Son Dakika :
dünya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
dünya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Berlin'de aşırı sağcı saldırılar artıyor

Gönderen: Unknown on 2 Mart 2012 Cuma | 06:38



Irkçı saldırılara maruz kalan insanlara danışmanlık hizmeti veren "Reach Out" adlı kuruluş tarafından bugün Berlin'de yapılan açıklamada, geçen yıl Berlin'de 158 ırkçı saldırının kaydedildiği, bu rakamın 2010 yılına göre 49 daha fazla olduğu belirtildi.

"Reach Out" yetkililerinden Sabine Seyb, geçen yılki saldırılarda 229 kişinin, kökeni, dini ya da cinsel tercihinden dolayı aşırı sağcılar tarafından ya yaralandığını, ya kovalandığını ya da tehdit edildiğini, geçen yılki rakamın 2006 yılından bu yana en yüksek rakam olduğunu söyledi.

Seyb, bu rakamların polis tarafından kaydedilen rakamlar olduğuna da dikkat çekerek, asıl sayının çok daha yüksek olduğunu tahmin ettiklerini kaydetti.

"Reach Out" tarafından yapılan araştırmada, Berlin'in batısıyla doğu semtlerinde saldırıların sayısının eşit düzeyde olduğu, 77 saldırının sokakta 40 saldırının da otobüs ya da metroda gerçekleştiği belirtildi.

Araştırma sonuçlarında ayrıca, polis, ırkçı saldırıları tespit edemediği gerekçesiyle eleştirildi ve birçok ırkçı saldırının polis kayıtlarında adi suç olarak geçtiğine dikkat çekildi.

Berlin polisi de, "Reach Out"un araştırma sonuçlarını doğruladı. Polis sözcüsü Stefan Redlich, bu konuda yaptığı açıklamada, 2011 yılında aşırı sağcı saldırılarda belirgin bir artış kaydettiklerini belirterek, sadece eşcinsellere yönelik saldırılarda azalma olduğunu söyledi.

AA

Murdoch'ın oğlu görevinden istifa etti



News Corp.'tan yapılan açıklamada, medya devi Rupert Murdoch'ın oğlu James'in News Corp.'un İngiltere'deki gazete bölümünün yönetim kurulu başkanlığından istifa ettiği belirtilerek, istifaya, James'in şirketin uluslararası televizyon operasyonlarına odaklanmak istemesi gerekçe gösterildi.

İstifa eden 39 yaşındaki James Murdoch yayınladığı açıklamada, kamuoyunu yorulmadan bilgilendirmeye çalışan meslektaşlarına teşekkür ederek, şirketin İngiltere'de yeni çıkarmaya başladığı The Sun on Sunday gazetesini övdü.

News International şirketinin icra kurulu başkanı Tom Mockridge'in görevini sürdüreceği ve News Corp. Başkanı ve İcra Kurulu Başkanı olarak atanan Chase Carey'ye bağlı olacağı açıklandı.

İngiltere'de News International şirketine ait News of the World, The Sun, The Times gibi gazetelerinin karıştığı telefon dinleme skandalında, James Murdoch ve News International şirketi eleştirilmişti.

Murdoch, telekulak skandalının ardından geçen yıl kapatılan, 168 yıllık pazar gazetesi "News of the World"ün ünlülerin telefonlarını dinlediği konusunda bilgisi olmadığını savunmuş, ancak eski çalışanları bu açıklamayı yalanlamıştı.

News Corporation şirketinin sahibi 80 yaşındaki Murdoch, geçen yıl sahibi olduğu News of the World gazetesinin telekulak skandalına karıştığının ortaya çıkmasının ardından İngiliz Parlamentosu'nda oğlu James Murdoch'la birlikte ifade vermişti.

AA

Amos'un Suriye ziyaretine izin yok



Amos, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, Suriye'nin, "insani durumu ve şiddetten etkilenen insanlara engelsiz biçimde ulaşılmasını tartışmak" için en üst düzeydeki yetkililerle görüşme taleplerini geri çevirmesi karşısında "derin hayal kırıklığına uğradığını" söyledi.

Valerie Amos, gıda ve ilaç dağıtımı ve yaralıların tahliyesi amacıyla gün içinde çatışmalara ara verilmesi çağrılarını desteklediğini de kaydetti.

BM diplomatları, vize için beklemek amacıyla Beyrut'a giden Amos'a ret cevabının verildiğini açıkladılar.

