Dünya Türk tıbbını konuşuyor

Yüz naklinin yanı sıra dünyada ilk kez 2 kol ve 2 bacak naklinin aynı anda yapıldığı Hacettepe Üniversitesi’ndeki 19.5 saat süren ameliyatlarda 54 doktor ve 128 yardımcı sağlık personelinin hazır bulunduğu açıklandı İzmir Çeşme’de motosiklet kazasında hayatını kaybeden 40 yaşındaki N.A.’nın yüz, kol ve bacakları 2 ayrı hastaya nakledildi. 19.5 saat süren ameliyat boyunca 54 doktor ve 128 yardımcı sağlık personeli hazır bulundu. Nakillerle ilgili Üniversite rektörü Prof. Dr. murat Tuncer, Plastik Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Figen Özgür, Anestiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ülkü Aypar, Erişkin Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Arzu Topeli ile Doç. Dr. Serdar Nasır açıklama yaptı.

‘90 ÜNİTE KAN KULLANILDI’

Prof. Dr. Murat Tuncer, önceki gün saat 09.00’da başlayan Cengiz Gül’e uygulanan yüz naklinin 17.30’da sona erdiğini, aynı saatte başlayan kol ve bacakların naklinin ise sabah 04.30’da bittiğini söyledi. Kol ve bacak naklinde 90 ünite kan, 120 ünite plazma kan kullanıldığını anlatan Tuncer, hastaların yoğun bakımda ve durumlarının stabil olduğunu belirtti. 

TAM YÜZ NAKLİ

Ankara’da gerçekleştirilen yüz ve uzuv naklinde ekibin başında bulunan Doç. Dr. Serdar Nasır, yüz nakli için, “Hepimizin yüzü gibi bir yüz oldu” derken 2 kol ve 2 bacak naklinin en zor transplantasyon olduğunu söyledi. Nasır doku uyumunun en erken 5-7 gün için de belli olabileceğini ifade etti. Nasır hastaların ameliyatıyla ilgili şu bilgileri verdi: “Yüz nakli yapılan hastanın bir kulağı iyiydi. Ona dokunmadık. Ayrıca göz kapakları da korundu. Onun dışında tam yüz nakli yapıldı. Saç çizgisinden başlayıp boyun ve çene altına kadar gidildi. mimik kaslarını besleyen siniri korursanız gülme ağlama geri gelebilir. Kasları koruyarak nakli yaptık. Yüz nakli yapılan hasta ne eski haline ne de vericiye benzeyecek. Kol ve bacak nakli yapılan hastamızın kollarından biri tamamen omuzdan diğeri ise kolun yarısından itibaren yoktu. Bacaklarda uyluğun orta kısmından nakil yapıldı. Normalde 175 cm boyunda olabilecek biriyken boyu 90 cm kadardı.” Kol ve bacak naklinin B planı olamayacağını vurgulayan Nasır, uyum olmadığı takdirde bu uzuvların alınmak zorunda olduğunu söyledi. 

"HAYALİ ŞOFÖR OLMAK"

2 kol ve 2 bacak nakli yapılan Şevket Çavdar’ın dayısı Cengiz Çavdar, yeğeninin rüyalarında bile yürüdüğünü gördüğünü söyledi. Şevket Çavdar’ın en büyük hayalinin şoför olmak olduğunu anlatan dayı Çavdar, “Bağış yapan aileye sonsuz minnet duyuyoruz” dedi. Ağabeyi Mutlu Çavdar ise duygularını şöyle anlattı: “Sözlerle ifade edilemez. Çok mutluyum. Şevket’in yürümesini istiyorum. En büyük arzumuz bu."

DÜNYA ONU KONUŞUYOR

Türkiye’nin konuştuğu isimler arasında artık Doç. Dr. Serdar Nazif Nasır da var. Nasır’ı özel kılan Türkiye’de ikinci yüz nakli ve dünyadaki ilk çift kol ve çift bacak naklini gerçekleştirmiş olması. Nasır’ın sosyal hayattaki fanatikliğe varan tutkusu ise Galatasaray. Doç. Dr. Nasır, kadınlıktan erkekliğe geçiş ameliyatlarınada imza attı. Nasır, kol derisinden alınan deriden cinsel organ yaparak iktidarsızlık yaşayan erkeklere de derman oluyor.

KİMLİK KARTI

* Yenimahalle Halide Edip Lisesi’nden 1989’da mezun oldu.

* Tıp eğitimini Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamladı. 

* 2009 yılından bu yana Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı’nda çalışmakta. 

* 2006-2008 yılları arasında ABD’de Ohio, Cleveland’daki Cleveland Clinic’te kompozit doku nakilleri üzerinde çalışmalarda bulundu. 

* Evli, ikizleriyle birlikte 3 çocuk babası.

Nasır: Hepimizin yüzü gibi oldu

En iyi yüz naklinin kişi aynaya baktığı zaman ‘bu yüz bana yakıştı’ dediği anda olduğunu kaydeden Nasır, Cengiz Gül’e nakledilen yüz ile ilgili “Hepimizin yüzü gibi bir yüz oldu. Tam bir yüz nakliydi. Saç çizgisinden başlayıp boyun ve çene altına kadar gidildi. Hastanın kendi göz kapaklarını koruduk.” diye konuştu.

