Son Dakika :
Cezaevi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Cezaevi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Adalet Bakanı, Pozantı Olaylıyla İlgili Güvence Verdi

Gönderen: Unknown on 1 Mart 2012 Perşembe | 03:50



Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Pozantı Çocuk Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ile ilgili basına yansıyan iddialara ilişkin bilgi ve görgü sahibi herkesle görüştüklerini, bu konuyla ilgili çalışmalarını büyük bir kararlılıkla sürdürdüklerini belirterek, ''Bu süre içinde özellikle medya ve siyasetçilerden ricam şudur; Bu konu, üzerinde siyaset üretilecek konulardan değil, konunun muhataplarının örselenmemesi, şahısların, ailelerin toplumdaki konumlarının gözetilerek, haberlerde daha hassas davranılmasını şimdilik kaydıyla istirham ediyorum'' dedi.

Ergin, ''Bab-ı Ali Toplantıları''na gelişinde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, Pozantı Çocuk Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ile ilgili iddialara ilişkin sorusu üzerine Ergin, şunları söyledi:

''Bu konuyla ilgili konuşurken, özellikle kelimelerimi seçerek kullanıyorum. Bu cezaevinde 200 civarında çocuk var. Gerek bizlerin yapacağı değerlendirmeler, siyasetçilerin sözleri, gerekse medya temsilcilerinin yapacağı yorumlar son derece önem taşıyor. Bu açıdan herkesten ricam şu; bu konu ile ilgili tüm iddialar üzerine ciddiyetle gidiyoruz, hiçbir iddia açıkta kalmayacak. Bütün bilgisi olan, konu ile ilgili söyleyecek sözü olan tarafları davet ettik, temas halindeyiz. Bu konu ile ilgili bilgi, görgü sahibi herkesle görüşüyoruz ve çalışmalarımızı büyük bir kararlılıkla devam ettiriyoruz. Hiçbir nokta karanlıkta kalmayacak. Sorumluluk gerektiren durum çıkarsa kimsenin gözünün yaşına bakmayız. Bu konuda son derece kararlı bir çalışma içindeyiz. Ama ricam odur ki; zaten adli soruşturmanın sonuna yaklaşılmıştır. Bu arada diğer soruşturmalar da hızla devam ediyor. Çok kısa süre içinde neticeleri sizlerle paylaşacağız. Bu süre içinde özellikle medya ve siyasetçilerden ricam şudur; Bu konu, üzerinde siyaset üretilecek konulardan değil, konunun muhataplarının örselenmemesi, şahısların, ailelerinin toplumdaki konumlarının gözetilerek, haberlerde daha hassas davranılmasını şimdilik kaydıyla istirham ediyorum. Ama ondan sonra sonuçlar ortaya çıktığında gerekli değerlendirmeleri de birlikte yapacağız.''

-''Bundan sonra da yeni adımlar gelmeye devam edecek''-

Ergin ''Basında, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun (HSYK), hakim ve savcıların terfilerinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) içtihadını dikkate alarak karar verip vermediklerine bakacağına ilişkin haberler yer aldı. Bu konuda ayrıntı verebilir misiniz?'' sorusu üzerine de şöyle konuştu:

''Türkiye bir reform sürecinden geçiyor. Bu reform içerisinde mevzuatta yapılması gereken değişim ve dönüşümler var. Bununla beraber uygulayıcılar olan hakim ve savcılar için çalışma usul ve yöntemlerine ilişkin değişiklik ihtiyaçları var. Hakimler ve savcılarımızın AİHM'in içtihatlarıyla ilgili sürekli taze bilgi, yeni içtihatlarla enforme edilmesi ihtiyacı var. Şu anda bunların hepsi karşılanıyor. Bakanlık bünyesinde İnsan Hakları Daire Başkanlığını kurduk, bu Başkanlık mahkeme ve AİHM içtihatlarını güncelleyerek, hakim ve savcılara takdim ediyor. Onların kendi takdir haklarına kalan kısımla ilgili olarak bu içtihatları baz almaları noktasında da HSYK'nın bir çalışması oldu. Bu gerekli olan bir düzenlemeydi ve toplam kaliteyi artırabilmek için, Türk yargısında ve muhakemesinde, bu çalışmalara ihtiyaç var. Bundan sonra da yeni adımlar gelmeye devam edecek.''

