'Dostlar'dan Esad'a ultimatom

Suriye'nin Dostları Konferansı bugün Tunus'ta yapılıyor. Konferansa ABD, Avrupa ve Arap ülkelerinin yanısıra Türkiye, Rusya ve Çin de katılacak. Esad muhalifi Suriye Ulusal Konseyi de konferansta yer alacak.

KORİDOR ÜZERİNDE ANLAŞTILAR 

Konferans öncesinde ABD ve Batılı ülkelerle Arap ülkelerinin, Esad yönetimine sert bir "şiddeti durdur" çağrısı yapma konusunda anlaştıkları haberleri geldi. Bu ülkelerin diplomatları tarafından hazırlanan taslak metinde bombardıman altındaki bölgelere insani yardım koridoru açılması, acil olarak tüm şiddetin sona erdirilmesi ve sivil bölgelere yönelik kuşatmanın kaldırılmasının ardından buralara 48 saat içinde insani yardım ulaştırılması da yer alıyor.

ASKERİ MÜDAHALE BEKLENMİYOR

Konferans sonunda bir askeri operasyon kararının çıkması ise beklenmiyor. Katılımcı ülkelerin insani yardımlar konusuna yoğunlaşacağı ve Şam yönetimine baskının arttırılması için ambargonun sıkılaştırılmasının gündeme geleceği tahmin ediliyor.

"EN GÜÇLÜ SESİ YÜKSELTECEĞİZ"

Konferansta Türkiye'yi temsil edecek olan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, dün düzenlediği basın toplantsında  ''Ama şundan emin olunuz, Suriye'deki kardeşlerimizin mağdur kaldığı bu zulme karşı en güçlü sesi Tunus'tan yükselteceğiz" dedi. İkinci toplantının İstanbul'da yapılacağını belirten Davutoğlu, toplantıya Esad yönetiminin davet edilmediğini şu sözlerle açıkladı: ''Esad rejimini davet etmedik. Etmememiz de doğaldı çünkü burada zaten konuşulacak konu, Esad rejiminin yol açtığı katliamlar. Esad rejimini bırakın davet etmeyi, Sayın Başbakanımız gitti, ben defalarca gittim. Eğer bizi dinleyecek olsalardı Şam'da dinlerlerdi, Tunus'ta değil. Arap Ligini dinleyecek olsalardı Kahire'de dinlerlerdi, Şam'a gitti gözlemciler. Uluslararası toplumu dinleyecek olsalardı, New York'ta dinlerlerdi. Ama maalesef bunlar gerçekleşmedi. Bu aşamadan sonra zalimle mazlumu aynı kefeye koyamayız. Halkına baskı yapan, halkını top ateşine tutan rejimi, muhatap olarak kabul ettiğinizde yanlış mesaj vermiş olursunuz. Sanki bu yöntemlerle yaşanabilir bulduğumuzu ima etmiş olursunuz ki bunu yapamazdık.''

BM'DE ACİL TOPLANTI

 BM İnsan Hakları Konseyi de gelecek hafta Suriye ile ilgili acil bir toplantı yapacak. Konsey Başkanı Laura Dupuy Lasserre, İsviçre'nin Cenevre kentinde gazetecilere yaptığı açıklamada, gelecek hafta Salı günü düzenlenecek toplantıda, BM insan hakları uzmanlarının Suriye ile ilgili raporunu ele alacaklarını belirtti. Uzmanların dün yayımlanan raporunda, Suriye'de muhaliflere karşı güvenlik güçlerinin işlediği "insanlığa karşı suçlardan" Şam hükümeti yetkililerinin sorumlu olduğu sonucuna varılmıştı.

ŞİDDET SÜRÜYOR

Suriye'de ise şiddet sürüyor. Suriye Genel Devrim Konseyi, bugünkü askeri operasyonlarda 28 kişinin öldüğünü duyurdu.Konsey, Suriye ordusunun sabahtan beri devam eden operasyonlarında 28 kişinin hayatını kaybettiğini, operasyonlarda ağır silahların kullanıldığını ve ölenlerin Humus ve İdlib kentinden olduğunu kaydetti.Suriyeli muhalif eylemciler ise, operasyonların giderek İdlib kentinde yoğunlaşmaya başladığını belirtiyor. Dün Esad'a bağlı birliklerin Humus'un merkezine doğru ilerlediği ve Bab Amro'ya girdiklerine yönelik haberler gelmişti. Muhalifler, Cuma gününe "Senin için ayaklanıyoruz Bab Amro" adını verdi.