AA

Mısır ve ABD arasında tutuklu takası



Mısır'daki sivil toplum örgütlerine yabancı mali destek sağladıkları iddiasıyla tutuklanan 19 Amerikalı, ABD hapishanelerindeki 50 Mısırlı ile takas edilecek. ABD'den talep edilen Mısırlılar arasında, ''Kör İmam'' olarak tanınan Şeyh Ömer Abdurrahman da bulunuyor.

El Mısriyun gazetesinin haberine göre, uluslararası terörle mücadele uzmanı General Muhammed Hani Zahir, Mısır'daki sivil toplum örgütlerine yabancı mali destek sağladıkları iddiasıyla tutuklanan 19 Amerikalının ABD hapishanelerindeki 50 Mısırlı ile takas edileceğini ileri sürdü. Ancak Zahir, Amerikalıların Mısır yönetimini hiçe sayarak, ABD hapishanelerinde haksız yere 500'den fazla Mısırlıyı tuttuğunu belirterek, Mısır'ın bunların tamamı serbest bırakılmadan takas yapmayı kabul etmemesi gerektiğini söyledi.

Mısır Dışişleri Bakanlığı'nın Washington'daki Büyükelçiliği'ne ABD hapishanelerindeki Mısırlıların envanterini çıkarma talimatı verdiğini kaydeden Zahir, ''Sivil toplum kuruluşlarına yabancı mali destek sağlamaktan dolayı tutuklanan Amerikalıların Mısır'daki terör eylemlerini destekledikleri ispat edilmiştir. İdam veya ömür boyu hapis cezası alacakları görülüyor. ABD'nin bu konuda eli zayıf. ABD Mısır'ın taleplerini ciddiye almak zorunda. ABD hapishanelerindeki bütün Mısırlılar bırakılmadan, bu takasın gerçekleşmemesini istiyoruz'' diye konuştu.

AA

Suriye'de en kanlı operasyon başladı



Bir güvenlik kaynağı bugün yaptığı açıklamada, "bölgenin kontrol altında olduğunu, ordunun blok blok, ev ev temizlik operasyonu yaptığını ve şimdi askerlerin her mahzen ve tünelde silah ve terörist aradığını" belirtti.

Bu arada Suriye İnsan Hakları Gözlem örgütü, Bab-ı Amr semti çevresinde, semte bir saldırıyı engellemek için ordu ile çatışmalar meydana geldiğini belirtti. Kentin diğer semtlerinden de patlama ve silah seslerinin geldiği belirtildi.

Öte yandan Suriyeli bir muhalif, Suriye ordusunun şu an için Bab-ı Amr'a girmediğini, semtin etrafının sarıldığını ve şiddetli çatışmalar olduğunu söyledi.

Suriyeli bir yetkili, güvenlik güçlerinin Bab-ı Amr'a ilerlediklerini belirterek, semtin gelecek saatler içinde "temizleneceğini" söylemişti.

Humus, özellikle de Bab-ı Amr semti haftalardır ordunun yoğun bombardımanıyla karşı karşıya.

Suriyeli insan hakları eylemcileri, Humus'a saldırıların başladığı 4 Şubat'tan beri yüzlerce kişinin öldüğünü bildiriyor.

AA

Sol Parti, cumhurbaşkanı adayını tanıttı



Basın toplantısına Klarsfeld'in yanı sıra Sol Parti eşbaşkanları Klaus Ernst ve Gesine Lötsch ile Sol Parti Federal Meclis Grubu Başkanı Gregor Gysi katıldı.

Ernst, Klarsfeld'in cumhurbaşkanı adaylığını Almanya için büyük bir şans olarak nitelendirerek, Klarsfeld'in özgürlük ve sosyal adalet konularında heyecanlı tartışmalara yol açacağını belirtti.

Klarsfeld'in cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Sol Partinin 125 delegesinin dışında da oy alacağına inandığını ifade eden Ernst, Klarsfeld'i Sol Parti'nin adayı olarak değil, partiler üstü bir alternatif olarak aday gösterdiklerini ve bu alternatifi daha iyi bulduklarını kaydetti.

Klarsfeld de aşırı sağcı Almanya'nın Milliyetçi Demokratik Partisi'nin (NPD) bir an önce kapatılmasını istedi.