Bir gazetecinin, ''AİHM'in Türkiye'yi tazminata mahkum etmesi durumunda, bunu hakim veya savcıya rücu ettirme gibi bir düzenleme yapılacak mı?'' sorusunu Ergin, şöyle yanıtladı:

''Şu andaki çalışma AİHM içtihatlarının değerlendirilmesi. İkinci bir çalışmada, iddia makamının, yani savcıların iddianame tanzim ederken, daha dikkatli olmalarını sağlayacak birtakım tedbirler getiriliyor. O da savcıların kariyerlerini, mesleki geleceklerini etkileyecek olan şey. Tanzim ettikleri iddianamelerin sonuç itibarıyla ne kadarı onanıp, kesinleşmiş mahkeme kararına dönüşecek? Bu oranlara bakılarak, savcıların terfilerinde bu gözle yaklaşılacak. Bunlar önemli adımlar. Bunların sonucunda orta vadede Türkiye'de arzu ettiğimiz standartları yakalayalım. Bir sürecin içinden geçtiğimizi ifade ettim. Bu sürecin sonunda Türk yargısı layık olduğu noktaya taşınacak.''

Pozantı Çocuk Cezaevi'nde Neler Oluyor?



Adana'nın Pozantı İlçesi'ndeki 282 kişi kapasiteli Pozantı M Tipi Çocuk Cezaevi'ndeki tutuklular arasında tecavüz, taciz ve işkence iddiaları savcılıkça soruşturulurken; bu iddiaları gündeme getiren yaşları 13-17 arasındaki 7 çocuğun, cezaevinde yaşadıkları ve duyduklarını el yazılarıyla yazıp İnsah Hakları Derneği'ne verdiği ;ortaya çıktı.

Mersin'de yasadışı eylemlerde polise taş ve molotofkokteyli attıkları iddiasıyla geçen yıl ;tutuklandıktan sonra Pozantı M Tipi Çocuk Cezaevi'ne konulan ve bir süre sonra tahliye olan H.G, Y.S, E.K, H.B, H.Ç, M.D ve Ö.K, geçen yıl mayıs ayında İHD Mersin Şubesi'ne topluca başvurdu. Çocuklar, cezaevinde uğradıklarını iddia ettikleri şiddet ve tecavüz duyumlarını derneğin matbu başvuru formuna kendi el yazıları ile yazdı.

İKİ ÇOCUK TECAVÜZLERİ ANLATTI
Cezaevinde işkenceye uğradıklarını söyleyen çocuklardan Ö.K. ve M.D.'nin dernekteki el yazısıyla yazdıkları şikayetlerinde, "Cezaevinde cinsel taciz ve tecavüz olayları sürekli oluyordu. A-10 koğuşunda Ahmet D.'nin, A-3'te Kemal Y.'nin, diğer mahkumlara karşı cinsel tacizde bulunduklarını duyduk. Özellikle Mehmet T.'nin A-3 koğuşunda tecavüze uğradığını duyduk. C-7 koğuşunda Fırat M. A-3'te yattığı zamanda, Mehmet T.'ye tecavüz edildiğini söyledi" ifadeleri yer aldı.

DAYAK VE İŞKENCE İDDİALARI

Y.S. ise cezaevine girdiğinde infaz koruma memurlarının hangi suçtan geldiğini sorduğunu, 'siyasi' cevabını verince, 4-5 infaz koruma memurunun 'siz teröristsiniz' diyerek dövdüğünü, götürüldüğü müdür odasında da müdürün copunu çıkarıp tehdit ettiği iddialarına yer verdi.