Suriye'nin kara listesi

BM İnsan Hakları Konseyi, Suriye’de yönetim karşıtı protestolarda güvenlik güçlerinin işlediği insanlık suçlarından haklarında soruşturma başlatılabilecek kişilerin gizli listesini hazırladı. BM’nin Suriye için atadığı Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu’nca hazırlanan rapordaki listenin başında Devlet Başkanı Beşar Esad’ın da isminin yer aldığı öne sürülüyor.

EN AZ 500 ÇOCUK ÖLDÜ 

Raporda, geçen mart ayında başlayan ayaklanmalardaki şiddet olaylarında binlerce kişinin öldüğü, Suriye’de ölenlerin en az 500’ünün çocuk olduğu belirtiliyor. raporda, işadamlarının hükümet yanlısı milislerin toplanması ve silahlanmasına nasıl yardımcı olduğunun ayrıntılarından da söz ediliyor.

BAZI MUHALİFLER DE LİSTEDE 

Komisyon Başkanı, insan hakları ihlallerinde bulunduğu bariz olan bazı silahlı muhalif hücrelerin de listede yer aldığını belirtirken, bunların Şam yönetiminin işlediği suçlarla mukayese edilemeyeceği görüşü dile getirdi. Komisyonun, listeyi mühürlü bir zarfla, BM insan Hakları Yüksek Komiseri Navi Pillay’e ilettiği kaydedildi. Raporda suçu işleyenlerin kim tarafından yargılanacağı belirtilmedi, ancak Pillay daha önce ihlallerin Uluslararası Ceza mahkemesi’nce incelenebileceğini söylemişti.

GAZETECİNİN YARDIM ÇIĞLIĞI

Öte yandan Suriye’nin Humus kentinde, Sunday Times muhabiri Marie Colvin ve foto muhabiri Remi Ochlik’in öldüğü saldırıda, bacağından yaralanan Fransız gazeteci Edith Bouvier, video paylaşım sitesi Youtube’da yayınlattığı bir videoyla dünyadan yardım istedi. Halen Humus’ta güvenli bir evde kaldığı belirtilen Bouvier video kaydında, “bir an önce ameliyat edilmesi gerektiğini ve en kısa sürede Lübnan’a gitmek istediğini” belirtti.

AB Suriye'nin mal varlığını donduracak

 

Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe, bugün parlamentoda yaptığı konuşmada, merkez bankası başta olmak üzere Esed rejimine yaptırımları yoğunlaştıracaklarını söyledi.

400 PKK Yandaşı Karakol Bastı

Edinilen bilgiye göre, Suriye'nin Rasulayn İlçesi'nde Suriyeli güvenlik güçlerinin elinde bulunan 3 PKK'lının serbest bırakılmasını isteyen yaklaşık 400 kadar PKK yandaşı gösterici, tutukluların bulunduğu karakola saldırdı.

Yaklaşık 1 saat süren çatışmada bazı göstericilerin yaralandığı ifade edilirken, silah sesleri Rasulayn İlçesi'nin sınır komşusu olan Şanlıurfa'nın Ceylanpınar İlçesi'nde kısa süreli paniğe neden oldu.

Rasulayn İlçesi'nde gerginlik devam ediyor.

Clinton'dan Suriye'ye Açık Uyarı

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Suriye rejiminin, uluslararası toplumu tanımazlıktan gelmeyi sürdürmesi durumunda bunun "bedelini ağır ödeyeceğini" belirtti.
Clinton, Suriye'nin Dostları Grubu Uluslararası Konferansında yaptığı konuşmada, "Suriye rejiminin, uluslararası toplumun fikirlerini tanımazlıktan gelmeyi sürdürmesi ve Suriye halkının insan haklarını ihlal etmeye devam etmesi durumunda bunun bedelini ağır ödeyeceği" uyarısında bulundu.

Clinton, uluslararası topluma, Şam'a "baskıyı arttırmak" için ne yapabileceğini "dikkatlice düşünmesi" çağrısında bulunarak, rejimin üst düzey yetkililerine seyahat yasağı getirmek, mal varlıklarını dondurmak, Suriye petrolünü boykot etmek, ülkedeki tüm yeni yatırımları askıya almak, büyükelçilik ve konsoloslukları kapatmayı tasarlama zamanının geldiğini belirtti.