NPD'nin devlet yardımı almamasının ve seçim pusulalarında yer almamasının iyi olacağını ifade eden Klarsfeld, faşizme ve NPD'ye karşı mücadelenin kendisi ile Sol Parti'nin ortak yönü olduğunu kaydetti.

Klarsfeld, cumhurbaşkanlığı seçiminde çok oy almayı ümit ettiğini sözlerine ekledi.

Klarsfeld, 7 Kasım 1968 tarihinde, dönemin başbakanı Hristiyan Demokrat Birlik Partili (CDU) Kurt Georg Kiesinger'e, Nazi partisi NSDAP'ye üye olmasının ortaya çıkmasından sonra bir tokat atmasıyla adını duyurmuştu.

AA

ABD'de 11 Eylül skandalı



Savunma Bakanlığı'nın hazırladığı rapora göre, kaçırılan uçaklardan birinin çakıldığı Pentagon binası ve Pennsylvania'da düşen diğer uçaktaki kurbanlardan bazılarına ait ceset parçaları, ortadan kaldırılması için özel bir şirketle anlaşıldı.

Raporda söz konusu ceset parçalarının test ve teşhis edilecek halde olmadığı belirtildi.

Morgda inceleme

Küllerin çöpe atıldığı, Savunma Bakanlığı'nın Delaware eyaletindeki Dover Port askeri morgunda yaptığı inceleme sırasında ortaya çıktı.

Ülke dışında görev yaparken ölen askerlerin cesetleri önce bu morga getiriliyor.

Ancak Washington Post gazetesinin araştırmasında ceset parçalarının da buraya getirildiği ve bunların yakıldıktan sonra küllerinin çöpe atıldığına dair kanıtlara ulaşıldı.

Bu uygulamaya 2008'de son verildi.

Dover morguyla ilgili raporda ceset parçalarının toplam 3 bin kişinin öldüğü 11 Eylül 2001'deki saldırılardan hemen sonra başladığı belirtiliyor.

Raporda teşhis edilemeyen ceset parçalarının yakıldığı ve küllerin bir biyomedikal atık şirketine verildiği teyit ediliyor.

Yetkililere göre, söz konusu şirket parçaların yakılmasından sonra arta kalanları bir kez daha yakıyor ve küllerini çöpe atıyordu.

Dover'daki yetkililer, son yakma işleminden sonra geride bir şey kalmadığını sanıyordu.

New York'taki ikiz kulelerde ölenlerin cesetlerin de aynı işleme tabi tutulduğuna dair bir kanıta rastlanmadı.

Sotuşturma heyetine başkanlık eden emekli Orgeneral John Abizaid, Pentagon'da düzenlediği basın toplantısında "Bunlar olmamalıydı" dedi.

11 Eylül'de hava korsanlarının kaçırdığı bir uçağın Pentagon binasına çakılması sonucu 184 kişi ölmüştü. Pennsylvania'da yolcuların hava korsanlarına müdahalesi sonrasında düşen uçakta da 40 kişi hayatını kaybetmişti.

İHA

Çek Cumhuriyeti'nde öğrenciler sokağa döküldü



Reformların akademik özgürlükleri kısıtlayacağı görüşünü savunan öğrenciler, kent merkezinde toplandı.

Öğrenciler kent genelinde yürüyüşe geçerek, Kabine'den sunulan değişiklikleri reddetmesi çağrısında bulunacak.

Öğrenciler ve üniversiteler, okul harcı konulmasını da içeren yeni reformların siyasetçilere eğitimle ilgili daha çok yetki vermesinden endişe ediyor.

Planlanan reformla profesörler ve öğrencilerin oluşturduğu kurullara iş adamları ve siyasetçilerin yer almasının yolu açılabilecek.

Hükümetse reformların eğitim standartlarını yükseltmek ve eğitime daha çok fon sağlamak için gerekli olduğunu bildiriyor.

Yürüyüşün başka kentlerde de planlandığı kaydedildi.

AA

Suriye ordusu Baba Amr semtine ilerliyor



Suriyeli bir yetkili, güvenlik güçlerinin Baba Amr'a ilerlediklerini belirterek, semtin gelecek saatler içinde "temizleneceğini" söyledi.

Suriyeli yetkilinin açıklaması, haftalardır tanklar tarafından bombalanan, topçu ve roket ateşine tutulan bölgede kara harekatına başlanacağının işareti olarak yorumlandı.

