Son Dakika :
Tıp Fakültesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Tıp Fakültesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Türklerin Yaşamsal Değerleri Araştırılıyor

Gönderen: Unknown on 28 Şubat 2012 Salı | 19:08



Ordu Üniversitesi (ODÜ) Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tevfik Noyan, ''Devam eden laboratuvar çalışmalarında Türk insanının bölgesel farklılıklarını da gözeterek gerçek yaşamsal değerlerini belirlemiş olacağız'' dedi.

Noyan, Türkiye'de gerçekleştirilen bazı biyokimya ve hormon testlerinin, ölçüm kitini üreten firmaların önerdiği değerler baz alınarak yapıldığını söyledi. Firmaların önerdiği bu değerlerin Amerika ve Avrupalı insanlardan elde edilen değerler olduğunu ifade eden Noyan, başlatılan çalışma ile Türk insanının gerçek ve normal değerlerinin belirlenmesinin amaçlandığını belirtti.

Türkiye'de 27 ilde yapılan çalışma kapsamında ortaya çıkacak sonucun hastalıkların tanı ve tedavisinde önemli rol oynayacağını vurgulayan Noyan, şunları kaydetti: ''İnsanların bazı biyokimya ve hormon testlerinin ölçümlerinin, yaşadıkları ülke ve beslenme alışkanlıkları dikkate alınarak yapılması gerekir. Mevcut testler için kullanılan değerler genellikle test ölçüm kitini üreten firmaların önerdiği değerler baz alınarak ortaya konuluyor. Ancak burada ortaya konulan değer sınırları söz konusu üretici firmaların Amerika ve Avrupalı insanların test sonuçlarında elde ettikleri verilerden oluşuyor. Ama ülkeden ülkeye beslenme, çevresel ve genetik özellikler gibi faktörlerin etkisiyle testler için normal değerler farklılık gösterebilir. Hatta aynı ülkede bölgeden bölgeye bu değerlerde değişiklik olabilir.''

BÖLGESEL FARKLILIKLAR GÖZ ARDI EDİLMEMELİ


Normal değerlerin o ülke ve bölgenin değişiklikleri dikkate alınarak doğru şekilde belirlenmesinin, hastalıkların tanı ve tedavisi için test değerlerindeki artış ve azalışların daha gerçekçi şekilde belirlenmesini sağlayacağını vurgulayan Noyan, ''Bu da doğrudan hastalıkların tanı ve tedavisini etkileyecektir. Ülkemizde bu konu hakkında geniş kapsamlı bir çalışma bugüne kadar yapılmamıştır. Biz ise yapacağımız bu çalışmayla Türk insanının normal değerlerini belirleyeceğiz'' dedi.

KOLESTEROLDE NORMAL DEĞER


Noyan, gerçekleştirilen uygulamaya örnek vererek Türkiye'de yapılan kolesterol testlerinde normal üst sınırın 200 miligram/desilitre olarak kabul gördüğünü, ancak bu hesaplamasının Amerika ve Avrupalı insanlar üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda elde edildiğinin altını çizerek şöyle devam etti: ''Unutulmamalı ki, oradalar da yaşayan insanlar, ülkemizde yaşayan insanlara oranla daha fazla fast food ürünleri tüketiyor. Ülkemizde Ege Bölgesi'nde yaşayan insanlar ise daha fazla sebze tüketiyorlar. Dolayısıyla sonuçlar tartışmaya açıktır. Yapacağımız bu çalışmayla Türk insanı için kolesterol normal aralık değerinin ne olması gerektiğini de ortaya koyacağız.''

NASIL BİR ÇALIŞMA YÜRÜTÜLECEK?


Çalışmanın 27 ilde aynı anda yapıldığını ve insanlardan alınan kan örneklerinin Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı laboratuvarında testlere tabi tutulacağını belirten Noyan, şunları kaydetti:

''Kan alınacak kişiler belirlenirken o bölgeyi temsil edecek şekilde katılımcılar belirlenip, yaş ve cinsiyetler eşit olacak şekilde sağlıklı, yetişkin yaş gruplarını temsil eden kişilerden kan alınmıştır. Kan alınacak kişilere çalışmaya ilişkin bilgi verip onayı alındıktan sonra kanları alınmıştır. Ordu'dan da 105 kişiden kan alınmıştır. Alınan kanlar testlerin yapılacağı Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı laboratuvarlarına gönderilmiştir. Testler Nisan ayında açıklanacaktır.''

Noyan, çalışmanın Uluslararası Klinik Kimya ve Laboratuvar Tıbbi Cemiyeti Referans Aralıkları ve Karar Sınırları Komitesi ile Türk Biyokimya Derneği tarafından desteklendiğini de sözlerine ekledi.

Türk bilimadamları ergenlik genini buldu

Gönderen: Maykıl on 19 Şubat 2012 Pazar | 04:28

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. A. Kemal Topaloğlu ve ekibi, insanlarda ergenlik sürecinin başlamasını engelleyen bir gen bozukluğunu saptadı.