Hacettepe Üniversitesi Kültür Merkezi Konferans Salonu’nda Türkiye’nin ikinci yüz naklini yapan ekip basın toplantısı düzenledi. Duvara yansıtılan ameliyat sırasında çekilen fotoğraf eşliğinde Üniversite Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, Plastik Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Figen Özgür, Anestiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Ülkü Aypar, Erişkin Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Arzu Topeli ile Doç. Dr. Serdar Nasır katıldı. Rektör Tuncer’in ardından ekipte yer alan doktorlar sırasıyla ameliyatlarla ilgili bilgi verdi. Nakillerin Sağlık Bakanlığı ruhsat sırasına göre yapıldığı bilgisini veren Nasır, Dokuz Eylül Üniversitesi’nden bir hastanın tüm organlarını bağışladığı bilgisinin ardından Sağlık Bakanlığı’nın tahsis ettiği uçak ile organların Ankara’ya getirildiğini belirtti. 3 tane cerrahi ekip oluşturduklarını dile getiren Nasır, bunlardan birinin organları alıp geldiğini ve yüz naklini yaptığını. diğer ekiplerin kol ve bacak naklini yaptığını kaydetti. Her iki hastanın da yoğun bakıma alındığını söyleyen Nasır, kol ve bacak nakli yapılan hastanın bu sabaha karşı ameliyathaneden yoğun bakıma getirildiğini belirtti.

Nasır, bir gazetecinin ‘Siz yaptığınız yüzü beğendiniz mi? Olmazsa B planınız var mı?’ sorusuna, “B planımız olmasa buna kalkışmazdık.” cevabını verdi. Ameliyatın güçlü bir ekibin işi olduğunu kaydeden Nasır, “En iyi yüz nakli kişi kendisine baktığı zaman 'bu yüz bana yakıştı' diyorsa odur. Hepimizin yüzü gibi bir yüz oldu. En iyisini biz yapmışız gibi. Tam bir yüz nakliydi. Saç çizgisinden başlayıp boyun ve çene altına kadar gittiğimiz şekilde. Hastanın kendi göz kapaklarını koruduk.” dedi.

Bundan sonra yeni yüz nakilleri yapıp yapmayacakları sorusuna Nasır, “Sayıların peşinde değiliz skor peşinde değiliz. En uygun hastaya en uygun nakli yapmaktır.” karşılığını verdi. Kol ve bacak nakliyle ilgili detay veren Nasır, kollardan birinin tamamen omuzdan, diğer kolun yarısının eklendiğini belirtti. Nasır, bacaklarda uyluğun orta kısmı ve biraz daha yüksek kısımdan nakledildiğini ifade etti. Kompozit organ nakli yönergesine göre bu tür nakilleri yapabilen 4 hastane bulunduğu bilgisini veren Nasır, Hacettepe, Gazi, Akdeniz ve GATA’nın bu tür operasyonları yapma ruhsatı bulunduğunu belirtti.

HASTA GÜLÜP AĞLAYABİLECEK Mİ?

Yüz nakli yapılan Cengiz Gül’ün iyileştikten sonra gülüp ağlama gibi mimikleri yapıp yapamayacağının sorulması üzerine Nasır, “İnsan yüzünün kasları var. O sinirleri korursanız ağlama gülme geri gelebilir. Plastik cerrahinin ortopedinin en büyük sorunu motor hareketleri sağlayan sinirlerde büyük zorluklar çekiyoruz.” şeklinde cevap verdi.

AMELİYATLARDA BEKLEMEDİĞİMİZ BİRŞEY OLMADI, ZORLU GÜNLER BİZİ BEKLİYOR

Hacettepe Üniversitesi Erişkin Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Arzu Topeli, 41 yılını üniversitede geçiren kişi olarak bu kadar büyük bir operasyona şahit olmanın mutluluğunu yaşadığını belirtti. Ameliyatlar sırasından beklenmeyen bir şey olmadığına işaret eden Topeli, yüz naklinde ameliyatın son derece stabil seyrettiğini dile getirdi. Ameliyatlarda arada sırada ufak kanamaları ufak cerrahi müdahalelerle sızmaları engellediklerini kaydeden Topeli, hastalara nakil sırasında diyaliz yapıldığını söyledi. Nakillerle ilgili bundan sonraki sürecin daha büyük önem taşıdığına dikkat çeken Topeli, “Önümüzde zorlu günler bizi bekliyor. Her çeşit komplikasyon olabilir. İnşallah iyi sonuçlanacak.” dedi. Topeli, kol ve bacak naklinin 10-12 saatte yüz naklinin 4-6 saatte bittiğini söyledi.

90 ÜNİTE KAN, 120 ÜNİTE PLAZMA VERİLDİ

Hastalara dün sabah 07.30’dan bu sabah 08.00’e kadar 90 ünite kan 120 ünite plazma verildiğini söyleyen Hacettepe Üniversitesi Rektörü Murat Tuncer, kan ihtiyacının devam ettiğini yeniledi. Ameliyatlarda dünya tıp literatürüne girecek yeniliklerde uygulandığını söyleyen Tuncer, ameliyat yapılan hastalar için dua istedi.

'DÜŞTÜ' DENEN MALZEMELER DOKU DEĞİL EVRAK

Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, organların taşınırken düştüğüne dair haberlerin hatırlatılması üzerine şu cevabı verdi: “Organların taşınmasıyla ilgili basına bazı şeyler söylenmiş. Böyle yanlış bilgilendirme oluyor. Organı almaya giden ekip bizim malzemelerimizle gidip geliyorlar. Görüntülerde olan düştü denen malzemeler evraklar. Enjektörlerimiz sıvılarımız dikiş malzemeleri var. Dokular böyle taşınmaz. Ama yine de ne taşınırsa taşınsın daha standart olması lazım. Her şeyin taşınma kutusunun dokuların ayrı renk, evrakların ayrı renkte olması lazım. Sizin de o renklere bakarak neyin taşıdığını bilmeniz lazım. Biz hastalarımızla ilgili kısmına bakıyoruz.”CİHAN