Kar Tatili Olan İl ve İlçeler

Zonguldak merkezde ilk ve orta dereceli okullar kar nedeniyle 1 gün tatil edildi.

Zonguldak Valiliğinden yapılan açıklamada, devam eden yoğun kar yağışının ulaşımı olumsuz etkilemesinden dolayı il merkezi, bağlı belde ve köylerdeki okul öncesi eğitim kurumları, ilköğretim ve ortaöğretim kurumları ile özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde eğitime bugün ara verilmesinin kararlaştırıldığı bildirildi.

BURSA VE KÜTAHYA'DA EĞİTİME ARA VERİLDİ

Kar yağışı ve tipi nedeniyle Bursa'nın Harmancık ve Büyükorhan ile Kütahya'nın Simav ve Gediz ilçelerinde eğitime bir gün ara verildi.

Bursa'nın Harmancık ilçesinde ilköğretim okulları ve liseler, Büyükorhan'da ise ilköğretim okulları yoğun kar yağışı nedeniyle kaymakamlık kararıyla bugün tatil edildi.

Kar yağışının ilçe merkezlerinde 25 santimetreye ulaştığı, yüksek kesimlerde ise 60 santimetreyi bulduğu bildirildi. Bu ilçelere bağlı birçok köy ile de ulaşımını sağlanamadığı belirtildi.

Simav Kaymakamı Yüksel Ünal yaptığı açıklamada, dün akşam başlayan kar yağışı ve tipinin ilçede ulaşımı olumsuz etkilediğini söyledi. İlçe Hıfzıssıhha Kurulu toplantısında, olumsuz hava koşullarıyla ilgili alınacak önlemlerin görüşüldüğünü ifade eden Ünal, ilçe merkezi, belde ve köylerde okul öncesi eğitim kurumları, ilköğretim ve ortaöğretim okulları, özel eğitim kurumları ve yaygın eğitim kurumlarında eğitime bugün ara verildiğini kaydetti.

Gediz Kaymakamı İsmail Çorumlu ise ilçede ilk ve orta dereceli okullar ile yaygın eğitim kurumlarında eğitime bir gün ara verildiğini bildirdi.

İstanbul'da Kar Yağışı Etkisini Arttırdı

Son yılların en soğuk kışını geçiren İstanbul'da birkaç günlük aradan sonra hava sıcaklığı yeniden düştü. Hafta sonunu bahar havasında geçiren İstanbul'da gece yarısından itibaren kar yağışı tekrar başladı.

Sabah saatlerinde etkisini daha da arttıran kar yağışı, işlerine giden vatandaşları zor durumda bıraktı. Vatandaşlar yoğun kar yağışı nedeniyle yürümekte zorlandı. Belediye ekipleri vatandaşların yoğun olarak kullandığı metrobüs durağına çıkan merdivenlerde tuzlama çalışması yaptı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı kar küreme araçları trafikte aksama yaşanmaması için şehrin önemli noktalarında hazır bekletildi.

Öte yandan kar yağışının gün içinde etkisini artırarak devam etmesi bekleniyor.

Sevgilisini Eski Eşine Öldürtmüş

Ankara'da akıl almaz cinayet. Bahçelievler'de kahvehane işleten Mustafa Altındirek, 2 Temmuz 2011'de esrarengiz bir şekilde ortadan kayboldu. Babası Osman Altındirek polise başvurdu.

7 AY İZLENDİ
Soruşturma başlatan polis, Altındirek'in güzellik salonu işleten Ferda Y. ile birlikte olduğunu saptadı. Polis, kadını ve eski eşini yedi ay süren teknik takibe aldı. Sonunda Ferda Y. ve eski eşi Hüseyin Serdar Ö. cinayet suçlamasıyla gözaltına alındı.

Suçunu itiraf eden Ferda Y., uyuşturucu kullandığı için işleri kötü gitmeye başlayan Altındirek'in kendisine kötü davrandığını ayrılmak istediğinde tecavüz ettiğini ileri sürdü. Ferda Y., eski eşini arayıp 'Sana döneceğim. Beni bu beladan kurtar'' diyerek yardım istediğini anlattı.

