Son Dakika :
türk silahlı kuvvetleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
türk silahlı kuvvetleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Şubat astsubaylıktan pazarcılığa sürükledi

Gönderen: Maykıl on 27 Şubat 2012 Pazartesi | 04:08



Ordudan atıldıktan sonra ailesini geçindirmek için pazarlarda 13 yıl boyunca işportacılık yapan Aygül, 28 Şubat 1997’de bazı komutanların fişleme yapmak amacıyla eşli davetler verdiğini belirtti. Aygül, Atatürk ilkeleri ve laiklik gündeme getirilerek, subay ve astsubay eşlerinin başının açtırılmaya çalışıldığını ileri sürdü. 12 Eylül 2010’da yapılan referandumdan sonra görevine dönen Aygül, “Allah bu ülkeye bir daha 28 Şubat süreci yaşatmasın.” dedi.

28 Şubat sürecinde inançlarından dolayı 'irticacı' fişlemesiyle hukuksuzca ordudan atılan binlerce astsubay ve subaydan birisi de Kırşehir’in Kaman ilçesinde yaşayan Adem Aygül. Post modern darbe döneminde ordudan atılan Aygül, askerliğe İzmir İstikam Astsubay Okulu'nda başladığını ifade etti. Asker olduktan sonraki süreci anlatan Aygül, okul bittikten sonra kura çektiğini ve ilk görev yerinin Diyarbakır olduğunu söyledi. Diyarbakır’da 4 sene görev yaptığını belirten Aygül, daha sonra sırasıyla Tekirdağ, İzmir, Kars-Kağızman ve son olarak Osmaniye’de 6 ay görev yaptığını belirtti.

“ATATÜRK İLKELERİ VE LAİKLİK GÜNDEME GETİRİLEREK, ASKER EŞLERİNİN BAŞININ AÇILMASI İSTENİYORDU”

Ordudan ayrılma sürecini anlatan Aygül, “Genelde subay ve astsubayların eşlerinin başörtülü olması sıkıntı oluyordu. Eşleri başörtülü olan subay ve astsubaylar sürekli ikaz ediliyordu, açılması için. Atatürk ilkeleri ve laiklik gündeme getirilerek, subay ve astsubay eşlerinin başının açık olması gerektiği söyleniyordu. 14 Aralık 1998’de ben ordudan atılmıştım. O dönemde 163 subay ve astsubay atıldı, benimle beraber. Benimle aynı dönem çalıştığım yerde bir kişi atıldı. Fakat isim olarak tanımıyorum. Osmaniye’de ilişiğimiz kesilirken, subay ve astsubayları birlik komutanımız odasında topladı. Eşi başörtülü subay ve astsubay istemiyoruz, istenmiyor, yoksa ilişiğiniz kesilecek diye bize tebliğ edildi. Bu arada eşini açanlar oldu ve göreve devam etti. Daha sonra da eşi kapalı olan birkaç arkadaşın ilişiği kesildi.” diye konuştu.

“KAPALI EŞİ OLAN ASKERLERİ FİŞLEMEK İÇİN EĞLENCE VE YEMEK DÜZENLENİYORDU”


Başörtülü eşleri tespit etmek için eğlenceli yemek düzenlendiğini belirten Adem Aygül, “Genelde subay ve astsubayların eşlerine veya ailece yemek ve eğlence düzenleniyor, orada eşlerin kapalı olduğu tespit ediliyor. Bunun üzerine ya işlem yapılıyor ya da ikaz ediyorlar. Sözlü olarak baskı görmedim, sadece 'eşiniz açılmadığı takdirde hakkınızda ayrılmanız için işlem yapacağız' diye söylendi. Bunu ise bölük komutanımız söyledi. Tabi ilişiğimiz kesilince büyük bir sıkıntı oluyor, bunalıma düşüyorsunuz. İnsanın düşüncesi duruyor ve bir şey düşünemeyecek duruma geliyor. Eşiniz, çocuklarınız aynı durumda yani insan hiçbir şey düşünemiyor. Eşim tabi başı kapalı olduğu için durumu anlıyordu. Ama çocuklarımın yaşı küçük, biri ilkokul 4, biri ise ilkokul 1. sınıfa gidiyordu. Çocuklar durumdan pek bir şey anlayamamışlardı.” ifadelerini kullandı.

