri, benim onları bilmem ve herkesin bana güvenmesi beni çok rahatlattı. Antalya'da iyi oynamasam, Galatasaray'a dönemezdim. Antalya'da çok güzel bir ortam vardı. Mehmet hoca beni çok istedi, inandı, güvendi. Sanırım Antalya'da en çok gol atan futbolcu da olmuşum. Galatasaray beni sezon başında da istedi. Galatasaray olmasa ayrılmaya bilirdim. Galatasaray benim ailem. Çok kötü ayrılmıştık. Tekrar geri dönebilmek için çok savaştım. fatih hocam bana çok güvendi. Bu yaptıklarım yeterli değil. Daha fazlasını yapmam gerekiyor. Oynayabilmek için formayı kapıp bırakmamam gerekiyor. Futbolu inşallah Galatasaray'a bırakırım" dedi.

"77 NUMARAYI ANTALYA İÇİN GİYDİM"
Necati Ateşi 77 numaralı formayı giymesi ve Johan Elmander ile uyumu hakkında, "Antalya'da 7 numarayı giymediğim için 77 giymiştim. Galatasaray'da da Antalya için 77 giydim. Çok şanslı olduğumu düşünüyorum. Takımın hücumcuları gerçekten çok kaliteli. Kim oynarsa oynasın herkes yararlı olacaktır. Rahatlık takım arkadaşlarınla da alakalı. Fatih hoca karakterli isimlerden bir takım oluşturdu. Benim rahatlığımın en büyük etkisi de arkadaşlarımın beni kabul etmesi" açıklamasını yaptı.

"FENER'E ATTIĞIM GOLLER BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ"
Yıldız futbolcunun attığı önemli gollerin yayınlandığı programda Necati; "2004-2005 sezonunda 1-0 kazandığımız Fenerbahçe maçında attığım gol çok değerlidir. Fener'e attığım goller benim için çok önemli. O maçta attığım golde Fenerbahçe'ye attığım ilk goldü. Maçta Ümit Özat'la çarpışıp beyin sarsıntısı geçirmiştim. Golün sevincini sahada, galibiyetin sevincini ise hastanede yaşadım." şeklinde konuştu.

Galatasaray'ın Türkiye Kupası Finali'nde Fenerbahçe'yi 5-1'lik skorla devirdiği maç hakkında da açıklamalar yapan golcü futbolcu; "5-1'lik maç günü muhteşem bir gündü. O gün attığım gol en beğendiğim gollerimden biriydi. Ribery'nin de büyük payı vardı golde. Gerçekten çok özel bir futbolcuydu hala da öyle bence. Böyle bir oyuncudan çok büyük paralar kazanılabilirdik. Aklıma geldikçe Galatasaray adına hala üzülüyorum.Ama altyapıdan da çok önemli futbolcular çıkıyor artık." dedi.

2004-2005 sezonunda Konyaspor deplasmanında attığı muhteşem golün ekrana gelmesi üzerine yıldız futbolcu; "Bu golümü de çok beğeniyorum. O zamanlar çok gençtim. Gençlik ateşi denilen şey vardı. Belki daha olgun bir zamanda gelseydim Galatasaray'a o zaman yaptığım hataları yapmazdım. Fakat yine de bazı şeyleri ispatlayabilecek güce sahip olduğumu düşünüyorum" dedi.

"BU SEZON FENERBAHÇE'Yİ YENECEĞİZ"
Necati Ateş, tüm takım şampiyon olacaklarına inandıklarını ve bu yolda tüm engelleri aşmaya kararlı olduklarını da vurgulayarak, “Seyircimiz bizi desteklemeye devam etsin. Onlara layık oynayıp, layık zaferler elde edeceğiz. Her maç bizim için çok önemli, her maça final havasında çıkıp kazanacağız” diye konuştu.