TELLE BOĞDULAR
Mustafa Altındirek'i konuşma bahanesiyle güzellik salonuna çağırdığını söyleyen Ferda Y., eski kocası Hüseyin Serdar Ö. ile arkadaşları Erdoğan Ü. ve Samet D.'nin Altındirek'i dövüp sonra da telle boğarak öldürdüklerini itiraf etti. Ferda Y., daha sonra cesedi Batıkent'e götürüp gömdüklerini söyledi.
Altındirek'in cesedi gösterilen yerde bulundu. Gözaltına alınan Erdoğan Ü. ve Samet D. ile birlikte 4 zanlı tutuklandı.

Nakil Ameliyatında Mesleki Rekabet İddiası

Hacettepe Üniversitesi'nin dünyada ilki gerçekleştirerek uyguladığı çift kol ve çift bacak nakli hüsranla sonuçlandı. Ameliyattan sonraki gece nakledilen sol bacağı alınan Şevket Çavdar'dan önceki gece de nakledilen iki kol ve sağ bacağı da alındı. Kalbi bu büyük operasyona dayanamayan Çavdar'dan kötü haber dün akşam saatlerinde geldi. Nakledilen tüm uzuvları alınan Çavdar, hayatını kaybetti. Hacettepe Üniversitesi'nden yapılan açıklamada ölüm haberi, "Metabolik dengesizlik maalesef hastamızın yaşamını ciddi düzeyde etkileyecek duruma gelmiş, alınan tüm önlemler ve uygulanan yoğun tedavi yaklaşımlarına rağmen hastamız 27.02.2012 tarihinde saat 19:20'de kaybedilmiştir" sözleriyle duyruldu.

'ÜZÜNTÜ DUYUYORUZ'

Açıklamada, doktor ve ağlık personelinin insanüstü bir çaba gösterdiği ve Çavdar'ı hayatta tutabilmek için çalıştığı vurgulanırken, "Derin üzüntü duyuyoruz" denildi. Cengiz Çavdar'a nakledilen N.A'ya ait iki kol ve iki bacağın ailenin isteği üzerine İzmir'e gönderileceği öğrenildi. Hukuki olarak da nakledilen organların vericiye ait olduğu ve iadesinin gerektiği belirtildi. Hacettepe Üniversitesi'nin açıklamasında ayrıca yüz nakli yapılan Cengiz Gül'ün sorunsuz olarak izlenmeye devam ettiği de vurğulandı.

REKABET SONUCU MU?

Tüm bu olumsuzlukların yanında ortaya atılan bir iddia ise gündeme bomba gibi düştü. İddiaya göre Akdeniz Üniversitesi'nde ilk yüz naklini gerçekleştiren Prof. Dr. Ömer Özkan ile Hacettepe Üniversitesi'nde Doç. Dr. Serdar Nasır'ın üniversite yıllarından başlayan akademik yarışı, yüz ve uzuv nakillerinde bir hırsa dönüştü. Mezun olduğu Hacettepe Üniversitesi'nde iddialara göre "elitist" grupta olmadığı için dışlanarak ayrılan Prof. Dr. Ömer Özkan ile Doç. Dr. Serdar Nasır'ın Hacettepe'de uzmanlık dönemlerinde başlayan rekabet, Türkiye'de ilk yüz naklini kim yapacak yarışına dönüştü. Hacettepe'den ayrılan bir hocanın Akdeniz Üniversitesi'nde Türkiye'nin ilk yüz naklini yapmasının ardından Hacettepe Üniversitesi ikinci nakil için kolları sıvadı. "Ömer, Türkiye'de ilk yüz naklini gerçekleştirirse biz de dünyada ilk dörtlü uzuv naklini gerçekleştiririz" şeklinde bir hırsa dönüştü.

İMALI AÇIKLAMALAR...

Akdeniz Üniversitesi'nde başlayan nakil sürecinin ardından iki hocanın medya üzerinden birbirlerine dönük imalı açıklamaları da rekabeti gün yüzüne çıkardı. Hacettepe'de gerçekleşen nakillerin ardından medyanın karşısına çıkan Doç. Dr. Nasır, meslektaşı Prof. Dr. Özkan'a gönderme yaparak, "Ben burada One man show yapmıyorum, bizimki ekip işi" demişti. Prof. Dr. Özkan ise, Hacettepe'de yüz nakli yapılan Cengiz Gül'ün basına yansıyan ameliyattan önceki fotoğraflarına bakarak yaptığı yorumda "Eğer bu fotoğrafa göre hasta seçilmiş ise devletin imkânları boşuna kullanılmış demektir" diyerek, Hacettepe'de yapılan ameliyatla ilgili eleştirilerini dile getirmişti.