“ATILDIKTAN SONRA ÇOCUĞUMA KIŞLIK AYAKKABI BİLE ALAMADIM”

Astsubay Başçavuş Adem Aygül atıldıktan sonra pazarcılık yaptığını söyledi. Pazarlarda oyuncak sattığını anlatan Aygül, şunları söyledi: "12 yıla yakın süredir Kaman pazarlarında tezgah açarak, oyuncak araba sattım. Yaşam standardımız düşüktü. Geçim sağlamakta zorlandık. Hatta ilk atıldığımızda 5 -6 ay belki bir yıl hiçbir iş yapamadım. Daha sonra çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayamadık. Örnek verecek olursak; Osmaniye sıcak bir yerdi. Osmaniye’den Kaman’a geldiğimizde aralık ayıydı. Orada çocukların ayakkabısı yazlıktı yani kış olmadığı için idare edilebiliyordu. Kaman'a geldiğimizde kar ve kıştı. Çocuğumun ayağına ayakkabı almakta sıkıntı çektim. Bir süre kışlık ayakkabı alamadım."

Bugünkü durumundan da bahseden Aygül, "2 oğlum var. En büyüğü edebiyat öğretmeni, küçük oğlum ise maden mühendisliğinde okuyor. Bu zorluklarda biraz ailem, ağabeylerim, destek oldu. Kendi gücümle olmadı. Son çıkan yasayla göreve iade hakkı verildi. Geçmiş haklarımızı iade ettiler. Tabi geçmişe dönük maaş haklarını alamadık henüz ama hükümetin bununla ilgili bir çalışması var. Buradan Sayın Başbakanımıza teşekkür ediyoruz, Allah razı olsun diyoruz, o ve arkadaşlarına. En azından geçmişe dönük haklarımız için iade-i itibar yapıldı. Daha önce toplumda ve çevremizde hakir gözle bakılıyorduk. Hakir görülüyorduk ordudan atıldığımız için, şu anda yeniden çalışmaya başladık. İnsanlar itibar edip saygı gösteriyor. Ailem ve çocuklarım bu duruma çok sevindi. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.CİHAN