Götürüldüğü koğuşta ise koğuş sorumlusunun bahçede kendisini ölümle tehdit edip dövdüğünü, koğuştan ayrılmak istediğini söylediğinde de infaz koruma memurundan dayak yediğini anlatan Y.S., işkence iddialarını şöyle sürdürüyor: "Küçük bir odaya kapatıldım, oraya gelen giden bana vuruyordu. Ayaklarımı bağlayarak sopa ile dövdüler. İki gün sonra başka bir koğuşa aldılar. Bu koğuşa geçince eski koğuş sorumlusu küçük bir kağıda, 'Bunlar terörist, bunları ez' diye yazıp yeni koğuş sorumlusuna verdi. Bu koğuşta da sürekli dayak yedim. Koğuş sorumlusu bir arkadaşımızı basketbol potasına boynundan astı, tam boğulmak üzereyken indirdiler. Bu nedenle onu arkadaşlarımla dövmeye kalktık. Bunun üzerine götürüldüğümüz müdür odasında müdür bizi dövüp, koğuşa gönderdi. Koğuşta da sürekli dayak ve kötü muamele sürdü."

İHD Mersin Şubesi'ne başvuran diğer çocuklar H.G, E.K, H.B, H.Ç de cezaevinde kaldıkları süre içinde sürekli dayak yediklerini, kötü muamele gördüklerini, paralarının zorla alındığını içeren iddiaları yazılı şikayetlerinde dile getiriyor.

VAKIF DEVREYE GİRDİ
Çocukların yazılı başvuruları üzerine İHD Mersin Şubesi yöneticileri, o tarihte konuyu Türkiye İnsan Hakları Vakfı Adana Bölge Temsilciliği'ne bildirdi. Bunun üzerine Dr. Alev Aksungur başkanlığında 3 kişilik heyet Mersin'e giderek incelemelerde bulundu.

Üçü derneğe yazılı başvuruda bulunan 7 çocukla görüşen heyet, görüşmelerin ardından ilk değerlendirmelerini 30 Haziran 2011'de rapor haline getirdi. Raporda şu iddialara yer verildi: "Çocuklar, özellikle Pozantı Cezaevi'nde oldukları süreçte, çırılçıplak soyunma, hakaret, aşağılama, öldürme tehdidi, anlamsız itaat etmeye zorlanma, dayak, elbiselerinin ellerinden zorla alınması, geceleri uyurken üzerlerine soğuk su dökme, 8 kişilik koğuşlarda 11-12 kişi tutulma işkencelerini görmüşlerdir. Bu işkenceler hem cezaevi görevlileri tarafından, hem de görevlilerin talimatı ile koğuş sorumluları 'adli tutuklular' tarafından gerçekleştiriliyormuş. İki başvuru tarafından, B-3 koğuşu sorumlusu adli tutuklu Zeki K.'nin koğuştaki siyasi tutuklulara dayak, elbiselerinin ellerinden alınması ve aynı koğuşta bulunan 14 yaşlarında 'Mehmet' adlı bir çocuğa cinsel taciz/tecavüzde bulunma gibi eylemlerde bulunduğu, bunun idare tarafından bilindiği, ama göz yumulduğu ifade edilmiştir."

DERNEK SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
İHD Mersin Şube Başkanı Ali Tanrıverdi, çocukların el yazıları ve vakfın hazırladığı raporla birlikte hazırladığı suç duyurusunu 12 Temmuz 2011'de Ceza ve Tevkif Genel Müdürlüğü, TBMM İnsan Hakları İnceleme ve Araştırma Komisyonu ile Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi. Aynı suç duyurusu, bilgi amaçlı olarak İHD Genel Merkezi, Adana Baro Başkanlığı, İHD Adana Şubesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı ve İnsan Hakları Ortak Platformu genel merkezlerine de ulaştırıldı.

GİZLİ MESAJ 'BU İYİ ÇOCUKTUR, SİZE TESLİMDİR'
İHD Mersin Şube Başkanı Ali Tanrıverdi cezaevinde 32 koğuş olduğunu, siyasi suçtan giren çocukların bir arada kalmak istemelerine rağmen cezaevi idaresinin bu çocukları adli tutukluların bulunduğu koğuşlara dağıtıldığını anlattıklarını ifade edip, şunları söyledi: "Çocuklar adli tutukluların kaldığı koğuşlara teslim edilirken, infaz koruma memurları koğuş temsilcilerine 'Bu iyi çocuktur, size teslimdir. Bu çocuklara iyi bakın' şeklinde gizli bir mesaj veriyormuş. Bu mesajı alan koğuş sorumluları, çocuklara çeşitli eziyetler yapmış."