Humus, özellikle de Baba Amr semti haftalardır ordunun yoğun bombardımanıyla karşı karşıya.

Suriyeli insan hakları eylemcileri, Humus'a saldırıların başladığı 4 Şubat'tan beri yüzlerce kişinin öldüğünü bildiriyor.
AA

Endonezya'lı dini liderden şok ABD çağrısı



İslami Cemaat örgütünün kurucusu olarak gösterilen ve halen hapiste yatan Beşir, göz ameliyatı nedeniyle getirildiği hastanede basına yaptığı açıklamada, "yok olana kadar Amerika'yla savaşmayı sürdürmeleri gerektiğini, Amerika'nın İslam'ın düşmanı olduğunu" öne sürdü.

15 yıl hapse çarptırılan Beşir, Cakarta'da görülen davada, Sumatra adasında El Kaide'ye bağlı bir hücrenin kuruluşunun finansmanını sağlamakla suçlanıyordu.
AA

Saakaşvili: Aydınlık bir Gürcistan'da yaşamayı planlıyorum



Gürcistan'ın geleceği için beş temel alanda çalışmalar yürütüldüğünü belirten Saakaşvili, bu alanları istihdam, tarım, sağlık, demokratik reformlar ve güvenlik olarak sıraladı.

Özellikle güvenlik başlığına dikkat çeken Saakaşvili, bunun için Batı ile işbirliğinin derinleştirileceğini vurguladı.

Muhalefet ise konuşmasının ardından Saakaşvili'ye yoğun eleştiriler yöneltti.

Yolsuzluk yapmak, ailesini ve yakın çevresini zenginleştirmekle suçlanan Saakaşvili, bunların sadece üzerine atılmaya çalışılan çamur olduğunu söyledi.

2013 yılı sonunda görev süresi dolacak olan Saakaşvili, tekrar siyasette yer alıp almayacağı sorusuna ise net bir cevap vermekten kaçındı.
AA

Çin'den Suriye'ye yardım



Şinhua ajansının haberine göre Yang, dün akşam Arap Birliği Genel Sekreteri Nebil El-Arabi ile yaptığı telefon görüşmesinde, "Çin, uluslararası kamuoyunun başlattığı Suriye'ye insani yardım kampanyasını destekliyor" diye konuştu.

Dün akşam saatlerinde yapılan görüşmede Yang, El-Arabi ile başta BM'nin hazırlamakta olduğu Suriye'ye insani yardım konulu karar taslağı olmak üzere bölgedeki gelişmelere ilişkin fikir alışverişinde bulundu.

Suriye'de şiddetin bir an önce sona ermesi gerektiğine dikkati çeken Çinli bakan, "Derhal hoşgörülü bir siyasi diyalog ortamının oluşması gerekiyor" dedi.

Çin'in Suriye tutumu ve BM Güvenlik Konseyi'nde yapılan Suriye'ye müdahale oylamasında kullandığı veto oyu Arap Birliği'nin tepkisini çekmişti.

Fransa, BM'nin, Güvenlik Konseyi'nde gündeme gelecek Suriye'ye insani yardım teklifi üzerinde çalıştığını açıklamıştı.

AA

Kenya Eşşebab örgütüyle görüşmeyecek




Çin'in resmi haber ajansı Şinhua'nın haberine göre Kenya ordu sözcüsü Binbaşı Emanul Chirchir, iki Kenyalı'yı elinde tutan Eşşebab suç örgütüyle görüşmek için bir neden olmadığını söyledi. Chirchir, video görüntülerinin Eşşebab örgütünün propagandası olduğunu ifade etti.

Chirchir, Kenya'nın ekonomisi ve güvenliğini tehdit ettiği gerekçesiyle 133 gün önce başlatılan operasyonun bitirilmesi için ne ordunun ne de hükümetin Eşşebab'la müzakereye gireceğini vurguladı.

Chirchir, operasyonun başladığı 2011 yılının Ekim ayından beri Kenya'nın 10 asker kaybettiğini, 24 askerin yaralandığını açıkladı.

Eşşebab örgütünün Cuma günü yayımladığı video görüntülerinde, geçen ayın ortalarında Wajir bölgesinde kaçırılan göçmen bürosu yetkilisi Fredrick Wainaina ile kaçırılan Yesse Mule Edward görülüyor. Edward, serbest bırakılması için Kenya Devlet Başkanından operasyona son verilmesini istiyor.