'RİSKLİ AMELİYATLAR'

Akademik çevrelerdeki dillendirilen iddialara göre; 2006'da doçent olduktan sonra Japonya, Tayvan ve Almanya'da mikrocerrahi eğitimler alan Prof. Özkan, Hacettepe'de aynı branşta yaşanan akademik baskılar nedeniyle ayrılarak Akdeniz Üniversitesi'ne gitti. Türkiye'nin ikinci yüz nakli ameliyatını gerçekleştiren Doç. Dr. Serdar Nasır ise, kendisinden 6 ay daha kıdemli olan Prof. Ömer Özkan gibi Hacettepe Üniversitesi'ndeki uzmanlığını bazı baskılar sonucu bırakmak zorunda kaldı. Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi'ne giden Nasır, Amerika Cleveland Clinic'teki mikrocerrahi eğitimi sonrası Hacettepe Üniversitesi'ne tekrar çağrıldı. Akademik çevrelerde, bölümdeki baskılar nedeniyle Doç. Dr. Nasır'ın çok riskli ameliyatları kabul etmek zorunda kaldığı konuşuluyor.Sabah

40 Sene Erkek Gibi Yaşadı

19 yaşına kadar çift cinsiyet durumunu Caroline'den saklayan ailesi, hemen hemen tüm hayatını erkek olarak yaşamasına sebep oldu. Ailesi tarafından bebekken ameliyat ettirilen Caroline, Carl John Baker olarak büyütüldü. Ancak Caroline'nin okuldaki diğer kız arkadaşlarıyla vücudundaki benzerlikleri fark etmesi üzerine ailesi gerçeği söylemeye mecbur kaldı.

Her zaman kendini farklı hissetiğini söyleyen Caroline, hayatına 40 yıl boyuca erkek olarak devam etti, evlendi ancak evliliğini sürdüremedi. Kendini hiçbir zaman erkek gibi hissetmediği söyleyen Caroline bundan 2 yıl önce kadın kıyafetleri girmeye karar verdi. Şimdi tekrar cinsiyet değiştirmeye hazırlanan Caroline, ilk defa kadın gibi giyinip dışarı çıktığında bazı insanların ona çok kötü davrandığını ancak bunun kendi seçimi olmadığını, kalıtsal bir durum olduğunun bilinmesi gerektiğini vurguladı.

Nefes kesen operasyon!

Gaziantep merkezli olarak polisin dolandırıcılara yönelik Şanlıurfa'nın da aralarında bulunduğu 6 ilde şafak vakti düzenlediği eş zamanlı operasyonda çok sayıda kişi gözaltına alındı.Gaziantep Emniyet Müdürlüğü, telefonla aradıkları kişilere kendilerini savcı, hakim, güvenlik görevlisi olarak tanıtarak çeşitli suçlamalar yöneltip dolandırıcılık yapan bir şebekeyi izlemeye aldı. Uzun süren yapılan takipte, polisler şebekenin bu yolla milyonlarca lira haksız kazanç elde ettiğini saptandı.

6 İLDE OPERASYON

Polis, aylarca izlediği şebekeye yönelik sabah saatlerinde operasyon başlattı. Şebeke üyesi olduğu saptanan şüphelilerin yakalanmasına yönelik Gaziantep, Şanlıurfa, İstanbul, Ankara, ;Mardin ve Mersin'de saat 05.00'te operasyon başlatıldı.

ŞÜPHELİLER DİRENDİ

Operasyonun Şanlıurfa bölümü ;kent merkezinin yanı sıra Akçakale ile ;Siverek İlçesi'nde yapıldı. En çok şüphelinin bulunduğu Suriye sınırındaki Akçakale ilçesinde yapılan operasyon, yüzlerce polis, zırhlı araç ve özel harekat polislerinin katılımı ile gerçekleştirildi. Kent merkezinden toplu halde ilçeye giden polisler, önceden belirlenen adreslerin çevresinde güvenlik önlemi aldı. Özel harekat polislerinin uzun namlulu silahları ile görev yaptığı operasyonda, kapısı çalınan şüpheliler gözaltına alındı. Bu sırada kapıyı açmayan ve direnen bazı şüpheliler ;uzun süren ikna çabalarının ardından gözaltına alındı. Bu sırada polise saldırmaya kalkışan bazı şüpheliler de, zor kullanılarak evlerinden çıkarılarak polis araçlarına bindirildi.