Sarı-kırmızılı futbolcu ezeli rakiplerine de mesaj göndererek, “Yıllardır Kadıköy’de yaşadığımız şanssızlığı bu sene kıracağız ve Fenerbahçe’yi sahasında yeneceğiz” iddiasında bulundu.

Galatasaray'ın eski stadı Ali Sami Yen Stadyumu hakkında da konuşan Necati, "Şimdiki stadımız da muhteşem ama Sami Yen günleri çok farklıydı. Sami Yen'de inanılmaz anılarım var. Mecidiyeköy'deki boşluğu gördükçe duygulanıyorum. Orada inanılmaz bir tarih yatıyor." şeklinde konuştu.

"SELÇUK'U BARCELONA'YA KOYSAN..."
Galatasaray'ın ligin 29. haftasında Sivasspor ile oynayacağı mücadele hakkında da önemli açıklamalar yapan yıldız futbolcu, "Play-off'a daha avantajlı girmek istiyoruz. Puan farkını daha da arttırarak play-off'ta rahat etmek istiyoruz. Rüzgarı da arkamıza aldığımızı düşünüyorum. Bir seri yakaladık ve bunu sürdürmemiz lazım. Her maçı kazanmak zorundayız. Her maç bizim için çok önemli. Sivas deplasmanı bizim için çok zorlu geçecek. Oldukça kaliteli bir kadroları var. Bu performans ve iştahımızı orda da sürdürmemiz gerekiyor." dedi.

Galatasaray'ın Beşiktaş'ı 3-2 ile geçtiği mücadelede yaptığı iki asistle yıldızlaşan Selçuk İnan hakkında da konuşan Necati, "Selçuk İnan çok isabetli bir transfer. Hem Galatasaray hem de Türk futbolu için inanılmaz bir kazanç. Hem gol atıyor hem de attırıyor, zaten Beşiktaş maçında da 2 asist yaptı. Bence Barcelona'da Xavi ile İniesta'nın arasına koysan sırıtmayacak kalitede." dedi.

Türkiye'de de artık çok kaliteli oyuncuların çıktığını söyleyen Necati, Gençlerbirliği'nden Soner ve Eskişehirspor'dan Alper'i bunun en büyük örneği olarak gösterdi. Yıldız futbolcu konuyla ilgili olarak; "Tabi ki de hoca faktörü de çok önemli. Baktığınız zaman Emre Çolak ve Semih geçen sene de Galatasaray'ın kadrosundaydı. Fakat bu patlamayı yapamamışlardı." şeklinde konuştu.


Beşiktaş'a Bir Kötü Haber de Egemen'den



Beşiktaş Kulübü Doktoru Devrim Urgun, Egemen'in bugün MR'ının çekildiğini belirterek, ''Sol kasığında zorlanmaya bağlı ödem var. Hafta sonundaki Trabzonspor maçında forma giyemeyecek. Atletico Madrid ile 8 Mart'da oynanacak UEFA Avrupa Ligi maçına yetiştirmeye çalışıyoruz'' dedi.

Urgun, Veli Kavlak'ın da sağ arka adalesinde sertleşme olduğunu kaydederek, ''Avusturya Milli Takımı'ndan affını istedik. Gerekli görüşmeler yapıldı ve milli takıma gitmeyecek. Tedavisini burada sürdüreceğiz. Trabzonspor maçında oynatmaya çalışacağız'' diye konuştu.

Roberto Hilbert'in tedavisinin sürdüğünü, hedeflerinin bu futbolcuyu Atletico Madrid ile yapılacak rövanş maçına yetiştirmek olduğunu aktaran Urgun, Mehmet Aurelio'nun ise takımla birlikte çalışmalara başladığını, ancak kondisyon eksikliği bulunduğunu kaydetti.

Urgun, tedavisini Portekiz'de sürdüren Bebe'nin ise hafta sonunda İstanbul'a gelmesini beklediklerini sözlerine ekledi.