AA

İran, Bakü'den açıklama istedi



Devlet televizyonunun haberine göre, İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Abbas Erakçı, konuya ilişkin olarak Azerbaycan'ın Tahran Büyükelçisi Cevanşir Ahundzade ile görüştü.

Dışişleri Bakanlığına davet edilen Ahundzade, İsrail'le yapılan 1,6 milyar dolarlık silah alımı anlaşmasıyla ilgili olarak, ''Amaç, Azerbaycan'ın işgal altında olan topraklarını özgürlüğe kavuşturmaktır. Azerbaycan, bu silahların üçüncü bir ülkeye, özellikle de İran'a karşı kullanılmasına hiçbir şekilde izin vermeyecek'' dedi.

Ahundzade, İran ile dostane ilişkileri daha da geliştirmekten yana olduklarını belirterek, yanlış anlaşılmaların önlenmesi için tarafların görüş alışverişinde bulunmalarının önemine değindi.

Erakçı da konuşmasında, İsrail'in İran'a komşu ülkelerde nüfuz elde etme peşinde olduğunu ve aleyhte faaliyetler için bu ülkelerin topraklarını kullanmak istediğini söyledi.

İsrail'in planlarına dikkati çeken Erakçı, ''Azerbaycan'dan topraklarında İsrail'in İran aleyhinde terörist faaliyetlerde bulunmasına izin vermemesini'' istedi.

Azerbaycan'ın 1,6 milyar dolar tutarında insansız hava aracı, füze sistemleri ve uçaksavar satın almak için İsrail ile anlaşma imzaladığı basında yer almıştı.

AA

Finlandiya'dan Yunanistan'a onay



Parlamentoda muhalefet partilerinin hükümete güvensizlik önergesi vermesinden sonra yapılan oylamada 72'ye karşı 111 oyla Yunanistan'a ikinci kurtarma paketi kabul edildi.

Oylamaya 17 milletvekili çekimser kaldı ya da katılmadı.

Finlandiya'da altı partili koalisyon hükümetinin 200 üyeli parlamentoda 124 milletvekili bulunduğu için paketin kabul edilmesi bekleniyordu.

Alman Federal Meclisi de önceki gün Yunanistan'a ikinci kurtarma paketini büyük çoğunlukla kabul etmişti.

Mecliste yapılan oylamaya katılan 591 milletvekilinden 496'sı yardım paketine evet derken, 90 milletvekili yardım paketine karşı çıktı, 5 milletvekili de çekimser kalmıştı.

AA

Mısır halkının yüzde 40 fakirlik sınırı altında



AA muhabirine açıklamada bulunan Mısır Müslüman Kardeşler örgütü resmi basın sözcüsü Gazlan, Mısır'da devrim öncesinde halk arasında sosyal sıkıntıların had safhaya ulaştığına dikkat çekerek, ''Mısır halkının yüzde 40'ı fakirlik sınırının altında. Buna mukabil iktidar mensupları bankalardan kolay ve teminatsız kredi aldı, karşılıksız çıkan çekler takibe uğramadı. Üretim, bu kötü yönetimden çok etkilendi'' dedi.

Gazlan, ''Mübarek yönetimi şahsi çıkarlarını düşündü. Yöneticiler kişisel servetlerini artırmak için her şeyi yaptılar. Ülkemizdeki önemli gelir kaynakları; kimi şirketler, fabrikalar ve bankalar Hüsnü Mübarek yönetiminde bulunanların yakınlarına verildi'' şeklinde konuştu.

Devrim öncesinde iktidarda bulunanlar ile onlara yakın kişilerin değerlenen arazileri kendi aralarında parsellediklerini kaydeden Gazlan, ''Kötü yönetim Mısır halkının çok acı çekmesine neden oldu. Hırsızlık ve kaçakçılık arttı. Fırsatını bulanlar İsrail'e kaçak ve ucuz iş gücü olarak gittiler. Memur maaşları yol parasına bile yetmiyor. Halk, ekmek dahi alamaz hale geldi'' diye konuştu .

Mısır'ı devrime kadar yıllarca baskı altında yönetenlerin İsrail ile işbirliği yaparak Gazze'yi abluka altına aldıklarını söyleyen Gazlan, ''Filistin'de yaşanan sıkıntıları yakından takip ediyoruz. İnsanlar bırakın ilacı, yiyecek dahi bulamıyorlar'' şeklinde konuştu.

