Son Dakika :
RTÜK etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
RTÜK etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Diziler, RTÜK'e tez oldu

Gönderen: Maykıl on 27 Şubat 2012 Pazartesi | 03:16



'Aşk-ı Memnu Dizisi Örneği' isimli çalışmanın sonuç bölümünde "Toplumun millî ve manevî değerlerine, aile yapısına aykırı birçok unsur tespit edilmiştir." denildi. Dizilerde çarpık ilişkilerin işlenmesinin nedeni 'televizyonun değer problemi yok' gerekçesiyle açıklandı.Tartışılan diziler, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nda (RTÜK) görev yapan uzman yardımcılarının uzmanlığa geçiş sürecinde hazırladıkları tezlere konu oldu. Reyting ölçümü, yeni medya düzeni, sayısal yayıncılık, dizilerin toplumsal değerlere etkisi gibi konularda hazırlanan 53 tez arasında "Televizyon Dizilerinin Toplumun Milli ve Manevi Değerleri Açısından Değerlendirilmesi; Aşk-ı Memnu Dizisi Örneği" isimli çalışma dikkat çekti.

Söz konusu tezde, Türk televizyon kanallarında yayınlanan dizilerin, özellikle de dikkatleri üzerine çekmiş olan Aşk-ı Memnu dizisinin toplumun millî ve manevî değerleri açısından değerlendirildiği belirtildi. Tezin sonuç bölümünde, "Aşk-ı Memnu dizisinde; hem toplumun millî ve manevî değerlerine hem de aile yapısına aykırı birçok unsur tespit edilmiştir." denildi. Birçok televizyon yayınında da 'aykırılık' değerlendirmesine ulaşılabileceği dikkat çekilen tezde, şu ifadelere yer verildi: "Aşk-ı Memnu dizisinin veya diğer birçok dizinin hatta birçok televizyon yayınının incelenmesinden bu şekilde bir 'aykırılık' değerlendirmesine ulaşmak, değerlendirme yapandan bağımsız olarak ulaşılabilecek tabii bir sonuçtur; çünkü esas olarak televizyonun 'değer' problemi yoktur. Dolayısıyla onun en önemli formatlarından olan televizyon dizilerinde de bu 'değersizlik' bulunmaktadır."

Sadece dizi filmlerde değil, hayatın tüm alanlarında karşılaşılan birçok sorunun temelinde yaşanan erozyonun olduğu belirtilen tezde, değerlere sahip çıkılmasının altı çizildi. Aşk-ı Memnu örneğinde ve daha birçok dizide, aile içi çarpık ilişkiler, evlilik dışı ilişkiler, aldatma, cinsellik, gayrimeşru çocuk yapma, kürtaj gibi konuların dikkat çekici bir yoğunlukta işlendiğine değinilen çalışmada, "Düşünce yapımız, ideolojimiz veya inançlarımızdan bağımsız olarak değerlerimize sahip çıkmamız gerektiği net olarak anlaşılmaktadır." cümlesi kullanıldı. Yayın yapan kuruluşlara seslenilen tezde, hem Avrupa Sınırötesi Televizyon Sözleşmesi hem de Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanunu çerçevesinde "millî ve manevî değerlere" uygun yayın yapmalarının yayıncının sorumlulukları arasında olduğu hatırlatıldı.

Gündelik yaşamda olduğu gibi dizi filmlerde de problemli ilişkilerin, aile yaşantısından uzak, ahlakî ilkelere ve değerlere bağlı olmayan bireysel veya toplumsal yaşamların, hayat hikâyelerinin bulunduğu da aktarıldı. Tezde, bununla ilgili olarak şu ifadeler yer aldı: "Hal böyle iken elbette bütün günahı kitle iletişim araçlarına yüklemek haksızlık olacaktır. Ancak yukarıda bahsettiğimiz gibi yayıncının sorumluluğu; televizyon ekranlarında yer alan çarpıklıkları çözümleri ile birlikte verilmesini ve kültürümüzün başat belirleyicilerinden olan iletişim organlarının daha yüksek bir bilinç düzeyi ile hareket etmesini gerektirmektedir."(ZAMAN)

RTÜK heyeti KKTC'ye gidiyor



Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun başkanlığında, Üst Kurul üyeleri ve uzman personelden oluşan bir heyet 24-26 Şubat 2012 tarihlerinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne çalışma ziyareti gerçekleştirecek.