Denizli: Tek Rakip Fenerbahçe

Gönderen: Maykıl on 27 Şubat 2012 Pazartesi | 17:21



Tecrübenin ve kalitenin bir adım önde olduğu orta saha derbiye damgasını vurdu. Belki sahanın en iyilerinden Fabian Ernst’in görev yaptığı Beşiktaş orta sahasıysa, yanındaki genç Necip ve Veli’yle; Selçuk, Melo ve Engin’den oluşan G.Saray orta sahasının kalite olarak, neticeye gitme düşüncesi olarak gerisinde kalınca, oyunun kaderi bir yerde çizildi.

Esasında iki takım arasında izlenebilir en önemli farklılık; bir tarafın takım oyunuyla sonuca gitmek istemesi, diğer tarafın bireysellikle sonuç üzerindeki etkinliğini sağlamaya çalışması... Tabi ki futbolda takım oyununu ön plana çıkaran bir adım önde olacaktır. Halbuki derbilerde geriden gelenler, her zaman avantajlıdır.

Beşiktaş bunu iki defa elde etti, ama 90 dakikada 3 defa geriye düştü. Son düşüşünden bir kalkış gerçekleşmedi. Her şeye rağmen zevkli, keyifli, centilmence bir derbi oldu. Bu bakımdan iki tarafı da kutlamak lazım.

TEK RAKİP FENERBAHÇE
Bu maçta Galatasaray, şampiyonluk yarışında kendisine tek rakip belirledi; o da Fenerbahçe... Ve bu Fenerbahçe’ye karşı da son derece avantajlı. Şu andaki 9 puanlık fark ve Kadıköy’deki maç belki de ligin bitiş maçı olacak. Derbinin sonucu ya play-off’u bir anlamda manasız kılacak veya iki takımın inanılmaz bir çekişmesini ortaya çıkaracak nefes nefese bir yarışın habercisi olacak. Dünkü 90 dakikanın kısa özeti, bu sonuç Trabzonspor ile Beşiktaş’ı bu yarışın dışında bırakıyor ve şampiyonluk yolunda Galatasaray’a inanılmaz avantajlar sağlıyor. Daha play-off olsa da, şu bir gerçek ki Galatasaray, Aslantepe’de bir farklı oynuyor...

EL BOMBASIYLA OYUN
Semih’in kendi kalesine attığı golden sonra Beşiktaş’ın oyuna tutunması ve sonucu daha farklı araması gerekirken, bunu göremedik. Halbuki oyunun hemen başında Semih ve Melo ‘el bombasıyla’ oyuna devam ettiler. Çok çabuk gördükleri iki kart oyunun kaderini dahi etkileyebilirdi. Ondan sonra kontrollü oynamaları, bu olasılığı ortadan kaldırdı.

ATTIRIRIZ-ATARIZ
Özetle golün olduğu, mücadelenin olduğu, bir stadyumda derbi havası nasıl yaşanırmış bunun ortaya çıktığı, çok keyifli bir 90 dakikaya tanıklık ettik. İki takım arasındaki keskin farka bakarsak... Bir tarafta nasıl attırırız, diğer tarafta nasıl atarım düşünceleri çok net şekilde gözüktü. ‘Beşiktaş’ta son oynadığı Braga maçının fiziksel izleri var mıydı’ diye soracak olursak, her şeye rağmen 48 saatin üzerindeki dinlenmeler böyle bir olasılığı ortadan kaldırıyor. Tabii oyunun başlaması ve bitişi esasında 1 dakika içerisinde belirlendi. Almeida’nın kafa vuruşu çerçeveyi bulsa, yine ortaya 3-2’lik skor çıkacaktı. Ama onu Almeida değil, Elmander gerçekleştirdi.

Galatasaray Para Bastı



Derbi maçın bütün biletlerini satan ve GS Store'da satış patlaması yapan Galatasaray'ın derbi kârı 5 milyon TL'yi bulduğu öğrenildi. Siyah-Beyazlı taraftarların alınmadığı maçta, rakibe ayrılan 5 bin kişilik tribünden de gelir elde eden Cimbom, 52 bin 650 kapasiteli stadın neredeyse tamamını doldurdu. 27 bin kombinenin dışında 23 bine yakın bilet satan Sarı-Kırmızılılar, 3 milyon TL'ye yakın bir hasılat elde etti.