Gazze'ye yardım amacıyla açılan tünellerin Mısır'ın devrim öncesi yönetimi ve İsrail tarafından yok edilmeye çalışıldığını hatırlatan Gazlan, ''Mısır'da yaşanan bu olaylar halkımızı patlama noktasına getirdi. Sabırlar tükenmişti. Tunus devrimi de bize izzetli ölümün bedbahtça yaşamaktan daha vakarlı olduğunu gösterdi. Bütün bu gelişmeler Tahrir Meydanı'nın mücadele eden kardeşlerimizle, gazilerle, şehitlerle dolup taşmasına yol açtı. Herkesin ortak arzusu hükümetin devrilmesiydi. Halkın bu toplu hareketi karşısında askerler de vatandaşlarımızın yanında yer alınca, devrim gerçekleşti'' diye konuştu.

Devrim öncesi Mısır yönetiminin Müslüman Kardeşleri meydanlara indirmeye çalıştığını belirten Gazlan, ''Biz bu oyuna gelmedik. 100 bin kişi Tahrir Meydanı'nı doldursa Mısır'da devrim olur diyorlardı. Şimdi 20 milyon kişinin katılımı ile devrim gerçekleşti'' dedi.

Mısır'da hükumetin kurulmasının Haziran ayını bulacağı bilgisini de veren Gazlan, ''Askerler yönetimden 6. ayda tamamen çekileceklerini vaat ettiler'' dedi.

Gazlan, Müslüman Kardeşler olarak 80 yıldır devrime hazırlandıklarına, şehitler ve gaziler verdiklerine işaret ederek, ''Birçok kardeşimiz hapishanelerde uzun yıllar çile çekti'' diye konuştu.

Halkı yanlarına almanın önemli bir hedef olduğunu söyleyen Gazlan, ''Şu anda yüzde 94 Müslüman, yüzde 6 Kıpti nüfus var. Halkın geneli devrimi istedi. Mısır istihbaratı bizi devrimin gerçekleşmesinden 1 hafta önce merkeze çağırdı, 25 Ocak'tan bir hafta önce. Hiçbir şekilde halkın bu hareketinin yanında yer almamamızı söylediler. 26 Ocak'ta 100'e yakın arkadaşımız tutuklandı. Ama ülkede ne iktidar kaldı ne hükümet'' dedi.

Suriye'deki Müslüman Kardeşler örgütü ile Mısır'daki arasında bir ayrılık olmadığının altını çizen Gazlan, ''Biz Mısır'da 1920 senesinde kurulduk. Bugün 80 ülkede Müslüman Kardeşler örgütü var. Faaliyetlerini yakından izliyoruz. Mısır Müslüman Kardeşler örgütü olarak diğer Müslüman Kardeşler örgütlerinin iç işlerine kesinlikle karışmayız'' dedi.


Değişim olmadan istikrar olmaz

Gönderen: Unknown on 1 Mart 2012 Perşembe | 05:57



Irak Başbakanı Nuri El Maliki, Suriye'de değişim olmadan istikrarın olmayacağını belirtti
Irak Başbakanlığından yapılan açıklamada, Suudi Arabistan'da yayımlanan Ukaz gazetesine röportaj veren Maliki'nin "Suriye'de, değişim olmadan istikrar sağlanamaz. Tek çözüm, uluslararası kamuoyu ve Arap gözetiminde yapılacak seçimlerde yatıyor" sözlerine yer verildi.

Açıklamaya göre, Maliki, Irak olarak Suriye'deki değişimi desteklediklerini, değişimin zaruri bir şey olduğunu ve bu ülkede çıkan olayların değişim gerçekleşmeden durmayacağını ifade etti.

Suriye'de hürriyetin tam verilmesi gerektiğine dikkati çeken Maliki, "Suriye'de ulusal birlik hükümeti kurulmalı. Uluslararası kamuoyu ve Arap Birliği gözetiminde şeffaf seçimlerin yapılması gerekli. Milli meclisin seçilmesini ve bu meclisin yeni anayasayı hazırlamasını destekliyoruz" dedi.Maliki'nin yaptığı bu açıklamayla Irak Hükümeti, Suriye'de olanlar karşısında Beşşar Esad yönetimi aleyhinde bir tutum sergilemiş oldu.

