Erhan Önal Hala Hastanede

Arkadaşları ile halı saha maçına giden Milli Takım’ın ve Galatasaray’ın eski yıldızlarından Erhan Önal, aniden beyin kanaması geçirmiş ve Haydarpaşa Hastanesi’nde yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınmıştı.

NE OLMUŞTU?

Erhan Önal'ın Galatasaray’da birlikte forma giydiği eski takım arkadaşlarından Ayhan Akbin, arkadaşının yaşadığı rahatsızlığı hurriyet.com.tr'ye şöyle anlatmıştı: ’Erhan maç için sahaya geliyor. Hazırlanırken aniden yere yığılıyor.. Hemen orada bulunanlar tarafından Haydarpaşa Hastanesi’ne kaldırılıyor.. Doktorlar beyin kanaması geçirdiğini tespit ediyorlar.. Bize söylenen, durumunun ciddi olduğu.. Allah’tan ümit kesilmez.. Umutla iyileşmesini bekliyoruz..’’

GATA'DA TEDAVİ GÖRÜYOR

Erhan Önal, hayati tehlikeyi atlattı. Sağlık durumu da her geçen gün iyiye gidiyor ancak rahatsızlığı nedeniyle Ankara GATA'da fizik tedavi görmeye devam ediyor.

ERHAN ÖNAL KİMDİR?

Münih Türk Gücü'nde futbol hayatına başlayan Erhan Önal Bundesliga’nın ilk Türk oyuncusu oldu. Bayern Münih takımında oynayan Erhan Önal 1983 yılında Fenerbahçe'ye transfer oldu. Ancak 1983-84 sezonunda inişli çıkışlı bir performans gösteren sarı-lacivertli takimda uyum sorunu yaşayan Önal, Belçika'ya döndüyse de 1985'te büyük başarılara imza atacağı Galatasaray'a transfer oldu. Galatasaray'da futbol oynarken sakalları yüzünden Papaz lakabı takılan 54 yaşındaki oyuncu futbolcu bıraktıktan sonra menejerlik yapmaya başladı.

Fenerbahçe Orduevi'nde şüpheli ölüm

İstanbul Fenerbahçe Orduevi Lojmanları'nda eşi ve bir çocuğuyla yaşayan Yarbay Aşkın Öğreten, otoparktaki arabasının içinde kafasından vurulmuş halde bulundu.

Ağır yaralı olarak GATA'ya kaldırılan Öğreten, hayatını kaybetti. Araçtaki, üzerinde kurşun deliği bulunan kanlı yastık şüphe uyandırırken, Yarbay Öğreten'in, görev yaptığı komutanlıkta yaşanan bir yolsuzlukla ilgili olarak askerî savcılığa suç duyusunda bulunduğu ortaya çıktı. Araçta bulunan silahın da Öğreten'in ruhsatlı silahı olduğu öğrenildi.

Taraf'tan Fırat Alkaç'ın haberine göre İstanbul Esenler'de bulunan 66'ncı Zırhlı Tugay Komutanlığı Topkule Kışlası'nda İstihkam Şube Müdürü olarak görev yapan Yarbay Aşkın Öğreten, 31 ocak sabahı saat 05:00 sıralarında, yaşadığı Fenerbahçe Orduevi'nin otoparkında bulunan bordo renkli Fiat marka aracının yanına gitti. Kısa süre sonra kurşun sesi gelmesi üzerine Öğreten'in annesi hemen otoparka indi. Oğlunu araçta kanlar içinde bulan anne kapıları açmaya çalıştı. Ancak aracın kapılarının kilitli olması nedeniyle eve geri dönen anne yedek anahtarı aldı. Aracın kapısının açılmasıyla Öğreten, hemen hastaneye kaldırıldı.

Yoğun bakım servisinde tedavi gören Öğreten, 4 şubatta hayatını kaybetti. Olayın ardından soruşturma başlatan askerî savcılık, araçta yaptığı incelemede üzerinde kurşun deliği bulunan kanlı bir yastık buldu. Daha sonra savcılık, hayatını kaybeden Yarbay Öğreten'in eşi ve yakın arkadaşlarının ifadesini aldı. Soruşturmayı derinleştiren askerî savcılık, Öğreten'in ölümünden kısa süre önce görev yaptığı Topkule Kışlası'ndaki bir ihale yolsuzluğu hakkında 1.Ordu Komutanlığı'na suç duyurusunda bulunduğunu tesbit etti. Yarbay Öğreten suç duyurusunda, görev yaptığı komutanlığa usulsüz olarak binlerce kamyon toprak dökümü yapıldığını, olaya şahsının karıştırılmak istendiğini, yukarıdan gelen baskılara dayanamadığını ve bir süredir GATA'da psikolojik tedavi gördüğü yazdı.

Savcılık yolsuzluğu araştırıyor

Yarbay Öğreten, dilekçesinin devamında ise usulsüzlüğün sorumlusu olarak İstihkam Albay Şenol Tunçay'ın ismini verdi. Soruşturmayı bu yönde sürdüren 1. Ordu Komutanlığı savcıları, yolsuzluk iddiasıyla ilgili komutanlıkta görev yapan rütbeli askerlerin ifadesini aldı. Savcılık, Yarbay Öğreten'in ölümünün intihar mı yoksa cinayet mi olduğunu araştırıyor.

Komutanlıkta sorunlar çıkmış

Albay Aşkın Öğreten'in Japon eşi Yoko Öğreten olay anını şöyle anlattı: “Olay günü sabaha karşı silah sesi geldi. Eşim yanımda yatıyordu. Sesi duyup uyandığımda eşimin yanımda olmadığını gördüm. Eşimin annesi de evdeydi. Hemen evin otoparkına koştuk. Eşim Aşkın'ı arabanın içerisinde yaralı bulduk. Arabanın kapısı kapalı olduğu için annesi hemen eve gelerek ikinci anahtarı aldı. Yanında bir yastık vardı. Bu yastığı kafasına ses çıkmasın diye koymuş olabilir. Silah da kendi silahıydı. Görev yaptığı yerde ihalelerle ilgili olaylar olmuştu. Eşim bana pek anlatmazdı. Ama son dönemlerde morali biraz bozuktu. İşiyle ilgili yolsuzluk iddialarını konuşmuştu. Bu işlerin kapandığını söyledi. Yani bir sorun yokmuş.” (bugun)