Tribün hasılatının yanı sıra geçtiğimiz haftalarda hizmete giren GS Store da ilk derbisinde yaklaşık 1.5 milyon TL ciro yaptı. Sarı-Kırmızılı ekip böylece 5 milyon TL'ye yakın bir gelir elde etti.

Aysal: Aksu'yu Destekliyorduk Ama...



Aysal, Ankara'da gerçekleştirilecek olan Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) Seçimli Olağanüstü Genel Kurulu öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, ''Başkan adaylarından tek beklentimiz, Türk sporunun istikbalini sıkıntıya sokacak davranışlar içinde olmamalarıdır. Bunun arkasında duracak ve sözünü yerine getirecek adayların da arkasındayız. Aday isim belirtmedik'' diye konuştu.

Ata Aksu'yu adaylıktan çekilme teşebbüsü nedeniyle kutladığını kaydeden Aysal, şöyle devam etti:

''Bu işe hem katılım hem çekilme, ikisi de aynı felsefede. Biz bundan sonra seçilecek adayımızdan, bütün oy verenlerin de isteği doğrultusunda, cesaretle, güvenle ve ısrarla Türk sporunun önünü açmalarını, Avrupa ve dünya ile olan entegrasyonu tehlikeye sokmamalarını bekliyoruz. Gerek dün akşamdan beri olan gelişmeler, gerekse Yıldırım Demirören'in beyanatları bizi rahatlatmış görünüyor. Kendisi inşallah birazdan seçim öncesinde yapacağı konuşmalarda da bunu teyit eder. Bunun dışında yeni seçilecek gruba başarılar diliyorum.''

Aysal; "Yıldırım Demirören'in dünkü açıklamaları bizi rahatlattı. Ata Aksu'yu destekliyorduk ama şu an için Demirören'i desteklememizde bir sakınca yok" diyerek Demirören'i destekleyeceklerini belirtti.


Cavalhal Yine Söyleyecek Birşey Bulamadı



"Oyuncularımı tebrik ederim, harika bir iş başardılar. Herkes Beşiktaş'ın gücünün yeterli olmayacağı, bu kadar maç temposu içinde konsantre olamayacağı, gücünü veremeyeceğini düşündü belki ama tüm futbolcularımız tüm güçlerini sergilediler. Maçta bütün anlarda o istek içlerindeydi. Son dakikada gol yedik çünkü gol arıyorduk.. Gol ararken gol yedik. Ben inanıyorum ki Beşiktaş taraftarı futbolcularıyla gurur duyuyordur, bu kadar istekli bir Beşiktaş çok harikaydı"..

"Bugün kimseyi aramadık, tüm oyuncularım çok hırslılardı, özellikle zorlu geçen Braga maçından sonra Cuma günü saat 02.00 civarında döndük. Cumartesi günü vardı ve bugün de maça çıktık. Buna rağmen oyuncularım hırslılardı. Maç içinde hatalar oluyor ve bunlar sonucunda goller ortaya çıkıyor. Ama ben oyuncularımı tebrik ediyorum. Hoca olarak onları kucaklıyorum. Bugün iyi ve harika bir iş yaptılar. Bütün oyuncularda kazanma isteği vardı, bu da çok önemliydi".

"Egemen'in bugün yaşadığı sakatlık, bu kadar maç oynayıp fiziki yüklenmeye girince yaşadığı bir sakatlık oldu. Sonuçta bunlar fiziki durumlar, sakatlık yaşayınca dinlenmeye ihtiyaç var ama bizim zamanımız yok. 10 gün dinlendi Galatasaray ancak bizim dinlenme şansımız bile olmadı. Oyuncularımı yine kutluyorum."