Bu arada, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Suud El Faysal, Suriye'deki krizin, iktidarın "gönüllü veya zorla" değişmesinden başka bir çözüm yolunun olmadığını belirtti.

İnsani yardımların yeterli olmadığını vurgulayan bakan, ülkesinin, hızlı ve etkili bir şekilde Suriye halkının korunmasıyla sonuçlanmayacak bir eyleme katılamayacağını belirtti.

Bakan Suud El Faysal, "Suriye'de olup bitenin tehlikeli bir trajedi olduğunu, Suriye rejiminin tüm meşruiyetini kaybettiğini ve bir işgal rejimi olduğunu" belirtti.

Kürtler'e Özerklik Sözü

Suriye lideri Beşşar Esad'ın muhalifi Suriye Ulusal Konseyi'nin Başkanı Burhan Galyun, Tunus'ta yapılan toplantıda Kürtlere seslendi. Galyun, Esad rejimi sonrası dönemde Kürtlerin kendi iç işlerini yönetebileceğini söyledi.

Tüm etnik gruplara seslenen Galyun, yeni Suriye yönetiminin adem-i merkeziyetçi olacağını ve yerel yönetimlerin kendi içlerinde özgür olacağını duyurdu. Tunus'ta bugün düzenlenen "Suriye'nin Dostları Grubu Uluslararası Konferansı"nda konuşan Suriye Ulusal Konseyi'nin Başkanı Burhan Galyun, Esad sonrasında Kürt kimliğinin devlet tarafından tanınacağını dile getirdi. Galyun, Esad sonrası yönetimin Kürtlerin haklarına saygılı olacağını vatandaş olarak kabul edileceklerini söyledi.

KATAR'DAN BARIŞ GÜCÜ ÖNERİSİ

Katar Dışişleri Bakanı, Suriye'de artan şiddet olayları karşısında ülkede insani yardım kolidoru oluşturulması gerektiğini belirterek, Suriye'ye barış gücü gönderilmesini önerdi.

İKİNCİ KONFERANS İSTANBUL'DA

Tunus'taki toplantıda Esad sonrası ara yönetim için ulusal bir konsey kurulmasına da karar verdi. Konferansa 80 Batı ve Arap ülkesi katılıyor. Bir sonraki Suriye'nin Dostları Konferansı'nın mart ayında İstanbul'da gerçekleşeceği belirtildi. Konferansta ayrıca Suriye için insani yardım fonu oluşturulması kararlaştırıldı.

SALONA BASKIN GİRİŞİMİ

Konferasın yapılığı Tunus'ta, protesto gösterileri gerçekleşti. Suriyeli ve Tunuslulardan oluşan göstericilere polis copla müdahale etti. Bölgede, yaklaşık 200 göstericinin konferansın yapıldığı otele girmeye çalıştığını belirtildi.Protestolar yüzünden ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın bir ara oteline dönmek zorunda kaldığı ve konferansa katılımının geciktiği bildiriliyor. Suriye ve Tunus bayrakları taşıyan protestocuların polisle çatıştığı ve Clinton ile ABD Başkanı Barack Obama'yı eleştiren pankartlar taşıdıkları belirtiliyor.

Davutoğlu: Zalimle Mazlum Aynı Kefede Olmaz

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu,Tunus'ta yapılacak "Suriye'nin Dostları" toplantısı öncesinde Şam yönetimine sert mesajlar gönderdi.

Davutoğlu, “Bundan sonra mazlumla zalimi aynı kefeye koyamayız” dedi.

Uluslararası Somali Konferansı için İngiltere’nin başkenti Londra’da bulunan Davutoğlu, Tunus’a hareketinden önce bir basın toplantısı düzenledi.

Yaptığı konuşmada Suriye'de büyük bir insalık trajedisinin yaşandığını belirten Davutoğlu, Şam yönetiminin insanlık dışı yöntemlerle varlığını sürdürmeye çalıştığını söyledi.