Bu arada, Irak hükümetinden Esad yönetimi aleyhinde ilk açıklama 27 Şubat'ta Başbakan'ın ulusal güvenlikten sorumlu müsteşarı Falih El Feyyad'dan gelmişti.

Feyyad, açıklamasında, "Irak, ne pahasına olursa olsun Beşşar Esad yönetimini desteklemeyecek. Esad'ın, Irak'a ihraç edilen terörü destekleyen tarihini unutmamız mümkün değil" demişti.

Birçok kez Suriye'den yana tutum sergileyen Irak, Arap Birliği'nde bu ülkenin üyeliğinin askıya alınması için 12 Ocak'ta yapılan oylamada çekimser kalmıştı.

Clinton'dan İran'a karşı baskı itirafı



Clinton, ABD yönetiminin İran'dan petrol alımında büyük çapta kesintiye gitmesi için konuştukları ülkeleri açıklarken Türkiye'nin adını da saydı
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Amerikan yönetiminin İran'dan petrol alımlarında önemli çapta kesintiye gidilmesi konusunda, ''Türkiye, Çin ve Hindistan gibi ülkelerle yoğun ve açıksözlü görüşmeler yaptığını'' söyledi.
Clinton, dün Senato, bugün de Temsilciler Meclisi'ndeki Dış İlişkiler Komitesi ve Tahsisatlar Komitesi'nde Kongre üyelerinin sorularını yanıtladı.
Kongre'den geçtikten sonra ABD Başkanı Barack Obama'nın 31 Aralık 2011'de onayladığı, İran'a ağır yaptırımlar getiren ve İran merkez bankası ya da ''kara liste''deki diğer İran mali kurumlarıyla iş yapan yabancı finansal kuruluşları hedef alan düzenlemeyle ilgili atılması düşünülen adımlar konusunda özellikle Senatör Robert Menendez'in ısrarlı sorularına maruz kalan Clinton, ABD'nin İran'a yeni ve sert yaptırımlar getirilmesi konusunda hızlı bir şekilde hareket ettiğini belirtti. Clinton, ''Kongre'nin geçirdiği yaptırımlarla nelerin başarıldığını farkında olmalıyız ve bunları sert biçimde uyguluyoruz'' dedi.
ABD'nin İran'a hem baskı uyguladığını hem de diyalog kapısını açık tuttuğunu vurgulayan Clinton, ''Diyalog kapısı hiçbir yere gitmiş değil, ancak baskı artırıldı. Bu yaptırımları elimizden gelen en sert ve hızlı şekilde artırmaya niyetliyiz'' dedi.
Düzenlemenin hazırlayıcılarından biri olan Menendez, Clinton'a, İran'dan petrol alımlarını ciddi boyutta azaltmaları konusunda, ''Çin, Hindistan ve Türkiye gibi ülkelerle alakalı olarak ne gibi gelişmeler oldu?'' yönünde bir soru yöneltti.
Clinton, beklentilerinin ve bu ülkelere gösterdikleri yolun, İran'dan petrol alımlarında ciddi boyutta düşüşe gidilmesi yönünde olduğunu dile getirerek, ''Türkiye, Çin, Hindistan konusunda, bu ülkelerin her biriyle çok yoğun ve çok açıksözlü görüşmelerimiz oldu. Onlara, yapabileceklerine ve yapmaları gerektiğine inandığımız bir dizi adımı gösteriyoruz. Size şunu da söyleyebilirim; bazı durumlarda, gerek hükümetleri kanadında gerekse iş kanatlarında, kamuoyu önündeki açıklamalarının size inandırmış olabileceğinin daha ötesine ve derinine geçen adımlar da atıyorlar'' diye konuştu.
Bu ülkelerle temaslarına ve İran'dan petrol alımlarında ciddi düşüşe gitmeleri için onlara yardım etmeye hızlandırılmış bir şekilde devam edeceklerini vurgulayan Clinton, ''ham petrol ve gelir kaybını telafi etmenin yollarını arıyorlar. Bu gibi ülkelerin birçoğu için bu durum zorluk teşkil ediyor, sadece sizin bahsettiğiniz ülkeler (Türkiye, Hindistan ve Çin) için değil'' dedi.
Clinton, bazı ülkeler için bunu yapmanın, diğerlerine göre daha zor olduğuna dikkati çekerek, dolayısıyla bu ülkelere, onlardan istediklerini yapmaları için yardım ettiklerini, bu uğurda birçok yeni öneri getirdiklerini kaydetti.
Kongre'den geçen düzenlemenin, Obama'nın imzasından 60 gün sonra, yani bugün yürürlüğe giren kapsamı, ABD Başkanı'na, petrol ürünleri alımıyla alakalı olanlar dışında, ''İran merkez bankasıyla bilerek önemli boyutta iş yapan ya da bunu kolaylaştıran'' özel bankaları cezalandırma yetkisi veriyor. Düzenlemenin 28 Haziran'da yürürlüğe girecek kapsamında ise Obama'dan, ''İran'dan petrol ya da petrol ürünlerinin alımı için'' finansal işlem yapan yabancı bankaları cezalandırması isteniyor. Düzenleme, Obama'ya ulusal güvenliği gerekçe göstererek belirli hallerde istisna uygulama şansı da tanıyor
ABD yönetimi ise 60 günlük sürenin dolması vesilesiyle bugün yeni bir yaptırım serisi açıklama gibi bir niyetinin olmadığını belirtti. ABD Hazine Bakanlığı Terörizm ve Mali İstihbarattan Sorumlu Müsteşarı David Cohen, ''Bugünden sonra İran merkez bankasıyla, petrol alımıyla alakalı olmayan önemli boyutta finansal işlem yürüten yabancı özel bankaların, ABD finansal kuruluşlarına hesap erişimlerini kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunu'' bildirdi.