"2 günlük bir dinlenme sonrası ne yapabildiğimizi gördünüz. Vakit verilse, normal şartlar atında olsak her şey farklı olabilir. Ancak genel pencereden bakınca Avrupa'da grubu lider bitirdik, geçen senenin finalisti Braga'yı eledik, 1903'ten bu yana Avrupa'daki en iyi dereceyi elde ettik. Bu turu da geçeceğiz. Sorunlara rağmen amacımız ligde de play off'a gitmek. İlk hedef bu, sonrasına bakacağız. Kupada da iyi bir başlangıç yaptık ve en son seviyeye kadar götürmek istiyoruz".

"Başkanımız TFF adayı oldu, kendisini hem kutluyorum hem de bol şans diliyorum. Buradan Beşiktaş camiasına seslenmek istiyorum; seçimler olacak ve camia karar verme sürecine girecek. Burada herkesin yardımcı olması lazım. Bu karar verilirken takım unutulmamalı. 3 kulvarda da son döneme girmek üzereyiz. Futbol harici şeyler düşünmemiz lazım. Her şeyin en iyisi olacağına eminim. Takımı etkilemeden bu süreyi geçmek en önemlisidir".

Fatih Terim'i Duygulandıran Olay



Pegasus tribününde sarı-kırmızılı kartonlar ve pankartlarla, 'Cim-bom başı dik yürür' yazılırken, daha sonra Fatih Terim'in parmağıyla ileriyi işaret ettiği ve hemen önünde oyuncuların bulunduğu iki ayrı dev figür açıldı.

Teknik direktör Fatih Terim, 'Braveheart' filminin müziği eşliğinde gerçekleştirilen bu görsel şovu tribünün önüne kadar gelerek izledi ve tecrübeli teknik adamın oldukça duygulandığı gözlendi. Ayrıca Beşiktaş Teknik Direktörü Carlos Carvalhal'in de şovu tebessüm ederek izlemesi dikkati çekti.

Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, rakiplerinin kaybettiği bir haftada, ezeli rakipleri Beşiktaş karşısında aldıkları 3 puanın daha da önemli olduğunu söyledi.

Karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, "Kazandığımız için mutluyuz. Bu haftayı 3 puanla kapatmak, ezeli rakibi yenmek, rakiplerimizin kaybettiği bir haftada kazanmak, 3 puanı çok daha önemli kıldı." diye konuştu.

UEFA Avrupa Ligi'nde Braga'yı eleyerek tur atlayan Beşiktaş'ı kutlayan Fatih Terim, "Bugün de iyi mücadele ettiler. Onları da tebrik ediyorum. Seyircimize teşekkür borçluyuz. Tribünleri doldurdular. Sonuç itibariyle güzel bir derbi oldu. Kalpten isteyen ve bunun için de mücadele eden takımımı 3 puanla görmek beni son derece mutlu etti." şeklinde konuştu.

Fatih Terim, en yakın rakipleri ile aralarında 9 puan fark olmasına rağmen her şeyin bitmediğini dile getirerek, "Bitmiş gibi davranmamamız gerekiyor. Bu bize yakışmaz da. Daha çok mücadele etmemiz, daha çok çalışmamız lazım." dedi.

Puan farkının açılmasıyla 'Keşke play-off olmasaydı' deyip demediği yönünde bir soruya ise Terim, "play-off'u beğenmediğimi her hafta söylüyorum. Böyle bir mucit Türk futbolunda var da biz bilmiyoruz. İçimden değil, dışımdan da çok söyledim, play-off sistemini eleştirdim. Daha oynayacağımız 6 maç var. Herkes gibi biz de kaybedebiliriz. Kaybettik de. Play-off'a kalmak için önemli bir avantaj elde ettik. Evet avantajımız çok büyük. Play-off ayrı düşünülecek bir şey. Ben temkinli konuşmaya devam ediyorum. Daha yapılacak çok iş var." şeklinde konuştu.