İHD HEYETİ SUÇ DUYURUSUNDAN 6 AY SONRA CEZAEVİNE GİTTİ
Suç duyurusun takipçisi olduklarını, dilekçeyi verdikten 6 ay sonra savcılığın soruşturmanın sürdüğü bilgisini verdiğini, bu süreçte benzer şikayetlerin devam ettiğini anlatan Tanrıverdi, bunun üzerine Adalet Bakanlığı'nın izniyle bir heyet halinde cezaevine gittiklerini anlattı. Ali Tanrıverdi, şunları söyledi: "Ziyaretimizde o cezaevinin çocuklara uygun olmadığı, büyüklere göre yapıldığı, fiziki altyapısının hiç uygun olmadığı gerçeğini gördük. İki kez telefonla görüştüğümüz Adalet Bakanlığı Müsteşarı'na taleplerimizi ilettik. Sayın Müsteşar, bu konuyla ilgili olarak 2 bakanlık müfettişini görevlendirdiği, bu müfettişlerin çok yönlü bir araştırma yaparak kimsenin gözün yaşına bakmayacaklarını, kimin ihmali varsa gerekli müeyyideyi uygulayacaklarını söyledi. Ama şu ana kadar iyileştirici somut bir adımın atıldığını söylemek mümkün değildir."

'POLİS İFADELERİNİ GERİ ÇEKMEK İÇİN ZORLADI'
Ali Tanrıverdi, iddiaları ortaya atan çocukların savcılık soruşturması sürecinde polisler tarafından karakola çağrıldığını, burada kendileri ve ailelerinin 'ifadelerini geri çekmesi için' tehdit edildiğine dair de başvuruda bulunulduğunu söyledi. Tanrıverdi soruşturma sürecinde yaşananlara ilişkin şu iddialarda bulundu: "Adı geçen çocuklardan biri baskıya dayanamayarak ifadesini geri çektiğini bize bildirdi. Ancak daha sonra her ne kadar ifadesini geri çektiğini söylediyse de bize ikinci bir başvuruda bulundu. Bu da gösteriyor ki, bizim başvurumuzla başlatılan soruşturmanın bugüne kadar sağlıklı yürütülmediğidir. Bir takım yetkililer tarafından üzerinin kapatılmak istendiği de kendiliğinden ortaya çıkıyor zaten"

SAVCILIK VE MÜFETTİŞ İNCELİYOR
Tahliye olan çocukların bu ifadeleri ve İHD'nin başvurusundan sonra Pozantı Cumhuriyet Savcılığı'nın başlattığı soruşturma sürerken, ifadesi alınacak iddia sahiplerinin adreslerine ulaşmada güçlük yaşanması nedeniyle dosyanın tamamlanamadığı öğrenildi.

Bu arada geçen hafta iddialar yeniden gündeme gelip, 'soruşturmanın savsaklandığı' öne sürülünce Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü ilçeye yeniden müfettiş gönderdi. Pazar günü Pozantı'ya ulaşan müfettiş, incelemelerini bugün de sürdürdü. Bu arada Adalet Bakanlığı'nca yapılan açıklamada, iddiaların kanıtlanamadığı duyuruldu.

CHP MİLLETVEKİLİ CEZAEVİNİ İNCELEDİ
Milletvekillerinden oluşan 5 kişilik CHP heyeti, dün Pozantı M Tipi Çocuk Cezaevi'ni ziyaret edip, yetkililerle görüştü, cezaevini gezdi. Adana Milletvekili Ümit Özgümüş, Malatya Milletvekili Veli Ağababa, ;Manisa Milletvekili Özgür Özel, İstanbul Milletvekili Melda Onur ve Muğla Milletvekili Nurettin Demir'den oluşan heyete Adana'nın Merkez Çukurova İlçe Belediye Başkanı Yıldıray Arıkan da eşlik etti.

