İlk adım atıldı

İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, çocuklarına dilencilik yaptıran ailelerden velayet hakkının alınması için yasal düzenleme yapılması yönündeki görüşü dile getirirken; Diyarbakır Valiliği, bir süredir bu yaptırımı uyguluyor. Valiliğin sokakta çalıştırılan, dilendirilen ve risk altında olabilecek çocuklarla ilgili aldığı idari tedbir kararının ardından 4 çocuk ailelerinden alınırken; 85 aileye uyarı tebligatı yapıldı. Diyarbakır Valiliği, emniyet, belediye, jandarma, mahalli idareler, aile ve sosyal politikalar, milli eğitim, sağlık, gençlik, spor ve kültür müdürlüğü işbirliği ile ‘sokakta çalışançalıştırılan veya risk altında olabilecek çocuklarla ilgili idari tedbir kararı’ alarak, yeni yılın başından itibaren yürürlüğe koydu. Diyarbakır’da ilk etapta, sokakta tespit edilen 1500 çocuğun kayıtları tutuldu. Eğitime ara verenlerin okula gitmeleri sağlanıp, ailesine bakmakla yükümlü çocukların anne ve babalarına da, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı üzerinden gıda ve yakacak yardımı yapıldı. Bütün ailelere çocukların çalıştırılması ve dilendirilmesinin yasak olduğu uyarısında bulunuldu.

EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ 85 AİLEYİ UYARDI

Tedbir kararına rağmen zorla dilendiren 4 çocuk, ailelerinden alınıp ‘sevgi evlerine’ yerleştirildi. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü üzerinden 130 çocuğu dilendiren ve çalıştıran 85 aileye ikinci uyarı tebligatı yapıldı. Bu aileler uyarıya rağmen çocuklarını istismar etmeleri halinde, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 32. maddesi gereğince idari para cezası uygulanacak. Ceza ve uyarılara rağmen aile istismar etmeye devam ederse çocuklar ailelerden alınacak.

Bakan Şahin: Utanılacak tarihimiz yok

Şahin, Taksim Meydanı'nda Hocalı Katliamını protesto etmek amacıyla düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, Türk milletinin inancıyla, kültürüyle ve örfüyle her zaman zulmün karşısında, mazlumun yanında olan bir millet olduğunu belirterek, Türk milletinin insanlığa ders vermiş bir millet olduğunu dile getirdi.

''Türk milleti olarak, ne Kazakistan'da, ne Azerbaycan'da, ne Türkiye'de, ne Balkanlar'da, dünyanın hiçbir yerinde insanlık adına utanılacak bir tarihimiz, bir geçmişimiz yoktur'' diyen Bakan Şahin, yeryüzünde insanlık için adaletin temsilcisi olması bakımından Türk milletinin her zaman gücünü koruduğunu, güçlü olduğunu, en büyük gücünün birlik ve beraberlik olduğunu kaydetti.

Tür milletinin gönlünün, kalbinin sevgiyle dolu olduğunu dile getiren Bakan Şahin, ''Cephedeki düşmanına su ikram etme erdemine gösteren sadece Türk askeri ve milletidir. Türk milletinin yüreği ve gönlü sevgi doludur, ama yüreği bir olan Türk milletinin aynı zamanda gerektiğinde yumruğu da birdir. Yeryüzünde herhangi bir zulüm, herhangi bir haksızlık Türk milletine yapılmış gibidir. Afrika'da, Asya'da, Balkanlar'da da olsa bu Türk milletini ilgilendirir. Çünkü biz sadece kendimiz için değil, yeryüzündeki tüm canlılar ve tüm insanlık için çalışan, onları seven ve kabul eden milletiz. İnancımız, kültürümüz, yolumuz, aşkımız ve sevdamız bir. Azerbaycan'da akıtılan kan bizim kanımızdır'' şeklinde konuştu.