Galatasaraylı futbolcu Elmander de, "İlk yarıya bakıldığında maça iyi başlayan ve kontrolü elinde tutan bizdik. İkinci yarı ise rakibimiz daha baskın oynadı, daha fazla pozisyon buldu. Zor maç olacağını biliyorduk. Özellikle 3 puanın gelişi benim de gol atmam daha da güzelleştirdi." ifadelerini kullandı.

Engin Baytar ise çok önemli bir 3 puan aldıklarını belirterek, "Rakiplerimizin bizden önce oynayıp puan kaybetmesi bu maçı daha da önemli kıldı. Son saniye golü bizi çok mutlu etti. Play-off'la birlikte 12 maçımız var. Avantajı kullanıp sezon sonu şampiyon olmak istiyoruz." diye konuştu.

Milli takıma çağırılmamasıyla ilgili olarak da Engin, "İnsanların kafasındaki soruları silmek için uğraşıyorum. Hocamız böyle bir karar vermiş, oraya gidenler de bizim gibi futbolcular. Sonradan bize de şans verecektir. Biz elimizden geleni önce kendi kulübümüzde ardından da milli forma altında yapmaya devam edeceğiz." şeklinde konuştu.


Fatih Terim'e 3 boyutlu jest



Beşiktaş derbisinde Galatasaray taraftarları Türk Telekom Arena'yı doldururken, gerçekleştirilen görsel şov alkış aldı. Pegasus tribününde sarı-kırmızılı kartonlar ve pankartlarla, ''Cim-bom başı dik yürür'' yazılırken, daha sonra Fatih Terim'in parmağıyla ileriyi işaret ettiği ve hemen önünde oyuncuların bulunduğu iki ayrı dev figür açıldı.

Teknik direktör Fatih Terim, ''Braveheart'' filminin müziği eşliğinde gerçekleştirilen bu görsel şovu tribünün önüne kadar gelerek izledi ve tecrübeli teknik adamın oldukça duygulandığı gözlendi.

Ayrıca, Beşiktaş Teknik Direktörü Carlos Carvalhal'in de şovu tebessüm ederek izlemesi dikkati çekti.

Galatasaray arayı açıyor



Galatasaray ile Beşiktaş arasında oynanan zorlu 90 dakikada Galatasaray, iki kez öne geçti, Beşiktaş iki kez beraberliği yakaladı, ancak son dakikada Elmander'in attığı gol skoru 3 - 2'ye getirirken sarı - kırmızılı ekipte sahadan 3 puanla ayrılan taraf oldu.
Günün ilk maçlarında İstanbul Büyükşehir Belediyespor, konuk ettiği Medical Park Antalyaspor'u 4 - 0 mağlup ederek haftayı 3 puanla kapattı. Yine saat 13.00'te başlayan günün diğer maçında ise ilk 4 mücadelesi veren ve play - off'u düşünen Gençlerbirliği ile Sivasspor mücadelesi adeta gol düellosu şeklinde geçti. Ev sahibi Gençlerbirliği, 2 - 0 öne geçtiği maçta 2 - 2'ye yakalandı. Skoru 3 - 2 yaptı ama bu üstünlüğünü de koruyamadı ve mücadele 3 - 3 sona erdi.
Günün 16.00'da başlayan maçında ise Trabzonspor, konuk ettiği Mersin İdman Yurdu karşısında ilk yarıyı 1 - 0 mağlup kapattı. İkinci yarıda bir gol daha yiyen Trabzonspor, skor 2 - 0 olduktan sonra hareketlendi, skor 2 - 2'ye geldi; ama Hasan Üçüncü'nün son dakikada attığı gol Mersin İdman Yurdu skoru 3 - 2'ye getirdi.
Spor Toto Süper Lig'de 28. hafta maçlarında alınan sonuçlar, son puan durumu ve 29. haftanın maçları şöyle:
28. HAFTANIN MAÇLARI
Orduspor - Kayserispor: 1 - 0
Kardemir Karabükspor - Ankaragücü: 3 - 2
Samsunspor - Bursaspor: 0 - 3
Manisaspor - Gaziantepspor: 0 - 2
Eskişehirspor - Fenerbahçe: 2 - 1
İstanbul Büyükşehir Belediye - M.P Antalyaspor: 4 - 0
Gençlerbirliği - Sivasspor: 3 - 3
Trabzonspor - Mersin İdmanyurdu: 2 - 3
Galatasaray - Beşiktaş: 3 - 2
29. HAFTANIN MAÇLARI
3 Mart Cumartesi
13.00 MKE Ankaragücü - Eskişehirspor (Ankara 19 Mayıs)
16.00 Mersin İdmanyurdu - Orduspor (Tevfik Sırrı Gür)
16.00 Medical Park Antalyaspor - Samsunspor (Mardan Antalyaspor)
19.00 Fenerbahçe - Gençlerbirliği (Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu)
4 Mart Pazar
15.00 Kayserispor - Manisaspor (Kayseri Kadir Has)
15.00 Gaziantepspor - İstanbul Büyükşehir Belediye (Kamil Ocak)
15.00 Bursaspor - Kardemir Karabükspor (Bursa Atatürk)
19.00 Beşiktaş - Trabzonspor (Fiyapı İnönü - Seyircisiz)
5 Mart Pazartesi
20.00 Sivasspor - Galatasaray (Sivas 4 Eylül)