ÇOK SAYIDA KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

Şanlıurfa ve ilçelerinde gerçekleştirilen operasyonda gözaltına alınan 35 kişi, sorguları yapılmak üzere Gaziantep Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Operasyonun yapıldığı diğer 5 kentte de çok sayıda kişinin gözaltına alındığı kaydedildi.DHA

Meteoroloji'den yoğun kar yağışı uyarısı!

Türkiye genelinde yağış görülecek. Hava sıcaklığının batı bölgelerde 8 ila 10 derece azalacağı tahmin ediliyor. Ankara'da kar yağışının öğle saatlerinden itibaren kuvvetlenerek özellikle öğleden sonra ve akşam saatlerinde etkili olması bekleniyor.

232 kadın öldürüldü, 180 kadın tecavüze uğradı

Adana Kadın Platformu'nun hazırladığı 'Kadın Raporu'na göre, geçen yıl 232 kadın öldürüldü, 180 kadın tecavüze uğradı, 610 kadın ise cinsel tacize maruz kaldı. İstatistiklere göre devletin koruma için kendisine başvuran kadınların yüzde 73'ünü koruyamadığı belirtildi. 4 yıldır kadına yönelik taciz ve şiddetin çetelesini tutan Adana Kadın Platformu, hazırladığı 2011 raporunu açıkladı. Kadına yönelik şiddetin her geçen gün artarak devam ettiği belirtilen raporda, gazete ve internet sitelerine yansıyan verilere göre, 2011'de 232 kadının öldürüldüğü, 610 kadının cinsel tacize maruz kaldığı, 180 kadının tecavüze uğradığı, 70 kadının intihar ettiği, yaklaşık 700 kadının sadece politika yaptığı için tutuklandığı belirtildi.

OCAK AYINDA 12 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ

2012'de de kadınların öldürülmesine devam edildiği ifade edilen raporda, Ocak ayıda 12 kadının öldürüldüğü, 10 kadının tecavüze, 35 kadının tacize uğradığı belirtildi. Ocak ayında kadınların en çok kocaları tarafından öldürüldüğü belirtildi.

FATMANUR'U DA KORUYAMADIK

Devlet kadınların katledilmesine, katil erkeklere tahrik indirimi uygulayarak, kadın katliamlarının önüne geçecek kanunları yapmayarak, kadınları koruyacak mekanizmaları oluşturmayarak, sığınma evlerinin sayısını yeterli düzeye getirmeyerek destek veriyor" denilen raporda, bazı vahşi cinayetlerden de örnekler verildi. Geçen hafta, Osmaniye'nin Kadirli ilçesinde 29 yaşındaki Sinan Dursun'un karşılıksız aşk beslediği lise öğrencisi 16 yaşındaki Fatmanur Gedik'in içinde bulunduğu okul servisini pompalı tüfekle tarayarak Fatmanur ile sınıf arkadaşı Fatmagül Yalçın'ı öldürüp, okul önünde intihar etmesine dikkat çekildi. 9 kez Fatmanur Gedik ve ailesinin polise şikayette bulunmasına rağmen liseli kızın korunamayıp göz göre göre öldürüldüğü kaydedilen raporda, "Bu olay da bizlere devletin kadına yönelik şiddeti önlemede nerede durduğunu bir kez daha gösterdi. İstatistiklere göre, devlet koruma için kendisine başvuran kadınların yüzde 73'ünü koruyamıyor. Maalesef Fatmanur da bu istatistiklerde olumsuz bir veri olarak yerini aldı" denildi.

Tunceli-Erzincan karayolu ulaşıma kapatıldı

Karayolları 86. Şube Şefi Aydoğan Ergün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kent genelinde dün geceden itibaren etkili olan kar yağışı sonrasında, Tunceli-Erzincan ve Tunceli-Ovacık karayolunda çığ riskinin arttığını belirterek, bu nedenle vatandaşların can ve mal güvenliğini korumak için tedbir amacıyla iki karayolunu sabah saatlerine kadar çift taraflı ulaşıma kapattıklarını duyurdu.

Ergün, sabah saatlerinde ekiplerce yapılacak kontrollerin ardından, olumsuz bir durum olmaması halinde Tunceli-Erzincan ve Tunceli-Ovacık karayolunun ulaşıma açılacağını kaydetti.