Ziyaret kapsamında Radyo ve Televizyon Üst Kurulu ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Yayın Yüksek Kurulu ortak bir toplantı yapılacaklar. Toplantıda RTÜK’ün medya okur-yazarlığı konusundaki deneyimleri ile 3 Mart 2011 tarihinde yürürlüğe giren 6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanuna ilişkin bilgi aktarılacak.

KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve Başbakan İrsen Küçük tarafından kabul edilecek heyet, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf R. Denktaş’ın da mezarını ziyaret edecek.

Ziyaret kapsamında ayrıca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Yayın Yüksek Kurulu ile radyo ve televizyon yayınları, uluslararası ilişkiler, teknoloji geliştirme, bilişim ve her türlü eğitim alanlarında işbirliğini içeren protokol de taraflarca imzalanarak yenilenecek.

Pet şişeli işkenceye ceza!

Gönderen: Maykıl on 25 Şubat 2012 Cumartesi | 07:06



2 saat 35 dakika süren dizide Feriha ve Emir karakterlerine yapılan 66 dakikalık işkence görüntüleri, RTÜK’ü harekete geçirdi. Üst Kurul, silahla, bıçakla, eritilmiş pet şişeyle ve dişli çıpayla uygulanan işkence sahneleri ile Gülsüm karakterinin intihar girişiminde bulunma görüntülerinin gençler ve çocuklar üzerinde olumsuz etkisi olacağına karar verdi. Kurul, kanala para cezası verdi. Cezanın miktarı, kanalın bir ay önceki reklam geliri dikkate alınarak belirlenecek.

Polat ve Memati'nin Sahnelerine Ceza!



"Kurtlar Vadisi Pusu" dizisinde Polat Alemdar çekiçle adam öldürdü, Memati de bıçakla kulak kesti. RTÜK, bu sahnelerden dolayı 23 bin lira ceza verdi.

RTÜK toplantısında, dizinin son 5 bölümü ele alındı. Polat Alemdar’ın çekiçle adam öldürmesi, Memati’nin ise bıçakla kulak kesmesi başta olmak üzere, 21 ayrı sahnede ‘’Şiddet uygulandığı’’ belirlendi.

Bu sahnelerde ‘’Öldürme, yaralama, darp, işkence, kafa, tekme, yumruk ve tokat atma, kadına karşı şiddet ve vahşetin’’ yer aldığı vurgulandı. Yayının ‘’Şiddeti özendirici, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlakî gelişimine zararlı’’ olduğuna karar verildi. Sakıncalı sahneler RTÜK raporuna şöyle yansıdı:

- Polat Alemdar, Amerikalı istihbaratçı Feller’i, kafasına çekiçle vurup öldürdü ve yüzünü alçı kabına soktu. Feller'i öldürmekten aldığı haz, Polat'ın yüzüne yansıdı.

- Zaza adlı karakter, bir adamın kulağını bıçakla kesip, viski bardağının içine attı. Memati de, Zaza’nın kulağını bıçakla kesti, yeğeninin nişanlısı olan Kenan’ı banyo küvetinde kemerle dövdü. Bir grup insanı yakmakla tehdit edip bidonla üzerlerine benzin döktü. Bir kişiyi de kafa atıp yumrukladı ve tekmeledi.

- Kaşifoğlu adlı karakter, erkekler tuvaletinde bir adamın kafasını pisuvara vurarak öldürdü. Lale Zara adlı terör örgütü mensubunun oğlu Fırat’a işkence yapıldı. "Kara" kod adlı karakter, elleri bağlı iki istihbaratçıyı, enselerine ateş ederek öldürdü. Bir tarafı çivili, bir tarafı jiletli sopa ile de insanları darp etti.