Tunus toplantısına Esad ejiminin davet edilmemesini de değerlendiren Davutoğlu, "Bizi dinleyecek olsalardı Şam'da Kahire'de New York'ta dinlerlerdi. Bu aşamadan sonra zalimle mazlumu aynı kefeye koyamayız. Halkına baskı yapan, halkını top ateşine tutan rejimi, muhatap olarak kabul ettiğinizde yanlış mesaj vermiş olursunuz. Sanki bu yöntemlerle yaşanabilir bulduğumuzu ima etmiş olursunuz ki bunu yapamazdık " diye konuştu.

MUHALİFLERİN SİLAHLANDIRILMASI

Davutoğlu,  Suriyedeki muhalif güçlerin silahlandırılmasının talep edileceğine ilişkin açıklamalar konusunda harhangi bir yorum yapmadı.

İKİNCİ TOPLANTI TÜRKİYE’DE

Toplantıda Suriye muhalefetini dinleyeceklerini Arap Birliği planı çerçevesinde atılacak adımları değerlemdireceklerini söyleyen Davutoğlu, ikinci Suriye'nin Dostları toplantısına Türkiye'nin evsahipliği yapmasının öngörüldüğünü de açıkladı.

Kürt Muhalifler Bir Bir Öldürülüyor

Suriye'de özellikle PKK'nın yerleştiği ve Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı Afrin, Kamışlı ve Derik bölgesindeki Kürt siyasetçiler bir bir öldürülüyor. İki hafta önce Kürtleri Demokratik Birlik Partisi (PYDKS) Halep Sorumlusu Dr. Şerzad Hac Reşid'in kaçırılıp öldürülmesinin ardından bu sefer de Demokrat Kürt Partisi Politbüro üyesi Nesredin Berhik düzenlenen silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti.

Suriye'de böylece PKK'nın siyasi uzantısı olan PYD'nin dışındaki Kürt siyasetçilerden 5 kişi silahlı saldırı sonucu öldürülmüş oldu.

Kürt muhaliflere yönelik son saldırı Derik bölgesinde yaşandı. Derik ile Kamışlı bölgesinde Demokrat Kürt Partisi adına siyasi çalışmalar yürüten partinin politbüro üyesi Nesredin Berhik, geçtiğimiz hafta düzenlenen silahlı saldırı sonucu ağır yaralanmıştı. Saldırıyı düzenleyen silahlı 3 kişi kaçarak izini kaybettirdi.

Kamışlı'daki bir hastanede tedavi altına alınan Berhik, daha sonra Halep'e sevk edildi. Burada bir hafta yoğun bakımda kalan Berhik, hayatını kaybetti. Partisinin yetkilileri olayın faillerinin, bölgede öldürülen diğer Kürt siyasetçiler gibi şüpheli olduğunu açıkladı.

Berhik'in Kamışlı'da muhalif Kürtlerin katılacağı bir toplantı hazırlığı için çalıştığı ve bunun Baas taraftarı parti ve örgütleri rahatsız ettiği belirtiliyor. Suriye'deki Demokrat Kürt Partisi rejime karşıtlığının yanı sıra Barzani geleneğinden gelmesiyle biliniyor. Suriye'de muhalif Kürtlerden Geleceğin Partisi Lideri Meşal Temo ile Kamışlı'daki aşiret lideri Abdullah Bedro'nun üç oğlu da silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti.

Suriye yönetimi, sınır boyunda yakaladığı 2 Peşmergeyi serbest bırakmak için Beşar Esed ordusundan kaçarak Irak'a sığınan 4 askerin teslim edilmesi şartını koştu.

Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi sınırında Suriye ordusu tarafından geçtiğimiz günlerde 2 Peşmerge, iddialara göre PKK'nın desteğiyle yakalandı. Bunun üzerine Bölgesel yönetim, Suriye ordusundan vatandaşlarının serbest bırakılmasını istedi.

Esed yönetimi de ordudan kaçarak Barzani'ye sığınan 4 askerin teslim edilmesini istedi. Barzani yönetimi ise Esed'in ordusundan kaçan askerlerin Irak hükümetine teslim olduğunu belirterek, bu konuda bilgi sahibi olmadığını açıkladı.