Hastalığı hayatını mahvetti!



Vücudunun yüzde doksanı kabarcıklarla kaplı olan 62 yaşındaki Muhammed Ömer’in hikayesi milyonları üzdü
Hindistan'da yaşayan Ömer'in vücudunun büyük bölümü kabarcıklarla kaplı.
Henüz 14 yaşındayken hastalığın ellerinde oluşmaya başladığını, daha sonra kontrolsüz bir şekilde tüm vücuduna yayıldığını söyleyen Ömer'in tek tesellisi ise hayat arkadaşı Ferhat-ün Nisa'nın yanında olması.

DİLENCİLİK YAPIYOR
Çalıştığı tren istasyonundan görüntüsü yüzünden kovulduğunu anlatan Ömer, son çaresi sokaklarda dilencilik yapmakta bulmuş. Hastalığının hayatını mahvettiğini söyleyen Ömer'in 28 yaşındayken evlendiği eşi Nisa ise kocasının hastalığını umursamadığını ifade ediyor.

Talihsiz adam, en küçük oğlunun da aynı hastalığın belirtilerini göstermeye başlamasıyla kahrolduğunu söylerken, doktorlar hastalığın tedavisinin mümkün olmadığını açıklıyor.

Köpeklere akılalmaz işkence!



Bulgaristan'da köpekler için yapılan bir ritüel hayvan hakları savunucularını çileden çıkardı
Bulgaristan'ın Türkiye sınırı yakınlarındaki Brodilovo kasabasında hayvanların kuduz olmasını engellemek için yapılan pagan ayini şoke etti.
Bulgar Haber Ajansı Novinite'in haberine göre, her yıl bahar aylarının yaklaşmasıyla yapılan ayinde, köpekler bir akarsu üzerine gerilen ipe bağlanıp hızla çevriliyor.
Hayvanlar uzun bir süre çevrildikten sonra ip gevşetilerek köpek suya bırakılıyor. Birçok köpek baş dönmesi yüzünden yüzemeyerek boğulma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor.
MECBUREN BOYUN EĞMİŞLER

Kuduzun yayılmasını önlemek için yapılan pagan ayini hayvan hakları kuruluşlarının tepkisine yol açtı. Sofya Hayvan Hakları Örgütü bu yıl Brodilovo'ya baskın yaparak sözde kuduz ayinlerini engelledi. Ayinciler de bunun üzerine hayvanları sadece suya atmakla yetindi. Brodilivo Belediye Başkanı Petko Arnavudov, yarım yapılan ayinin kuduzu kovup kovmayacağını yakın zamanda göreceklerini belirterek, hayvan hakları kuruluşlarına mecburen boyun eğdiklerini söyledi.

Olay Haberler

olayhaberler.com

Diğer Haberler

Spor

Copyright © 2012. Fiber Haber - All Rights Reserved. Blogger tarafından desteklenmektedir.
 
Copyright © 2012. Fiber Haber - Tüm Hakları Saklıdır
Powered by Blogger | Sitemap | Ping | Olay Haber | Spor