Tunceli-Erzincan karayolunun 22 ile 50. kilometreleri arasına son bir ay içinde 20'si büyük olmak üzere 40'ın üzerinde çığ düşmüştü.AA

Bilim insanlarını şaşkına çeviren yarasa

Vietnam’ın başkenti Hanoi’deki Bilim ve Teknoloji Akademisi’nden Vu Dinh, yaprak suratlı yarasayı, ilk kez 2008 yılında keşfedilen Griffin yaprak burunlu yarası zannettiklerini belirtti. Ancak yapılan araştırmalar sonucu, iki yarasanın birbirlerinden farklı türlere ait olduğu anlaşıldı.

Vu, “Yaprak burunlu yarasa ve Griffin’in vücut büyüklükleri birbirine benziyor. Ancak Griffin sakin bir yarasa olarak bilinirken, yaprak burunlu yakalandığında çok öfkeliydi” dedi.

Vu ve ekibi, yaprak burunun sonar frekanslarını ölçtü ve doku örnekleri aldı. Journal of Mammalogy dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, yaprak burunlunun, Griffin yaprak burunlu yarasasından farklı bir genetik yapıya sahip olduğu ortaya çıktı. Yeni yarasa türüne Hipposideros griffini adı verildi.

Vu, Hipposideros griffini’nin, seslerin yankılanması yoluyla yön ve uzaklığı tespit etmede daha başarılı olduğunu düşündüklerini söyledi. Yeni yarasa türünün iki doğal parkta yaşadığını belirten Vu, Vietnam’ın ev sahipliği yaptığı değişik yarasa türlerini araştırmaya devam edeceklerini söyledi.NTV

Para kullanan maymunlar fuhuşa başladı!

Yale Üniversitesi’nde araştırmacı olan ekonomist Keith Chen ve psikolog Laurie Santos, dünyanın en bencil hayvanlarından biri kabul edilen Kapuçin maymunlarına para kullanmayı öğretmek istedi.

Chen, “Kapuçinler yemek yemek ve seks yapmaya odaklı küçük bir beyne sahip... Önlerine ne çıkarsa yiyorlar. Onlara sabahtan akşama kadar şekerleme verebilirsiniz. Yediklerini kusup tekrar yemek için yanınıza gelirler” dedi.

Chen ve Santos, para kullanmayı öğreterek, maymunların bencilliğini ortaya çıkarmayı, böylece onları para kullanmaya iten dürtüleri gözlemleyi amaçladı. Başarılı olan denemelerin ardından, maymunlara para karşılığında üzüm, elma ve jelibon satın almayı öğrendi.

EN EKONOMİK KİM?

Chen, kapuçin maymunlarına para yerine geçen ortası delik gümüş diskler verdi. Maymunlara diskleri meyve alabilmek için kullanmalarını öğretmek 7 ay sürdü. Eğitimin ardından, maymunlara 12 disk verildi. Maymunlara ilk önce üzüm ve elma, daha sonra da jelibon sunuldu. Maymunların bütçe hesaplaması, insanlarınınkine mükemmel bir benzerlik gösterdi. Daha çok jelibon almak isteyen kapuçinler, üzümden kısmaya başladı.

Ardından maymunlara kumar oyunları öğretildi. Chen, “İnsanların yaptığı gibi saçma kararlar veriyorlardı... İstatistiksel olarak kapuçinleri birçok borsa yatırımcısından ayırt etmek olanaksız” dedi.

SEKS VE HIRSIZLIK

Alışveriş ve kumarın yanı sıra, maymunların diskleri başka amaçlar için de kullandığı görüldü. Bir araştırmacı, iki maymunun kendilerine dağıtılan paraları seks karşılığında değiş tokuş ettiğine tanık oldu. Seks sona erdikten sonra, paraları alan maymun hemen araştırmacıların yanına gelerek kazandıklarıyla üzüm aldı.

Kapuçinler, araştırmacılara zor anlar da yaşattı. Bazıları, para dağıtımı sırasında daha fazla disk çalmaya çalıştı. Bazıları da para disklerinin konduğu sepetlere saldırdı. Bunu gören diğerleri de aynı şeyi yapınca, kısa süreli kaos ortamları yaşandı.