Başkomutan ilk kez tatbikattaydı

Gönderen: Maykıl on 24 Şubat 2012 Cuma | 04:51




Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kış-2012 Tatbikatı ile ilgili, ''Aslında bütün bu hazırlıklar, bütün bu tatbikatlar, bütün bu harcamalar, barışı temin etmek için yapılmaktadır. Biz bölgesinde barış isteyen, istikrar ve güven dağıtan jeneratör gibi bir ülkeyiz. Bütün arzumuz bölgemizde huzurun, güvenliğin, istikrarın olması ve bunun üzerinde de iş birliğinin genişlemesidir'' dedi.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) planlı tatbikatlarından, Kars Akbaba Atış Alanı'nda gerçekleştirilen Kış-2012 Tatbikatı'nı izleyen Cumhurbaşkanı Gül, tatbikata ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Tatbikatı büyük kıvanç ve onurla takip ettiklerini ifade eden Gül, emeği geçen tüm TSK mensuplarına teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Gül, tatbikattan büyük bir gurur duyduğunu ifade ederek, ''Çeşitli şartlar altında müşterek, fiili ve atışlı olarak icra edilen bu tatbikat sırasında bütün kuvvetlerimizin nasıl bir koordinasyon içinde olduğunu, nasıl etkin olduğunu, nasıl başarılı olduğunu, eğitimli olduğunu, donanımlı olduğunu görmekten çok büyük bir gurur duyduk'' dedi.
Hava kuvvetlerinin de katıldığı tatbikatın, TSK'nın en zor şartlarda, en modern imkanları kullanarak muharebede nasıl başarılı olacağını gösterdiğini belirten Gül, tatbikatta bir muharebede karşılaşılabilecek her türlü olumsuzlukları da devreye sokan senaryoların icra edildiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Gül, mehmetçiğin en kötü şartlarda nasıl savaşılacağını ve nasıl kazanılacağını gösterdiğini belirterek, şöyle devam etti:
''Mazisi zaferlerle dolu, çok parlak olan Türk Silahlı Kuvvetlerimizin bundan sonra da ihtiyaç olduğunda aynı başarıyı göstereceğinden milletimizin hiçbir şüphesi yoktur. Aslında bütün bu hazırlıklar, bütün bu tatbikatlar, bütün bu harcamalar, barışı temin etmek için yapılmaktadır. Biz bölgesinde barış isteyen, istikrar ve güven dağıtan jenaratör gibi bir ülkeyiz. Bütün arzumuz bölgemizde huzurun, güvenliğin, istikrarın olması ve bunun üzerinde de iş birliğinin genişlemesidir.
Atalarımızın söylediği söz eminim hepimizin hafızasındadır, 'Hazır ol cenge, istiyorsa sulh-u selah.' Dolayısıyla bazılarının yanlış yapmasını önlemek istiyorsak, bazılarının gaflete düşmesini önlemek istiyorsak onları caydırmamız gerekir. Onları caydırmanın yolu da gerektiğinde en kötü şartlara, her şeye hazır olmaktır. Hazır olmak da bir günlük iş değildir. İstenmeyen en kötü şartlar doğduğunda ülkemizin, vatanımızın, devletimizin hakkı, hukukunu koruyabilmek için uzun bir eğitim gerekmektedir. Uzun bir eğitimde de büyük fedakarlıklar gerekmektedir. Devletimizin büyük fedakarlıkları sayesinde Türk Silahlı Kuvvetleri en modern araçlarla, gereçlerle, silahlarla donatılmıştır. En modern eğitimler verilmektedir.''
-TSK'nın kendisini yenilemesi ve modernleştirmesi-
TSK personelinin disiplininin, kararlılığının ve kahramanlığının geçmişte test edildiği gibi bugün de terörle mücadelede aynı şekilde test edildiğini ifade eden Gül, tatbikatta gördüklerinden de ziyadesiyle mutlu olduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin barış ve huzur arayışının sadece bölgesinde değil, dünyanın dört bir yanında da geçerli olduğunu dile getirerek, bunun için uluslararası alanda barışı koruma faaliyetlerine TSK'nın büyük bir özveriyle katıldığını söyledi.
98 yıl önce yaşanan Sarıkamış harekatını ve orada verilen şehitleri hatırlatan Gül, ''Bizler tarihimize önem veririz ve tarihimizi de okuruz. Ama bugün Türk askerinin bu soğukta, 1,5 karda teçhizatını, azmini ve harekat kabiliyetini görünce tarihten ders aldığımızı ve acıları unutmadığımızı bir kez daha görüyorum. Bütün şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyorum'' dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, bugün ortaya çıkan uluslararası ve bölgesel şartların, askeri-politik yeni stratejilerin ortaya çıkmasını gerekli kıldığına işaret ederek, buna karşı TSK'nın kendisini yenilemesi ve modernleştirmesinin kaçınılmaz olduğunu vurguladı. Bunun da büyük bir azimle gerçekleştiğini ifade eden Gül, TSK'nın modernleşmesini planlayan ve gerçekleştiren bütün komutanları tebrik etti.