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji Bilim Dalı'na ait bir laboratuvarda, klinik görevlilerinin yanı sıra doktora öğrencisi Leman Damla Kotan ve yüksek lisans öğrencisi Macide Burcu Kekil ile birlikte çalışmalarını sürdüren Prof. Dr. A. Kemal Topaloğlu, ergenlik sürecinin başlamasını engelleyen gen bozukluğunu saptadı. Konuyla ilgili makale dünyanın en prestijli ve saygın tıp yayını olarak gösterilen "The New England Journal of Medicine" adlı dergide yayımlandı. 

Prof. Dr. Topaloğlu, "Yaşıtları gibi memesi belirginleşmeyen genç kızlar veya sakalı-bıyığı çıkmayan erkekler var. Dünyada her 10 bin kişiden birinde ergenlik sürecine girememe sorunu var. Buna gen bozukluğu neden oluyor. Buluşumuz sayesinde ergenlik sürecinin başlangıcıyla ilgili önemli bir adım atılmış oluyor" dedi.

TÜBİTAK'tan alınan 320 bin liralık destekle çalıştıklarını anlatan Prof. Dr. Topaloğlu, çalışmasının cinsiyetle ilgili kanser türlerinin tedavisinde de önemli bir adım olabileceğini belirtti. Ergenlik süreci başlamayan kişilerin kendi cinslerine ait özellikleri kazanamadıklarını kaydeden Prof. Dr. A. Kemal Topaloğlu, "Bu kişi kız ise meme dokusu gelişmiyor, erkekse sakalı-bıyığı çıkmıyor, kasları gelişmiyor, boyları uzamıyor. Bu insanlar psikolojik olarak bu durumdan çok rahatsız oluyor. Akranları gibi olamıyorlar. Ergenlik süreci gelişmediği için doğal, tedavisiz şekilde çocuk sahibi olma yeteneği kazanamamış oluyorlar" diye konuştu.

"Uzun zamandır çalışıyoruz"

"İnsanda ergenlik süreci nasıl gelişti?" sorusuna, 2006'dan bu yana yanıt aradıklarını belirten Prof. Dr. Topaloğlu, gelişen teknolojiye karşın bu soruya henüz yanıt verilemediğini vurguladı. Bu soruya cevap bulabilmek için, ergenlik süreciyle ilgili sorun yaşayan ve ergenlik sürecine girmemiş hastaların DNA'larında analizler yaptıklarını kaydeden Prof. Dr. Topaloğlu, şunları söyledi:

"Ergenlik sürecine girmemeye neden olan sorumlu geni bulmaya çalışıyoruz. Üç yıl önce bu sistemde iki tane genin rolünü ortaya koymuştuk. Son zamanlardaki çalışmamızda ise KISS1 adlı bir gendeki bozukluk nedeniyle bazı insanlarda ergenlik sürecinin gelişmediğini saptadık. Buluş, 'İnsan vücudunda sistemler nasıl işliyor?' sorusuna bir yanıt veriyor. Soruna neden olan bu genin kodladığı protein, kisspeptin adlı proteindir. Bu kisspeptin adlı molekülünün benzerleri üretilerek, hastalar için ilaç olarak kullanılabilir. Ergenlik süreci gelişmemiş kişilere, bu kisspeptin adlı protein verilerek ergenlik süreci geliştirilebilir. Bu kisspeptinin tersi bir molekül üretilerek, erken ergenlik sürecine girmiş kişilerin tedavisinde ilaç olarak kullanılabilir. Doğum kontrol yöntemi olarak kullanılabilir. Bazı kanser türleri, özellikle kadınlarda meme, erkeklerde prostat kanserine karşı insanda cinsiyet hormonlarının üretimi durdurularak bu kanserlerin ilerlemesi yavaşlatılabilir. Ama bizim temel amacımız, insanda tam olarak nasıl olduğu anlaşılamayan ergenlik sürecinin nasıl geliştiği konusunun aydınlığa kavuşturmaktır."

Destek bekliyoruz

Ergenlik süreciyle ilgili olarak bilimsel anlamda çalışan ABD'de Harvard Üniversitesi'nde ve Paris'te büyük bir grup olduğunu anlatan Prof. Dr. Topaloğlu, şunları kaydetti:

"Onlarla rekabet halindeyiz. Ama daha çok bizim yaptığımız çalışmalar bu sürecin gelişmesine çok önemli katkılarda bulundu. Harvard Üniversitesi'ndeki laboratuvar daha çok kişiden oluşuyor ve oradaki olanaklar milyon dolarlarla ifade ediliyor. Oysa bizim TÜBİTAK'tan aldığımız maddi destek 320 bin lira. Dünya düzeyindeki araştırmaların biraz özveriyle ülkemizde de yapılabileceğini düşünüyorum. Ama çalışmalarımız daha büyük desteklerle sürerse, yanıtını aradığımız sorulara daha kısa sürede yanıtlar buluruz. Üniversitelerimizde bilimsel araştırmalara yeterince önem ve değer verilmese de, özellikle genç kuşaktan bilim insanlarını bilimsel üretim sürecine katılmaya çağırıyorum." 

Olay Haberler

olayhaberler.com

Diğer Haberler

Spor

Copyright © 2012. Fiber Haber - All Rights Reserved. Blogger tarafından desteklenmektedir.
 
Copyright © 2012. Fiber Haber - Tüm Hakları Saklıdır
Powered by Blogger | Sitemap | Ping | Olay Haber | Spor