Galatasaray, Ankaragücü ile Şike Yaptı mı?



Aziz Yıldırım, Galatasaray'ın şikeci olduğunu ima eden sözler söyledi. Bunlara nasıl bakıyorsunuz?

Geçtiğimiz hafta cevap vermeye çalıştım. Sayın Yıldırım'a savunmasına ağırlık vermesini anlatmaya çalıştım. Benim duruşum belli. Avukatları daha iyi tavsiyelerde bulanabilirdi. Yanlış ve saçma yönlendirme var. Galatasaray gelenekleriyle yaşar ve bizim böyle aşağılık geleneklerimiz olamaz.

Galatasaray'ın 8-0'lık galibiyeti 20 sene önceydi. Ayrıca G.Saray 2-0 kazansa da şampiyon olacaktı. Küme düşmekte olan bir A.Gücü vardı. Bundan daha doğal bir maç olabilir mi?

Aziz Bey bence mesnetsiz bir seçim yapmış. Aziz Bey başkanlığı sırasında da başkanlığını Galatasaray düşmanlığı üzerine kurmuş bir yöneticiydi. Galatasaray'ı silah olarak kullanıp, buradan sıyrılmaya çalışıyor. Strum Graz maçı her şeyiyle bir talihsizlik. O zaman iki takımda 90. dakikaya kadar kendisini kurtarmış, bunun şikeyle ne alakası var. Şikenin tarifi bile yanlış. Yazık bunlara savunma yapmak.

Galatasaray sözleşmeli futbolcuları ayartıyor, kimsenin sesi çıkmıyor. Bizi de şikeyle suçluyorlar. Buna ne diyorsunuz?

Ara transfer döneminde sınırlı bir zamanımız vardı. Fenerbahçe de transfer yaptı, Beşiktaş da yaptı. Bir yanlışlık varsa bizim o dönemde transfer yapmamız değil tek yanlış federasyonun transfer döneminde maçları oynatması oldu. Amrabat olayı daha evvel oldu ve transfer gerçekleşmedi. Gayri ahlaki hiçbir şey yapmadık. Galatasaray'da böyle bir şey olamaz. Kayseri'ye tüm kulüplere olduğu gibi büyük saygımız var.

Bundan 2 3 hafta sonra Galatasaray Kadıköy'e gidecek. Gerilimin nasıl olacağını tahmin ediyorsunuz?