Bu Fotoğraflar İlk Kez Yayınlandı

Gönderen: Maykıl on 25 Şubat 2012 Cumartesi | 01:40



Erdoğan'ın cezaevi yıllarında çektirmiş olduğu fotoğraflar ilk kez CNN Türk ekranlarında yayınlandı.

Okuduğu şiir sonrası cezaevine mahkum olan Başbakan Erdoğan, tutukluluk süresinde neler yaşadığını Mehmet Ali Birand'a anlattı.

'Son Darbe 28 Şubat' belgeselinde yer alan bu bölümde Erdoğan'ın cezaevi yıllarından kalma ve hiç görülmeyen iki fotoğrafa da yer verildi.

Fotoğrafların birinde hapse girmek üzere olan Recep Tayyip Erdoğan'ın halkı selamladığı görülüyor. Diğerinde ise cezaevi penceresinin camından baktığı...


http://rsm.haber365.com/N/1330072658_22_esh_49605.jpg


Erdoğan o süreci Birand'a şöyle anlatıyor; "Bir cezaevi sürecim oldu. Cezaevindeki yeni dönemle ilgili gayretlerim, çalışmalarım orada devam etti. Orada bir yerde belki geleceği kazandık.

Siz oraya girdiğiniz ana kadar olan süreci ve bir de geleceği, orada muhasebesini yapabiliyorsunuz. Onun için geçmişte büyüklerimizin, yani Medres-i Yusufiye dedikleri o mekanda bu imkanı buluyorsunuz.

Ve çıktıktan sonra da yeni sürecin, yeni dönemin adımlarını attık"

Erdoğan'ı Cezaevine Götüren Süreç

Gönderen: Maykıl on 24 Şubat 2012 Cuma | 05:03




28 Şubat Son Darbe belgeselinde Erbakan'ın görevi ortağı Çiller'e bırakmak üzere istifası ve sonrasında Cumhurbaşkanı Demirel'in hükümeti kurma görevini Mesut Yılmaz'a vermesinin perde arkası, Tansu Çiller'in kuvvet komutanları ile Genelkurmay başkanını emekliye sevketme planı ve bu girişimden haberdar olan TSK'nın buna tepkisi, askerin Yılmaz'ın kurduğu Anasol-D hükümetine de baskıyı sürdürmesi ve Yılmaz'a muhtıra verilmesinin arka planında yaşananlar, Refah Partisi'nin kapatılması, Recep Tayyip Erdoğan'ın cezaevi günleri ve andıç olayı anlatıldı.

Refah Partisi'nin Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmasının ardından, Refahlıların toparlanıp Fazilet Partisi'nin kurulduğu hatırlatılan belgeselde, o dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Siirt'te okuduğu bir şiir yüzünden DGM'ye sevk edildiği ve Erdoğan'ın yıldızının parladığı ifade edildi.

ERDOĞAN'IN AĞZINDAN CEZAEVİ GÜNLERİ
Erdoğan'ın mahkemede yargılandığı ve Erdoğan'ın cezaevine giriş-çıkış görüntülerinin de yer aldığı belgeselde Tayyip Erdoğan cezaevi günlerini anlattı. Erdoğan cezaevi süreci içinde yeni dönemle ilgili çalışmalarda bulunduğunu ifade ederek 'Orada bir yerde belki geleceği kazandık. Siz oraya girdiğiniz ana kadar olan süreci ve birde geleceği orada muhasebesini yapabiliyorsunuz. Onun için geçmişte büyüklerimizin Medrese-i Yusufiye dedikleri o mekanda bu imkanı buluyorsunuz. Ve çıktıktan sonra da yeni sürecin, yeni dönemin adımlarını attık. 'dedi.

Olay Haberler

olayhaberler.com

Diğer Haberler

Spor

Copyright © 2012. Fiber Haber - All Rights Reserved. Blogger tarafından desteklenmektedir.
 
Copyright © 2012. Fiber Haber - Tüm Hakları Saklıdır
Powered by Blogger | Sitemap | Ping | Olay Haber | Spor