Yapılan deneyler, kapuçinlerin paradan anladığını ve tıpkı insanlar gibi kullanabildiklerini gösterdi. Chen, 2005 yılında pembe maymunlar üzerinde başladığı deneylerde maymunların insanlara olan davranış özelliklerini gözlemlemeye devam ediyor.NTV

Ersin Elvis Presley oldu! - Galeri

Alemin Kıralı isimli dizide rol icabı Rock’n Roll’un Kralı Elvis Presley olarak izleyicilerin karşısına çıkacak olan Ersin Korkut, evin çılgın kızı Jülide ile Las Vegas’ta evlenecek.

Uğur Acar, G.Saray ve Terim hayranı

Uğur Acar, yeni yüzünün fotoğrafını ve düşüncelerini Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.İsrail Kurtcephe tarafından törenle kendisine hediye edilen yeni Tablet PC üzerinden paylaştı. Akdeniz Üniversitesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan ve ekibi tarafından gerçekleştirilen ameliyatla Türkiye'nin ilk yüz nakli hastası olan 19 yaşındaki Uğur Acar, yeni hayatına ilk olarak sosyal paylaşım sitesi facebook ile başladı. Daha önce facebook'ta 'profil resmi' bölümüne bir spor otomobil fotoğrafı yerleştiren Acar, sayfasına yeni yüzünün fotoğrafını koydu.

FATİH TERİM'İ KUTLADI

 Dün akşam Süper Lig derbisinde Beşiktaş'ı 3-2 mağlup eden Galatasaray'ın Teknik Direktörü Fatih Terim'i kutlamayı ihmal etmeyen Uğur Acar facebook'ta, "Fatih Terim'i başarısından dolayı tebrik ederim. Tüm Türkiye'ye selam. Gerçekleri tarih yazar, tarihi de Galatasaray yazar" ifadelerine yer verdi.

DOKTORUNU 'BEĞENDİ'

 Uğur Acar sosyal paylaşım sitesi facebook'ta ayrıca ameliyatını gerçekleştiren Prof.Dr. Ömer Özkan'ın sayfasını da beğenmeyi ihmal etmedi. İHA

Balıklıgöl ile ilgili sözleri Urfalıları kızdırdı

Şanlıurfa'da, Furkan Eğitim ve Hizmet Derneği tarafından 'İbrahim'i mücadele' gecesi düzenlendi. Kadın ve erkeklerin ayrı ayrı oturduğu, sık sık tekbir getirilen gecede konuşan derneğin kurucusu Alpaslan Kuytul, Hz. İbrahim'in ateşe atılmasıyla oluştuğuna inanılan Balıklıgöl efsanesinin doğru olmadığını ileri sürdü. Kuytul, hiçbir İslami kaynakta efsanenin doğruluğunun teyit edilmediğini ileri sürüp, "Allah ateşe; 'İbrahim'e serin ve selamet ol' diyor. Bu kadar. Ortada ne su var, ne de balık. Eğer böyle bir şey olmuş olsa; Allah bize o bilgiyi de verirdi. Bunu söyleyenlerin, dayandıkları hiçbir delil yok.

Burada bir balık olayı yoktur. Bunları söyleyenler bir takım başka maksatları için söylüyorlardır. Bu sayede para kazanıyorlar. Burada Hz. İbrahim'in mesajını anlamaya çalışmıyorlar, suyla balıkla uğraşıyorlar" dedi.İlk kez Şanlıurfa'ya konferans vermek için gelen Furkan Eğitim ve Hizmet Derneği kurucusu Alpaslan Kuytul, tüm peygamberlerin insanları Allah'tan başkasına kulluk etmemeye çağırdığını belirterek, "Bu şerefli elçilerden Allah'ın dostu Hz. İbrahim de, milletini Allah'tan başka otoriteleri reddetmeye davet etmiştir. Müslümanların dirilişinin gerçekleştiği günümüzde, Hz. İbrahim'in tevhit mücadelesini yeniden hatırlatmaya ihtiyaç vardır" dedi.Konuşmasında önemli inanç turizmi merkezlerinden birisi olan Şanlıurfa'da, Hz. İbrahim'in ateşe atılmasıyla oluştuğuna inanılan Balıklıgöl ile ilgili bilinenlerin yanlış olduğunu iddia eden Kuytul, şunları söyledi:"Rivayete göre burası Hz. İbrahim'in ateşe atıldığında düştüğü yer. İlahi bir emirle ateş suya, odunlar da balığa dönüşmüş. Kendisini ateşe atan zalim hükümdar Nemrut'un kızı Zeliha da, Hz. İbrahim'e inandığından onun da sonu ateş olmuş.