-''Sarıkamış harekatı, derslerle doludur''-
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel de tatbikatın ardından yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan yardımcıları Bülent Arınç ve Beşir Atalay ile Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'ın tatbikatı izlemesinin TSK'ya güç verdiğini söyledi.
Özel, kış tatbikatlarının, birliklerin kar ve şiddetli soğuklarda muharebe etme imkan ve kabiliyetlerini denemek, muharebe sahasını tüm boyutlarıyla canlandırarak birlik komutanlarının sevk ve idare yeteneklerini geliştirmek, yıl içinde yapılan eğitimlerin sonuçlarını görmek, kış malzeme ve teçhizatını denemek maksadıyla gerçekleştirildiğini anlattı.
Tatbikatta birbirinden farklı sistemlerin bir arada, eşgüdüm içinde ve başarıyla idare edildiğini belirten Özel, tatbikatın amacına ulaştığını belirtti.
Günümüzde harekat ortamındaki her sistemin diğer sistemlerle ilişki içinde olduğunu anlatan Özel, ''Bu nedenle altyapı, planlama, icra, takip ve kontrolde, müştereklik zorunlu hale gelmiştir. Türkiye'nin birçok tehdit ve riskin yoğunlaştığı bölgelerin merkezinde bulunması, başta birleşik ve müşterek harekat olmak üzere TSK'nın değişik harekat ve türlerini başarıyla icra etmeye daima hazır olmasını zorunlu kılmaktadır. Bu nedenle barış döneminden itibaren müştereklik kültürümüzü geliştirmemizin önemli olduğunu düşünüyorum'' dedi.
Özel, kış şartlarında yapılan tatbikatta ferdi eğitimin yanı sıra birliklerin fiziki güç ve yetenekleriyle uygun teçhizat ve lojistik desteğin önemli olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
''Geçen yüzyılın başında bulunduğumuz coğrafyada icra edilen ve yakın tarihimizde çarpıcı örnekler teşkil eden Sarıkamış harekatı bu yönde alınabilecek derslerle doludur. Kış şartları, ağır yenilgilerin sebebi olabileceği gibi bir kuvvet çarpanı haline de dönüştürülebilir. Bunu sağlamak için üst düzey bir eğitimle birlikte liderlik, yaratıcılık ve inisiyatif kullanma becerilerinin geliştirilmesi, birliklerin en zor şartlarda dahi muharebe ve beka kabiliyetini arttırabilecektir.
Türk Silahlı Kuvvetleri, bugün sahip olduğu nitelikli personeliyle ile gelişmiş silah ve malzeme teçhizatıyla dünyada ve bölgesinde çok önemli bir konumdadır. Bu konumuyla dostlarına güven vermektedir. Türk Silahlı Kuvvetlerine tüm imkanları sağlayan Türk milletine ve devlete şükranlarımı sunuyorum.''
-''Muharebe sahasının tahayyülü önemlidir''-
Özel, silah arkadaşlarına da ''Muharebe sahasının tahayyülü önemlidir. Bir şeyi tahayyül edebilmek için yeterli bilgi altyapısına sahip olmak gerekir. Doğru karara ulaşabilmek için iyi bir durum muhakemesi yapmanız, hasmınızı iyi tanımanız, coğrafi faktörleri ve zamanı lehinize kullanmanız şarttır'' diye seslendi.
Muharebelerin zaman ve mekan bakımından çok boyutlu ve karmaşık hale geldiğini belirten Özel, günümüzün ve yakın geleceğin muharebelerinde erken ikaz ve ihbarın, bilgi, lazer ve mikrodalga teknolojisinin, medya, uluslararası hukuk kuralları, iç ve dış kamuoyu desteğinin, etkili lojistiğin, mobil kuvvetlerin önemle üzerinde durulması gereken parametreler olduğunu vurguladı.
Özel, ''Caydırıcılık, soğuk savaş döneminde sayısal askerlikle sağlanmışken, günümüzde iletişim ağındaki gelişmeler, dünyanın siyasi ve ekonomik konjektürü ve buna bağlı olarak askeri harekatın hedef ve özelliklerinde meydana gelen gelişmeler sonucunda başka yetenekler ihtiyaç göstermekte, özellikle siyasi ve ekonomik güç tarafından yeterince desteklenemeyen ve nitelikten ziyade niceliğe dayanan bir askeri güç caydırıcı olma vasfını yitirmektedir. Harbin nihai askeri hedefine ulaşabilmesi, hasmın azim ve iradesinin yok edilmesi, onun ağırlık merkezinin etkisiz hale getirilmesiyle mümkündür'' diye konuştu.
Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Gül ve Orgeneral Özel nöbet tutan askerle hatıra fotoğrafı çektirdi.
AA

Olay Haberler

olayhaberler.com

Diğer Haberler

Spor

Copyright © 2012. Fiber Haber - All Rights Reserved. Blogger tarafından desteklenmektedir.
 
Copyright © 2012. Fiber Haber - Tüm Hakları Saklıdır
Powered by Blogger | Sitemap | Ping | Olay Haber | Spor