21. yüzyıl Türk milletinin yüzyılı20 yıl önce bugün kan içicilerin, katillerin, acımasızların ve merhametsizlerin, yüreksizlerin, korkakların Hocalı'da 613 insanın, kadın, çocuk ve yaşlı, haklı ve haksız demeden kanını içtiğini anımsatan Bakan Şahin, bu kanın o günden bu yana yerde kalmadığını ve yerde kalmayacağını söyledi.

Bakan Şahin, ''O kan o gün akmıştır, ama hesabı bitmemiştir. Türk milleti yaşadıkça, o kanın hesabı yapılacaktır ve sorulacaktır adaletle, insafla, hukukla bu kanın mücadelesini hep beraber İstanbul'da, Bakü'de yeryüzünde hak ve adalet davasına kim inanıyorsa hep birlikte takip edeceğiz'' dedi.

21. yüzyılın yani içinde yaşanılan yüzyılın Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Cumhuriyeti, topyekun Türk dünyası ve dünya açısından geçen değişik bir yüzyıl olduğuna dikkati çeken Bakan Şahin, bu yüzyılın adaletin, hakkaniyetin, insanı değerlerin ve hukukun üstünlüğünün yüzyılı olacağını, bu değerlerin de takipçisinin topyekun Türk milleti ve Türk dünyası olacağını söyledi.

Azerbaycan'daki her olay ve gelişmenin hem Türkiye'yi ve hem Türk milletini yakından ilgilendirdiğini dile getiren Bakan Şahin, Azerbaycan'ın sevincinin de Türk milletinin ve Türk dünyasının acısı ve sevinci olduğunu anlattı.

10 Nisan 1994'te rahmetli Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın Bosnalıların acısı ve bağımsızlığı için bu meydanda olduğunu anımsatan Bakan Şahin, ''Rahmetli Özal, '21. yüzyıl Türk milletinin Türk dünyasının yüzyılı olmalıdır' hedefini bize göstermişti. 21. yüzyıl Türkiye'sinin içeride ve dışarıda başarıyla, dirayetle, milletinden aldığı güç ve sevgiyle, destekle, birlikte idare eden hükümetimizin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte 21. yüzyılı inşallah Türkiye'nin ve Türk milletinin ve dünyasının yüzyılı yapacağız. 21. yüzyıl Türk milletinin yüzyılı olunca 22. yüzyılı bizim yüzyılımızı olacaktır inşallah'' ifadelerini kullandı.AA

Polislere Kötü Haber

İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, ''Bu sene belki bir ilk uygulama, birinci bölgeden ikinci bölgeye ikinci kez, yani ikinci şark diyebileceğimiz bir şekilde gidebilecek personelimiz olabilecektir. Bu da teşkilatın kendi içinde, hizmetin kendi gerekleri doğrultusunda yapılacak bir uygulamadır'' dedi.

Şahin, ''245 bin mevcutlu polis teşkilatımızda, birinci bölgeden ikinci bölgeye, ikinci bölgeden birinci bölgeye yapılan tayinlerin ön hazırlık çalışmalarından ibarettir, ibga hadisesi. Yani, tayini çıktığı halde personelin yerinde bırakılması uygulaması da ilk defa olan veya olacak husus değildir'' dedi.

Her zaman tayini çıktığı halde kişilerin mazeretlere veya kurumların ihtiyaçlarına göre tayin ertelemesi uygulanan personelin olabildiğini ifade eden Şahin, şöyle konuştu:

''Sadece İstanbul'a has bir tayin uygulaması da değil. 81 il arasında karşılıklı tayinler her zaman olur, olmaktadır. Birinci bölge batı illerimiz, ikinci bölge de doğu illerimizden oluşur. Yaklaşık 40'a 40 diyebiliriz. Süresini dolduran birinci bölgeye, gitmemiş olanlar ikinci bölgeye tayinle giderler. Ama bu sene belki bir ilk uygulama, birinci bölgeden ikinci bölgeye ikinci kez, yani ikinci şark diyebileceğimiz bir şekilde gidebilecek personelimiz olabilecektir. Bu da teşkilatın kendi içinde, hizmetin kendi gerekleri doğrultusunda yapılacak bir uygulamadır. Terör nedeniyle terörle mücadele noktasında ikinci kez, ikinci bölgeye göndereceğimiz bir takım personelimiz olacaktır ama bunun kriterleri vardır, hizmet kriteri ve branş özellikleri vardır. O özelliklere, objektif kriterlere göre yapılacak bir uygulamadır.''