Suriye tankları muhaliflerin kalesinde

Esad yönetimi, muhaliflerin elinde bulunan Humus kentini 20 gündür kuşatma altına almıştı. Reuters haber ajansı, uzun süren kuşatma ve bombardıman sonrasında Esad'a bağlı güçlerin muhaliflerin elindeki Bab Amro bölgesine girdiğini duyurdu. Bölgede bulunan Ebu İmad adlı bir muhalif, Bab Amro'nun güneyindeki Cobar bölgesinde tankların göründüğünü bildirdi. YÜZLERCE KİŞİ ÖLDÜ 20 gündür devam eden kuşatma ve bombardımanda yüzlerce sivilin öldüğü belirtiliyor. Dünkü bombardımanda Amerikalı ve Fransız iki gazeteci de hayatını kaybetmişti. Suriyeli muhalifler de dünkü bombardımanda 100'e yakın sivilin öldüğünü belirtmişlerdi.

Suriye'de 2 bin 500 asker muhaliflere katıldı

Suriye ordusundan ayrılan 2 bin 500 asker, Devlet Başkanı Beşar Esad rejimine karşı mücadele edeceklerine dair toplu yemin etti.

Video paylaşım sitelerine yüklenen görüntülerde, Suriyeli muhaliflerin, "kanlarını ve ruhlarını Beşar Esad rejiminin yıkılması için feda edeceklerini ve gösterilerde bulunan halkı koruyacaklarını" söyleyerek yemin etmeleri yer alıyor. 

Askerler, "Canımız ve ruhumuz pahasına Esed yönetimini yıkacağımıza, sivil halkı koruyacağımıza, karada, havada ve denizde ülkemizi koruyacağımıza, çoğulcu demokratik bir sistemin kurulması için çalışacağımıza, uluslararası tüm anlaşmalara saygı göstereceğimize yemin ederiz" sözlerini sarf ediyor.

Yemin töreninin ardından bölük sözcüsü, Suriye ordusundan kopan bu askerlerin kendilerine "Muaviye Bölüğü" ismini verdiklerini ve Özgür Suriye Ordusu'na tabi olduklarını açıkladı.
(CHA)

Suriye'de yaralanan binbaşı Türkiye' ye sığındı!

Suriye'de yaralanan binbaşı Türkiye' ye sığındı.

Suriye' nin İdlip kentinde Esad yönetimine muhalif askerler arasında yeraldığı belirtilen binbaşı Abdullatif Ahmed çatışmada yaralandı..

Kasığından yaralanan Suriyeli binbaşı muhaliflerin yardımıyla Reyhanlı' nın Kavalcık köyünden sınırı geçip Türkiye' ye sığındı...
(dha)

Mısır da elçisini çekti

Arap ve Batı dünyası Suriye'ye baskıyı artırıyor. ABD, İngiltere, İtalya ve Belçika'nın ardından Mısır da Şam'daki elçiliğini kapattı.

Rusya, Çin ve İran'ın açık desteğine rağmen Arap ve Batı dünyasının Suriye'ye yönelik diplomatik baskı politikası giderek sertleşiyor. 

ABD, İngiltere, İtalya ve Belçika'nın ardından Mısır da bugün, Şam'daki elçiliğini kapatarak elçisini geri çağırdı.

Mısır Dışişleri'nden yapılan açıklamada gerekçe olarak, Şam yönetiminin muhaliflere yönelik şiddet politikası gösterildi. 

Dışişleri Bakınlığı Sözcüsü Amr Ruşti tarafından yapılan açıklamada, "Dışişleri Bakanı Muhammed Amr, Şam'daki elçimizi geri çağırdı. Elçi, ikinci bir emre kadar Kahrie'de kalacak" denildi.
(sabah)

Rusya'dan sonra Çin de Dışişleri Bakanını Suriye'ye gönderdi.

Suriye ile Çin arasındaki işbirliğini artırmak amacıyla Şam'a gelen Çin Dışişleri Bakan Yardımcısı Zhai Jun, Suriyeli mevkidaşı Faysal Mikdat ile görüştü.

Resmi Sana ajansının haberine göre, Zhai, görüşmenin bitiminde, "Suriye'nin içinde bulunduğu bu zor dönemde işbirliğimizi artırma yöntemleri konusunda görüş alışverişinde bulunduk" diye açıklama yaptı.

"Suriye'nin egemenlik, birlik, bağımsızlık ve toprak bütünlüğüne tüm taraflarca ve uluslararası toplumca saygı gösterilmeli" diyen Zhai, ülkesinin, Suriye'de ulusal diyalog ve reformların ilerleme kaydedeceği umudunu taşıdığının altını çizdi.
(ntvmsnbc)