Aziz Yıldırım'ın sözleri gerginliği arttırıyor. Benim bütün gayretim bu gerilimi taraftarlara yansıtmamaktı. Fenerbahçe'li yöneticilerin ortamı alevlendirmeyecek taraftarları sağ duyuya yönlendirecek çalışmalar içinde olacaklarına inanıyorum en azından inanmak istiyorum. Aziz Bey'in açıklamaları muhakkak ortamı gerer. Keşke bunlar hiç olmasaydı. Ben çalışmalarımla şahin olmak isterim. Rakibine saygı duymayan bir yöneticinin görevini yapması doğru değil.

'Kendimden Utanırım'

Böyle bir konuşmayı ben yapsam kendimden utanırım. Karşında 25 milyon taraftarı olan bir kulüp var. Bir tane adam geliyor 100 yılı aşkın bir kulübe inanılmaz şeyler söylüyor. Ben Aziz Bey'in yerinde olsam gece uyuyamam.

Futbol aşkı uğruna erkekler ne yapıyor



Türkiye'nin lider şans oyunları sitesi Bilyoner.com, 14 Şubat Sevgililer Günü'nü futbolla birleştirerek, takipçilerine eğlenceli bir soru yöneltti. Anketin sonunda Bilyoner.com, en renkli cevapları bir araya getirdi.

Ankete katılanlar "futbol aşkı uğruna yapılmayacak yok" dedirtirken, ilginç yanıtlar sıralandı. Cevaplar okuyanları hem güldürdü, hem de futbol aşkının ne boyutlara vardığını göstermiş oldu. Beşiktaş'ın şampiyonluğu kazandığı 100. yılında Galatasaray maçını izlemek için abisinin düğününe gitmeyen, siyah beyazlı renklere tutkuyla bağlı bir taraftarın yanı sıra, sevdiği kızla buluşmaktan son anda vazgeçip Galatasaray-Fenerbahçe maçına giden futbol tutkunu da bunlar arasındaydı.

Bunun dışında Fenerbahçe-Beşiktaş derbisini izleyeceği mekanda yer olmamasına rağmen buz gibi havaya aldırış etmeden kapının camından seyreden taraftar ve 14 Şubat'ı eşiyle geçirmek yerine Braga-Beşiktaş maçına giden bir taraftar da soruya yanıt verenlerdendi.
Doğum günü partisi yerine Konyaspor maçına...

Verilen cevaplar sadece bununla da sınırlı kalmadı. Maçın başlamasına bir saat kala sevgilisine, takımına duyduğu aşkın kendi aşklarından daha fazla olduğunu söyleyen ve terk edilen taraftar, sadece Fenerbahçe'ye destek vermek için bel fıtığı olmasına rağmen 10 saat ayakta bekleyen sarı lacivertli renklere aşık bir futbol sever, Fenerbahçe'nin şampiyonluğunu ilan ettiği Sivasspor-Fenerbahçe maçının ardından sarı lacivertli takımın bayrağını asmak isterken düşen ve ayağını çatlatan taraftar da gülümseten cevaplar arasında yer aldı.

Tüm bunların yanı sıra arkadaşları doğum günü partisi düzenlediği sırada Konyaspor'un maçına giden taraftar, GS-FB derbisini izlemek için stada giden ancak bilet bulamayınca maçı Galatasaraylılarla izleyen Fenerbahçeli ve 2000 yılında Arsenal ile Galatasaray'ın oynayacağı final maçı öncesi cebindeki son parayla Galatasaray bayrağı alan ve evine gitmek için dolmuş şoförünü ikna etmek zorunda kalan taraftar da futbol aşkının adeta kanıtı oldu.

Olay Haberler

olayhaberler.com

Diğer Haberler

Spor

Copyright © 2012. Fiber Haber - All Rights Reserved. Blogger tarafından desteklenmektedir.
 
Copyright © 2012. Fiber Haber - Tüm Hakları Saklıdır
Powered by Blogger | Sitemap | Ping | Olay Haber | Spor