Bakan Şahin: Adına takılmayalım

içişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Ordu-Giresun arasına yapılacak olan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın adının verilmesi düşünülen havaalanıyla ilgili tartışmalara değinerek, "Havaalanının kendisi her şeyden daha önemli. ’Havaalanı var mı yok mu’ tartışmasından gelip de bugün havaalanının adına takılmayalım" dedi.

Ordu’dan karayolu ile Giresun’a gelen İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Bulancak İlçesi’nde yapımı 25 yıldır devam eden Sarayburna Camisi’ni inceledi ve öğle namazını kıldı. Şahin camiye gelmeden önce geniş güvenlik önlemi alınırken camiye girmek isteyen bir genç kapıda bekleyen polisle tartıştı. Üniversite öğrencisi olduğu ve camiyi gezmek için geldiğini söyleyen gence polis kimlik sordu. Hiçbir camiye kimlik gösterilerek girilmediğini söyleyen genç, o anda camiye girenleri görünce polisten o kişilere de kimlik sormasını istedi. Kimlik göstermeyen genç camiye girmek için diretince polis üst araması yapmak istedi. Tartışma arama sırasında da devam edince çevredekiler, genci ve arkadaşlarını olay daha fazla büyümeden uzaklaştırdı.
Cami önünde kendisini bekleyen kalabalıkla tek tek tokalaşan Bakan Şahin, caminin yapımı hakkında Giresun Valisi Dursun Ali Şahin ve Sarayburnu Camii Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Yusuf Ziya Sipahi’den bilgi aldı.

HAVALİMANI AÇIKLAMASI

Öğle namazının ardından Giresun Valiliği’ni ziyaret eden İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Hafta sonu fırsat buldukça Anadolu’daki illeri ziyaret ederek hem bakanlığımızın birimlerini hem ilin genel işleyişini ve hizmetleri yerinde inceleme gayreti içindeyiz. Bugün de Giresun’dayız. Buraya gelmeden önce iki ilin ortak projesi olan, aslında Türkiye’nin en önemli bir projesinde incelemeler yaptık. İki ilin valilileri ve yetkililerle birlikte çalışmaları yerinde değerlendirdik. Temelden sonra bugüne kadar neler yapıldığına baktık. Verilen bir tarih var. 2014 başlarında havaalanının hizmete girmesi konusunda. Bu tarihe göre de çalışmaları takip ediyoruz. Milletvekilleri ile takibini sürdürüyoruz. Bu ortak projeyi çok önemsiyoruz" dedi.
Bakan Şahin, bir gazetecinin havaalanına Başbakan Erdoğan’ın isminin verilmesinin düşünüldüğü yönünde yapılan açıklamaları hatırlatması üzerine de "Havaalanının kendisi her şeyden daha önemli. Medyamızın da biraz daha reel yaklaşım içinde olmasını arzu ediyoruz. Dün ’Havaalanı var mı yok mu’ tartışmasından gelip de bugün havaalanının adına takılmayalım. Başka konuları değerlendirelim. O çok kolay ve basit bir konudur" diye konuştu.

Vali Şahin, ziyaret anısına Bakan Şahin’e bir vazo ile altın çotanak rozeti taktı. Eski valilerin resimlerinin bulunduğu panoyu da inceleyen Bakan Şahin, daha sonra Şehit Tuğgeneral Bahtiyar Aydın Kışlası’na geçerek İl Jandarma Komutanı Albay İsmail Çetinbaş ile görüştü ve öğle yemeği yedi.

Bakan Şahin, Giresun Emniyet Müdürlüğü’nü de ziyaret ettikten sonra Trabzon’a hareket etti.
(dha)