Zeliha'nın düştüğü yer ise Ayn-ı Zeliha gölüne dönüşmüş. Bu efsaneye inanan yöre halkı, balıkları kutsal kabul ettiğinden yenilmesini yasaklamıştır. Burada Balıklıgöl var diyeceksiniz? Olabilir ama Allah böyle bir bilgi vermiyor. Allah ateşe; 'İbrahim'e serin ve selamet ol' diyor. O kadar; ne su var ortada, ne de balık. Eğer böyle bir şey olmuş olsa, Allah bize o bilgiyi de verirdi. Bunu söyleyenlerin, dayandıkları hiçbir delil yok. Ne Kuran'da, ne de hadislerde böyle bir şey geçmiyor.

Böyle bir şeye de gerek yok, peygamberlerimizin mucizelerine bakın bu tarzda bir şey yoktur. Hz. Musa peygamberin asası ejderha olur, bunu Kuran bize anlatır. Ama o ejderha olarak kalmaz, tekrar asaya dönüşür. Burada bir balık olayı yoktur. Bunları söyleyenler bir takım başka maksatları için söylüyorlardır. Bu sayede para kazanıyorlar. Burada Hz. İbrahim'in mesajını anlamaya çalışmıyorlar, suyla balıkla uğraşıyorlar."

Tuğçe Kazaz'tan genç kızları kızdıracak yorum

Kazaz, "Makyaj yaparak palyaço gibi dolaşıyorlar" derken sade olmaları gerektiğini vurguladı. 2001 Elite Model Look yarışmasında kazandığı ikinciliğinden bu yana mankenlik kariyerinde fırtına gibi esen Tuğçe Kazaz yeni nesil genç kızları fazla abartılı olmakla eleştirdi. 17 yaşından itibaren podyumlarda boy gösteren ve yurt dışındaki defilelerde de başarısını bu alanda kanıtlayan manken, "Şimdi ki genç kızlar kendilerini makyaj yaparak daha güzel zannediyorlar" dedi.

KENDİLERİNE YAZIK EDİYORLAR

Çoğu mankenin yanı sıra kendisinin günlük hayatında makyajdan uzak durduğunu belirten Kazaz, "Sahne sanatlarında abartılı şeyler görmeyi seviyorum ama sadeliğin verdiği şıklık bambaşka. Yaklaşık 12 yıldır bu camianın içindeyim. O kadar yaşanmışlık var ki makyajı tercih etmiyorum. Ancak gencecik kızlar çok abartılı makyaj yaparak palyaço gibi dolaşıyorlar. Kendilerine yazık ediyorlar" diye konuştu.

ŞEHİR HAYATI DOĞAMIZI BOZUYOR

Şehir hayatından oldukça bunaldığını da sözlerine ekleyen güzel manken "Bu dünyada yaşayan her insan gibi ben de kendimi kirlenmiş hissediyorum. Çevremizde bizi kirleten çok etken var. Bu kaostan beni uzak tutacak çiftlik hayalim var. Çiftlikte yaşayan insanlara gıpta ediyorum. Bir süreden sonra insanların yavaş yavaş kırsala geçmeleri gerektiğini düşünüyorum. Bu modern yaşam tarzı insanın aslında doğasına uygun değil" ifadesini kullandı.

Hamilelik bağımlısı taşıyıcı anne

İngiltere'de yaşayan Jill Hawkins, ülkenin en üretken taşıyıcı annesi. Daily Mail'in haberine göre, 9. ve 10. bebeği taşıyan Hawkins, 50 yaşına yaklaşıyor.

Fakat 50'ye girmeden önce 2 kere daha "hamilelik yapmayı" düşünen Hawkins, doğum başına "masraflar" için 12.000 sterlin alıyor.

Hayatında hiç aşık olmadığını belirten taşıyıcı annenin hiç kendi çocuğu yok.

Demet ve Hande aynı projede

Bir reklam filminde oynacak ikiliden Demet Akalın "Çok para verdiler kabul ettik" dedi. Pop müziğin iki rakibi Demet Akalın ve Hande Yener'in küslüklerini sonlandırmaları yeni iş teklifleri gelmesine neden oldu. Uzun yıllar birbirleriyle konuşmayan ancak son aylarda twitter'dan birbirlerine barış mesajları yollayan ikili şimdi aynı projede yer alacak. Bunu teklifi ilk açıklayan da Demet Akalın oldu.