Tanıtım mı Yapılıyor?

Gönderen: Maykıl on 24 Şubat 2012 Cuma | 05:06




Televizyon varsa RTÜK de var.
Sadece ülkemizde değil, eşdeğer kurumlar başka ülkelerde de...

Yapılan programları beğenmeseniz de, dizileri önce seyredip sonra arkadaşlarınızla konuşurken yerden yere vursanız da, ceza almış bir işi izlemeye devam ediyorsunuz.

Kimileri RTÜK ceza kestiğinde ‘Ben biliyordum. Belliydi zaten. Haklılar. İyi de yapmışlar. Akılları başlarına gelsin şimdi.’ diyor ve ceza alan işi daha bir merakla, aslında kontrol amaçlı; düzeltilmiş mi, düzeltilmemiş mi diye izlemeye devam ediyor.

Kimileri de yapılan işin cezayı haketmediğini, her şeyin gerçek hayatta da aynı olduğunu söylüyor ve sadece izlemekle kalmıyor; kendini haklı çıkarmak için çevresindekilere de reklamını yapıyor ve izlettiriyor.

Bazı yapımcılar, dizi ya da programların perde arkasında çalışanları da kendi aralarında şakalaşıyorlar gözlerden uzak ‘Senin iş ceza almış. Raitinge raiting demezsiniz artık’ diye.

Daha ekrana çıkmadan, işlenen konunun hassaslığı itibariyle her an ceza alabilecek olan işler var.
Yapımcılar da, televizyon yöneticileri de biliyorlar bu gerçeği.
Bir kısmı, çocuk ve gençlerin izlemeyeceği düşünülen saatlere çekilerek yayınlanmaya devam ediliyor, bir kısmı ise saatinden ödün vermeden ceza ala ala yayınlanıyor.

Son bir yılda RTÜK’den ceza alan işlerin birkaçını hatırlayalım:

• Bileklerini keserek intihara kalkışan kişi ve kanlı görüntüler nedeniyle bir dizi,
• 2 saat 35 dakika süren bir dizide, başrol karakterlerine yapılan 66 dakikalık işkence görüntüleri nedeniyle bir dizi,
• Aşkı ve sadakati yozlaştırdığı iddiasıyla bir dizi,
• Konusu kumarhane, genelev, gazino gibi ortamlarda geçen bir dizide; sürekli argo sözcüklerin yer alması, dayak-şiddet sahnelerinin sıklıkla ekrana getirilmesi nedeniyle bir dizi,
• Dizideki kostümler ve cinsel içerikli figürler nedeniyle bir dizi,
• Reşit olmayan bir çocuğu kendinden 30 yaş büyük biriyle evlendirme amacıyla tanıştıran bir program,
• …

Liste uzayıp gidiyor…

Ceza almamasına rağmen, bayan milletvekilinin adının, yeni başlayan bir dizideki kötü kadın karakterine verilmesi gündeme bomba gibi düştü.

Yetkililer konuyu masaya yatırdılar ve incelemeler sonunda, RTÜK Başkanı Dursun, dizinin yapımcısının yanlışlığın sadece yapım şirketinin gazetelere gönderdiği tanıtım yazılarında bulunduğunu belirttiğini söyledi.

Dizi boyunca sadece ilk isim kullanılmış, soyadı zaten yokmuş.

O zaman hadi hep beraber bu yeni diziyi de daha bir dikkatle izleyelim, bakalım gerçekten kullanılan isim ne?

Yaşasın raiting!

Olay Haberler

olayhaberler.com

Diğer Haberler

Spor

Copyright © 2012. Fiber Haber - All Rights Reserved. Blogger tarafından desteklenmektedir.
 
Copyright © 2012. Fiber Haber - Tüm Hakları Saklıdır
Powered by Blogger | Sitemap | Ping | Olay Haber | Spor