MÜZİĞİN DİVASIYLA BİR ARADA

Akalın, erkek arkadaşı Okan Kurt'la geçtiğimiz akşam Beyoğlu'ndaki bir mekandan çıkarken basın mensuplarının sorularını yanıtladı. "Yeni bir projeniz var mı" sorusuna Akalın, "Pop müziğinin divasıyla ortak bir reklam projemiz olacak, isim vermiyorum siz zaten anladınız'' cevabını verdi. Akalın bu cevabıyla Hande Yener'i kastetti. Ünlü popçu, ''Çok para verdiler hayır diyemedik'' şeklinde bir de espri yaptı.BUGÜN

Can Bonomo internette rekor kırdı

Can Bonomo’nun Eurovision 2012’de Türkiye’yi temsil edeceği “Love Me Back’’ isimli şarkısı, TTNET Müzik’te dinlenme rekoru kırıyor. Yapılan açıklamaya göre, 22 Şubat akşamı yayına alınan şarkı, şimdiye kadar 400 binden fazla dinlenme sayısına ve en çok dinlenilen şarkılar listesinde zirveye çıktı.

Ajdar'dan Eurovision yorumu!

Ajdar; "Can Bonomo'nun şarkısının nakaratındaki 'narinari na na na na' bölümü benim Nane şarkımdan esinlenilerek yapıldı"

Uzun zamandır ortalarda görülmeyen Ajdar, Can Bonomo hakkında bir yorum yaptı. Eurovision'a Love Me Back isimli parçasıyla katılacak olan Bonomo hakkında konuşan Ajdar, "Can Bonomo'nun 'Love me back' adlı Eurovision şarkısında "narinari na na na na" bölümü, benim"Nane"adlı şarkımdan esinlenilerek yapıldı" dedi.

Ajdar, "Eurovision sahnesinde benim olmamı çok istiyorsunuz ama benim kadar seksi, cool insanların orada işi yok" şeklinde konuştu.

Simitteki bilinmeyen gizli tehlike!

Türkiye'de obezite hızla artıyor. Yapılan araştırmalara göre Türkiye'de obezite yaygınlığı 18 yaş ve üzeri toplumda yüzde 10,7 ile yüzde 32,1 arasında değişiyor. Artışın devam etmesi halinde 2020 yılında obezite sıklığı erkeklerde yüzde 32.3, kadınlarda ise yüzde 48,2 oranında olacağı ön görülüyor. Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de çağın en büyük sorunu haline gelen obezite beslenme alışkanlıklarımızı tartışmaya açtı.

Türk Diyabet Cemiyeti Başkanı İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nazif Bağrıaçık, toplumda sadece fast food ürünlerinin obeziteye yol açtığına yönelik yanlış bir kanı oluştuğunu söyledi. Türkiye Obezite Araştırma Derneği tarafından 12 ilde, 15 yaş üstü, bin 563 kişi üzerinde yapılan "Türkiye'de Beslenme Alışkanlıkları ve Fiziksel Hareketlilik Düzeyi Saptama Araştırması"nın sonuçlarını paylaşan Bağrıaçık, "Özellikle çocuk ve gençlerin hep hamburger tükettiği için kilo aldığını düşünüyorduk, ancak araştırmamazı bu tezi çürüttü" dedi.

MİLLİ GIDAMIZ SİMİT VE TOST

Prof. Dr. Bağrıaçık, Türk toplumunda fast food'dan ziyade simit, tost, lahmacun, döner ve böreğin daha çok tüketildiğini belirtti. Toplumun yüzde 34'ü tost, yüzde 26'sı simit, yüzde 26'sının da sandviçi tercih ettiğini ifade eden Bağrıaçık hamburger gibi fast food tüketim oranının yüzde 5 olduğunu anlattı. Bağrıaçık şunları kaydetti: "Dolayısıyla sadece hamburger üzerine değil, sık tükettiğimiz bu gıdalar üzerinde yoğunlaşmamızda fayda var. Ayrıca ara öğünler tüketip, içerisinde yağ, karbon hidrat olmayan gıdaları tercih etmeliyiz. Yanında da bir beyaz peynir veya salata yemek doğru olacak. Bunun yanı sıra cips ve çerez yerine yoğurt yemeyi tercih etmeliyiz."